6 Ocak 2023 Cuma

SA10000/SD2650: Evrensel Çerçeve'ye Yolculuk; Sonsuz Ark Bilinci ve 10000. Yazı

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"İnsanlık hak ettiği kadarını alacak, daha fazlasını değil; ancak Sonsuz Ark, bir okul olarak edindiği yeri sonsuza dek koruyacak. Sonsuz Ark bilinci Türkiye'nin bilinci olmaya devam edecek.."


"Sonsuz Ark Şiiri yazılmaya devam ediyor; Allah'ın izniyle de devam edecek." diyerek bitirmişim 21.11.2014 Cuma günü 1000. yazı dolayısıyla yazdığım "SA1000/SD191: Sonsuz Ark Şiiri ve 1000. Yazı" başlıklı analizi. Sonra yine, "O günden bu yana 'Sonsuz Ark Şiiri'  Allah'ın izni ve yardımıyla devam ediyor. Bugün yine bir Cuma günü, umuyor ve Allah'tan diliyorum ki 10.000. yayınımızı da yine bir Cuma günü yaparız." diyerek giriş yaptığım "Sonsuz Ark Şiiri yazılmaya devam ediyor; Allah'ın izniyle de devam edecek " diyerek bitirdiğim SA5000/SD789: Su'ya Yolculuk; Sonsuz Ark Şiiri ve 5000. Yazı başlıklı analizi 12.10.2017 Cuma günü  yayınladık... 

Ve şimdi yine bir Cuma günü, 06.01.2023 tarihinde "SA10000/SD2650: Evrensel Çerçeve'ye Yolculuk; Sonsuz Ark Bilinci ve 10000. Yazı" başlıklı analizi yayınlıyoruz. Allah'a şükrediyor ve Allah'tan diliyorum ki 20.000. yayınımızı da umarım yine bir Cuma günü yaparız.

Sonsuz Ark'ta son durum ne?

Sonsuz Ark'ın 1 Temmuz 2012'de başlayan yayın hayatı 11. yılında da sürüyor. 1 Temmuz 2022'de yayınladığımız 'Sonsuz Ark 10. Yaşında; Yayınlar, İstatistikler ve Analiz/ 2021-2022 Raporu' başlıklı analizde de kullandığımız "Küresel şirketler ve kurumlar eliyle dünyaya hükmeden Satanist Hegemonya'nın insana ve nesline, dinlere ve ahlaka yönelik her türlü saldırısına karşı duracağız." (Seçkin Deniz, 29 Haziran 2020, Sonsuz Ark) mottosunu bayrak olarak dalgalandırmaya kararlıyız.

10. yıl sonunda (1 Temmuz 2012-30 Haziran 2022) 167 ülkenin 4935 kentinden gelen okurlarımızın bıraktıkları istatistiklerimiz şöyleydi:

Sayfa Görüntüleme Sayısı: 2.507.058
Ziyaret (Oturum) Sayısı: 328.218
Tekil Ziyaretçi Sayısı: 214.002
Sayfa/Ziyaret (Oturum): 7.64
Ziyaret (Oturum)/ Ziyaretçi: 1.53
Ort. Ziyaret (Oturum) Süresi: 2.12

Ancak bugün (6 Ocak 2023, 00:11, Görüntülenme sayısı 2,609,074), 10 yıllık hızımızın eskisi gibi olmadığını üzülerek müşahâde etmekteyiz; bunun sorumlusu biz değiliz, samimiyetimizin eksilmesi, çabamızın yetersizliği değil; okurlarımızın bizleri paylaşma zahmetine çok fazla girmemeleri ve yayınlarımızdan faydalananların kaynak göstermemeleri ile birlikte insanların gündelik olaylara gösterdikleri ilgiyi, kişileri, olguları ve olayları çok boyutlu bir şekilde kavramaya odaklı emek ürünü analizlere göstermeye hevesli olmamalarıdır. Bizler büyük medyaya karşı yalnızdık, yalnız kalmaya mahkûmduk; bunu bilerek yola çıkmıştık, ancak herkes hak ettiğini yaşar, bu sadece bize, bizim toplumuza özgü bir durum değildir, insanların oluşturduğu toplumlar çok daha fazlasını hak ettiklerini kanıtlayana kadar da bu durum değişmeyecektir.

Sonsuz Ark ne yaptı?

Sonsuz Ark, yayın hayatına başladığı günden bu yana yeni bir düşünme biçimi/biçemi oluşturdu ve bunu yaygınlaştırdı. Aşağılanmış bir toplumun daha da aşağılanmış okur-yazar kesimine cesaret verdi; yükseltgen bir dil kullanarak izole edilmiş bir aklın çalışma biçimini yeniden işler hale getirdi. Dar açılı bakışları küresel açıdan bakmaya zorladı. Küresel baskı gruplarının küresel ve yerel aparatlarının iç yüzünü ve düşünme/davranış biçimini deşifre etti, herkesin anlayabileceği bir düzleme taşıdı. Batı'nın ne kadar basit, vahşi ve terörize yöntemlere sahip olduğunu kanıtladı. 'Küresel Satanist Sistemin somut olarak görülmesini sağladı ve bu şeytanî sistemin işleme biçimini, insanı ve inançlarını yok etmeye odaklı stratejilerini ve uygulamalarını adım adım izledi ve okurlarına aktardı.

Bundan sonra ne olacak?

Kişisel olarak 15 Temmuz 2019'da yazmaya başladığım, insanı ve sıkıntılarını anlatan 'Sıkıntı' adlı bir romanla yola devam ediyorum. Okurlarımızın teveccühü sürüyor. Mümkün olduğunca çeviriler, denemeler, Twitter günlükleri yayınlanmaya devam edecek; yazarlarımız ve konuk yazarlarımız çalışmalarını paylaşmak istedikleri sürece devam edecekler... insanlık hak ettiği kadarını alacak, daha fazlasını değil; ancak Sonsuz Ark, bir okul olarak edindiği yeri sonsuza dek koruyacak. Sonsuz Ark bilinci Türkiye'nin bilinci olmaya devam edecek..


Yorgunum; bunu söylemem gerek. İnsanın kendisinden hızla uzaklaştığı bu riyâkâr dönemde 'yorgun' olduğumu söylemem, sanırım gerçek bir samimiyet yansıması olacaktı, oldu. 9999 yazıdan bir kısmını yazmak, bir kısmını çevirmek, gönderilen yazıları okumak, düzenlemek, yayına hazırlamak, yayınlamak ve bu 9999 yazıyı her gece 00:01'den itibaren Sosyal Medya'da, Twitter ve Facebook kişisel hesaplarımda ve Sonsuz Ark'ın kurumsal Twitter ve Facebook sayfalarında paylaşmak gerçekten yorucu bir yayın işi... ama Allah yardım ediyor; bu işi kaç kişiyle yaptığımı soranlara da aynen böyle söylüyorum.

Yeryüzünde yaşayan insanların zihni bir çöle dönmüş diye düşünüyorum. Ve ben bir yerde 'su' var biliyorum, o suya doğru yürümeliyim diye karar veriyor ve o suya doğru yürüyorum. Su, hayatın temeli ve varoluşun anlamlı kalabilmesi için de en temel vazgeçilmez bir ihtiyaç... Bu su Kur'an'dan başkası değil, Hakikat'in tek ve kesin kaynağı olarak Kur'an orada duruyor, herkesin gözü önünde duruyor, ama yolları tıkanmış, üzeri örtülmüş...

"Sana da kendisinden önceki kitapları tasdik edici ve onları koruyucu olarak bu kitabı hak ile indirdik. Artık aralarında Allah’ın indirdiği ile hükmet. Sana gelen bu gerçeği bırakıp da onların isteklerine uyma. Her birinize bir şeriat ve bir yol yöntem verdik. Allah dileseydi sizi tek bir ümmet yapardı. Fakat size verdikleriyle sizi denemek istedi. Öyleyse hayırlı işlerde birbirinizle yarışın. Hepinizin dönüşü Allah’adır. Allah size hakkında ayrılığa düştüğünüz şeyleri haber verecektir.” (Mâide Suresi,5/48.)

Burada su var diye çağıranların hemen hepsi irin dolu, şeytan işi sıvılarla insanları kendilerine çağırıyor ve insanları aldatıyorlar... kendilerine ait olmayan o 'sıvı'yı hayatın membâı diyerek pazarlıyor ve önce yarıtanrı pozisyonunda insanları hakikate ve güvene duydukları ihtiyaçlarını sömürerek ruhlarında tutukluyorlar, sonra da kendilerinden menkul uydurmalarla kendilerini tanrı ilan ediyorlar... her yer çölleşiyor böylece.. insanlar hayatın kaynağı olan 'su'yu bulduklarını sanarak aşağılandıkça aşağılanıyor ve birer müşrikten başka bir şeye dönüşmeyecekleri bu yollarda şeytanın kuklaları olarak kendilerini cehenneme hazırlıyorlar.

Ne yapabilirdim, ne yapabilirdik bu yalanların ortasında, bu azgın ve yok edici çölde?


Anlatabilirdim sadece, düşünebilirdim, yazabilirdim; yapabileceğim hiçbir şey yoktu başka... belki benimle beraber o 'su'ya ulaşmak isteyenler olabilir diye düşündüm, samimiyetim tek başına yeterliydi... Ve oldu... o yolculukta benimle beraber yürümeye karar veren dostların birer birer arttığını gördüm... Yürüyoruz ve yorgunluğumuzu birlikte hissediyor, birbirimize bakarak direncimizi arttırıyoruz, sonsuzluğa giden bu yolculukta karınca gibi çalışarak etrafa yayılana, yayılacak olana iyilik yüklemeye çalışıyoruz, Allah da yardım ediyor.


Evet; yapabileceğimiz başka bir şey yok; samimiyetle yürümeye devam etmek... hepsi bu... Sonsuz Ark'ın yayına başladığı Temmuz 2012'de aylık sayfa tıklanma sayımız 1078'di... 5000. yazının yayınlandığı zamanlarda günlük sayfa tıklanma sayımız 1000 civarındaydı; şimdi bu sayı 500'e inmiş durumda. Daha fazlasının olması için insanların bu yolculuğu fark etmesi ve aynı şeye ihtiyaç duyması gerekiyor. Hiç kimseye zorla bunu anlatamazsınız, kolundan tutup beraber yürüyelim diyemezsiniz, başlangıçta sizi kırmazlar ama ansızın çekip giderler sonra...


“Nefsinin arzusunu ilâh edinen, Allah’ın; (hâlini) bildiği için saptırdığı ve kulağını ve kalbini mühürlediği, gözüne de perde çektiği kimseyi gördün mü? Şimdi onu Allah’tan başka kim doğru yola eriştirebilir? Hâlâ düşünüp ibret almayacak mısınız?” (Câsiye, 23)


Sonsuz Ark

Geriye dönüp bakıyorum sık sık; aldığımız yolu, bu yolda yaşadıklarımızı, söylediklerimizi düşünüyorum. Sonsuz Ark 1 Temmuz 2012'den bu yana 9999 yazı, analiz yayınlamış; bu 10.000. yazı olacak. 

On Bin yazı, dile kolay; her yazı için bir gün takdir edersek en az 10.000 gün. Evet; biz Sonsuz Ark yazarları, konuk ve çırak yazarlarımız dahil 10.000 gün vermişiz Sonsuz Ark'a ve siz okuyucularımıza. Bu az şey değil ve bunun karşılığında bir tek kuruş kazancımız olmamış, aksine cebimizden, kendimizden harcamışız; özel zamanımızı, dikkatimizi, bilgi birikimimizi, geliştirdiğimiz becerilerimizi bir şeyler anlatmak için Sonsuz Ark'a vermişiz. Karşılığında insanlardan hiçbir şey istemedik, okunsun isteği bir karşılıksa, evet bunu istiyoruz ve istemeye de devam edeceğiz.

Niçin vardı Sonsuz Ark?

Sosyal medyadan yazılı, basılı, görsel medyaya kadar her türlü  iletişim aracı aktörlerinin ajandasına bağlı kalarak  istendik algılar oluşturmak için kullanılırken, yerkürede yaşayan bizim gibi birkaç insan buna itiraz ettik. Bizim dev medya kartelleri ile yarışacak ekonomik kaynağımız yoktu, insan unsurumuz yoktu, devletin ya da herhangi bir kurumun, kuruluşun desteğini almıyorduk ve söyleyeceklerimiz vardı. Paraya ve güce karşı söyleyecekleri olan birkaç kişiydik biz.

Önce tek kişiydik, sonra çok kişi olduk. Parası olanın ürettiği algılara karşı algı üretmek ve bu algıyı mümkün olabildiğince 'gerçek' bir algı olarak inşa etmekti amacımız. Bizi bu benzersiz yolda fedâkârlığa sürükleyen tek etken buydu. Bir başkaldırı için gerekli olan unsurların en önemlilerinden biri samimiyetti, diğeri istikrardı. İşin maddi boyutlarından bahsetmiyorum, maddi güce sahip olanların istikrarından da söz etmiyorum, maalesef maddi güce sahip olanlar için eksik olan tek şey samimiyetti ve bu bizde vardı, ancak samimi olanların da istikrar sorunu vardı, biz istikrar sorununu da samimiyetimizle çözdük ve böylece 11. yılın ilk yarısını bitirirken 10.000. yazıya ulaştık.

Yazdıklarımızla tarihe tanıklık ediyor ve tarihin yazılmasında da etkili olmaya çalışıyoruz. Medya kartellerinden daha güçlüyüz bu anlamda. Başarıya, huzura hasret kalmış bir toplumda yaşamak, inançlarıyla, al-üst kimlikleri, dilleri ve kültürleriyle sürekli tedirgin edilen ve sömürülen bireyler için en büyük istek özgürlük ve aidiyetliklere saygı isteğiydi ve biz bu isteği iliklerimize kadar hissediyorduk.

Bireyden topluma, toplumdan devlete, devletten dünyaya yönelen her bir bakış bizim bu saygı isteğimize hizmet edecekti ve etmeliydi. Bir Amerikalı'nın, bir İngiliz'in, bir Alman'ın, bir Fransız'ın, bir Rus'un, bir İsrailli'nin o küstah kibrinin yakıp kavurduğu bir dünyada ve bir coğrafî bölgede artık nesne olmaktan bıkmıştık ve bütün cümlelerde özne olmak istiyorduk; bu hakkımızdı, bu hakkı alacaktık.

İşte Sonsuz Ark bunun için var. Allah'tan bunun için yardım istedik yola çıkarken ve Allah bize güzel yol arkadaşları verdi; okuyucularımız yazarlarımız oldular, yazdılar, çevirdiler; yayınladık. Toplumsal hafızamızı bir 'ahır'a çeviren tüm artıklardan arınmak için çabaladık. Sorduk, soruşturduk.

Din'den, ekonomiye, terörden soykırımlara, stratejik analizlerden öykülere ve şiirlere kadar her türden sesimizle bir şiir yazıyoruz, buna Sonsuz Ark Şiiri de diyebilirsiniz. Her ne kadar biz şair değilsek de, şairlerin romantik kırılganlığından uzak olsak da, şiirin melodisi yaptığımız işin epik yönüne çok uyduğu için şiir diyoruz.

10.000 yazı dolayısıyla tüm sevgili yazarlarımıza, konuk yazarlarımıza, çırak yazarlarımıza, çevirmenlerimize çok teşekkür ediyoruz. Sevgili okuyucularımıza da okudukça paylaşmalarını tavsiye ediyoruz.

Sonsuz Ark Şiiri yazılmaya devam ediyor; Allah'ın izniyle de devam edecek.


Not: 10.000. yayın için tebriklerini ileten ve gerek özel mesajlarla gerekse gönderdikleri yazılarla düşüncelerini bizimle paylaşan Sonsuz Ark dostlarına çok teşekkür eder, her bir dostumuza sağlık ve afiyetler dileriz.


Seçkin Deniz, 06.01.2023, Sonsuz Ark Manifestosu

 



Sonsuz Ark


Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
  4. Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.



    Seçkin Deniz Twitter Akışı