5 Ekim 2016 Çarşamba

SA3503/ÇY4-DB69: Yasaklanan Nükleer Testler'de ve Nükleer Patlamalar'da ABD Tiyatrosu

"Senato Cumhuriyetçileri İle CTBT* Arasındaki Anlaşma Nedir?"

What’s the deal with Senate Republicans and the test ban treaty?

Capitol Hill (Amerikan Senatosu’na verilen kinayeli bir isim)'de tuhaf şeyler oluyor. Cumhuriyetçi senatörlerin Nükleer Denemelerin Kapsamlı Yasaklanması Antlaşması (CTBT)’na geçen hafta takındıkları tavra bir bakın. Obama yönetiminin yapmaya hiç niyetli olmadığı bir şeyi yapmasını engelledikleri için kendilerini kutladılar. Bu süreçte, senatörler CTBT’nin uluslararası izleme sistemini fonlamaktan vazgeçmekle tehdit ettiler. Sistem şimdiye kadar Kuzey Kore’nin bütün nükleer denemelerini derhal tespit eden sistem.

Cumhuriyetçi senatörler silahların kontrolü konusunun taraftarı gibi görünmemekteler.

BM GÜVENLİK KONSEYİ YASALARI

1996 yılında imzalanan CTBT bütün nükleer testleri ve diğer nükleer patlamaları yasaklıyor. Bugün, 183 ülke anlaşmayı imzaladı ve 166’sı da onayladı. Amerika Birleşik Devletleri imzalamış, ancak onaylamamıştı. Bu bir sorun çünkü anlaşmanın yürürlüğe girmesi için Amerika Birleşik Devletleri ve diğer birçok ülkenin onayı gerekiyor.

Obama yönetimi anlaşmayı destekledi, ancak onay için Senato'da üçte iki oyu olduğuna inanmıyor. Nükleer denemeye karşı uluslararası normu desteklemek amacıyla, ABD yetkilileri, konuyla ilgili bir BM Güvenlik Konseyi kararı istedi. 

Cuma günü, Senatör Tom Cotton (R-Arkansas) “anayasal anlaşma sürecini aşacak ve nükleer silahlı rakiplerimizi caydırma kabiliyetimize ciddi zarar verecek bir ayrışmayı önlemek için” güvence istedi. Yaz boyunca hükümetin senatoyu ele alıp nükleer denemeyi sona erdirmek için bir bağlayıcı karar alacağı konusunda korkularını dile getirmişti.

Bunun dışında Obama yönetimi bunu yapmayacağını baştan açıkça belirtti. Ağustos ayı başlarında bir Milli Güvenlik Konseyi Sözcüsü Beyaz Saray’ın BM Güvenlik Konseyi'nde devletlerin deneme yapmamak ve CTBT hedeflerini desteklemeleri için muhtemel bir eylem arayışı içinde olduğunu söyledi. Sözcü şöyle devam etti: 

“Biz Senatonun anayasal rolünü korumaya da dikkat ederek bu hedefe ulaşmanın yollarını keşfetmeye devam edeceğiz”- yani hiçbir bağiayıcı Güvenlik Konseyi kararı senatonun anlaşmalara onay verme yetkisi ayrıcalığının yerine geçmeyecek.

BM Güvenlik Konseyi kararının anlaşmanın çabuk yürürlüğe girmesi için destek araması, deneme yapan nükleer silahlı ülkelere ambargo konusunda ve CTBT’nin uluslararası izleme sistemi için kesin destek araması demek. Bu oldukça standart.

Birilerinin hükümetin aslında yapmaya niyeti olmadığı bir şeyi durdurmak gibi bir kamburu sırtında taşıması tuhaf görünüyor ancak politika politikadır. Zaferlerinizi gidebildiğiniz her yere götürürsünüz.

BU GERÇEKTEN DOĞRU TEMİNAT MI?

Bununla birlikte daha da rahatsız edici olan, Senator Cotton ve 3 meslektaşının hükümeti yapmayacağı bir şeyden vazgeçirmek için teklifte bulunmalarıydı. Senato Cumhuriyetçileri CTBT’nin uluslararası izleme sistemine ABD katkısını engelleyecekti.

CTBT yürürlüğe girmemiş olsa da, bir izleme sistemi nükleer patlamaları atmosferde, sualtı veya yeraltında olsa dahi tespit etmek için sensörleri ile dünya çapında kurulmuş vaziyette. Sistemin izleme istasyonlarının 25’i 9 Eylül Kuzey Kore nükleer denemesini algıladı. Bu sistem 34 senatörün tehdit ettiği teminattı.

Şüphesiz Amerika Birleşik Devletleri nükleer patlamalar tespit etmek için kendi ulusal teknik araçlarına sahip. Ama sistemin bir parçası gizli. Dahası ABD istihbaratı dünya çapında güvenilirliğin zirvelerinde değil. CTBT uluslararası izleme sistemi iyi bir tamamlayıcı ve ABD hükümetinin mali katkısı çerez parası.

CTBT’YE NEDEN ONAY YOK?

Daha geniş anlamda, bununla birlikte neden Cumhuriyetçi senatörler CTBT onayını neden desteklemiyorlar?

Senato başlıca iki nedenden ötürü, 1999 yılında antlaşmayı kabul etmedi: ABD’nin güvenilir bir nükleer silah deposunu deneme yapmadan sürdürebileceği belirsizdi ve hile tespit yeteneği hakkında şüpheler vardı.

17 yıl içinde çok şey yaşandı ve bu soruların bugün güçlü cevapları var. 1990'ların ortalarında başlatılan stok yönetimi programı, nükleer patlayıcı testine gerek kalmadan ABD nükleer silahlarının güvenliğini ve güvenilirliğini kanıtlamayı amaçlamaktadır. Artık bütünüyle çalışan programla ulusal nükleer laboratuar yöneticileri ve Strateji Komutanlığı komutanları her yıl silahların güvenilirliğini doğruluyorlar. Onlar nükleer testlere devam etmeye gerek görmüyorlar.

Olası bir hileye gelince, ABD ulusal teknik araçları yıllar içinde gelişti ve CTBT uluslararası izleme sistemi şimdi yaklaşık 300 istasyona konuşlandırıldı. Sistemin bir Kiloton ve daha düşük verimli nükleer testleri tespit edebildiğine inanılıyor. (Hiroşima’yı tahrip eden bomba 14 kiloton idi) Ulusal Bilimler Akademisi 0.1-0.2 kiloton gibi düşük verimlerin bile tespit edilebileceğine inanıyor.

Eski Dışişleri Bakanı George Shultz’un dediği gibi: 

"Bir senatörün [1999] ileri sürüldüğünde karşı oy verme ve şimdi de onu onaylama hakkına sahip olduğunu söyleyebiliriz. Neden? Çünkü bazı şeyler değişti”

Her durumda ABD’nin denemelere devam etmesini görmek zor. Nevada, eskiden Nevada Test Alanı olarak bilinen Nevada Ulusal Güvenlik Sitesinde nükleer atık depolanmasına karşı dişiyle tırnağıyla savaştı. Las Vegas nüfusu, yaklaşık 60 mil uzakta, en son 1992’de ABD yeraltı nükleer denemeleri yapıldığında üç katıydı. Eyaletin nükleer denemeleri hoş karşılayacağını düşünen kaldı mı? Başka hiç kimse onları barındırmak için istekli görünmüyor.

Ayrıca, dünyanın en gelişmiş stok yönetim programı sahip olmanın yanı sıra, Amerika Birleşik Devletleri dünyanın geri kalanı gibi birçok nükleer denemeler yapmış ve nükleer silahlar ve bunların etkileri hakkında daha detaylı bilgi toplamıştır. CTBT’yi engellemek ABD’ye siyasi olarak imkansız değilse de zor elde edeceği deneme yapma hakkı verirken diğerlerine de arayı kapatmak için deneme yapma hakkı verir. CTBT onayı üzerinde düşünülmemesi gereken bir konu. 

Steven Pifer, 26 Eylül, 2016


Derya Beyaz, 05.10.2016, Sonsuz Ark, Çırak-Çevirmen Yazar, Çeviri



*Kısa adı CTBT olan nükleer denemelerin yasaklanmasını öngören antlaşma 1996 yılında kabul edildi. Ancak antlaşmanın yürürlüğe girmesi için dokuz ülkenin daha onaylaması gerekiyor. Bunlardan biri de ABD. CTBT henüz uygulamaya girmese de, 153 ülke tarafından onaylanmış ve 182 ülke tarafından da imzalanmış durumda.


Orijinal Metin:

https://www.brookings.edu/blog/order-from-chaos/2016/09/26/whats-the-deal-with-senate-republicans-and-the-test-ban-treaty/?utm_campaign

Seçkin Deniz Twitter Akışı