8 Mart 2016 Salı

SA2593/SD396: Kaygusuz Dem/ Duru Demler 22

    Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Fotoğraf: Seçkin Deniz, 2013, Yıldız Sarayı Parkı, İstanbul

Yıl, öküzün insandan daha değerli olduğu yıldı...

Su, insan eliyle yol değiştirmediği zamanda akıyordu... makineler yoktu... insanlar da yoktu, çokça...

Bilişimden iletişime, herhangi bir şeyden daha az şeyler varken, öküz insandan daha değerliydi...

Binlerce dönümlük tarlaların, sabahın gelmesine saatler kala, uykusu az, bedeni yorgun değeri düşük insanlar tarafından rahatsız edileceği vakitlerdi...

Ve insanlar, ışığın dönen dünya ile dönmesini, ekinlerin var olacağı tarlaları günışığı gözüyle görebilecekleri anın gecikmemesini bekliyorlardı... kocaman bir ateş yakmışlardı...

Yattıkları samanlıktan çıktıklarından beri, uzak topraklarda yaşayan eşlerini, çocuklarını, geniş ailelerini düşünüyorlardı...

Onlar öküzlerden daha az değerli eski zaman ırgatlarıydı...

Birer savaşçı gibi toprağa saldırdıklarında, ellerinde sadece kazmalar vardı; güneş çıkmamıştı daha uzak dağların ardından...

Gün boyunca yedikleri, kaynatılmadan öğütülüp bulgurlaştırılan buğday ve az yenmek üzere tasarlanmış sert çiftlik ekmekleri vardı... bir de rengi bozuk su...

Günde dört kez aynı üç şey iniyordu, toz yutmuş boğazlarının diğer girişlerinden aşağı... dört kez olmasa olmazdı ki; gün, göz gözü görmez oluncaya dek bitmiyordu...

O insanlardan bazıları, öküzcü idi... ve her gece öküzler için belirlenmiş "çiş nöbetleri" vardı... öküzler yattıkları yerleri ıslatmamalılar, sürekli tımar edilmeliler, tarlalara hazır olmalılar...

Yattıkları yerde önce öküzcüler yatarak denemeliydiler kurulukları... sonra ot serperek yatacakları yerleri hazırlamalıydılar öküzlerin... öküzler rahatlamadan onlar rahatlamayacaklardı...

Öküz bedenindeki herhangi bir ıslaklık, yenecek kırbaçların habercisi olmaktan başka bir şey değildi...

Yaza dair mevsimlerin tamamı tarla işçilerinin çalışma zamanlarıydı, tekabül eden ay sayısı altı olsa bile... ve sonraki kış zamanına tekabul eden altı ay ise, kendi topraklarında yatılacak zamandı, eğlenilecek zamandı, sevişilecek zamandı, çocuklarla güreşilecek zamandı...

İnsan olunacak ve belki de kan davası güdülecek zamandı...

Onlar, "Neşe vardı", derlerdi...

Öküzlerin insanlardan daha değerli olduğu o yılda onlar mutluydular, mutsuz ve hayvanca geçen altı aya rağmen...


<<Önceki                        Sonraki>>


Seçkin Deniz, 17.07.2003, Peynir Gemisi'nden, Kaygusuz Dem-Duru Demler
Kaygusuz Dem-Duru Demler

Seçkin Deniz Yazıları








Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
  4. Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.

Seçkin Deniz Twitter Akışı