12 Ağustos 2016 Cuma

SA3294/TG202: Amerika ve Humeyni Arasındaki Gizli İlişkiler-III

Sonsuz Ark'ın Notu:
Sonsuz Ark, Tamer Güner'in yaptığı çevirileri yayınlayarak Humeyni ve İran Devrimi'nin masonlarla olan ilişkisini ortaya koymuş, İslam Devrimi diyerek maskelenen ABD ve İsrail kuklası bir yönetim demek olan Humeyni ve Ayetullahlar yönetiminin bütün müslümanların umutlarını çalmak ve müslümanların parçalara ayırarak yönetilebilir ve sömürülebilir olarak kalmasını sağlamak için inşa edildiğini iddia ve ispat etmiştir. Aşağıdaki analiz Humeyni-ABD ilişkisine dair daha somut kanıtlar sunmaktadır.
Seçkin Deniz, 12.08.2016

Two Weeks in January: America's secret engagement with Khomeini
Kambiz Fattahi/BBC Persian Service

Gizli Toplantılar

15 Ocak tarihi öğlen saatlerinde, ABD’nin Fransa Büyükelçiliği siyasi danışmanı Warren Zimmermann, Humeyni’nin yaşamakta olduğu Paris’in dışındaki küçük bir kasaba olan Neauphle-le-Château’daki sakin bir hana ulaştı. Zimmermann, diplomatik bir plakası bulunmayan, patronuna ait Peugeot marka özel aracı ödünç alarak izlenmekten kurtulmuştu. 

Zimmermann, yıllar sonra kendi ağzından anlattığı hikâyesinde şöyle diyordu:

“İçeriye girdim, büyük yemek salonu boştu, masada oturan sadece bir kişi vardı, bu kişi Yazdi idi.”

İran asıllı Amerikalı bir doktor olan İbrahim Yazdi, Humeyni’nin defakto ekip şefiydi. Texas-Houston’da yaşayan Yazdi, Şah karşıtı bir liberal olan ve eskiden CIA ajanlığı yapmış bilim adamı Richard Cottam aracılığıyla Washington’daki ABD yetkilileri ile temas kurmuştu. 

Doğrudan Humeyni ile bağlantı kurmak oldukça hassas bir meseleydi; Ortaya çıktığı takdirde bu durum, Amerikan politikasında bir kaymaya sebep olacak ve  Washington’un eski dostu Şah’ı indirmek üzere olduğuna dair tüm dünyaya bir işaret anlamı taşıyacaktı.   


Kronoloji
Şah’ın İran’dan çıkışını kutlayan bir manşet 

1953: Muhammed Şah Rıza Pehlevi, İran Başbakan'ına karşı gerçekleşen ABD ve İngiltere destekli darbenin ardından başa geçti. 

1963: Ayetullah Ruhullah Humeyni, Şah’a karşı gerçekleştirdiği şiddetli muhalefetle ön plana çıkmıştı.

1964: Humeyni tutuklanarak İran’dan sürgün edildi. Gelecek 15 seneyi Türkiye ve Irak’ta Şah aleyhinde va’zederek geçirecekti. 

15 Ocak 1979: Fransa’da sürgünde bulunan Humeyni ile Carter yönetimi arasında iki hafta sürecek bir diyalog süreci başladı. 

16 Ocak 1979: Ülke iç savaşa doğru sürüklenirken Şah İran’dan kaçtı. 

1 Şubat 1979: Sokaktaki milyonların kendisini İran devriminin lideri olarak karşıladığı Humeyni Tahran’a geri döndü. 

Dışişleri Bakanı Vance günün erken saatlerinde Fransa hükümetini arayarak,  acilen Humeyni grubuyla temas kurulması gerektiğini bildirmişti. Bunun sebebi Beheşti ve Şah'ın Ordu ve istihbarat şefleri arasında Tahran’da gerçekleşecek gizli görüşmeler için Humeyni’nin desteğini sağlamaktı. 

Beheşti, Sullivan ile buluşmuş ancak güvenlik endişeleri nedeniyle İranlı komutanlar ile görüşmeyi reddetmişti.  Vance’ın yazdıklarına göre, bunun üzerine Washington, Humeyni’den yardımcısına “buluşmalar noktasında daha esnek olmasını söylemesini” istedi. 

Hemen ikinci bir buluşma planlandı ve Zimmermann’a, ordunun Şah’ın ayrılmasının ardından ciddi anlamda bir darbe planını tartışmakta olduğu ancak General Huyser’in onları bunu yapmaktan vazgeçirdiği iletildi. Tahran’daki Amerikan Büyükelçiliğinden elde edilen bir belgede; “Ordunun bu safhada provoke edilmediği takdirde sükûnetini koruyacağı” ifade ediliyordu. 

17 Ocak tarihinde Başkan Carter günlüğüne Humeyni’yi İran dışında tutmakta zorlandığını yazıyordu. Ancak ertesi gün, Amerikan yönetimi tarafından Humeyni’ye “usulüne uygun” şekilde eve dönmesinde herhangi bir problem bulunmadığı iletildi. Bunun ardından Carter yönetimi ve Humeyni arasında, Ayetullah ve Ordu arasında gerçekleşecek anlaşılmaz bir pazarlığa yönelik gizli görüşmeler gerçekleştirildi. Buradaki amaç muhtemelen Humeyni’nin momentumunu yavaşlatmak veya niyetini okumak olabilir. Ancak sonuçta bu amaçların hiçbirine ulaşılamadı. 

Humeyni kesin bir zafer istemekteydi, bir pazarlık değil. Fakat Washington’la taktiksel bir taahhüt de işine gelmekteydi. Aslında Humeyni’nin kafasında Carter yönetimi ile Şah rejimi arasındaki bağlılık ve İran ordusunun uyumu noktasında bazı sorular bulunmaktaydı. Ayetullah’ı fazla sıkıntıya sokmayan Amerika elini ortaya koyacaktı.
  
Anayasanın Korunması

Zimmermann ve Yazdi üçüncü kez buluştuklarında birbirlerine verecekleri güzel haberler vardı. Buluşma 18 Ocak 1979 sabahı Humeyni’nin Paris dışındaki ikametgâhı yakınlarında bulunan bahsi geçen aynı sakin handa gerçekleşiyordu. Yazdi’nin belirttiğine göre Humeyni generallerle buluşmak için Beheşti’yi görevlendirmişti ve Zimmermann’ın Ayetullah için önemli açıklamaları vardı.  

İkinci buluşmada Washington, Humeyni’ye “ani bir şekilde (ülkeye)dönmesinin” bir felakete yol açabileceği uyarısında bulunmuştu; İran ordusu anayasal monarşinin, İran devletinin sonsuza dek var olması için değiştirilemez bir nitelik olduğunun kesin bir şekilde ifade edildiği “anayasayı, korumak amacıyla” tepki verebilirdi. Fakat “anayasayı korumak” ne anlama gelmekteydi? Monarşi kurumunun veya ordunun bütünlüğünün korunması mı? 

Humeyni bu soruya dürüst bir şekilde cevap verilmesini istiyordu. Açık konuşmak gerekirse Amerika, İran ordusunun Pehlevi rejiminden vazgeçtiğini ve “yeni bir demokratik cumhuriyet çerçevesinde çalışma isteğinde” olduğunu mu düşünmekteydi? 

Washington’un bu meseleyi açıklığa kavuşturması iki günü aldı. Humeyni’ye verilen, 35 yıl boyunca gizli tutulan cevap, şuydu; Amerika İran politik sistemi konusunda “esnek” davranacaktı. 



Belge-Vurgulanan Bölüm: “Eğer anayasa tahrip olursa Tudeh’in (İran’da Komunist muhalif parti) önü açılacaktır. Anayasanın değiştirlemeyeceğini söylemiyoruz, ancak şuna inanıyoruz ki; değişim için belirlenmiş, uygun prosedürler izlenmelidir. Eğer ordunun bütünlüğü muhafaza edilebilirse, İran için gelecekte belirlenen siyasi yol ne olursa olsun, Liderliğin (ABD) bunu destekleyeceğine dair her türlü ihtimalin bulunduğuna inanıyoruz.”

Diğer bir deyişle Washington, prensipte monarşinin kaldırılması fikrine açıktı ve üst rütbeli subaylarının her gün General Huyser ile buluşmakta olduğu İran ordusu, kademeli ve kontrollü bir şekilde gerçekleştirildiği takdirde böyle bir sonuca razı olacaktı.    








Kambiz Fattahi/BBC Persian Service


Tamer Güner, 12.08.2016, Sonsuz Ark, Stratejik Araştırma, Çeviri




Metnin Orijinali:

http://www.bbc.com/news/world-us-canada-36431160

Seçkin Deniz Twitter Akışı