18 Kasım 2025 Salı

SA11716/SD3658: Mıra | Öznel Şeyler 93: Sorular ve Cevaplar Sizi Karanlığa Çağırdığında...

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Kabul edebiliriz; bahse konu yansıma aralığında sadece bize ait olmayan sorular yok, bize dayatılan soruların ve bizi suçlu olarak işaretleyen cevapların dışında bizi sürekli olarak geriye çeken kötü hâtıralarımız da var."

Zihninizi meşgul edecek bir işiniz, meşguliyetiniz olmadığında, yani dışarıdaki bir nedenle, gerekçeyle veya zorunlulukla ilişkilenmemiş bir zaman aralığında içinizle baş başa kaldığınızda ne düşünürsünüz?

Zor bir soru sormuyorum; ancak cevabını hiçbirinizin bilmediği bir soru da değil bu. Biraz düşünürseniz, sorumun zihninizde hep var olan, ancak dikkat etmediğiniz geniş hareket aralığında nasıl zemin bulduğunu kolaylıkla anlayacaksınız.

Aslında bu, size ‘ânı yaşa’ diyerek öğretilen pervasızlığın gölgelerde gizlediği varoluşsal bir farkındalık probleminden başka bir şey değil. Zihninizde olan bitenlerden pek haberiniz yok, çünkü ‘ânı yaşamak’la görevlendirilen zihinsel işletim sisteminiz bu problemi problem olarak görmemenizi sağlıyor.

Sizi suçlayamam; çünkü size içinizin nasıl huzur bulacağını öğretmemiş olmaları büyük bir olasılık. ‘Ânı yaşamak’la görevlendirildiğiniz için ân, dudaklarınızın kenarından geçip giden bir haz dalgasından başka bir şey ifade etmiyor olabilir sizin için. Buna karşılık hepinizin çok iyi bildiği gibi, çektiğiniz acıların kaynağında ‘ânı yaşamak’la kazandığınız haz dalgalarının sizde bıraktığı kötü, kekremsi, mide bulandırıcı, rahatsız edici kalıntılar var. 

Sizi, başkalarının talimatlarını sorgulamadan yerine getirdiğiniz için suçlayabilirim, fakat bu o istenmeyen kalıntılarda herhangi bir değişiklik sağlayacak kadar etkili bir yöntem olmaz. Geleceğinizi fark ettiğiniz şeylerle şekillendirebilirsiniz, suçlandığınız şeylerin olumsuz etkileriyle değil.

Evet; bu kalıntılarla ilgilenmeliyiz artık, çünkü bu kalıntılar huzursuzluğunuzu beslemeye devam ediyor, siz değişmediğiniz sürece de bu kalıntıların tetiklediği sarsıntılar daha da güçlenerek büyüyecek, sıklaşacak ve derinleşecek.

Sorumu tekrarlayarak yeniden düşünmenizi isteyeceğim:

‘Zihninizi meşgul edecek bir işiniz, meşguliyetiniz olmadığında, yani dışarıdaki bir nedenle, gerekçeyle veya zorunlulukla ilişkilenmemiş bir zaman aralığında içinizle baş başa kaldığınızda ne düşünürsünüz?’

Bu dışarıdan yalıtılmış zaman aralığına ‘yansıma aralığı’ demek istiyorum.

İnsan, ne zaman neyi ya da neyi ne zaman düşündüğünü asla unutmaz; bu soruyu cevaplamaya çalışırken içinizde yankılanıp duran, size ait gibi görünen, ama aslında size ait olmayan soruları hatırlıyor olmalısınız bu yansıma aralığında. Size ait olmayan, ancak sizin size ait sandığınız huzursuz edici sorulara verilmiş size ait cevaplar bunalıyorsunuz; değil mi?

Kabul edebiliriz; bahse konu yansıma aralığında sadece bize ait olmayan sorular yok, bize dayatılan soruların ve bizi suçlu olarak işaretleyen cevapların dışında bizi sürekli olarak geriye çeken kötü hâtıralarımız da var.

Şimdi, o yansıma aralığında ne düşündüğünüzü açığa çıkarmak için birbirine sıkı sıkıya bağlı iki soru daha sormak istiyorum:

‘Sorumlu olmadığımız, hatta mağduru olduğumuz o kötü hatıralara sarılarak bizi suçlu olarak işaretleyen kim?’

‘Sorumlu olduğumuz, ‘ânı yaşa’ talimatına uygun olarak yaşadığımız ânların, sayısını bilmediğimiz kadar çok mağdur üretmesini sağlayan asıl âmir kim?’

Bizi işlenen günahların mağduru yapan, bize işletilen günahların mağdurlarının yükünü taşıttıran Allah değildir, bunu çok iyi biliyorsunuz; o halde kim?

O yansıma aralığında Allah’ı anarak huzur bulabileceğinizi de öğretmemiş olabilirler size, o zaman aralığını kendilerinin istediği gibi doldurabilmek için.

Gerçekten ne düşündüğünüzün farkında mısınız içinizle baş başa kaldığınızda?

Şeytanı ve cinleri ve şeytanlaşmış insanları suçlamak için ânı yaşamaktan vazgeçmek zorunda olduğunuzu hatırlatmam gerekiyor mu bilmiyorum, ama emin olmanızı istediğim şey şu; kendinizle baş başa kaldığınızda şeytan ve ortakları size fısıldamak için kötü, kekremsi, mide bulandırıcı, rahatsız edici kalıntılar üzerinde çok çalışırlar, üstelik her şeyi size ait sandırarak.

Onları suçlamanız yetmez, onlara karşı mücadele etmeniz de gerekecek.

Oysa biliyorsunuz; onları engelleyecek olan ve size mücadelede zafer garanti edecek olan tek güç Allah’tır.

Ve... 

İçinizle baş başa kaldığınız o yansıma aralığında nelerin zihninize yansıyabileceğini kontrol etmeniz mümkün, hangi soruların hangi cevapları istediğini de...

Eğer farkına vardıysanız, sorular ve cevaplar sizi karanlığa çağırdığında bunları hatırlamanızı önerebilirim...

Hayat zaten sizin...

Kararlarınız da...


<<<Önceki                           Sonraki>>>


Seçkin Deniz, 18.11.2025, Sonsuz Ark, Mıra | Öznel Şeyler


Mıra | Öznel Şeyler

Seçkin Deniz Yayınları


Takip et: Next Sosyal @seckin_deniz

Takip et: Next Sosyal @sonsuzark


Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
  4. Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.

 



Seçkin Deniz Twitter Akışı