12 Ağustos 2016 Cuma

SA3293/KY50-FER6: Nüfus Cüzdanı'ndaki Din Hânesi ve Mescid-i Aksa

"Şayet nüfus cüzdanındaki Din hânesi kalkarsa ben ne yaparım? Kendinden bir haber Dürzî İsrail askerine demokrasi, fişleme, özgürlük terimlerini anlatamam. Anlatsam da anlamaz. Ve ben Mescit’e bu tiple hayatta giremem."


Bu başlık da ne? Tribünlere mi oynuyorsun diye sormayın. Nüfus cüzdanındaki 'Din' hânesi ile Mescid-i Aksa arasında çok büyük bir bağ var. Peki, nedir bu bağ?

Türkiye’de nüfus cüzdanında yer alan Din hânesi ile ilgili tartışmalar sık sık gündeme gelir. Kimi bu hânenin kaldırılmasını kendi açısından bin bir çeşit nedenler ile anlatır yazar, çizer. Kimi ise din hânesinin nüfus cüzdanını süslemeye devam etmesinde ısrar eder.

Sizi bilmem, ama ben Din hânesinin ısrar ile nüfuz cüzdanında yer almasını isteyenlerindenim. Çünkü ben Kudüs’te yaşıyorum.

Kudüs’ü herkes bilir. Şehir ile ilgili kurulan en meşhur cümle "Üç büyük dine ev sahipliği yaptığı"dır. Müslümanlar, Hıristiyanlar Yahudiler bu şehirde iç içe yaşarlar. Yaşarken iyi anlaşamazlar, ama mezarları yakındır; hatta bazen koyun koyunadır.

Eski şehrin sokaklarında gezerken, İslam’ın Hilali’ni, Yahudilerin Davut Yıldızı'nı ve Hıristiyanların Haçı’nı yan yana görmek mümkündür. 

Bazen parke yollarda sizi bir Bedevi, bazen bir Ortodoks Yahudi, bazen sanki orta çağdan çıka gelmiş bir Hıristiyan karşılar. 

Şayet Kudüs’e alışkın değilseniz arkasından bakakalırsınız bu insanların. "Neredeyim ben? Kim bu adamlar?" Paranoyasına yakalanırsınız. Ezan ve çan sesi birbirine karışır. Yahudiler ağlama duvarında ileri geri sallanırken 2000 yıllık ayrılıklarına gözyaşı döktüklerine şahit olursunuz, Hıristiyanların Via Dolorosa’da kendilerini İsa’nın yerine koyduklarını ve dövünerek dev çarmıhlar taşıyarak yürüdüklerini görürsünüz. Ve Müslümanların İslam’ın en önemli üçüncü mescidine girip ibadet edebilmek için İsrail polisi ile çatışmalarına şahit olursunuz.

Kudüs farklı bir yerdir. İlk görüşte aşık olmak gibi bir şeydir Kudüs. Her seferinde kendinizi önemli hissedersiniz şehrin karma karışık, küçük, dar ve eski sokaklarında gezerken. Kalmak ile gitmek arasında bir şeydir Kudüs. Neden vardır ve neden önemlidir hissedersiniz ama anlamakta güçlük çekersiniz. 

Kudüs ile nüfus cüzdanındaki din hanesi arasındaki bağlantıya gelince...

Ben her hafta en az iki kez (şayet sınırlama yok ise) mescide giderim. Mescit sizi çeken bir yerdir. Avludaki meşe ağaçlarının altına oturup, insanın gözünü alan ve binlerce yıllık tarihi içinde barındıran Kubbe-t'üs Sahra'yı izlemek, kara kubbesi ile mahzun ama bir o kadar da gururlu duran Mescidi Aksa’yı hissetmek her zaman ilaç gibidir.

Bu şehre neden ölmek ve doğmak için gelindiğini size en güzel burası anlatır. Mescide her vardığımda kapı önündeki sözde Mescidi koruyan ve ne olduklarını onların da tam bilmediği Dürzî İsrail askerleri beni durdurur. Onlara göre Müslümanlar sadece Araplara benzer.

Şayet esmer kavruk tenli değilseniz Müslüman değilsiniz. Bir de sarışınsanız yandınız. Sizden Müslüman olmaz. Ben de sarışın bir adamım. Araplara hiç benzemem. Bir de kılık kıyafetim farklı.

Dürzi askerler beni yüz kişinin içinden seçerler ve her ne zaman Mescide girsem durdururlar. Önce bir selam verirler ve aksanımdan hemen bilirler Arap olmadığımı. ‘’Müslüman mısın?’’ diye sorarlar. Aman ‘Yes’ demeyin. Kilit cevap 'Elhamdülillah’tır.

Siz Müslüman olduğunuzu dillendirten sonraki ilk soru 'Nereden geldiğiniz'dir. Türküm derseniz, pasaport sormazlar ve kimliğinizi isterler. İşte o anda devreye nüfus cüzdanı ve orada ki din hanesi girer. Asker yerini ezberlemiştir. Nüfus cüzdanınızı hemen ters çevirir ve din hânesinde ki İslam yazısını okuyup ‘’Hoş geldin buyur’’ der ve içeri girmenize izin verir.

Kontrol orada bitmez. Bir de avluda gezen Müslüman nöbetçiler vardır. Tipinizden yabancı olduğunu hemen anlar ve yanınıza sokulurlar. İlk soru ‘’Are you muslim?’’  Cevap belli. Ve yine kimlik muhabbeti.

Şayet nüfus cüzdanındaki din hanesi kalkarsa ben ne yaparım? Kendinden bir haber Dürzî İsrail askerine demokrasi, fişleme, özgürlük terimlerini anlatamam. Anlatsam da anlamaz. Ve ben Mescit’e bu tiple hayatta giremem.

Demek istediğim, aman ülkemde benden habersiz nüfuz cüzdanıma dokunmasınlar.

Ve unutmadan.  Şayet aranızdan Kudüs’ü ziyaret etmek isteyen varsa onlar da dokundurmasınlar.



Fatih Er, 12.08.2016, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Haber'in Değeri
Fatih Er Yazıları




Sonsuz Ark'ın Notu: Fatih Er Beyefendi'ye çalışmalarını bizimle paylaştığı için teşekkür ederiz. Seçkin Deniz, 01.07.2016


İlk Yayınlandığı  Tarih:  19 Mart 2010

İlk yayınlandığı Yer: Fatih Er
http://erfatiher.blogspot.com.tr/2010/03/nufus-cuzdanndaki-din-hanesi-ve-mescid.html

Seçkin Deniz Twitter Akışı