"Nijerya, Boko Haram konusunda bu kadar hassas iken neden Türkiye’nin taleplerini dikkate almıyor?"
Boko Haram’ın en önemli özelliği silahlarını özellikle sivil halka doğrultmuş olmaları. Onlar için kendileri gibi düşünmeyen sivil insanların hiç önemleri yoktur. Bazen bu sivil halk namaz kılarken, kilisede ayin yaparken veya bir markette alışveriş yaparken öldürülebilir. Başta Suriye olmak üzere birçok Ortadoğu ülkesinde saldırılarla adını duyuran DAİŞ’ten en önemli farkı; Boko Haram saldırılarını yaparken Nijeryalıları kullanırken DAİŞ’in çoğunlukla yabancı teröristleri kullanması dikkat çekici.
Boko Haram’a benzer bir örgüt de Uganda merkezli Tanrı'nın Kurtuluş Ordusu. Fundamentalist Hıristiyanlık öğretisine dayalı bir örgüt özellikle başta Müslümanlar olmak üzere sivil halka karşı katliamları ile öne çıkıyor. Bu örgütün diğer bir yönü de çocuk askerleri aktif olarak kullanması.
Uganda, Güney Sudan, Demokratik Kongo’nun kırsal kesimlerinde çocukları kaçırıp onları bir ölüm makinesine dönüştürerek saldırılarda aktif olarak kullanmaktalar. Boko Haram ise özellikle intihar saldırılarında yaşları 6 ile 14 yaş arasındaki çocukları kullanıyor.
Bir bakıma FETÖ örgütü de benzer bir uygulama içerisinde. Çocukları okullar kanalı ile alarak, onları kendi ideolojileri çerçevesinde yetiştiriyorlar. Kuleli askeri lisesindeki öğrenciler bunun bir örneği. Çok küçük yaşlarda alınan öğrencilerin neler yapabildiklerini Çengelköy’de görmedik mi?
Nijerya, Boko Haram konusunda bu kadar hassas iken neden Türkiye’nin taleplerini dikkate almıyor?
Bu soru gerçekten üzerinde düşünülmesi gereken bir konu. Üstelik Nijerya ile Türkiye arasında çok benzerlikler var. Her iki ülkenin de peşini bir türlü askeri darbeler bırakmış değil. Son yirmi yıla kadar Nijerya darbeciler tarafından yönetilen bir ülkeydi. Bugün Nijerya’nın en önemli iki sorunu olan terör ve yolsuzluğun arkasında da darbecilerin olduğunu bilmeyen yok.
Nijerya yönetimi ile FETÖ arasında uzun yıllardır bir ilişki bulunuyor. Nijerya yönetimi ülkesinde eğitim, sağlık alanında faaliyet gösteren bu örgütü bir düşman veya terörist olarak görmüyor.
Nijerya basınında Türkiye’deki darbe girişimi noktasında bir düzine yazı çıktı. Bu yazıların büyük bir bölümü Türkiye aleyhine yazılar. Yazarlarına baktığımızda zaten bu kişilerin bir şekilde FETÖ ile irtibatlı olduğunu da görüyoruz. Ağırlıklı olarak yazılar Cumhurbaşkanı Erdoğan üzerine kurulu. Sanki bu sözde yazarlar darbeye bir meşruiyet arama içindeler. Genelde kullandıkları argümanlar, FETÖ’nün internet sitelerinde yazılanlarla bir benzerlik gösteriyor. Özellikle günlük Today gazetesi bu FETÖ kışkırtıcılığının başını çekiyor.
Türkiye büyükelçiliği Nijerya hükümetine geçtiğimiz günlerde bir bildirimde bulundu. Nijerya’da faaliyet gösteren Gülen okullarının teröre sponsor olduğunu bildirerek kapatılmasını istedi. Şimdilik Nijerya hükümeti bu çağrıya karşı kulağını tıkamış gibi gözüküyor. Kısa bir süre içinde de bu okulların ve diğer FETÖ’yü destekleyen kurumların kapatılmayacağı görülüyor.
Aslında Nijeryalı yöneticiler ve gazeteciler FETÖ tehlikesinin boyutları hakkında yeterince bilgi sahibi değiller. Genellikle okulların kapatılmasına karşı çıkanların bu okullarda eğitim faaliyetleri yapıldığını düşünmekteler. Oysaki bu okullar sadece eğitim faaliyetleri ile öne çıkan okullar değil, aynı zamanda kendi amaçlarının misyonerliğini de yapıyorlar.
Örneğin; FETÖ okullarında okuyan orta sınıfın altında öğrenci sayısı neredeyse yok gibi. Daha çok bürokratların, Nijerya’da devlet, asker ve ekonomi de söz sahibi olanların çocuklarını okutuyorlar. Çocukları bunların eğitiminden geçenlerin, yarın Boko Haram’ın yeni bir versiyonu ile karşılaştıklarında şaşırmamaları gerekiyor.
Geçen yıllarda Nijerya’da faaliyet içinde olan Gülenci bir internet sitesi Türkiye’nin Boko Haram’a destek olduğu iddiasında bulunmuş, Nijerya basınında bu asılsız iddia Türkiye’ye karşı bir hezeyanın oluşmasını sağlamıştı. Fakat bir süre sonra bu tür iddiaların doğru olmadığı bizzat Nijerya hükümeti tarafından açıklanmıştı.
Nijerya hâlÂ, Boko Haram, kendi ülkeleri için ne boyutta bir tehditse FETÖ’nün de Türkiye için bir tehdit olduğunu anlayamıyor. Nijerya hükümeti 2009’da 10 kadar sivili katlettikleri için 700-800 militanı halkın önünde infaz etmişti. FETÖ ise Boko Haram’dan daha kötüsünü yaptı ve 249 sivili acımasız bir şekilde katletti. Boko Haram hiçbir zaman Nijerya devlet başkanlığı ofisine veya Nijerya meclisine karşı bir saldırıda bulunmadı. Oysaki FETÖ’ye bağlı teröristler Cumhurbaşkanına saldırı girişiminde bulundular. Cumhurbaşkanı külliyesi ve meclisi bombaladılar.
Boko Haram veya FETÖ’nün birbirinden çok farkı yok. Belki en önemli farkları FETÖ’cü teröristlerin daha eğitimli olmaları, Boko Haram teröristlerinin ise çoğu kırsal kesimden gelen militanlardan oluşmaları. Nijerya FETÖ’nün sadece Türkiye için değil kendileri için de bir tehdit olacağını görmek zorunda. Nijerya’daki Batılı güçlerin en önemli partnerleri olduğunu ve Batılı sömürgecilerin amaçlarına ulaşmak için bu terör grubunu bugün Türkiye için kullandıkları gibi yarın da Nijerya için kullanabileceklerini görmeliler.
Boko Haram’ın bile kendine ait bir kuralı varken, FETÖ’nün hiçbir kuralı yok. Boko Haram, kendini hiçbir zaman saklamadı, yaptığı katliamları açıkça ifade etti. Fakat bu örgüt tedbir adı altında kendini gizliyor ve emir aldıkları ABD’den gelen talimatı her koşulda yerine getirebilmek için başka başka kılıklara girebiliyor.
Eğer Nijerya, kendi ülkesinde teröre karşı mücadele ediyorsa bu terörün çok da birbirinden farklı olmadığını görebilmeli. Çünkü Tanrının Kurtuluş Ordusu, Boko haram veya FETÖ’nün birbirinden farkı yok. Hepsi aynı amaca hizmet ediyor ve Batılı sömürgeciler bu örgütler sayesinde Afrika’da kolayca boy gösterebiliyor.
İbrahim Tığlı, 11.08.2016, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Afrika'dan
İbrahim Tığlı Yazıları
Takip et:@ibrahimtigli
Sonsuz Ark'ın Notu: İbrahim Tığlı Beyefendi'den yazılarının yayınlanması için onay alınmıştır. Seçkin Deniz, 23.06.2016
Yazının İlk Yayınlandığı Yer: Gerçek Hayat
http://www.gercekhayat.com.tr/yazarlar/boko-haram-ve-feto/