22 Eylül 2013 Pazar

SA419/KhB24: Haberci

 (Bir şiir durur bir şiirin ruhunda)
(Bir şiir işler gergefi, bir şiirin bitmeyen ruhunda)
(…)
Git, ona öyle söyle
Yaprakları dökülmüş o ağaçların altında
O kuru, o ayaz gündüzün ortasında
Karşısına çıktığım andan bu yana
Sabahlar soğuk,
İçim titremiyor, gözüm seğirmiyor…
(…)
Git, ona parmaklarımın  hızlandığını anlat
Bakışlarımın uzağa çekildiğini hayattan
Göğü hep tek başıma izlediğimi…
(…)
Sorarsa, hatrıma bakıp öyle
Yalnız yürüdüğümü eskisi gibi
Hecelediğimi bilsin sokakları, geceleri ve sözleri
Bilsin geçmişin ona geldiğim andan beri değişmediğini…
(…)
O mermer taşın üstünde oturup âlemi seyrettiğimi hatırlıyor mu?
Sor ona, dökülüp gidiyor mu düşleri dişlerinin arasından?
(…)
Soğuk bir kış günü, ölümü anlattığı zamandı hani
Teselli etmiştim, suçun dualarından sürüklenmediğinden dem vurarak
Gözünü gelecekteki günahlara dikmişti ya
Günahları tek tek ördüğü geceden, dökülüp gitmişti ya
Suçunu bile bile kaçıp gitmişti ya…
(…)
Öyle söyle ona…
Şiirinde yazdığı gibi oldu her şey…
(…)
Harflerini dizmişti eliyle
Git, demişti; git, benden uzaklara…
(…)
Gittim,
Gözlerimin içine baka baka çalındığı zamana sığındı o
O kadar uzağa gittim ki uzansam dokunuverecek
Dokunsam korkudan ölecek…
(…)
Sor ona, şiirindeki gibi mi yaşıyor hâlâ
Şiiri mi yaşıyor,  kendisi mi?
Şiir yazmayı da biliyormuş, besbelli
Yazdığını okuyoruz hâlâ…
(…)
Git sor ona
Yaşıyor mu, o günden beri?
(…)
O gün hiç gelmedi dünden beri…



Khorto Bâri, Sonsuz Ark, 21/09/2013




Seçkin Deniz Twitter Akışı