1 Eylül 2017 Cuma

SA4808/KY28-ATA312: KKTC'de Camilerin ve Okulların Sayısı

“Cami sayısı, okul sayısını geçti” iddiaları konuyu incelemeyen, islami inanışla ve ibadetle uzaktan yakından ilgisi olmayan kişilerin kendilerini aklamak ve bir şekilde haklı çıkarmak için ortaya attıkları, yanılgı içerikli bir sav.


Bugün mübarek Kurban Bayramı.

Tüm okurlarımın mübarek Kurban Bayramı’nı kutlar, Hayırlara vesile olmasını dilerim.

Bayramları, Kandilleri, Teravihleri ve Cuma namazlarını çok severim. 

En azından, kendini Müslüman hisseden ve özel günlerde camiye giden arkadaşlarımla ve dostlarımla camide buluştuğum zamanlardır bu özel günler. Her yaştan imanlı kardeşlerimiz gelir camiye bu günlerde. Bazen çocuklarını bazen de torunlarını beraberlerinde getirirler. Hem birlikte dini vecibeleri yerine getiririz, hem de sohbet eder, hasret gideririz. 

Bu özel dini günlerde, özellikle de Cuma günleri camilerimiz tıklım tıklım dolar ve bahçelere taşar. Yer bulmak neredeyse olanaksızdır. Bu nedenle, oluşan talebe göre yeni yeni camiler yapılmakta ve halkımız kiliselerden bozma camilerden kurtulup, cami olarak inşa edilmiş ibadet yerlerinde dini vecibelerini yerine getirmekte.

Hayatları boyunca camiye bir kere olsun gitmemiş, başı secdeye hiç değmemiş, dua nedir bilmeyen, namaz nasıl kılınırdan haberleri bile olmayan sözde bilge kişiler, bu eksiklikleri ortaya çıkmasın diye “Cami yapılacağına Okul yapılsın” veya da “camilerin sayısı okulların sayısını geçti” gibi veciz ve boylarından büyük laflar ederler. 

Dini bilgilerin çocuklarımıza Kuran Kursları vasıtası ile verilmesine, çocuklarımızın camiye gitmelerine ve orada dinimizin, konuyu çok iyi bilen, her biri İlahiyat Fakültesi mezunu olan Cami Din Görevlileri tarafından verilmesine karşı çıkarlar. 

Din konusunda akademik hiçbir bilgiye sahip olmamalarına rağmen, mevcut yasaların arkasına saklanıp, Din derslerini kendileri veya da kendileri gibi düşünen, kendilerinden olan birisi tarafından verilmesini isterler.   

Bazen, özellikle de camilere ve din görevlilerine kara çalmak, şaibe altında bırakmak ve çamur atmak için kasten yapılmış ve çarpıtılmış istatistikler okurum. Oynanmak isteten oyuna bakıp, bu dâhilere gülerim.

Kafa bulandırma amaçlı yapılan provakatif söylemleri bir kenara bırakıp, gerçek istatistiklere göz atalım; 

KKTC’de, 1950 yılında 300 cami varken ve de her 300 kişiye bir cami düşerken, 1963-1974 yılları arasında Rumlar tarafından 110 camimiz yakıldı, yıkıldı, 54 tanesi de bakımsızlıktan kullanılamaz hale geldi. Günümüzde KKTC’de irili ufaklı 212 cami bulunmakta ve ortalama olarak da genel nüfusa göre her 1500 kişiye bir cami, Camiye gidebilecek 10-80 yaş grubu temel alındığında da her 1320 kişiye bir cami düşmekte.

Günümüzde, İlkokul öncesi, ilkokul, Ortaokul, Lise, Mesleki Teknik Lise ve Üniversitede okuyan öğrenci sayısı yaklaşık 48 bin 600, tüm okul ve üniversitelerin sayısı ise 178. Söz konusu okulları kullanan öğrenci sayısı temel alındığında her 273 öğrenciye bir okul düşmekte.

Matematiksel olarak bu verileri kıyaslamak için, dini hizmetleri ve eğitim hizmeti alan nüfusu birbiri ile kıyasladığında ve-denge kurmak istendiğinde veya da eşitlik sağlanmak isteniyorsa-273 öğrenciye bir okul temel alındığında, 178 okula karşılık 1025 cami olması gerekmektedir. Veya her 1320 kişiye bir cami temel alındığında, 212 camiye karşılık 24 okul düşmesi gerekmektedir.  

“Cami sayısı, okul sayısını geçti” iddiaları konuyu incelemeyen, islami inanışla ve ibadetle uzaktan yakından ilgisi olmayan kişilerin kendilerini aklamak ve bir şekilde haklı çıkarmak için ortaya attıkları, yanılgı içerikli bir sav. 

Eğer camilerde ibadet eden veya da ibadet etme potansiyeli olan nüfus ile okullarda eğitim alan veya da eğitim alma potansiyeli olan nüfus aynı olsaydı, söz konusu iddia doğru olabilirdi ama 280 bin kişinin ibadet için kullanma olasılığı olan camilerimizin sayısını, 48 bin 600 öğrencinin kullandığı okul sayısı ile kıyaslamak yanlış bir yaklaşımdır. Bu iddia, bir kentteki otobüslere hizmet veren tamir garajlarının sayısının ile otomobillere hizmet veren tamir garajlarının sayısının eşit olması gerektiği mantığına benzemektedir. 

Aynı sav Türkiye için de geçerlidir. 72 milyon insanın kullanma potansiyeli olan camilerin ve bu camilerde görev yapan din görevlilerinin sayısı elbette, yaklaşık 12 milyon öğrencinin gereksinimi olan okul sayısından ve de öğretmen sayısından daha fazla olacaktır.  

Tüm okuyucularıma Hayırlı Bayramlar dilerim.    


Ata Atun, Prof. Dr., 01.09.2017, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, KKTC Stratejileri


e-mail: ata.atun@atun.com veya  ata.atun@gmail.com
http://www.ataatun.org  
Facebook: AtaAtun1 




Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.

Seçkin Deniz Twitter Akışı