9 Şubat 2013 Cumartesi

SA177/AH4: Hollywood’un Diş Çürüğü: Operation ARGO

"Bu ödül (DGA) beni gerçek bir yönetmen yapmayacak belki ama doğru yolda olduğumu sanıyorum." Ben Affleck



Ayrılmaktan bir adım öncesinde, ayrı yaşamakla çocuğundan ve karısından kopan bir CIA ajanının başarıyla gerçekleştirdiği bir operasyon sonrasında gittiği evinde, kendisini sevgiyle karşılayan karısına sarılması ve onu özleyen oğlunun oyuncaklarla dolu odasında onunla birlikte uyuması. Film, üç aile ferdi ile bir toplumun can damarına üflenen kurtulduk sevinci.

İkincisi, yan hikayeyle karışan ana hikayede ise mutlu son şöyle: İsviçre uçağındaki sessiz sevinç çığlıkları, sıcak ve durgun bir tokalaşmadan ibaret tebriklerin, kucaklaşmaların, tebessümlerin sırtından aşıp, okyanusu geçiyor ve CIA operasyon merkezinde, Hollywood stüdyolarında sese bürünüyorlardı: ‘Kurtulduk!”




CIA ajanı Tony Mendez, elçilikten kaçarak Kanada büyükelçisinin evine sığınan ve her an İran Devrim Muhafızları tarafından yakalanma riskiyle karşı karşıya kalan 6 Amerikalı elçilik çalışanını, 1 Kasım 1979’daki ‘Devrim İranı’ndan, sahte ARGO filminin çekim ekibi olarak kaçırıp kurtarmasıyla özetlenebilecek serüvenin havalanan İsviçre yolcu uçağında efsaneleştirdiği bir ‘Kurtulmak’tı bu.



Birer cümleden oluşan üç parağrafla anlatılıp geçilecek olan bir filmin hangi özellikleri ile bir sürü ödül aldığını merak edenler olabilir. Çöken bir imparatorluğun kendisini mutlu hissetmesi için başka ne yapması gerekirdi ki?


Hollywood şirketlerinin yavaş yavaş eskidiği, senaryoların tıkandığı, sinema sektöründeki meslek dallarında işsizliğin arttığı, film yapımcılarının ekonomik krizlerle boğuştuğu bu dönemde ARGO’nun topladığı ödüller, simetrik bir çöküşün şaşaalı ödül törenleriyle kapatılamayacağını da gösteriyor.


Sıradan bir Hollywood filminden daha fazlasına sahip olmayan Operasyon: Argo (Argo), Amerikan Yönetmenler Birliği (DGA) ödülünü, Altın Küre'de "En İyi Film" ve "En İyi Yönetmen" ödüllerini, Hollywood Sinema Oyuncuları Birliği (SAG) "En İyi Toplu Performans" ve Amerikan Yapımcılar Birliği'nin (PGA) "En İyi Film" ödüllerini de kazansa da Oscar Ödülleri'nde En İyi Yönetmen kategorisinde aday gösterilmeyen filmin yönetmeni ve başrol oyuncusu Ben Affleck, DGA ödülünü alırken çok mütevaziydi: "Bu ödül beni gerçek bir yönetmen yapmayacak belki ama doğru yolda olduğumu sanıyorum."

Ben Affleck’e Alan Arkin, John Goodman, Kerry Bishé, Kyle Chandler, Rory Cochrane ve Christopher Denham gibi emektar Hollywood oyuncuları eşlik etmiş. Kendisine biçilen yaygaracı çarşı esnafı rolünü çok iyi oynayarak dikkat çeken Türk oyuncu Kurtlar Vadisi’nde eroin profesörünü, Sakarya Fırat da Sıtkı Dede rolünü oynayan Muhammed Cangören.

Chris Terrio’nun, Antonio Mendez’in "Master In Disguise" adlı kitabının bazı bölümlerinden esinlenerek yazdığı senaryosu Operasyon: ARGO bir belgesel niteliğinde. Dönem filmlerinin pastel fonunda çekilmiş olması, kostümlerden, saç ve bıyık şekillerindeki realizasyondan, uçaklarda ve her türlü kapalı ortamlarda içilen sigaranın önemine kadar birçok ayrıntı, filmdeki gerçeklik duygusunu güçlendiriyor, sadece bu özellik diş çürüğünden daha fazla etmeyen filme bu kadar çok ödül getiremez tabi.



Aile’si dağılan Amerika’nın hemen her ödüllü yapımında ana hikâyeye iliştirdikleri ve mutlu sonları birden fazla çözümle güçlendirdikleri yan hikâyelerden ilki, eşinden/sevgilisinden ayrılmış ya da aile sarmalı dağılmakta olan çocuklu mutsuz kahramanları anlatıyor. Acınılacak bir toplumsal algının subliminal mesajlarla formalize edilmesi Hollywood’ın en büyük endişelerinden biri.

ARGO’nun 1953 ABD-İngiltere ortak organizasyonu olan Ajax Operasyonu adlı İran darbesindeki CIA’in rolü dolayısıyla günah çıkaran Amerikalılara yardım ettiğini söylemek mümkün. Ancak ARGO, bir halkın kültürüne, yaşama hakkına saygı duyanların yaptığı bir film değil. ARGO’da anlatılan vahşi, kirli, aptal, vinçlerle idam eden bir halk. 




Ve bu halkın ABD ile tek sıkıntısı devrik Şaha sığınma hakkı vermesi gibi komik bir kategorizasyon. Eğer İranlıların tek sebebi bu olsaydı, elçilik personeli can havliyle çelik kasalarda saklanan belgeleri yok etmezlerdi. Belki de o belgelerin içinde İran Devrimi’nde ABD’nin kime neden izin verdiğini anlatan kanıtlar vardı.

Rehin alınan bütün Amerikalıların bir süre sonra serbest bırakıldığı dikkate alınırsa, ‘ARGO Operasyonu’nun gereksiz olduğu da düşünülebilir. Amerikalıların övünülecek öyküleri pek yok, doğal olarak bu türden ayrıntıları kahramanlık kategorisinde ölçüp eğleniyorlar.



Filmin 34. yıldönümü kutlanan İran Devrimi’nde çekemediği fotoğraf,  haber izleyen bütün insanların zihninde. 34 yıldır haksız ambargolarla kendi içine hapsedilen bir halkı anlatıyor. Amerikalıların yüzleşmesi gereken asıl şey 1953 Darbesi değil, 34 yıldır süren vahşi, emperyalist ve insanlık dışı ‘İran Ambargosu’ ve Humeynist rejimin işbirlikçi derin yapısı.

Amerikalıların yüz yıllık bir vicdan sorgulamasına ihtiyacı var. Darbelerle, savaşlarla dizayn ettikleri Dünya, onlardan küfürlerle karışık itiraflar değil, gerçek bir diz çöküş bekliyor.



Unutmadan; Sultanahmet ve Ayasofya filmin en güzel karelerine can verdiler.



Ahmet Haydar, Sonsuz Ark, 09. 02. 2013, Sinema Notları 4
 

Operasyon: ARGO İzlekleri:


1953 Ajax Operasyonu/Darbesi İzlekleri


 İran Devrimi İzlekleri:





Seçkin Deniz Twitter Akışı