2 Mayıs 2015 Cumartesi

SA1295/KY4-FM24: Das Kapital'i Okumanın Usül ve Adâbı

"Mübarek Das Kapital uzun zamandır yanlış anlaşılmıştır."


Eyyühel tilmiz, bir zamanlar hakkında zan ile atıp tuttuğumuz ulul azm kitaplardan birinin künhüne ermek nasip oldu da ahir ömrümüzde mahv-ı perişan olmaktan azat olduk. Bu hal bile bizim kâinat imamı olduğumuza şehadet eder. 

Gerçi zan ile atıp-tutmak bizlerin şanından olmasa da bir takım imtihanlara bizim dahi mücbir oluşumuz akıllardan çıkarılmamalıdır. Evet, biz dahi zaman zaman sınanır, o sınanmalardan yüz akıyla çıkarsak görevimizi sürdürmemize ruhsat verilir. Hamdolsun ki, görevimizi sürdürmemize ruhsat verilmiştir. 

Sizlerin dualarıyla olduğunun katiyetle şuurunda olarak, söylemek isterim ki, sizler olmasanız ben ne yapardım? Kime derdimi anlatır, kimi inandırırdım? Katiyetle söyleyeyim ki kimse inanmazdı. Hem billah, zaman zaman kendim bile inanamıyorum. Sizlerin şecaatli yürek seslerini işitince kendime gelip inanıyorum. Sizler olmasanız bu kıtmir de olmazdı bilesiniz. Bu satırları okurken ağlayacağınızı görüyorum. 

Hem ben dahi ağlamaktayım. Benim gözyaşlarımın esbab-ı mucibesi olarak yanımda soğan doğrayan olduğunu söyleyen bedbahtların sözlerine kulak asmayın. Doğrudur, yanımda soğan doğrayan var. Amma soğandan ötürü değildir bu gözyaşları. Sizleri gözümün önüne getiriyorum öyle garip bir hal alıyorum ki, ağlamamak imkânsız. –tamam la git, içeride doğra, artık gerek kalmadı-

Ey benim sadık vefakar ve cefakar tilmizlerim, şimdilerde bir “düşün” sapıklığı icat ettiler. Bu ne büyük bir sapmadır. Bu ne büyük vahim bir savrulmadır. Düşünmek iblisin hasletidir. İblis düşünüp emrden vazgeçti. Birileri size düşünmeyi, akletmeyi salık vererek şeytanın mezhebine düşesiniz ister. Kulaklarınızı bu ifsat edici sözlere tıkayın. Gönüllerinizi açın! 

Ey benim sadakat timsali tilmizim “düşünün” gibi iblisçe bir mezhebin tavsiyenize kulaklarınızı tıkayın ve rüya aleminden bilgiler edinmeye bakın. Ben zaman zaman sizlere bu hususta yardım edeceğim. Sakın yeise kapılmayın.

Mevzumuza avdet edersek ey tilmizan-ı bifikr olan bağlılarım, üç gece üst üste bir rüya gördüm. Bu üç gece rüyamda üç kişi hep var oldu. Engin denizler kadar görkemli ve munis bu üç insan her üç gece gelip dizimin dibinde oturdular. 

Ve dahi geçmişte yaptıklarından peşiman olmakla beraber bana da sitem ettiler. Kendilerini ikaz etse imişim, gavgalarını bugüne ertelemelerini söylese imişim, beni dinlerler imiş. Bu yüzdendi sitemleri. 

Ben dahi ol sitemlerine hak verdim. Evet, ben o dönemde kendilerini ikaz edip ulül emre itaat etmeleri gerektiğini vaz etseydim o üç güzel insan boşuna ölmeyecekti. Ve belki bugünkü savaşımızda bizimle birlikte olacaktı. 

Bu yüzden çok tövbe istiğfar ettim, niçün o dönem onları ikaz etmek yerine onlarla mücadeleyi seçtim diye? Neyse geçte olsa bugün onlara vazünasihatte bulundum ve şimdi savaşmaları için ruhsat alıp onlara verdim. Ey benim tilmizlerim artık onlar da sizinle birlikte savaşmaktadır. Sizler de onların yanına varıp hazırladığınız Molotof kokteyllerini teslim edin. Yaralarına merhem hazırlayın. Onla ululemre itaatsizlik edip dünyalarını kaybettiler ama saye-i mübareğimle uhrevi hayatlarında pek muazzam yerler edindiler.

Sevgili tilmizlerim, yoldaşlarım, ilerleyen sahifelerde beş büyük kutsal kadim kitaplardan beşincisi olan Das Kapital’i okumanın adabına ve usulüne ilişkin bana bildirilen mizanları derinlemesine anlatıyorum. 

Başlangıç olarak, bu mukaddimede kısmen de olsa okumalarımıza ilişkin bir takım ölçüleri vermeyi lüzumlu gördüm. Size bir takım zındıklar, sapkınlar dört büyük kutsal kadim kitap dışında kitap olmadığını söyleyip sizinle mücadele edeceklerdir. Siz her zamanki gibi, size öğrettiğim tevil usulü ile bunları aşmalısınız. Ki, aşacağınıza kaniyim. 

Mesela size biri böyle dediğinde, “Hikmet müminin malıdır, nerede bulursa alır” hadisi şerifine bir atıf olduğunu söyleyeceksiniz. İlk aklıma gelen tevil bu. Böyle bir tevile inanmakta zorlanan kişiler gördüğünüzde yılmayın, terslemeyin. Yumuşak ve sakin bir sesle anlatmaya devam edin. Unutmayın ki, bir kişiye kırk gün deli deseniz, o kişinin kendisi bile deli olduğuna inanır. Öyle ise şüphe edenlere siz her vesile ile bu ve daha güzel teviller bularak gidin. Ve kazanın.

Mübarek Das Kapital uzun zamandır yanlış anlaşılmıştır. Hatta benim bu anki halime kadar birçok insan yanlış anlamış ve bu yanlış anlama üzerine bir dünya inşa etmeye bile kalkışmıştır. Neyse ki, Rabbim bana doğrusunu bildirdi de bu yanlıştan insanlığı kurtarmaya vesile olmamı arzu etti. Bu çok büyük bir tecellidir. Ah bir bilseniz bu tecellinin ne denli muazzam olduğunu küçük dilinizle birlikte büyük dilinizi dahi yutarsınız.

Mübarek Das Kapital’in okuma zamanı sabah namazı sonrasıdır. Buradan da anlaşılmaktadır ki, abdest zorunludur. Belki abdestsiz zamanlarda gerekecektir. O vakit ne yapmalıdır? Kısmi abdest diyeceğimiz bir el yüz yıkama ile bu müşkilin çözüleceği bana söylendi. Lütfen hiç değilse kısmi abdeste riayet edelim. Ki, umulan maksuda erelim, gaye hasıl olsun. Mübarek Kitab-u Âzim Das Kapital okumalarında Deniz kadar engin, Hüseyin kadar inanlı, Yusuf kadar aslanlık göstermek bize farzdır. Bunu aklınızdan çıkarmayın.

Kitab-ı mukaddes Das Kapital’i elimize aldığımızda göğüs hizasında tutmaya da dikkat edelim. Ne tam yukarı kaldıralım, ne de göbeğimizden aşağı koyalım. En efdal okuma bir rıhle üzerinde yapılacak okumadır. Beni seven bir marangoz arkadaş rahle yapımına başlamıştır. Çok cüzi bir meblağa sizlerin hizmetine sunacaktır. 

Sakın rahleleri kendi kendinize edinmeye kalkmayın. Zira Allah muhafaza beklenen faide hasıl olmaz. Ben o marangoz arkadaşın odunlarına bin bir kere hatmettiğim Das Kapital’in sevabını gönderdim. Yani o kardeşimizin imal ettiği rahleler öyle sıradan rahleler değildir. Böyle düşünmekten Allah bizi korusun. Bu çok büyük günahtır. 

Sabah namazını eda ettikten sonra beddualarınızı okuyacak, amin dedikten sonra o okunmuş rahle üzerine mübarek Das Kapital konulup seslice okunacaktır. Gerekli yerlerde şerh yapmak serbest olmakla beraber, bir çok yerini anlayamayacağınızdan şerh için kendinizi fazla zorlamayın. Zaman kaybetmeyin. Gün ışıyıncaya kadar ne kadar okursanız o kadar efdaldir.

Okuma bitince önce sağınıza –ki orada ben ve masum aile büyüklerim vardır- sonra sol omuzunuza- ki orada üç evladım ve yeni müttefikim cephe olacaktır- üfleyin. Yavaşça. Acele etmenize gerek yok. Asude bir şekilde üflersiniz.

Tekrarında faide gördüğüm için bir daha söyleyeyim önceki mukaddes kitabımızda bir buyruk vardı ya hani” ona ancak temiz olanlar dokunur” işte bu hüküm beşinci mukaddes kitabı da kapsar. Eğer sabah namazı dışında elimize almamız gerekirse kısm-i abdest farzdır. Tam abdest almak efdaldir. Kısm-i abdestten murat da, elin ve yüzün hiç değilse bir kere yıkanmasıdır. 

Dikkat ediniz yüzümüzü tüy bitiminden çene altına kadar yıkayacağız. Şaşırır tüy bitimi veya çeneyi ıskalarsak kazayı gerektirir. Elbet bu amelimizde bir kastı yok ise kazayı gerektirir. Kasten yapanın dinden irtidat ettiğine dair hükümler vardır ki hafazanallah. Peki böyle kazayı gerektiren durumlarda ne yapılacaktır. Dumanlı evladımın gözetiminde dağıtımı yapılan rahlelerden en az beş adet alıp fakir fukaraya dağıtılacaktır. Kazanın kabulü bu şarta bağlıdır.

Bazılarınızın aklına gelebilir ki, “Peki kitabı okumaya başlarken euzu besmele mi çekeceğiz? Başka bir şey mi söyleyeceğiz?” 

Bu konuda ihtiyar sahibi olmanıza rağmen “biismihi Marks, biismihi Engels, biismihi ho amca, biismihi Lenin” demenizin efdaliyeti çok büyüktür. Çok büyük derecelere ermenize vesile olacaktır. Hele bir de müstehab isimler zikretseniz var ya.. ah.. bu müstehap isimleri söylediğinizde ereceğiniz derecat inanılır gibi değil. “biismihi Bakunin” deseniz mesela.. bir kavle göre günde on kere “biismihi Bakunin” diyene sorgusuz sualsiz cenneti alada tuba ağacının gölgeliği hazır olduğu gibi kabirde de felaha eriyor. Ne yılan, ne akrep, ne çıyan onun na’şına dokunamıyor. Öylesine mübarek bir isimdir. Yüce mevlamız bize ne kolaylıklar ihsan etti de biz farkında değiliz. Ne mutlu size ki böylesi kolaylıkları fark ettiren bir kıtmiriniz var. Daha ne isteyeceksiniz. 

Sevgili tilmizlerim, yoldaşlarım bu kitabın korsan dağıtımına mani olun. Çok cüzi bir fiyatta satılacaktır. Bu kitaptan beşten fazla alanın günahlarına ben kefferatim. Bunun da böyle bilinmesini istirham ederim.

Penisilinyada mukim ağlayan emekli vaiz, nam-ı diğer kıtmir



Fikri Muhayyer, 02.05.2015, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, İronik Felsefe, Das Kapitali Okumanın Usül ve Adâbı


Seçkin Deniz Twitter Akışı