27 Haziran 2019 Perşembe

SA7785/KY13-AO272: İmamoğlu’yla Birlikte Sol Ortadan Kaldırıldı

"Türkiye solu dünden bugüne başkalarının tercihlerini kendi tercihleri sandığı için hiçbir zaman olup bitenin farkına varamadı, farkına varamayacak..."


İmamoğlu bir restorasyon projesinin ürünüdür.

Türkiye önce başkanlık sistemine geçti. Şimdi ise iki partili bir siyasal sisteme geçiş için siyasi cepheler azaltılıyor...

Bunun için; Bir süredir yürütülen çatı ittifaklarıyla siyasi parti taraftarları arasındaki uçlar törpülenerek iki ayrı pota içinde eritildi..

Hatırlanacağı gibi önce başkanlık sistemine karşı çıkan Devlet Bahçeli daha sonra aynı şeye Cumhur-Başkanlığı siyasal sistemi adı altında destek vermiş, Bahçeli’nin desteğiyle fiiliyatta başkanlık sistemine geçilmişti.

Öncesinde ise; Bahçeli, 2014 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’a karşı Kılıçdaroğlu ile birlikte Ekmeleddin İhsanoğlu ismi üzerinde karar kılmış, İhsanoğlu seçimi kaybedince de İhsanoğlu’nu MHP’den milletvekili seçtirmişti.

Kahire doğumlu, İslam teşkilatı Genel Sekreterliği görevinde bulunmuş olan Ekmeleddin İhsanoğlu'nun isminin Amerika'dan geldiği, İhsanoğlu'nu Kılıçdaroğlu'na, Brookings Enstitüsü Başkan Yardımcısı Kemal Derviş’in önermiş olduğu öne sürülmüş olsa da, İhsanoğlu’nun sonradan CHP değil de MHP tarafından aday gösterilmesi ilginçti.

Öyle anlaşıyordu ki, “milliyetçi/islamcı” diye nitelendirilen bu ismin CHP üzerinden gündeme getirilmesiyle sol seçmen avlanmak istenmişti. Sol’un sağcı bir adaya destek verip vermeyeceği ilk kez İhsanoğlu’yla test edildi. CHP seçmeni Erdoğan’a karşı neredeyse firesiz şekilde İhsanoğlu’na oy verdi ve İhsanoğlu %40’a yakın oy aldı.

Sonrasında saf değiştirerek Erdoğan tarafına geçen Bahçeli, Cumhur-Başkanlık sistemini ortaya atmış, Cumhur İttifakı aşı altında yapılan ittifak sonucu başkanlık sistemine geçilmiş, Erdoğan Cumhur-Başkanı ismi altında Başkan seçilmişti. Şimdi bu sistemle birlikte ABD modelinde olduğu gibi iki partili bir siyasal sisteme geçilmesi hedefleniyor.

Bunun için; Kendilerini muhafazakar/demokrat olarak nitelendiren Ak Parti (ya da bu zemine oturacak içinde islamcı, milliyetçi, muhafazakarların bulunduğu bir parti) ile birlikte, ona benzer Cumhuriyetçi bir partiye ihtiyaç duyulmakta.

Bunun için bu yapıya uygun bir isim olarak sağcı bir aileden gelen ancak CHP’den siyasete girerek kendini muhafazakar, cumhuriyetçi bir pozisyona yerleştiren İmamoğlu ismi öne çıktı.

Bahçeli-Kılıçdaroğlu birlikteliğiyle start alıp, Bahçeli-Erdoğan birlikteliğiyle başkanlık sistemi için oluşturulan Cumhur ittifakının karşısına, yine Bahçeli’den koparılan milliyetçi Akşener birlikteliğiyle millet ittifakı oluşturuldu. Bu birliğe de yandan milli görüşün uzantısı bir partiyle, çeşitli üç solcular ile etnik bir parti eklemlendirildi ve bu birlik İmamoğlu gibi sağ kökenli bir çatı adayının altında toplandı.

Böylece birbirine benzemez, hatta çatışır görünen seçmen kitlesinin bir başka ittifak karşısında aynı havuzda toplanması sağlandı..

Özetle; Başkanlık sistemi ve iki partili sistem uygulama aşamasına geçmiş durumda. Şimdi, bu her iki cephe partisinin kimlerden oluşturulacağının son rötuşları yapılıyor. İki Başkan adayı ve seçimde yarışacak iki partinin kimlerden oluşacağı sanırım bir süre sonra netleşecek..

İmamoğlu’yla birlikte solun ortadan kaldırıldığını daha önce vurgulamıştım. 

Türkiye solu dünden bugüne başkalarının tercihlerini kendi tercihleri sandığı için hiçbir zaman olup bitenin farkına varamadı, farkına varamayacak...


Adnan ONAY, 27.06.2019, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Gündem'in Düşündürdükleri





Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.

Seçkin Deniz Twitter Akışı