20 Ağustos 2016 Cumartesi

SA3323/KY32-YR59: 15 Temmuz Darbelere Hayır Forumu (Üsküdar)

"3 Ağustos 2016 Çarşamba akşamı Hakimiyeti Milliye Caddesi, Balıkçılar Çarşısı yanı, Havuzlu Meydan’da farklı eğilimlerden kadınlar (Üniversite hocası, öğrenci, serbest meslek sahibi, ev hanımı) erkeklerin de katıldığı, hatta yoldan geçenlerin bile mikrofonu alıp konuşabildiği bir forum düzenlediler. Yorum yapmadan tuttuğum notları aktarmak istedim. Bazı isimleri hatırlayamadım. Birlikten beraberlikten söz edeceksek konuşmamız ve dinlememiz lazım. Emeği geçenlere teşekkür ederim kendi adıma."



Ayşegül: Kardeşim evleniyordu, düğün kına işlerimiz vardı. Evde uğraşıyordum. Sokağa çıkma yasağını duyunca çok sinirlendim, sokağa çıktım. Bu kadar şehit ve yaralıya rağmen tiyatro diyenlere diyecek söz bulamıyorum. 15 yaşındaki kızıma çok büyük badire atlattık dedim. Evde otururuz ne güzel dedi. İnternetin de kesik olacağını söyleyince o zaman bu darbe, olmaz öyle şey dedi. Ancak o zaman anladı. Çocuklarımız darbenin ne olduğunu algılayamıyor.

 Fatmanur: Çengelköy’den gelen ateş silah seslerini duyuyordum. Hangisi havaya ateş açıyor hangisi insanı vuruyor ayırt edebildim, bu korkunçtu. Onsekiz kişi öldürüldü sanırım, çoğu esnaf tezgahtar oranın insanı. Aşağıya indim hiç unutamam herkes sigara yakmıştı kimse konuşmuyordu. Sadece korkunç şeyler oluyor diyordu bazıları. Halka yönelen silahlar. Askerin silah doğrultup geçemezsin demesine çok canım sıkıldı. Tanklar, askerler, yol kesik. Kendimi çok kirlenmiş hissettim eve gelip banyo yapmak istedim. Tayyip beyin çağrısı yokken büyük bir kalabalık vardı.

Nilgün: Evdeydim annem arayıp köprüdeki durumu haber verdi. Hafızası yüklüydü, darbeyi iyi bilir. Bu 12 Eylül gibi de değildi, çok kötüydü. O zaman bizi evlerimizden toplamış gözaltına almışlardı, burada doğrudan öldürdüler. 12 Eylülde işsiz kalmış ve hapse girmiştim. Darbeye karşı meydana çıkmak istedim ama katılacağım bir meydan yoktu. Taksim’de kalabalığa giremedim. Yarım saat oyalanıp eve döndüm. Yüz yıldır ayrı mahallelerde tanımlandık, son onbeş yılda da bunu aşmayı başaramadık. Su dağıtıyorlardı aldım bir tane. Özgürlükler ve demokrasi hepimize iyi gelecek. Ayrı mahallelerin sınırlarını birbirimize benzemeden yıkmamız lazım.

Bahar: İki tarafı birbirine anlatmaya çalışıyorum. Arkadaşımın kedisine bakıyordum emanetti. Sosyal medyaya baktım pasaportunu bulup çıkasın gelir. Televizyonlar biraz daha iyimserdi. Üsküdar’da tankları gördüm peşpeşe dizilmişler. Sokağa çıkan herkese müteşekkirim.

Nükhet: 27 Mayıs’ı yaşadım. Bütün darbeleri biliyorum. O gece annemin bakıcısı aradı ondan duydum annem de düşmüştü. Yaşamda gündeliğin dışındaki olağanüstülüğün çatışmasını yaşamak çok zor. Hayatın akışıyla bu olağandışı durum karşısında ezilmiş hissettim.

…..: Bursa’dan geldim forum için. Darbeyi duydum ama tank ya da insan yoktu sokakta. Ancak geç saatlerde tv görüntüleriyle anladım. Sadece bir kahvenin önünden geçerken üzülsem mi sevinsem mi iyi ki oldu diye darbeyi alkışlayanlar vardı.

Büşra: Evimiz şehrin biraz dışında. Yalnızdım evde. Tankları görüyordum uzaktan, onların çıkışını görünce ağlamaya başladım. Uçakların geçişindeki ses korkunçtu. Savaş sesleriydi. Soğukkanlılığımı yitirdim.

Esra: Sokağa çıkma yasağını duyunca uçakla bombaları duyunca Uludere’yi Kobani’yi hatırladım. Onların başına gelirken aldırmamıştık.  

Burak: Darbe atlatıldı sonrası kolay olmayacak. Bize toplumsal barış lazım. Köprü yürüyüşünde böyle bir pankart vardı.

Gülnur: O gece kızımı kaybettim. Taksim’den karşıya geçecekti uzun zaman haber alamadım. 78 kuşağındanız ve darbe kelimesi tüylerimi diken diken eder. Çünkü çok acılar yaşadık. Uçaklar süpersonik her tarafı bombalıyor duygusu veriyor savaş gibiydi. Hafızamız çok yüklü. Tekbir sesleri Sivas’ı hatırlattı. Darbe denince ilk sokağa çıkması gereken kişiyken çıkamadım. Tekbir beni engelliyor onlara karışmaktan. Birlikte ne yapabileceğimi düşünüyorum.

Hasibe: Bağcılar’daydım. Darbe olunca büyük kalabalıklar çıktı sokağa caddelere. Vakit geç ve ben de yalnız olduğumdan katılamadım. Daha önce geç vakitlerde tacize uğrama deneyimi yüzünden. O gün kim sokaktaydı kim evde kaldı kim hain kim darbe karşıtı diye imtihan olmasın. Evde kalan hain değildir bu yanlış.

Burcu: Evimiz köprüye yakın. Sabaha kadar çatışmayı dinledik. Tatvan’lıyım cam kenarında durmamayı bilirim. Duvara yaslandım. 28 Şubat hiç kaldı, ilk kez darbe gördüm. Yıllardır darbe karşıtı söylemleri savunuyorum ama o gece de sonrasında da çıkamadık. Köprü yürüyüşüne gittim. Kendimi tam ait hissedemesem de katılmak sokağa çıkmak iyi geldi. Bunu hepimiz farklı yaşamış olabiliriz ama birbirimizden korkar hale gelmemeliyiz.

…..: Kızıma evden çıkma dedim, darbeyi bilmediğinden ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Panik atak olduğundan korkumu gizledim. Kardeşim Ankara’da meclise yakın, bombalardan masanın altına sığınmışlar. Toplum değişti bir gecede darbeyi önleyebilen bir bilince ulaştı.  İnsanları sokağa çağırmak da ürkütücüydü. 12 Eylülü yargılatabilseydik bu olmazdı. İletişimi koparmamalıyız ve ortak toplumsal hafıza önemli. Salalar da ölümü hatırlattığı için ürküttü. Bu darbe inşallah kutuplaşmalara karşı durmamıza vesile olur.

…..: Ben ateistim solcuyum üniversite öğrencisiyim. Tekbir ve sala bu ülkenin geleneği ve bir parçası. F-16 lardan değil de saladan korkmak çok saçma bana göre. Korkulacak şey bomba atan alçak uçuş yapan uçaklardı, salalar değil.

Fatma: Ben de Bursa’dan bu forum için geldim. Her darbe bizi birbirimizden daha çok uzaklaştırıyor. Çocuklarım cemaat okullarında okudu ama neden, başka okullarda başörtülü anne profiline saygı gösterilmediği ve dışlandığı için. Veliler bana benziyor diye bu okullara götürdüm. Buna mecbur bırakıldık. Farklılıklara tolerans gösteremeden toplumsal barış ve uzlaşı nasıl olacak. Sokaktakiler genelde alt sınıftan insanları. Garibanlar daha çoktu.

…..: Bu darbeden sonra bir arada yaşama iradesi geliştirilebilir mi, eleştiriden çok özeleştiri yapmanın zamanı geldi. Tekbir korkusu garipti mesela. Ben CHP mitingine de gittim, Türkiye laiktir laik kalacak diyorlardı, böyle sloganlar vardı. Bunu bilerek gittim. Derdim darbeye karşı dayanışmaydı. Ben nerede yanlış yaptım diye herkes düşünmeli.

Mustafa: Fatih Emniyet Müdürlüğü saldırı altındaydı. Evde babam 12 Eylül hatıralarını anlatmaya başladı. Salalar bana çok iyi geldi. Sala önemli bir şey. Acıları müştereken yaşamalıyız. Birbirimizin yazdıklarını, düşüncelerini bilmemiz okumamız lazım. 15 Temmuzda  kimse darbeyi alkışlamadı. Herkes rıza ve meşruiyete inandı artık. Komşularımıza dostlarımıza bu birliktelik için teşekkür etmeliyiz.

Feride: Gece Taksim’deydim. Ne kadar çok insan birbirine çarptı. Tanımadıkları arabalara binmeye çalışan insanlar vardı. Ben korkamadım, Ankara katliamını yaşamıştım, daha birçok şey gördüm son iki üç yılda. Daha kötüsü olmaz duygusuyla yaşıyordum. Ankara’da bomba patladığında oradaydım. Patlamadan sonra hayatta kalmak iyi olmuyor. Feryat edenlere gelmeseydiniz madem diyen vardı. Ölen insanın suçlu olmasını yaşamıştık. En zoru güvenmeyi öğrenmek.

…..: Viyana’daydım. Nöbetlere gittik. Birbirinden çok farklı Türkler geldi nöbete. Yurt dışında daha çok sarılabiliyoruz birbirimize. Türkiye’de toplananlara ne yapması gerektiği söyleniyor sürekli. Sözlerini söyleyebilecekleri bir platform göremedim. Sadece Recep Tayyip Erdoğan sloganları şarkılarıydı. Sesimizi duyuramadık. İnsanlar öldü bu karnaval bayram havasını anlayamadım.

Onur: Darbelere karşı 70 milyon adım koalisyonundanım. Milliyetçi sloganlar ve işaretler yüzünden çıkamadım. Bundan sonra her türlü baskıya karşı birlikte olalım. Savaşın ne olduğunu anlamış olduk. Bunun önüne geçmek barış ve demokrasiyi geliştirmekle olacak.

Selma: Darbecilere karşı dimdik durduk direndik ve kazandık.

Yıldız: daha önceleri darbe bir kesimi hedefliyor zannıyla ötekiler sessiz kalırdı. Sonra bütün toplum on yıllarca çekerdi acısını. Bu sefer parlamentonun bombalanması kimlik ve ideolojiye bakılmadığını apaçık gösterdi. Daha önce de böyleydi aslında, birimize yapılan hepimize yapılıyordu. Bu sefer halk büyük bir özveri ve kahramanca direnişle oyunu bozdu. Böyle alçakça müdahaleler kimden ve kime gelirse gelsin birbirimize sahip çıkmalıyız.    



Yıldız Ramazanoğlu, 20.08.2016, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Çöl'de Yürüyüş Yazıları
Yıldız Ramazanoğlu Yazıları








Sonsuz Ark'ın Notu: 

Yıldız Ramazanoğlu Hanımefendi'den yazıları için yayın onayı alınmıştır.  Seçkin Deniz, 28.06.2015

Yazının ilk yayınlandığı yer: Serbestiyet:

http://serbestiyet.com/yazarlar/yildiz-ramazanoglu/15-temmuz-darbelere-hayir-forumu-uskudar-712246

Seçkin Deniz Twitter Akışı