15 Nisan 2019 Pazartesi

SA7586/KY1-CÇ617: Yoksa Korkuluk musunuz?

"Suskunluğunuz onlara şirin görünmek için mi? Onlarda olmayan bir güç mü vehmediyorsunuz. Dostlarınızın yapıp ettiklerinin yanlışlığına kaniyseniz bunu mertçe söylemeniz gerekmez mi?"


Anlamakta zorlanıyorum haşmetmeap. Hakkınızda bunca şeyler yazılıp çizilirken, adınız anılıp, fotoğrafınızın altına söylediğiniz söylenen sözler döşenirken hiç bir şey olmamış gibi, olmuyormuş gibi davranmanızı koyacak bir yer bulamıyorum. Duymamış olabilir misiniz? Duymuyor olabilir misiniz? 

Dünyadan elini eteğini çekip bir münzevi gibi yaşıyor olsanız, duymamış, duymuyor denebilir. Oysa değil. Bir münzevi değilsiniz. Ve fakat susuyorsunuz.  Suskunluğunuz cesaret veriyor eğer hakkınızda söylenenleri onaylamıyorsanız. Suskunluğunuz kırk haramilerin işine geliyor. Kırk haramilere yol aldırıyor suskunluğunuz. Onaylıyorsanız da korkakça değerlendiriliyor, pısırık ve korkaklığınıza hükmediliyor. 

Bu haliniz, bu seçiminiz korkuluktan öte bir paye vermiyor size. Korkuluğu bilirsiniz. Ekinlere zarar vermesi muhtemel varlıklara karşı bir önlem olarak içi saman doldurulmuş sureta insan. Canlı olmayan, iradesi olmayan bir araç. Korkuluk bir tarladan bir tarlaya rahatlıkla götürülüp kullanılabilir. Korkuluktur işte iradeden yoksun. Var ve fakat varla yok arası. 

Haliniz, tavrınız korkuluğu andırıyor. Bu hale razı oluşunuzu anlıyor değilim. Ekranlara çıkma imkânınız var. Ekranlara çıkıp sizin adınıza söylenenleri, yazılanları ‘Hayır böyle bir şey yok. Bunlar birer iftira!’ yahut ‘Doğrudur, böyle düşünüyorum!’ diyebilme imkânınız var. Siz böyle yapmıyorsunuz. Kimilerinde ‘Acaba?!’ istifhamı, kimilerinde ‘Bak şu nanköre!’ kimilerinde ‘Bak o da rahatsız!’ dedirtse de anlamsız. Demeçleriniz altında imzanız varla yok arası. Anlamsız. Anlamsız çünkü bir korkuluğun duyumsattıklarından öte değil. Korkuluk olmaya razı olamazsınız. 

Olmamalısınız. Ve fakat bu haliniz korkuluk olmaya razı olduğunuzu, korkuluğu hazmettiğinize işaret ediyor. Derdim yol ayrımı değil, yoldaşlıktan çıktığınıza ilişkin istifhamlar değil. Kuşkusuz yoldaşlık bir ömür sürecek diye kesin bir kural yok. Öyle ya belki aynı menzil için yol çıkıldığı sanısıyla yola düşülmüş ve fakat bir an sonra böyle olmadığı görülmüş, yanıldığını ayrımsamıştır kişi ayrılır. Yoldaşlıktan çıkılır. 

Ya da aynı menzil için yola çıkılmış olsa da menzile varma umudunu kaybetmiş ya da yola çıktıklarının huysuzluğu, bencilliği durdurmuştur kişiyi aynı yolda yürümekten. Nefesi yetmemiştir, ‘Bu kadar yeter!’ denilmiştir. Bu olağandır. 

Yoldaşlığın niçin bittiğini açıklamak –eğer bittiyse- iradi olan kişi için, rüzgârın önünde bir yaprak olmayan için kolaydır. Yoldaşlığınız bitti ise gerekçelerini ekranlar karşısında yiğitçe dile getirmelisiniz. Yolunuzu kesenlerin sizi bir korkuluk gibi kullanmalarına fırsat vermemelisiniz. Bir vakitler yoldaşı olduklarınızın gönüllerini kırmaya vesile olmamalısınız. Bugün adınıza konuşanların dün yolunuzu kesmek için olmadık amellerde bulunduklarını unutmuş olamazsınız. 

Suskunluğunuz onlara şirin görünmek için mi? Onlarda olmayan bir güç mü vehmediyorsunuz? Dostlarınızın yapıp ettiklerinin yanlışlığına kaniyseniz bunu mertçe söylemeniz gerekmez mi? 

Gerekir! 

İradi olan için böyledir bu. Korkuluk olmayan içindir. Yoksa korkuluk musunuz?  

Korkuluk olmaya razıysan yapacak bir şey yok.. iradi bir varlıksan başkasının senin yerine söz söylemesine fırsat verme.. yiğitçe söyle ne söyleyeceksen.


Cemal Çalık, 15.04.2019,  Konuk Yazar, Sonsuz Ark, Deneme, Sözcüklerin Düş Hâli


Facebook 


Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.

Seçkin Deniz Twitter Akışı