"İki elim sayrılık insanın bilincini köreltir, olanı olduğu gibi algılamaktan, görmekten uzaklaştırır. Bu sayrılıklardan biri polyannacılık, diğeri distopya. "
İki elim sayrılık insanın bilincini köreltir, olanı olduğu gibi algılamaktan, görmekten uzaklaştırır. Bu sayrılıklardan biri polyannacılık, diğeri distopya.
Polyanna cehennemi cennet görmeye zorlar kişiyi. Başlangıçta oldukça masumdur polyannacılık ve hiç de haksız sayılmaz. Sinsice sorulan ‘hiç mi iyi yönü yok?’ sorusuyla kişinin beyninin cidarlarına zerk edilir bu sayrılık. Kendisine hediye olarak gönderilen koltuk değneklerine ihtiyacı olmadığı için sevinmesi gerektiği çıkarımı mefhumu muhalif türü bir çıkarım olarak görülebilse de bizi yönelteceği yer kuşkusuz onulmaz bir sayrılıktır, olanı olduğu gibi görüp ona karşı sağlıklı bir tavır almamıza engel olacaktır. Edinilecek alışkanlık tüm olumsuzlukları onamaya götürecektir.
Sahte bir cennette yaşamanın ne kendisine ne başkasın bir yararı dokunmayacak ve hatta belki düzeltme olasılığı olan bir olumsuzluk karşısında sorumluluğunu dışladığının ayrımında bile olmayacaktır. Böylece olması gerekenin olması için mücadele yerine olanı onamanın önünü açarak sürdürülmesini sağlayacaktır.
Distopya ise bunun tam tersi diyebileceğimiz bir durum. Hali hazırda yaşadıklarını görmeyip gelecek bir zamanda bir cehennemi yaşayacağını, bir cehennemde olacağını düşünerek hali kendine zehir eden bir hastalık.
Öyle ki başlarda, ileride olası bir cehennem yaşanabileceği, oraya doğru bir gidiş olduğu vehmiyken, vehmin başatlığı sonucunda hali hazırda kurguladığı yaşamı sürdüğüne inanmaya başlar. Artık olan olduğu gibi değil, kurguladığı gibi olan olarak görülür, ah vah edilir. Her türlü körlükle at başı duygu durumlarıyla kahrolur.
Yemek içmek zorunda kaldığı şeyler, soluduğu hava artık zehirdir. Kendi birsamında kahrolarak yaşarken, kendisini canlı, kendisi gibi algılamayanları birer yaşayan ölü olarak görür. Onlardan kaçmanın, onları yok etmenin yollarını arar.
Yaşamı kendisine cehennem kıldığı gibi başkaları da bu cehennemi yaşasın ister, bunun uğraşını verir. Elindeki benzin bidonunu almaya çalışanlara kundakçı der, kendi kenti, kentleri ateş vermek için fırsat kollar. Hastalıklı algısı çevresine düşmanca davranmasını sağlar.
Cemal Çalık, 25.06.2018, Konuk Yazar, Sonsuz Ark, Deneme, Sözcüklerin Düş Hâli
Sonsuz Ark'tan
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.