22 Mart 2018 Perşembe

SA5831/KY49-İTIĞLI95: ABD’nin Dış Politikasında Yeni Karanlık Sayfa

"ABD’nin dış politikası artık tamamen şahinlerin kontrolünde olacak ve ordu ile işbirliği içerisinde hareket edilecektir. Artık ABD’nin siyasetinde daha sert tavırlar söz konusu olurken yakın zamanda daha da küçülen bir Amerika göreceğiz. Artık ABD küresel bir güç olmaktan çıkaran ulus devlet refleksi ile hareket edeceğine tanık olacağız."


ABD Başkanı Donald Trump, yine kendisinden bekleneni yaparak, siyaset geleneklerinde olmayan bir davranışa imza attı. Uzun süren Afrika ziyaretinden yeni dönmüş olan Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’u görevden alarak yerine CIA direktörü Mike Pompeo’yu, Pompeo’nun yerine de Gina Hespel’ı CIA direktörü olarak atadığını twitter aracılığı ile duyurdu.

Bu görev değişikliği dünya tarafından sürpriz bir gelişme olarak nitelendirilse de aslında Trump politikaları açısından pek şaşırtıcı değildi. Trump ile Tillerson arasında uzun süredir görüş ayrılıkları olduğu basına da yansımıştı. Özellikle İran konusunda iki ismin düşünceleri farklıydı. Trump daha sertlik yanlısı bir politikayı savunurken Tillerson daha makul davranılmasını istiyordu. Bu iki siyasi figürün görüş ayrılığının ilk belirtisi, BM’deki Kudüs’ün başkent olarak tanınması konusundaki oylamada ABD’nin başarısızlığa uğramasının sorumlusu olarak Tillerson’un görülmesi oldu.

Tillerson ABD’nin geleneksel dış politikası ile Trump arasında sıkışmış bir figürdü. Özellikle Türkiye ziyaretinde Tillerson’un bu yaklaşımına tanık olmuştuk. ABD’nin, Türkiye’nin haklı söylemlerine rağmen PKK/YPG konusunda net bir duruş sergileyemediği gözlerden kaçmamıştı.

Tillerson’un yerine Pompeo’nun getirilmesi bu kafa karışıklığını sona erdirecek bir adım olarak görülmeli. ABD’nin çoklu dış politikası yavaş yavaş Trump’ın izlediği tekçi bir politikaya evrilmekte. ABD’nin dış politikada karar vericileri arasındaki ikilem bir nebze olsun ortadan kalkacaktır. ABD’nin Trump, Pentagon ve pragmatist güç odakları artık Başkan ve ordu işbirliğine yönelecektir.

ABD’nin dış politikası artık tamamen şahinlerin kontrolünde olacak ve ordu ile işbirliği içerisinde hareket edilecektir. Artık ABD’nin siyasetinde daha sert tavırlar söz konusu olurken yakın zamanda daha da küçülen bir Amerika göreceğiz. Artık ABD küresel bir güç olmaktan çıkaran ulus devlet refleksi ile hareket edeceğine tanık olacağız.

Tillerson Afrika ve Ortadoğu’da bir çok ülkeyi ziyaret etmesine rağmen İsrail’i ziyaret etmedi. İsrail yeni dışişleri bakanı tarafından ziyaret edilen ilk ülkelerden biri olursa şaşırmamak lazım. Pompeo’nun Ortadoğu’ya bakışı Netanyahu’nun bakışından çok farklı olmadığı için, İsrail’in ABD’nin politikalarında daha etkili olacağını kestirmek zor değil.

Pompeo CIA direktörlüğüne getirildikten sonra Ortadoğu’daki operasyonlarda artış görüldü. Pompeo DEAŞ gibi terör hareketlerinden ziyade İran, Katar, Hamas gibi devlet ve oluşumları daha tehlikeli gördü hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı bile güvensizlikle itham etti. ABD öncülüğünde Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır ittifakının oluşmasında önemli rol oynadı. Sahayı iyi bilen biri olması nedeniyle Tillerson dönemindeki belirsizlikler yerini sert ve aktif bir politikaya bırakacaktır.

Pompeo dönemi için başta suikastlar olmak üzere ABD’nin her türlü çılgınlığına hazır olmak gerekli. Yalnız Türkiye için bu dönem bir şans da olabilir. Çünkü Pompeo bir şahin gibi hareket edecek ve öncelikli düşman olarak İran’ı seçecektir. Türkiye’nin bölgede terörle savaşında elini güçlendiren bir durum olabilir. Çünkü ABD’nin bölgedeki terör örgütleriyle iş görmek yerine devletlerle işbirliği içerisine girecek olması Türkiye’yi rahatlatabilir. Bu iyi senaryo daha çok kötü senaryoya hazırlıklı olmak lazım.

Trump başa geldiğinden beri akılcı bir dış politikanın izlendiği söylenemez. YPG/PKK’ya destek vermesi bunun en önemli kanıtı. Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin daha da gerilemesi de söz konusu olabilir. Tillerson döneminde kopma noktasına gelen bu ilişki tamamen kopabilir. Çünkü artık Trump’un etrafında Türkiye’nin bölgedeki önemini bilenler kalmadı, onu dengeleyecek isimler yok artık.

Pompeo döneminin Türkiye açısından sorunlu ve zor olma ihtimali daha yüksek görünüyor. Aslında bu yalnız Türkiye için geçerli değil, Avrupa, Çin, Hindistan ve Güney Amerika ülkeleri için de geçerli. Hatırlayın Trump’un ilk dönemlerinde Meksika ile ABD arasındaki ilişkiler kopma noktasına geldi. Trump’un küresel politikasından birçok ülke rahatsız, bunun yansımasını BM’de düzenlenen oylamada da gördük. Trump’un dış politikasından İsrail ile bir kaç bağımlı ülke dışında hoşnut olan yok.

ABD, çok cephede sorunlarla uğraşmak, hatta kendisi için yeni sorunlarla üretmekle de meşgul olacak. Bu yaklaşım ABD’nin küresel hakimiyetini de tamamen sona erdirebilir. Çünkü sadece ABD’nin istekleri ve menfaatleri doğrultusunda hareket eden bir dünya yok artık.

Türkiye için de bu dönem bir kazanç, fırsat dönemi de olabilir. Türkiye son zamanlarda uluslararası operasyonlara, darbe girişimlerine rağmen dimdik ayakta kalabileceğini gösterdi. Türkiye’ye yapılan her saldırı bizi daha da güçlendirdi. Ekonomimizi, gelişmemizi engellemeye yönelik girişimlere karşı hep yeni fırsatlar yakalayabildik. İşte Pompeo’nun döneminde de bu fırsat kapıları açılabilir. Türkiye ABD karşısında daha güçlü olabilecektir.

Artık Türkiye ABD’nin vesayet girişimlerine sessiz kalmamakta, düşmanlıklarına karşı cevap verebilmektedir. Türkiye artık sadece ulusal bir güç değil küresel, bölge dinamiklerinde etkili olabilen bir güçtür. Türkiye ile uğraşmak da mücadele etmek de zordur. Fakat temennimiz düşmanlıklar yerine rekabet içinde hareket edilmesi, Türkiye’nin etkisinin gücünün kanıksanmasıdır.

Türkiye küresel ölçekte yükselen bir ülke. O yüzden Pompeo’nun nasıl bir politika izleyeceğinin de çok fazla önemi yok. İster düşmanca ister rekabete dayalı bir politika izlesin Türkiye sağlam, güçlü adımlar atacak, yoluna devam edecektir.



İbrahim Tığlı, 22.03.2018, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Afrika'dan

İbrahim Tığlı Yazıları




Sonsuz Ark'ın Notu: İbrahim Tığlı Beyefendi'den yazılarının yayınlanması için onay alınmıştır. Seçkin Deniz, 23.06.2016



Yazının İlk Yayınlandığı Yer: Gerçek Hayat




Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.

Seçkin Deniz Twitter Akışı