Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
İnsanın tuhaf bir varlık olduğuna dair kesin bir kanaate sahibim, buna rağmen, benim için onun tutarsızlıklarının sınırlarına dair yorum yapmak yorucu ve bıktırıcı bir süreç anlamına gelmiştir her zaman. Onu umursamayabilirim, ancak bu benimle, benim kararlarımla doğrudan ilgili bir durum değil; çünkü birlikte yaşamak zorunda olduğumuz gezegende insanın tutarsızlıklarından kaçınmak asla mümkün değil.
İnsan olarak birbirimize mecburuz, ama ben diğerinin tutarsızlıklarına mecbur olmadığımı düşünüyorum. İnsanın tutarsızlıklarının kaynağının katıksız bir cehalet olduğunu, sanırım siz de biliyorsunuz; cehalet ve onun asla vazgeçemeyeceği bencil saplantılar, benzersiz kibir ve çözümsüz tanrılık kompleksi.Her şeyi yönetebileceğini sanan bir aptalla başa çıkmak, onun yaptıklarının sonuçlarını hesaplayabileceğini beklemek imkânsız...
Yorgun ve merhameti askıya alınmış biri olmak istemiyorum, aynı zamanda tutarsızlıklarıyla ünlü bu yaratıkla aynı yeryüzünde yaşamaktan ve onun yaptıklarının sonuçlarından zarar görmekten bıktım.
Bıktım çünkü, insanın neden-sonuç ilişkilerini irdelemeden herhangi bir şey yapamayacağının, söyleyemeyeceğinin farkındayım; doğal olarak onun tutarsızlıklarına gerekçe bulabilme becerisini nasıl geliştirdiğini ve kendisini haklı çıkaracak ne tür düzenekler kurduğunu ya da kuracağını biliyorum.
Üzgünüm; ne yaparsa yapsın, sonuçların onun istediği gibi çıkmayacağını bilsem de onu engelleyebilecek bir refleks, tavsiye ya da öngörü üretmekten yorulduğumu söylemem gerekiyor.
O asla tavsiye kabul etmiyor; nasihatlere karşı kızgın bir boğa gibi davranıyor, bütün bunlar yetmiyormuş gibi, içindeki her şeyi bilen şeytanın kışkırtılarıyla dik başlı bir şekilde önüne gelene saldırıyor.
İnsanları incitiyor, kırıyor ve etkileşimde bulunduğu her insanın hayat akışına olumsuz müdahalelerde bulunuyor.
Onunla nasıl başa çıkacağız, bilmiyorum... hayır, hayır bu benim sorunum değil, bu insanın sorunu; bütünüyle yeryüzünü cehenneme çeviren cahil insanın sorunu. Bu sorunu çözüm yoluna zorlamadan hiçbirimize huzur yok; olmadı, olmayacak da.
Buna artık hep birlikte karar vermeliyiz; okullara başkalarına zarar vermeme dersleri koymalıyız mesela... tutarsızlıklarla dolu bir yolculuğun bir cehennem çukuruna yuvarlanmak demek olduğunu öğretmeliyiz bütün yeni insanlara...
Öğretmeliyiz ince ince düşünmeyi; başkalarının ruhlarına çentikler atmadan yaşama becerisi kazandırmalıyız çocuklara. Akıl yürüterek, kötü şeyleri yaşamadan daha iyi şeyleri yaşamanın yollarını bilmeli her yeni insan. Bildiklerini sanmadan önceki en erken çağda, suya atılan bir taşın oluşturduğu dalgaları göstermeliyiz bilmeyenlere,
Yanılgıların sonuçları asla tek kişilik değil; tutarsızlıkların ürettiği yanılgılar hepimize ağır bedeller ödetiyor. Suçlar, kendi başlarına yaşamıyorlar, masumiyet her zaman saldırı altında. Hepimiz yepyeni ve sonsuz sayıda sürekli tehdit altındayız; gerçekleşen önceki tehditlerle boğuşurken üstelik.
Siz ne düşünüyorsunuz, bilmiyorum. İnsan olarak birbirimize mecburuz, ama ben diğerinin tutarsızlıklarına mecbur olmadığımı düşünüyorum. Hiç kimsenin de mecbur olmadığını, tutarsızlıklarını bir hayat biçimi olarak bize dayatanların bütün toplumlardan tecrit edilmesi gerektiğini herkes bilmeli diye düşünüyorum...
Tecrit; evet, hepsi tecrit edilmeli... belki bir adada, belki bir başka gezegende, ama asla dünyada değil.
Öğretmeliyiz ince ince düşünmeyi; başkalarının ruhlarına çentikler atmadan yaşama becerisi kazandırmalıyız çocuklara...
Daha yumuşak dokunmalı akranlarına, aksi halde tecrit edileceğini bilmeli her çocuk.
Yoksa hepimiz bu aptalların yaktığı cehennem ateşinde kavrularak yok olacağız.
Mıra | Öznel Şeyler
Takip et: Next Sosyal @seckin_deniz
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
- Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.