12 Temmuz 2018 Perşembe

SA6481/KY29-YA101: Türklerin Elindeki Silahları Alıp Rumlara Veren BM ve Srebrenitsa Katliamı

Tarihi iyi okumak nefreti körüklemek değil, geleceği güvenle şekillendirmemiz için alacağımız tedbirlerin en mühimidir. 
(Viyana surlarında bir top mermisi durur ve altında, 'tarihini/düşmanlarını unutma yazar.)


1995 yılının 11 Temmuz’unda, 8 bin 372 kişi Sırp ordusu tarafından -Birleşmiş Milletler Barış Gücünde görevli 35 Hollandalı askerinde göz yumması, hatta Sırplara teslim etmesiyle- dünyanın en orta yerinde, yine tüm dünyanın gözleri önünde katledildi. 

II. Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa'da gerçekleşmiş en büyük toplu insan kıyımı olarak adlandırılan bu katliamda hayatını yitirenler ne askerdi, ne isyancı. Binlerce masumu, çoluk çocuk yaşlı genç demeden katlettiler tıpkı Kıbrıs’ta, 1963-1974 yılları arasında olduğu gibi… Suçları sadece Boşnak-Türk ve Müslüman olmaktı bu kişilerin. 

Şimdi çıkmış birileri “AB’nin, BM’nin güvencesi yeter” diyor aklımızla alay edercesine… Zaman değişmiş, eskisi gibi değilmiş hiçbir şey! 1995’ten söz ediyoruz, 1595’ten değil… 

Aklıma Taşkent katliamından sağ kurtulan birinin anlattıkları geliyor; 

“Katliamdan iki gün önce BM askerleri bizim elimizdeki silah sayılabilecek her şeyi topladı. Bize söyledikleri, ‘Rumlardan da toplayacağız. Sizin silahlı olduğunuzu bilirlerse size saldırabilirler, güvenliğiniz için neyiniz var, neyiniz yoksa teslim etmelisiniz.’ İki gün sonra Rumlar köyümüzü basıp erkeklerimizi topladığında tesadüfen kendi silahlarımızı gördüm ellerinde…” 

Türkten silahları toplayıp Rum’a teslim eden ve Rumların 1950’lerdeki nümayişlerinde “Zido Enosis” diyerek destek veren BM’ye güvenip Türkiye’nin garantörlüğünden vazgeçmemizi isteyenlere söylenecek o kadar söz var ki…

İnsanlık tarihinin en karanlık sayfalarından biri olan Srebrenitsa Katliamı’nı anarken, geçmişi unutan ve unutturmaya çalışanlara şimdilik söyleyeceğim şu; 

Vahşeti unutursan, aynı vahşete maruz kalırsın zira tarih ihtiyatsızları affetmiyor. Bunlar 63’te neyse 95’te de aynıydı, bundan 50 yıl sonra da aynı olacak. 

Tarihi iyi okumak nefreti körüklemek değil, geleceği güvenle şekillendirmemiz için alacağımız tedbirlerin en mühimidir. (Viyana surlarında bir top mermisi durur ve altında, 'tarihini/düşmanlarını unutma yazar.)

Not: Fotoğraflar size bir şey hatırlatıyor mu? Taşkent, Atlılar, Sandallar, Muratağa?








Dr.Yurdagül Atun, 28.06.2018, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Medya, 
Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.

Seçkin Deniz Twitter Akışı