Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
Putin’s Pyrrhus of Epirus Moment?
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, siyasi kariyerini riskler ve kumar üzerine kurmuştur ve bu riskler, uluslararası toplumda en çok korkulan güçlü adamlardan biri olarak konumunu sağlamlaştırmasına yardımcı olmuştur.
İstihbarat aygıtındaki kişisel deneyiminden yola çıkarak Çeçenya, Gürcistan ve Suriye'deki vahşi askeri eylemlere karşı yavaş ve minimalist küresel tepkiyi öngördü. Ve uluslararası ilginin bu eksikliğinden cesaret alarak, Kırım'ın ilhakı ve Ukrayna'nın Donbas bölgesindeki Rus vekilleri finanse ederek bir kez daha kumar oynadı ve ülkeyi istikrarsızlaştırmak için binlerce asker ve FSB ajanı gönderdi. Şimdi bir kez daha, sekiz yıldır uluslararası eylemsizlikle karşı karşıya kalan Putin, Ukrayna'nın tam teşekküllü işgali için yeşil ışık yaktı; ancak bu sefer başka bir gerçeklik kontrolü ele aldı.
Devam eden Ukrayna savaşı küresel kınama ile karşılandı ve Rusya'yı dünyadaki en çok yaptırım uygulanan uluslardan biri haline getirdi. Ukrayna'ya, Rus Güçlerini (RF) püskürtmek için bol miktarda ağır silah verildi; bu, Suriye muhalefetinin ve Gürcülerin asla almadığı bir desekti. Savaş, hem Ukrayna hem de Rusya için on binlerle ifade edilebilecek büyük kayıplara neden oldu. RF için maddi kayıplar pahalıya mal oldu ve özellikle yaptırımların yürürlükte kalması durumunda, Rusya'nın ordusunu tam güçle yeniden inşa etmesi uzun yıllar alabilir.
Söylemeye gerek yok, ki durum planlandığı gibi gitmiyor: Rusya'nın “özel askeri harekatı”nın Kremlin için hızlı ve kesin bir zaferle sonuçlanması, Rusya'nın NATO karşısında askeri hünerini sergilemesi ve Putin'in dış politikasına karşı çıkan diğerlerine korku salması gerekiyordu; ama tam tersi gerçekleşti.
NATO üyeliği, Rusya'nın Baltık Denizi Filosunun gelecekteki hareket özgürlüğünü engelleyen Finlandiya ve İsveç'e genişledi. Ukrayna silahlı kuvvetleri İngiltere'de kapsamlı bir şekilde eğitiliyor, diğer Avrupa ülkeleri de eğitim veriyor ve enerji anlaşmazlığının yanı sıra Putin'in NATO'yu 2001'deki 11 Eylül saldırılarından bu yana görülmemiş bir şekilde birleştirdiğini iddia edebilirsiniz.
Savaş patlak verdikten sonraki ilk birkaç haftalık düzensizlikten sonra, Rus ordusu doğu Ukrayna'daki kuvvetleri başarıyla konsolide etti ve bu erken zaferlerin büyük bir bedeli olmasına rağmen Luhansk ve Izium ekseni çevresinde büyük zaferler elde etti.
Ağustos ayı itibariyle, hem Pentagon hem de Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı, işgalin son altı ayında en az 80.000 Rus zayiatı olduğunu tahmin ediyor. Bu, tüm Kızıl Ordu'nun Afganistan'daki on yıllık savaşta verdiği 30.000 kayıptan daha fazla kayıp demektir.
Putin'in "özel askeri operasyon" dediği şey, Ruslar için İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en kanlı çatışmaya dönüştü ve etkileri yurt içinde de hissedilmeye başladı.
Savaş suçu işlediği iddialarıyla suçlanan ve Rus güvenlik aygıtıyla yakından bağlantılı bir paralı asker örgütü olan Wagner Group'un Afrika, Orta Asya ve hatta Rus hapishane hücrelerinde asker toplama çabalarını hızlandırdığı bildiriliyor. Kremlin Rus nüfusunu tam olarak harekete geçirmeyi reddettiği için insan gücü eksikliği önemli bir sorun haline geldi. Bunun nedeni, ülkenin demografik görünümünün olumlu olmamasıdır: yaşlanan bir nüfus ve yurt dışına kaçan birçok yetişkin Rus ile, artık Kızıl Ordu'nun bir zamanlar sahip olduğu türden olumlu bir demografik yapıya sahip değil.
İşgalin sadece ülke içinde değil, Rusya'nın 'yakın yurt dışında' da etkileri oluyor. Ukrayna cephesinde insan gücü ve lojistik koordinasyon çetin meseleler haline geldikçe, Moskova'nın askeri ve jeopolitik gücü başka yerlerde zayıflamaya başladı.
Mayıs ayında Rusya, muvazzaf kuvvetlerdeki insan gücü sorunlarını yansıtan Suriye'den Ukrayna'ya birkaç birimi geri çağırdı. Bu, SDG'yi (Seçkin Deniz'in Notu: Terör örgütü PKK/PYD/YPG) temizlemek için Suriye'de yeni bir saldırı başlatacağını açıklayan Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan için tahmin edilebileceği gibi faydalı oldu. Putin'in Erdoğan'ı Suriye'de ilerlememesi için ikna etmeye çalışmasına rağmen Ankara, Türkiye-Suriye sınırı boyunca operasyonlar düzenlemeye istekli olduğunu yineledi. İsrail, Rus ordusu sahada düzeni sağlamak için mücadele ederken İran destekli milisleri hedef alarak da avantaj elde etti. Aynı şekilde, birkaç Rus birimi de Gürcistan'dan Ukrayna'ya çekildi.
Kafkasya'da Azerbaycan ile Ermenistan arasında, özellikle Erivan'ın 2020 Savaşı'nda teslim olurken imzaladığı Üçlü Anlaşma'nın statüsü konusunda gerginlikler yeniden alevlendi. Bakü, AB ile yeni gaz anlaşmasını ve anlaşmayı zorla yürürlüğe koymak için Rus güçlerinin aşırı genişlemesini kullanmaya çalışıyor; Moskova, Kafkasya'da nüfuz alanını SSCB'den bu yana görülmemiş bir şekilde genişleten Ermeni kapitülasyonundan muhtemelen yararlandı.
Kıtadaki güç boşluklarından yararlanan ve Batı etkisine karşı bir karşı ağırlık görevi gören Afrika'daki Rus paralı askerleri, giderek daha fazla inceleme altına alındı. Wagner Grubu'nun Mali, Libya ve Orta Afrika Cumhuriyeti'ndeki katliamlara karıştığı ve Ukrayna'daki savaşı finanse etmek için Sudan'da altın yağmalamakla suçlandığı bildirildi. Ayrıca Mali'deki El Kaide saldırılarından müteahhitlerini zayıflatan kayıplar verdiler.
Son zamanlarda Putin, aktif görevli silahlı kuvvetlerini 137.000 asker daha arttırmak için bir kararname imzaladı. Bunu başarmak zor olacak, çünkü Rusya'nın demografisi dramatik bir şekilde değişti ve ülkenin uzun vadeli çatışmaları sürdürmekte büyük olasılıkla bir sorunu olacak. 137.000 artışla ilgili ironik olan şey, Ukrayna'nın Rusya'nın Şubat ayından bu yana sürdürdüğü tahmin ettiği kayıp sayısına yakın olması. Kiev Independent'e göre, 50.000'den fazla Rus öldü, tahminen 90.000 kişi yaralandı ve kayboldu. Bu nedenle, Putin'in kararnamesi, Rusya'nın savaş sırasındaki genel kayıplarını çok iyi gösterebilir.
Rus askeri gücü azalmaya devam ederken, Kazakistan gibi ülkelere Rus etkisinden kurtulma fırsatı verdi. Şaşırtıcı kayıplar, sadece Kremlin'in koşulsuz desteğiyle ayakta kalan Belarus'taki Lukashenko rejimine karşı baskıya da yol açabilir. Rusya'nın önde gelen isimlerinde de artan memnuniyetsizlik işaretleri var. Tam bir seferberlik isteyen ve Putin'i savaşı idare ettiği için eleştiren aşırı milliyetçiler ile Rusya'daki potansiyel liberaller, çatışmayı sona erdirmek için gizlice arkasından müzakere etmeye çalışabilirler.
Ukrayna'nın Harkov Oblastı'ndaki son yıldırım saldırısı Rus ordusunun ve genel nüfusun moralini daha da bozdu. Operasyon Rusya'yı hazırlıksız yakalamakla kalmadı; Ukraynalı ve Batılı askeri yetkililer bile, RF'yi Kharkiv bölgesinden Donbas'a yönlendirmedeki hızı ve başarısı karşısında şok oldu, hatta bazı güçler sınırın ötesinden Belgorod'a geri çekildi. Haftalar boyunca, ZSU Harkov'da kuvvetler topladı, Rus garnizonu kuvvet talep etti, ancak kuvvetlerin çok zayıf olması, rezervlerin Kherson'a gönderilmesi veya genel komutadaki genel stratejik yetersizlik nedeniyle görmezden gelindi.
Birkaç gün boyunca, Rus MOD (Savunma Bakanlığı) saldırı hakkında yorum yapmayı reddetti ve aynı gün Ukrayna, kilit Izium kentini kurtardı, Putin her şey normalmiş gibi dünyanın en büyük roller coaster'ını açtı. Putin'in görünüşte bıkkın tavrı zaman zaman Rus askeri yetkilileri, politikacılar ve analistler arasında savaşın nasıl yürütüldüğüne dair artan hoşnutsuzluğu daha da körükleme riski taşıyor.
Vladimir Putin, kendisini yıllarca riskli askeri girişimlere girişmenin sonunda yakalayabildiği bir 'Epirus Pirus Ânı'nda (*) bulmuş olabilir.
Julian McBride, 13 Eylül 2022, Geopolitical Monitor
(Julian McBride, New York'ta doğmuş bir adli antropolog ve bağımsız gazetecidir. Antropolojik bir STK olan Reflections of War Initiative'in (ROW) kurucusu ve yöneticisidir.)
Seçkin Deniz, 04.10.2022, Sonsuz Ark, Çeviri, Çeviri ve Yansımalar
(*) Pirus (Grekçe: Πύρρος, MÖ 318/319 - MÖ 272), antik çağda yaşamış Epir kralı. Deyim olarak kullanılan Pirus zaferi ve yaptığı seferlerle tanınır. Pirus, MÖ 306'da 13 yaşında Epir kralı oldu ancak dört yıl sonra Cassander tarafından tahttan indirildi. Büyük iskender'in ölümü sonrasında meydana gelen Diadohoi Savaşları sırasında harekete geçti ve MÖ 297'de İskender'in generallerinden Mısır'da kendi krallığını kurmuş olan I. Ptolemaios Soter'in desteğiyle tahtını yeniden kazandı. Güney İtalya'da bulunun Yunan şehri Tarenteum'un Roma tehdidi nedeniyle kendisinden yardım istemesi sonucunda Pirus Savaşları başladı. Ordusuyla birlikte Güney İtalya'ya gelen Pirus, Heraclea ve Asculum Muharabelerinde Romalıları mağlup etmiş olsa da büyük kayıplar verdi. Pirus Zaferi terimi bu olaylar sonucunda çıkmıştır. Bu terim kazanılan zaferin verilen kayıplardan sonra anlamsız hale gelmesini ifade eder.
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
- Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.