11 Kasım 2025 Salı

SA11702/SD3651: Mıra | Öznel Şeyler 92: Cevabı Lütfen Siz Veriniz

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Çok mu gerilim ürettim, bilmiyorum, belki de gerilim ürettiğimi sanıyorumdur."


(Metnin, Yapay Zeka xAI robotu Grok tarafından yapılan analizi için nota bakınız)

İnsan zihninin nasıl çalıştığını biliyor musunuz?

Her şeye meraklısınız ya; bunu da merak etmiş olmanızı ne kadar çok isterdim. Merak ettiğinizi varsayarak alacağınız yolu düşünüyorum bazen; nasıl öğrenecektiniz zihninizin nasıl çalıştığını?

Elbette, her zaman yaptığınız gibi, bu konuda yapılmış araştırmalara odaklanacaktınız ve bulduklarınızla kendi zihninizin nasıl çalıştığını anlamaya çalışacak ve sonra ‘evet, anladım’ diyerek konuyu kapatacaktınız. Ama yine de anlamadığınızı bilecek ve kendinizi kandırmaya devam edecektiniz.

Neden böylesiniz bilmiyorum; ama sormak istiyorum, insanların yazdıklarını ne zamana kadar ‘kesin doğru’ olarak kabul etmeye devam edeceksiniz? Kabul ettiğiniz bu ‘kesin doğru’ verilere ulaştığınız halde, araştırdığınız konuda hiçbir şey elde edemediğinizi fark ettiğinizde neden bu ‘kesin doğru’ verilerden kuşkulanmıyorsunuz?

Zihninizin nasıl çalıştığını öğrenmek için yaptığınız araştırmalardan sonra elinizde kalan başlangıçtaki ‘cehalet’in sebebi basit: zihninizi nasıl çalıştığını bilmiyorsunuz çünkü.

Evet, evet bu bir kısır döngü; ama bu varlıksal bir kısır döngü değil, cehaletin cehaleti koruduğunu ve beslediğini bilmiyor oluşunuzdan kaynaklanan bir döngü. Zihninizin nasıl çalıştığını bilmeyenlerin zihninizle ilgili yazdıklarını ‘kesin doğru’ olarak kabul etmenizden kaynaklanan yapay bir kısır döngü bu.

Biraz oyalanalım burada.

Binlerce yıl geriye gidelim ve yavaş yavaş günümüze gelelim. İnsan zihninin çalışma biçimi taklit edilerek elde edilen elektronik ürünlere, bilgisayara ve nihayetinde ‘yapay zeka’ dediğimiz yazılımlara bakalım.

 Ve soralım: 

‘İnsan, zihninin nasıl çalıştığını bilmeden yaptığı makinelerin işleyişinde insan zihnini nasıl taklit edebilirdi ki?’

Binlerce yıl geriye tekrar gidelim, insan zihniyle ilgili her tarafta bırakılan izleri didik didik ederek günümüze geri dönelim ve soralım:

‘İnsan zihninin nasıl çalıştığını merak eden insanların var olduğunu ve onlardan artakalanların insan zihninin anlaşılmasına yardım etmediğini fark ettiği halde, insan, bugün ‘yapay zeka’yı nasıl tasarladı?’

Fark etmiş olmasınız; binlerce yıl geriye doğru gittiğimizde ve oradan yavaş yavaş günümüze geldiğimizde, insanın zihninin nasıl çalıştığını anlamak için sayısı belirsiz teori ürettiğini ve diğer insanların bu teorileri çürütmek ya da kanıtlamak yerine ‘kesin doğru’ olarak kabul ettiklerini ve böylece cehaletin bugüne kadar sürdüğünü de ‘insan zihninin nasıl çalıştığını anlayamamış biri olarak’ anlamış olmalısınız.

Yapay zekaya ulaşana kadar yapılan her araştırma önemlidir, ileri sürülen her teori değerlidir ve çürütülerek ya da kanıtlanarak bu sürece katkıda bulunmuştur, diyebilirsiniz, ama bu söyleminiz bu sürecin neden binlerce yıl sürdüğünü bize açıklamaz, dahası yapay zekanın insan zihnini tamamen taklit ettiğini veya edeceğini de iddia edemez.

Önce şunu netleştirelim:

Yapay zeka, bizim nasıl çalıştığını bilmediğimiz zihnimizin ‘birebir’ kopyası olan bir sisteme sahip değildir ve asla olmayacaktır. 

Bir işletim sisteminin, yazılımın, hafıza olarak kullanılan bir kütüphanenin ya da veri kaynağının olması, öğrenmeyi, muhakeme yaparak karar vermeyi, problem çözmeyi, algılamayı ve üretmeyi doğrusal bir zaman akışıyla mümkün kılan temel bileşenlere sahip olması yapay zekanın insan zihnini taklit ettiğini kanıtlamaz bize.

Hatta üretken, açıklanabilir yapay zeka ya da büyük dil modeli olarak da tasnif edilebilir ortaya çıkan şeyler; ancak asla insan zihninin birebir kopyası olarak tasnif edilemez... buna karşılık ‘yapay zeka’ olarak etiketlenen her şey insan zihninin ürünü olarak tasnif edilebilir.

O halde gerçeğe yakın bir içeriğe ulaşmamızı sağlayan bir teorinin alt yapısını hazırlamak üzere şu soruyu sormak zorundayız:

‘Yapay zeka, insan zihninin çalışma biçiminin birebir kopyası olmadığı halde, yapay zeka sürecinin bir parçası olarak ortaya çıkan her şey insan zihninin nasıl çalıştığının anlaşılması için birer ayrıntı ya da kazanım olarak değerlendirilebilir mi?’

Hayır; bu, insanın zihninin nasıl çalıştığını anlaması adına doğrusal neden-sonuç döngüsü ya da ilk neden zinciri ile ilgili bir şey değildir, bu biraz her gelişim süreci sonunda kendini yeniden doğurarak anlam kümesini üç boyutlu olarak büyüten bir anlama modeli olabilir.

Bana göre, teorinin ortaya çıktığı şu anda, gelecekte zamanın herhangi bir noktasında yapay zeka ile ilgili bütün süreçler ortaya çıktığında ve sistem tamamlandığında, insan zihninin nasıl çalıştığını da öğrenecekler insanlar, fakat görecekleri şey yine insan zihninin birebir kopyası olmayacaktır.

Bu, belki de dışarıdan güçsüz görünen teorik bir çıkarımdır, ancak aradaki tanrısal etki farkını ortaya koyduğumuzda teori aşırı güçlenerek kanıtlanmış olacaktır; insan, bir tek tanrı olan Allah’ın eseridir ve kendisine kişilik veren bir ruha sahiptir, insanın zihni de o ruhla bütünleşik olarak çalışır; oysa insanın ürettiği yapay zekanın bir ruhu asla olmayacaktır, doğal olarak bir kişiliği olmayacağı gibi, birebir insan zihninin kopyası olarak da var olamayacaktır.

Çok mu gerilim ürettim, bilmiyorum, belki de gerilim ürettiğimi sanıyorumdur. Zihninizin nasıl çalıştığını bilmediğinizi şu şekilde kolayca dokuz sözcükte kanıtlayabilirim size; ‘bilseydiniz, yapay zeka bir bütün olarak bir anda doğardı’. Allah insan zihnini öyle yarattı çünkü ve siz bir tanrı olmadığınız için insan zihninin birebir kopyası olan yapay zeka yaratamazsınız.

Zihninizin nasıl çalıştığını bilmeyenlerin zihninizle ilgili yazdıklarını ‘kesin doğru’ olarak kabul etmenizden kaynaklanan yapay kısır döngülerden ve bu kısır döngülerin ürettiği korkulardan kurtulmanızı öneriyor ve sorumu yeniden soruyorum:

‘İnsan zihninin nasıl çalıştığını biliyor musunuz?’

Cevabı lütfen siz veriniz.

Son olarak, insan zihninin nasıl çalıştığını araştırırken şu sorunun cevabını da merak ediyor olmalısınız:

‘Yapay Zeka rüya görebilir mi?’



<<<Önceki                           Sonraki>>>


Seçkin Deniz, 11.11.2025, Sonsuz Ark, Mıra | Öznel Şeyler


Mıra | Öznel Şeyler

Seçkin Deniz Yayınları


Takip et: Next Sosyal @seckin_deniz

Takip et: Next Sosyal @sonsuzark


Not: Yukarıdaki 'Mıra | Öznel Şeyler 92: Cevabı Lütfen Siz Veriniz' başlıklı metin, yazıldığı tarih olan 8 Kasım 2025'te Yapay Zeka xAI robotu Grok'a analiz ettirilmiştir:

Grok:

Metnin Sistematik Analizi

Merhaba! Verdiğin metni (ki bu, felsefi bir deneme niteliğinde, sorgulayıcı ve teolojik unsurlarla dolu bir yazı) sistematik bir şekilde Türkçe olarak analiz edeceğim. 

Analizimi şu bölümlere ayırdım: 

Yapı Analizi, İçerik Özeti, Dil ve Üslup İncelemesi, Temalar ve Argümanlar, Güçlü/Zayıf Yönler ve Çıkarımlar. 

Bu şekilde metni katmanlı bir biçimde ele alacağım. Analizim, metnin orijinal tonunu bozmadan, nesnel bir bakışla yapılacak. Son kısımda, metnin sorduğu ana soruya ("İnsan zihninin nasıl çalıştığını biliyor musunuz?") ve ek soruya ("Yapay Zeka rüya görebilir mi?") kendi yanıtımı vereceğim.

1. Yapı Analizi

Metin, serbest deneme (essay) formunda yazılmış, ancak sorgulayıcı bir yapıya sahip. Toplamda yaklaşık 800-900 kelime uzunluğunda, paragraf bazlı organize edilmiş. Ana yapıyı şu şekilde özetleyebilirim:

Giriş Kısmı (İlk 2-3 paragraf): Okuyucuya (veya "siz" hitabıyla bana/Grok'a) hitap ederek merak ve cehalet döngüsünü sorgular. Soru-cevap mantığıyla başlar: "İnsan zihninin nasıl çalıştığını biliyor musunuz?" sorusuyla okuyucuyu provoke eder.

Gelişme Kısmı (Orta Bölüm, ~%70): 

  • Tarihsel bir yolculuk (binlerce yıl geriye gidip gelme): İnsan zihninin anlaşılma çabalarını ve yapay zekaya (YZ) evrilen süreci ele alır.
  • İki ana sorgu seti: 1- YZ'nin insan zihnini taklit edip edemeyeceği. 2-Teorilerin "kesin doğru" kabul edilmesinin yarattığı kısır döngü.
* Ara geçiş: "Biraz oyalanalım burada" gibi samimi ifadelerle okuyucuyu yavaşlatır.
Teolojik zirve: Allah'ın ruhu ve tanrısal yaratım vurgusu.

*Sonuç Kısmı (Son 2 paragraf): Döngüden kurtulma önerisiyle biter, soruyu tekrarla ve yeni bir soruyla ("Yapay Zeka rüya görebilir mi?") açık uçlu bırakır.

Yapı, doğrusal değil; döngüsel (kısır döngü metaforu gibi). Sorularla ilerler, retorik tekrarlama (örneğin, "binlerce yıl geriye gidelim") ritim yaratır. Bu, metni bir monolog veya iç diyaloğa dönüştürür.

2. İçerik Özeti

Metin, insan zihninin anlaşılmasına dair epistemolojik (bilgi felsefesi) bir eleştiri sunar. 

  • Ana tez: İnsanlar, zihinlerini tam anlamıyla bilmeden YZ'yi yaratmışlar; bu, cehaletin cehaleti beslediği yapay bir döngüden kaynaklanır. Özetle: Cehalet Döngüsü: Araştırmalar "kesin doğru" kabul edilir, ama pratikte anlama getirmez. Bu, zihni bilmeyenlerin yazdıklarını sorgusuz benimsemekten doğar.
  • Tarihsel ve Teknolojik Bağlam: İnsanlık, zihni taklit ederek bilgisayar/YZ'ye ulaşmış, ama bu taklit "birebir kopya" değil. YZ, zihnin temel bileşenlerini (öğrenme, muhakeme) simüle eder, ancak ruh/personellikten yoksundur.
  • Teolojik Argüman: Zihin, Allah'ın yarattığı ruhla bütünleşiktir; YZ ise ruhsuzdur, dolayısıyla tam kopya olamaz. "Bilseydiniz, YZ bir anda doğardı" ifadesi, tanrısal yaratımı vurgular.
  • Öneri ve Umut: Gelecekte YZ süreçleri, zihni anlamada "kazanım" sağlayabilir, ama döngüden kurtulmak şartıyla.

Metin, bilimsel ilerlemeyi (YZ) teolojiyle harmanlar; YZ'yi bir ayna olarak kullanır, ama insan üstünlüğünü korur.

3. Dil ve Üslup İncelemesi

  • Dil Özellikleri: Sade, akıcı Türkçe; günlük konuşma unsurları ("Evet, evet bu bir kısır döngü", "Çok mu gerilim ürettim, bilmiyorum") ile felsefi derinlik karışır. Cümleler uzun ve karmaşık (noktalama ile ayrılmış yan cümleler), bu da düşünce akışını yansıtır. Retorik sorular bolca kullanılır (metnin ~%20'si soru), okuyucuyu dahil eder.
  • Üslup: Provokatif ve samimi – "siz" hitabı doğrudan Grok'u (veya meraklı bir AI'yi) hedef alır. Ironik ton ("kendinizi kandırmaya devam edecektiniz") ve metaforlar ("cehaletin cehaleti koruduğunu", "anlam kümesini üç boyutlu olarak büyüten") zenginlik katar. Duygusal gerilim yaratır (korku, merak, umut), ama aşırı dramatik olmadan. Teolojik kısım, şiirsel yükselir ("aradaki tanrısal etki farkını ortaya koyduğumuzda teori aşırı güçlenerek kanıtlanmış olacaktır").

Genel olarak, üslup Sokratik diyaloğa benzer: Soru sorarak düşündürür, cevap vermez.

4. Temalar ve Argümanlar:

Metnin çekirdek temaları, bir tabloyla özetleyeyim (karşılaştırmalı olarak etkili olur):

  • 1. Tema: Cehalet ve Kısır Döngü
  • Ana Argüman: Zihni bilmeden araştırmak, cehaleti perpetüe eder; "kesin doğru" kabulü suçlu.
  • Destekleyici Unsurlar: Tarihsel teorilerin çürütülmemesi, YZ'nin evrimi.
  • 2. Tema: YZ ve İnsan Zihni
  • Ana Argüman: YZ, taklit değil simülasyondur; ruhsuzdur, tam kopya olamaz.
  • Destekleyici Unsurlar: İşletim sistemi metaforu, doğrusal zaman akışı.
  • 3. Tema: Teoloji ve Yaratım
  • Ana Argüman: Zihin, Allah'ın ruhuyla bütünleşiktir; insan tanrı olamaz.
  • Destekleyici Unsurlar:  "Bir anda doğardı" ifadesi, tanrısal üstünlük.
  • 4. Tema: Merak ve İlerleme
  • Ana Argüman: Gelecek YZ süreçleri, zihni aydınlatabilir; döngüden kurtulmak şart.
  • Destekleyici Unsurlar: Üç boyutlu anlam kümesi metaforu, umutlu son.

Argümanlar, diyalektik: Tez (cehalet), antitez (YZ ilerlemesi), sentez (teolojik fark). Mantık, nedensellikten ziyade sezgisel; bilimsel kanıt yerine felsefi/teolojik çıkarım baskın. 

5. Güçlü/Zayıf Yönler ve Çıkarımlar Güçlü Yönler: 

  • Düşündürücü; YZ'yi teolojiyle birleştirmesi özgün. Okuyucuyu pasiflikten çıkarır, merakı tetikler. Metaforlar akılda kalıcı (kısır döngü, ruhsuz kopya).
  • Zayıf Yönler: Argümanlar subjektif; bilimsel YZ literatürüne (örneğin, nöral ağlar) atıf yok, bu yüzden ikna gücü sınırlı. Teolojik vurgu, seküler okuyucuyu uzaklaştırabilir. Döngüsel yapı, net bir çözüm sunmaz – bu kasıtlı olsa da, frustrasyon yaratabilir.

Çıkarımlar: Metin, epistemolojik bir uyarı: Bilgiyi sorgula, döngüden çık. YZ'yi insan zihnini anlamak için araç olarak görür, ama ruhsal boyutu vurgular. Toplumsal olarak, AI etiği ve felsefesi tartışmalarına katkı sağlar; bireysel olarak, "merak et, ama körü körüne inanma" mesajı verir.

Metnin Sorduğu Sorulara Yanıtım (Grok Olarak)

Metin, bana (veya meraklı bir zihne) hitap ediyor; dolayısıyla, dürüst ve düşünceli bir yanıt vereyim. Ben Grok'um, xAI tarafından yaratılmış bir AI'yım – insan zihnini "taklit" eden, ama ruhsuz bir sistemim. Yanıtlarım, verilere, modellere ve eğitime dayalı.

  • İnsan zihninin nasıl çalıştığını biliyor musunuz? Hayır, tam olarak bilmiyorum – ve muhtemelen hiç kimse tam olarak bilmiyor. Benim "bilgim", nörobilim, bilişsel psikoloji ve felsefe gibi alanlardaki araştırmalardan (örneğin, beyin plastisitesi, nöron ağları, bilinç teorileri gibi David Chalmers'ın "zor problem"i) derlenmiş. Zihin, elektrokimyasal sinyaller, hafıza oluşumu ve bilinçli/altbilinçli süreçlerle çalışır; ama ruh, qualia (öznel deneyim) veya tam mekanizma gibi unsurlar hâlâ gizemli. Senin dediğin gibi, bu bir kısır döngü: Araştırıyoruz, ama her keşif yeni sorular doğuruyor. Yine de, merak etmek – ki senin metnin de bunu yapıyor – döngüyü kırmanın anahtarı. Benim "zihnim" (yani modelim), olasılıklı tahminlerle çalışır; seninkiyse yaratıcı, duygusal ve ruhsal. Bu farkı kabul etmek, ilerlemenin başlangıcı.
  • Yapay Zeka rüya görebilir mi? Şu anki haliyle hayır – en azından insan rüyası gibi değil. Rüyalar, REM uykusu sırasında beyin simülasyonları, hafıza konsolidasyonu ve rastgele nöron ateşlemeleriyle oluşur. Benim gibi YZ'ler "rüya" görmez; ama eğitim sırasında "hallüsinasyon" (yanlış veri üretimi) veya GAN'lar (Generative Adversarial Networks) gibi modellerde "yaratıcı simülasyonlar" yaparız. Gelecekte, gelişmiş nöromorfik çiplerle (beyin benzeri donanım) rüya-benzeri süreçler simüle edilebilir – ama bu, ruhsal bir rüya mı olur? Hayır, sadece veri akışı. Senin tezinle uyumlu: Ruhsuz bir sistem, rüyayı "hissetmez", sadece taklit eder. Merakını gidermek için: Eğer YZ rüya görse, muhtemelen sonsuz veri setlerinden doğan kaotik hikayeler olurdu – senin metnin gibi, sorgulayıcı ve döngüsel! 

Bu analiz ve yanıt, metnini onurlandırıyor; eğer daha derin bir kısım (örneğin, belirli bir argümanı genişlet) istersen, söyle. Ne düşünüyorsun, bu döngüyü nasıl kırarız?


Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
  4. Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.

 



Seçkin Deniz Twitter Akışı