14 Ekim 2023 Cumartesi

SA10401/SD2894: Sıkıntı (Roman); 6. Bölüm-Ova 11

       Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

‘Sence,’ dedi İD okumaya ara vererek gözlerini gözlerime dikti. ‘Yasak meyveyi yemeselerdi kadın ve erkek arasında cinsellik nasıl olurdu? Ya da olur muydu?’

‘İyi ki okumayı bırakmamışım!’ dedi heyecanla İD. ‘Şu ifadeyi çok sevdim: “Düşlerindeki prensese konsantre olacak olan veya olan prensin ihtiyaç duyacağı en temel şeyler, nesne-özne ilişkisinden dolayı mantıksal devinimlerden beslenen kurgulardır.” Sen bana, düşlerindeki prenses olmadığım ve sen-ben ilişkisindeki mantıksal devinimlerden beslenerek kurgu üretemediğin için konsantre olamıyorsun değil mi?’

‘’Tematik Işın Kılıcı’nı unutuyorsun ama!’ diyerek itiraz ettim. ‘Şu cümleler de var orada: “Konsantre olunacak konunun işlerlik mekanizmasını kurmak, konunun bağıllıklarını, derinliğini, genişliğini ve uzunluğunu belirlemeyi gerekli kılar. Bu dört ana eksen, tematik bir ışın kılıcı gibi zihnin ellerinde başlangıç noktalarını birleştirmek zorundadırlar. Bu zorundalık dört ana eksenin nesne olmasına bağlı olarak güçlü bir özneye ihtiyaç duyar. O güçlü özne zihninin ellerindeki tematik ışın kılıcını kullanabilecek olan insandır.” O kılıcı kullanabilecek özne olma olasılığım var belki de!’

‘Gıcık!’ dedi yalancı bir kızgınlıkla, ama bir yandan da gülümsüyordu. Gözleri ekrandaydı. Ne zaman sıkılıp bırakacak diye beklerken ben, o ara vermeden okumaya devam ediyordu. ‘Ova Yazarı’nın uzağı yakınlaştıran, insanların daha yakından bakabileceği ve özdeşim ve etkileşim kurabileceği şekle büründüren notları farklı ve alışılmadık bir işleme biçimi ve diliyle sürüyordu. Belki de İD’yi sıkmayan notların bu özellikleriydi.

“İlk insanlar, yani Âdem ve eşi (aksi düşüncelerin genel geçerlik özellikleri henüz kanıtlanmamıştır) yasak olan meyveden habersizken, yasak meyve ile ilgili herhangi bir kurgu üretemezlerdi. Yasak meyve ile ilgili konsantrasyon sorunlarının ortaya çıkması için yasak meyveden haberdar olmaları gerekliydi. Konsantrasyon konusunun bağıllıkları bilinmeliydi. ‘Yasak’ın sahibi Allah, ‘yasak’ın çiğnenmesini sağlamayı hedefleyen İblis ve ‘yasak’ın muhatapları olan ilk iki insan ‘yasak’ın bağıllıklarını biliyorlardı.

İblis, İnsan’ın açık rakibiydi. Bu rekabet, İblis’in, Adem’e secde etmesini emreden Allah’a itaat etmemesi ve bu itaatsizliğini analojik bir mantıksal devinime bağlaması ile başlamıştı. Yasak meyveden tatmamak, insanı Allah’a itaat etmek gibi mantıksal devinimlerin son durağına taşıyacaktı. Ne yazık ki; İnsan, yasak meyveyi yememekle ilgili konsantrasyon sorunlarını aşmayı başaramadı. Konunun bağıllıklarını bilmesine karşılık, bilgisi ona yetmedi. ‘Yasak’a uyulmadığı zaman nelerin olabileceğini düşünmedi; konunun derinliğini, genişliğini ve uzunluğunu belirleyemedi.”

‘Sence,’ dedi İD okumaya ara vererek gözlerini gözlerime dikti. ‘Yasak meyveyi yemeselerdi kadın ve erkek arasında cinsellik nasıl olurdu? Ya da olur muydu?’

‘Bilmem!’ dedim gözlerimi yeniden pencereye çevirerek. ‘Zamanı yasağın çiğnenmeden önceki anda durdurup başka yöne sevk etmek gerek bunu öğrenebilmek için!’

Kastettiği şey açıktı ve gerçekten bunu bilmek imkânsızdı.

‘Bence olmazdı ve sanırım yasak meyveyi yemeleri kadın-erkek arasındaki cinsel ilişkiyi de ortaya çıkardı!’ dedi kıkırdayarak ‘Bu iyi bir şey olmuş bence!’

‘İnsanı erkek ve kadın olarak cinsel nitelikleri ile yaratan Allah sence insan için cinselliğin ortaya çıkışını bu yasağa mı bağlamıştı?’ dedim yüzümü pencereden alıp ona çevirerek. ‘Bu yasak açık bir yasaktı; erkek ve kadın düşmanları olan İblis’e uydular, yasağı çiğnediler ve birbirlerinin cinsel niteliklerini fark ettiler. Başka bir sebeple de fark edebilirlerdi ve belki de bugün cinselliğin ürettiği duygusal ve biyolojik kaoslarla birlikte yaşanan acılar yaşanmayabilirdi… İnsanlar kendilerini doğuran kadını parayla satılan bir nesneye dönüştürmeyebilirlerdi.’

‘Hiç böyle düşünmemiştim!’ dedi İD gözlerini kısarak. ‘Haklı olabilirsin. Neden yemişler yasak meyveyi o zaman? Sonuna kadar okuyacağım bu notları!’

Birlikte okumaya devam ettik.

“Adem ile Havva’nın yasak meyveden haberdar oldukları anda ‘yasak’ın gerekçelerini merak etmeleriyle başlayan mantıksal süreç, İblis’in, ölümsüz olmalarının önündeki en büyük engelin ‘yasak meyve’ olduğunu, ‘yasak’ın sahibi olan Allah’ın onların ölümsüz olmalarını istemediği için ‘yasak’ koyduğunu söyleyerek yaptığı ‘yanlış yönlendirme’ (yanlış yönlendirme de insanın mantıksal devinimlerine uygun bir sonuçtur; İblis, insanın mantık mekanizmasını kullanmıştır) ile devam etmiş ve insan, genetiğindeki ‘yememek’le ilgili konsantrasyon sorunlarını çözemeyerek ‘yasak meyve’yi yemiştir.

Ne yazık ki; insan, aynı anda ‘yemek’le ilgili konsantrasyon sorunlarını da hızla çözmüştür. Bağıllıkları bilmesine rağmen, bir ölümlü için geçerli olan, derinlik, genişlik ve uzunluğun önemsiz olacağını kurgulamıştır.

Unutmamalısınız; sıkıntılı insan mazisinde ve şu anda yaşanan ve gelecekte de yaşanacak olan sıkıntıların kaynağı insanın bu şekilde de kullanılabilen mantığıdır. Biliyoruz ki; insanın konsantrasyon sorunları için yeni ve farklı yöntemler geliştirmesi bu kısa öyküden dolayı mümkün değildi. Başlangıç’ta, yani akıl yürütmede ilkel ilk zamanda insanın yaptıkları ile modern zamanlarda yaptıkları arasında hiçbir fark yoktu. İnsan akıl yürütmede herhangi bir zaman aralığında daha farklı bir mekanizma kullanmamıştı ve doğal olarak mantıksal kurguları da sınırlıydı.”

İD, bundan sonrasını Cevval de duysun diye sesli okudu ve yorumladı:

‘Erkek ve kadın cennetten kovulmuş ve birbirine düşman olarak yeryüzüne gönderilmiştir’ diyor yazar!’ dedi İD ve metni okumaya devam etti:

“A’râf Suresi erkek ve kadın arasındaki sonsuz çatışmanın temellerini anlamanızı sağlar. Hangi gelişmişlik düzeyine ulaşırsanız ulaşın bu gerçek değişmeyecektir. Başka türlü davranma olasılığınız yoktur; ‘Şeytan, anne babanızı ayıp yerlerini birbirine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi sizi de aldatmasın.’ şeklindeki anne ve baba vurgusu genetik olarak kıyamete kadar bu gerçeğin süreceğini kesin olarak ilan eder!’

Sustu sonra İD; sanki sindirirmiş gibiydi okuduklarını. Biraz sonra Cevval’e döndü, ‘İlgini çekti mi senin de?’ diye sordu ona. 


<< Önceki                      Sonraki>>


[06.10.2023, (6/23 (548))]

Lütfen gitmek istediğiniz bölümü tıklayınız:


Seçkin Deniz, 14.10.2023, Sonsuz Ark, Sıkıntı, Roman

Sıkıntı





Sonsuz Ark'tan

  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
  4. Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.

 

    

Seçkin Deniz Twitter Akışı