28 Mayıs 2018 Pazartesi

SA6214/ÇY11-HK16: Dolar, İsraf ve İftar Çadırları

 "İnce hesaplar peşinde koşmanın kitabını yazacak adamlar, iş teknik meseleler olunca beylik laflar etmekten öteye geçemiyor. Ancak ucuz laflarla akşamı ediyor."


Son günlerin ve ülke ekonomisi kurulduğu günden bugüne en dillere destan tartışması şüphesiz, Dolar! Sokakta herkes konuştu, diyeceğini dedi. Tüm kelimeleri tüketti sıra bize geldi. Vatandaşı da dinlemiş biri olarak şunu söyleyebilirim: sadece konuşuyoruz.

Evet sadece konuşuyoruz çünkü sokakta konuştuğumuz insanlar her ne hikmetse, sözü döndürüp dolaştırıp işsizliğe, ekonomiye ve enflasyona getiriyor. Tamam şunu kabul ediyorum. Vatandaşın yaşamını bizzat etkileyen şey bu başlıklar, bu doğru. Ama şöyle de bir mesele var ki kimse onu konuşmuyor: israf, lüks, gösteriş... Daha sıralarız, ama gerek yok.

Dolar'ın geldiği seviye kadar kendi geldiğimiz seviyeyi, tamah ettiğimiz şeyleri konuşsak emin olun ne dolar bu kadar yükselir, ne de herkes böyle laflarla gün geçirirdi. Dolar'ı getirdin nerelere bağladın diyebilirsiniz. Olsun, bunların hepsi birbiriyle bağlantılı.

Sokakta Dolar'ı konuşuyoruz, israfın boyutu hiç konuşmuyoruz. Ramazan ayındayız, belediyeler yolda kalmışlara, öğrencilere, yetimlere, dullara, sokakta kalmış tüm insanlara kurduğu kamyon ya da sofralarda iftar veriyor. Allah razı olsun, birleri bin olsun.

Çorbasından tatlısına, ayranından hurmasına her çeşit ihtiyaç düşünülerek menüler hazırlanmış. Devletin kesesine bereket. Bu sofralar için her gün tonlarca pirinç, nohut, mercimek, et, hurma gibi gıda malzemeleri dağıtılıyor. 

Aç insan, gözü doymuyor; bir ekmek, bir ekmek daha derken koca bir poşet ekmeği götürüyor. Yaz iftarlarında insan su içtikten sonra doyuyor. Sonra o güzelim etli pilav, tulumba tatlıları, ekmek ve ayranlar hop çöpe... Ee, Ramazan ayından almamız gereken ders nerede? Akşama kadar neden aç kaldık? Hayır akşama kadar sadece aç kalmakla ne fayda sağladık? Tüm ecir ve sevaplar o yemekle birlikte çöpe gitti. Mecazen konuşuyorum, kalpleri ve ibadetleri yalnızca Allah bilebilir.

Neden bunları anlattım şunun için; gerçekten “kararınca” bir şey yapamıyoruz. Ne yorum yaparken ne severken ne nefret ederken ölçülü olamıyoruz. Yemekte önce gözümüzün, sonra midemizin doyması gerek. Bunu Ramazan ayı vesilesiyle aşarız inşallah. Çevresinde dönüp durduğumuz asıl mesele ise bu israfı algılayış ve uygulayış biçimi aslında. 

Sokakta kimi çevirseniz en fakirinden en zenginine, herkes ama herkes istisnasız dolar üzerinden size saatler süren laf salataları yapacaktır. Ve artık durakta beklerken otobüste ve tramvayda seyahat ederken bunu duymaktan gerçekten sıkıcı. Ezberden atılan birbirinin kopyası cümleler artık gerçekten sıkıcı olmaya başladı.

Bu arada Dolar diyoruz, pahalılıktan şikayet ediyoruz, ama her ay, belki de her hafta Nusret’in kapısında, Apple kuyruğunda, o markada bu markada çıkan yeni şeye ilk sahip olan olabilmek için kuyruk oluşturuyoruz. İnce hesaplar peşinde koşmanın kitabını yazacak adamlar, iş teknik meseleler olunca beylik laflar etmekten öteye geçemiyor. Ancak ucuz laflarla akşamı ediyor.

Özetle, Dolar iner çıkar, biz istediğimizi her zaman alıyoruz zaten. Bizi ilgilendiren şeyler daha çok hayata, yaşama, insan ilişkilerine dönük şeyler olmalı. Ekonomi de bu dalgalanmalar olurken biz ruhumuzu dinlendirmeye, gündemin akışına çok fazla kapılmamaya dikkat edelim. En önemlisi de israf etmemeye...


Halime Kirazlı, 28.05.2018, Sonsuz Ark, Çırak Yazar, Serbest Yazılar

Serbest Yazılar


Halime Kirazlı Yazıları






Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.

Seçkin Deniz Twitter Akışı