21 Şubat 2014 Cuma

SA566/SD101: "size dokunan her şeydeki uç" /12.02.2007/ 580. patika


...her şey ucundan dokunur, size...
...siz, size dokunan her şeyin o ucuna bakarsınız...
...içinizde kıpırdayan şeylerden hangisi size dokunan o uca yaklaşırsa, sizin o şeye olan ilginiz artar...
...eğer; sizin şeyleriniz, o her şeyin ucundan uzaklara, içinizin karanlık/izbe köşelerine kaçıp saklanıyorsa, siz o her şeyin ucuna ilgisiz kalırsınız...
...insanların olgunluk merdivenlerini tırmanırken karşılaştıkları şeyler, neredeyse tamamen aynıdırlar...
...bu merdivenlerde önem yerleri değişenler, daha sorumsuz varlık döngülerinde buzlanır veya daha gerçekçi kısırdöngülerde varlığa ya da yokluğa saplanmış süngüleriyle oynarlar...
...diğerleri ile kendileri arasındaki farkların izâfî yokluğuna şaşkın şaşkın bakarlar...
...eskilerin geride bıraktıkları her şey, sıra sıra aşılan basamakların kıyılarına serpilmiş solgun, sarı gül yaprakları gibi, hep haklı, hep soğuk bakışlı resimlerle insanları izler...
...tatsız bir tebessümle ölülerden çıkıp gelen gelecek, varlığın göreli anlamını, geçip giden heveslerin kursağına tıkar hep...
...sevincin kınalı ellerine tünemiş bir bebek gülüşü, azgın kaygıların ayak altlarında kalınca, içi sızlar geçmişin ellerinde hoyratça salınan insan...
...bebe'nin geleceğe ilerleyen gölgesinde, binbir heyecana çöreklenmiş acı vardır...
...dünya hayatı kederle yoğrulmuştur; ağırlığı unutulabilsin diye, kederin, sevinçlerin kısa süreli aydınlıkları soylu birer armağan olarak geçip gelirler işte...
...bir bebenin gülüşünde, sevgileşenlerin düşünde...
...kumral ve sıcak her nefesin tan yerinde...
...ibrişimle bezeli gök kuşaklarının her yerinde...
...her şey ucundan dokunur size...
...siz, size dokunan her şeyin o ucuna bakarsınız...
...ya kaçar gidersiniz her şeyden ya da her yerinizden tutulakalırsınız...
...bir nebze akıl derebilmeniz gerek..
...her seferinde size dokunan, her zaman fayda getirmez...


seçkin deniz





Seçkin Deniz Twitter Akışı