6 Mayıs 2015 Çarşamba

SA1304/KY20-MEK22: Emmet Louis Till

"Amerikan kültürünün, televizyon ve şov dünyasının, sinema ve müziğinin mahir bir şekilde inşa ettiği ‘Zenci Genç’ olmak tam anlamı ile ölümcül bir kombinasyondur."


Emmet Louis Till (25 Temmuz 1941 - 28 Ağustos 1955) 14 yaşında bir çocuktu. Hayatının henüz başında idi. Misisipi’de, küçük bir kasabada, Money’de, kısa bir ziyaret için akrabalarının yanında bulunuyordu. İddiaya göre Louis yakınlarda bakkallık yapan Roy Bryant’ın eşi 21 yaşındaki Carolyn’e ıslık çalmıştı, Birkaç gün sonra Roy ve onun üvey kardeşi J.W. Milam, gece 03.00 sularında Louis’nin amcasının kalabalık ailesiyle barındığı kulübeyi bastılar.

Louis’i evden döverek çıkardılar, beraberlerinde getirdikleri kamyonetin kasasına bir davar gibi bağladılar, onu yakında ki bir yere götürüp bıçakla bir gözünü oyarak çıkardılar, saatlerce dövdüler, yüzünün derisini soydular, bütün bunları canlı kalsın diye yavaş yavaş ve sık sık uyararak yaptılar. Çırçır makinasının keskin metal tarakları ile yüzünü ve bedenin birçok yerini taradılar, en sonunda ruhunu teslim edip acısı dindiğinde cansız bedenini kamyonete yükleyip, bacaklarına dikenli tellerle 32 kiloluk bir metal bağlayarak Tallahatchie nehrine attılar.

Hemen bütün kasabanın şehadeti ile gerçekleşen bu cinayeti kasalarından kan damlayan kamyonetle gittikleri şerifin ofisinde inkâr ettiler, 3 gün sonra Louis’in cesedi bulunduğunda bu cinayeti göğüslerini gererek savundular: 

"Biz bu vatan için savaştık ve bazı haklarımız olmalı, bir zenci benim çocuğumla aynı okula gidemez, hükümet onları bizim yaşadığımız yerlere koyduysa onları kontrol altında tutmalıdır, ben zencilere bir ders vermek üzere bunu yaptım."


Emmet Louis Till

Louis’in acılı hikâyesi ve katili Roy’un yaptığı bu kısa açıklamayı, Amerika’nın iki yüz yıllık yüz kızartıcı kölelik tarihi, Kızılderili katliamları veya Ku Klu Klan rezaletini, ‘Zenciler ve köpekler giremez’ faşizan uygulamalarını ve daha buraya sığdıramayacağım uzunluktaki faşizm ve ırkçılık tarihini uzun uzadıya alıntılayıp huzurunuzu kaçırmayayım diye koydum.

Bu gün dünyaya ahlak ve demokrasi ayarı vermeye kalkışan bu uygar ulus, Roy’un dediğini yapmış ve beyazların yanına koyduğu zencileri her fırsatta kontrol altına almaya matuf resmi ROY’lar istihdam etmiş, Roy ve üvey kardeşi ve arkadaşları eli ile işlenen gayrı resmi cinayetler yerine resmi ve suç olmayan cinayetler işlemeye devam ediyor.

Sayıları yüzleri bulan, birçoğu haber bile olmayan bu resmi ve suç olmayan cinayetlerin kurbanları hemen her zaman tıpkı Roy’un arzu ettiği gibi zenci gençler. Amerikan kültürünün, televizyon ve şov dünyasının, sinema ve müziğinin mahir bir şekilde inşa ettiği ‘Zenci Genç’ olmak tam anlamı ile ölümcül bir kombinasyondur. 

Bütün bu endüstri ‘Zenci Genç’ imgesini kontrolsüz, hipersexüel, şiddet düşkünü, uyuşturucu ve alkol bağımlısı, tehlikeli, suç işleme konusunda büyük potansiyel sahibi gibi daha onlarca olumsuz anlamın merkezi olarak inşa ediyor. Ve işte bir yol bulup basına yansımış, hasbelkader bir habere konu olmuş bazı örnekler:

29 Nisan 1992’de Los Angeles’ta siyahi Amerikan vatandaşı Rodney King’i ölümcül şekilde darp eden ve suçsuz bulunan 4 Amerikan polisini protesto eden siyahilere yönelik polis şiddetinde 53 kişi öldürülmüştü.

Trayvon Martin. Sadece 17 yaşında idi. George Zimmerman tarafından 26 Şubat 2012'de Florida’da göstere göstere vurularak öldürüldü. 28 yaşında George Zimmerman, bir mahalle bekçisi idi. 

İfadesinde Zimmerman, silahsız olan Martin'i bir tartışma sonucu vurduğunu, silahsız olduğunu bildiğini belirtti. Cinayetten sadece 2 dakika sonra olay yerine gelen polisler onu tedavi ettirdiler ve Zimmerman'ın kendisini savunduğu yönündeki iddialarını dikkate alarak serbest bıraktılar. 10 Haziran 2013'te cinayet suçuyla yargılanmaya başlanan Zimmerman, 13 Temmuz 2013'te beraat etti.

Michael Brown 18 yaşında idi. Silahsızdı. Polisin açıklamasına göre, Michael, St. Louis’in çoğunlukla siyahların yaşadığı Ferguson semtinde polis aracında öldürüldü.

Güney Carolina Charleston’da iki hafta evvel spot lambası yanmıyor diye durdurulan Walter Scott, polis tarafından arkasından 8 el ateş edilerek katledildi. Olay tanıkları tarafından kayda da alınan cinayette polisin cinayeti örtbas etmek için, 8 kurşun sıkıp kelepçelediği Scot’un yanına elektrikli şok cihazı koyduğu görülüyor.

Baltimore’da 19 Nisan'da siyahi Amerikan vatandaşı 25 aşında ki Freddie Gray gözaltında vahşice dövülerek öldürüldü.

Bu liste daha da uzatılabilir, haber bültenlerine çıkabilen bu kısa seçki bile ırkçılık ve faşizan uygulamalar konusunda Amerikan devletinin nasıl bir batak içinde olduğunun resmidir.



Mustafa Ekici, 06.05.2015, Sonsuz Ark, Konuk Yazar 



Seçkin Deniz Twitter Akışı