27 Mart 2016 Pazar

SA2678/KY13-AO61: PYD, PKK'ya Federasyon Kurmuş

"Ya herro, ya merro.."


Suriye'ye IŞİD/DAEŞ'i bitirme numarasıyla girenler sadece sonu gelmekte olan Esed'e hayat verdiler. Muhalifler karşısında Esed'in hezimetinin yaklaştığını gören Batı, Esed'in dostu olan Rusya'nın Suriye'de muhalifleri bombalamasına yeşil ışık yaktı ve bu sayede Esed kaybettiği alanların bir kısmını geri aldı, kaybetmekte olduklarını da kurtardı. 

Rusya sayesinde Esed'in elinde tuttuğu alan % 3-10 arasında arttı. Rusya'nın Suriye'ye giriş bahanesi olan IŞİD'le mücadelede ise hiçbir ilerleme kaydedilmedi. IŞİD'in alan hakimiyeti Rusya bombardımanları öncesindeki durumla aynı kaldı. Ele geçirdiği yerleri korumayı sürdürdü. Kısaca , Suriye'deki IŞİD varlığının asıl amacının AB(D)’nin Bölgeyi yeniden şekillendirmek istemesiyle ilgili olduğu iyice anlaşıldı..


Peki  IŞİD/DAEŞ sadece Esed'i ayakta tutmaktan başka neye yaradı?

IŞİD sayesinde PKK Suriye'de konuşlandırıldı. PKK’nın Suriye kolu olan PYD, Esed'in en az değer verdiği ,vatandaş kabul etmediği halk olan Kürtleri kendi bünyesinde toplamak için Esed’in yanında asker oldu. 


Burada yaşayan ve çoğunluğu rejim karşıtı olan Kürtleri Esed'in desteğiyle kendi boyunduruğu altında toplamak için olmadık kirli operasyonlar yapan PYD, sonunda Esed sayesinde hedefine ulaştı. Suriye'deki en etkin muhalif Kürt grubunun lideri Temo bir suikaste kurban gitti. PYD'ye karşı çıkan Kürtler Rojava bölgesinden sürüldü. Bu süre zarfında da PYD tüm gücünü Esed'in emrinde, muhaliflere karşı seferber etti.


Esed'e muhalif olanların bir başka düşmanı olan IŞİD de, anlaşmalı bir şekilde Rojava'ya saldırdı. Bunun PYD'yi o bölgeye yerleştirmek için bir senaryo olduğu çok açıktı. Eğer, bu yerler bir süreliğine IŞİD'in eline geçmiş olsaydı  dahi AB(D) ve Rusya Esed ve destekçileriyle birlikte buraları IŞİD'den temizlemek için gerekli desteği verecek  ve sonunda buralar Kürtlerin hakimiyeti adına PYD/YPG’ye teslim edilecekti. 


Şen ortaklar bunu fazlaca maliyetli görmüş olacaklar ki hedefi Türkiye seçimleri olan Kobani olaylarından sonra IŞİD’in bu bölgede bir müddetlik de olsa yerleşmesini maliyet açısından uygun görmediler. Hava destekleriyle işi YPG/PYD’ye havale ettiler. Sonunda da IŞİD o bölgelerden çekilip dokunulmazlığı olan bölgelere döndü.


Şimdi PYD orada bir PKK özerk bölgesi kurmuş, federasyon ilan etmiş. 


Kısaca PYD’ye vaad edilen yerine getirilmiş oldu. 


Burada asıl hedefin, eş zamanlı başlatılan G.Doğu  öz yönetim zırvalığıyla Kandil, Suriye, Türkiye’den oluşan geniş bir bölgede taşeron örgüt PKK’nin etkinlik kurmasıydı. 


AB(D) ve Rusya bu hedef için Esed’i ayakta tuttular. Türkiye’nin bu kıskaçtan kurtulamayacağını düşündüler. Ancak, tahminleri tutmadı. PKK, Türkiye’de Kürtlerden destek bulamadığı ve PYD’nin Suriye’de yaptığı gibi korku ve yıldırmayla kürtleri yanına alıp devlete karşı ayaklandıramadığı için (zaten başına bela olan) bugünler için eğitip kölesi yaptığı gençleri imhayla karşı karşıya bıraktı.


Nasıl PKK ve uzantıları G.Doğu’da ölüm hücrelerini kaderleriyle baş başa bırakmışsa AB(D) ve Rusya’da PYD’yi  Suriye’de emelleriyle baş başa bırakmıştır. Orada açıkladıkları federasyonun ömrü Türkiye’nin bununla ilgili stratejisinin sonuçlarına bağlı. 


Türkiye dik durdukça orada bir Kandil devletinin yaşama şansı yoktur.


Türkiye, Esed’siz,bölünmüş bir Suriye’de Kürt Özerk Bölgesi'ne karşı olmayabilirdi. Ancak, bu taşeron Kürt devletinin Esed’e ve onun efendilerine uşaklık eden aşağılık bir örgütün uzantısı olmasına hiçbir şartta müsaade edemez.


Türkiye var oldukça, yanı başımızda asla bir PKK devleti olamaz.


Ya herro, ya merro..





Adnan ONAY, 27.03.2016, Sonsuz Ark, Konuk Yazar




Seçkin Deniz Twitter Akışı