4 Kasım 2023 Cumartesi

SA10428/SD2911: Sıkıntı (Roman); 6. Bölüm-Ova 17

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"İnsan, içine yüklenmiş hakikatin ruhuna dışından gelecek olan mektuplar isterdi. Mektupları okusun, hakikatini ölçsün diye. Evreni ve içindeki her şeyi yaratan Allah’ın hükümleri içinin hükümlerine hükmediyorsa huzur buluyordu insanın içi…"

Pastoral, lirik, sufistik dillerde şiirleşen ‘ötekileştirmemek’ sorunsalı, ötekileştirmekten daha acımasız ve daha müdahaleciydi. Ötekileştirmemek, ötekinin öteki olarak var olmak zorunluluğunu ortadan kaldırmaktaydı; onu yok etmekteydi ve bu eksiksiz olarak çağdaş vandallıktı. İnsanlar hak taleplerinden öteki oldukları için vazgeçmezlerdi.

İnsan, dışından içine doğru yol aldığında, dışının her türlü müdahalelerine karşı tuttuğu kılıçlarını kınına soktuğunda, içine çekilerek yapayalnız kaldığında sadece kendisini duyuyordu. Doğmadan önce içine yüklenmiş kendisini. Her seferinde onu soruşturan, dönüştüren, yenileştiren ve sonraki dış serüvenlerine hazırlayan kendisini.

İnsan, kınına giren kılıcın kanını temizleyen kın gibi temizliyordu kendisini. İçine girerken, dışında bırakıyordu insan, savaşlardan artakalan iyiyi ya da kötüyü. İçine girerken zihnini dövüyordu yalnızlık ve yürekleri dağlayan çığlıklar, acılar yankılanıyordu içinin duvarlarında.

Hesap soruyordu acımaksızın; kılıçların savrulduğu meydanların hepsinde tek tek adalet arıyordu insanın içi. Suçun en renkli anlarından en karanlık köşelerine kadar üç boyutlu bir kükreme duyuluyordu için göklerinde.

İrade, dışına çıkarken zorla tutuşturuluyordu insanın aklına. İyiye yürüyen iyiliklerin ardına düşsün diye insan, kötüye dokunan elini çeksin diye. İyiye ve güzele uzanan kılıçlara kalkan olsun diye kılıcı, bunun için kötülükten kan döksün diye. Değilse, değildi kötülük için göğü yararak inen, kan döken kılıçlar için. Kötülük için değildi irade, kın temizleyemiyordu kötülüğü… dağıtıyor, her tarafına sürüyordu dışarıdaki iyiliklerin kanını…

İnsanın iradesi, dışına çıktığında cesamet buluyordu, fiiller dökülüyordu dudaklarından ve ellerinden iradenin hükmedebildiği ya da hükmedemediği külfetlerden birer birer…

Sessizlik bu yüzden yorumsuzdu diğerleri için. İradenin çıkardığı hiçbir şey yoktu ki ölçülsün rüzgârlarda… ki sınanmışlık sinsin dışındayken yaptıklarına insanın.

Bir şey yapıyor değilse hükümsüzdü irade, öyleyken de sınanmaktaydı. Hükümsüz olduğu için de bir şey yapamıyordu. Hükümsüzlük de bir çıkış değil miydi irade için insanın içinden?

Hükümsüzlüğü de bir çıkış olduğu için mükellefti insan, yapmadıkları dururken. Yapabilecekken yapmadıkları da sürüklenmişse kötülüğün içinde, irade, kötülüğe mâni olmadığı için kötülük değil, iyilik kesmişti kılıcıyla…

İçine çekildiğinde insan, soruyor, sorguluyor ve vicdanı, doğarken içine yüklenen, onu amansız kıskacına alıyordu. Alıyordu, çünkü intiharlar bundandı, alıyordu çünkü insan içinden kaçamadığı için bir daha içine dönmemek üzere intiharla dışına kaçmaya çalışıyordu. İradesinin günahlarını günahları kazandığı yerde değil, kılıcını masum içine, masum bedenine yönelterek içindeki kendisini öldürmek için içinde yok etmeye kalkıyordu.

Oysa günah kendi yerinde temizlenirdi. Tövbesi dilindeydi insanın ve tövbesinin ağaç olduğu yer dışıydı. Öncekilerin de olduğu yerde, herkesin tövbesine tanıklık etmesi, herkesin içindeki aklanmayı dışında resmetmesi gerekiyordu.

Kötülüğe hizmet eden kılıç, kınına geri döndüğü her seferde biriktirdiği iyiliğin kanını temizlediğini ancak dışındayken anlatabilirdi. İyiliğe hizmet ederken eriyip bittiğinde, geriye dönemediğinde, geriye döndüğünde ise hiçbir kir taşımadığında ancak tövbesini kanıtlamış oluyordu. Huzur, insanın içinin insana hesap sormadığı zamanlarda sarıyordu gökleri. Ya da gökler tamamen karardığında…

İradenin elleri, insan içindeyken bitişiktir, uzlaşmıştır, sakindir ve günahsızdır, hayır öyle değil. İradenin elleri ne içinde ne de dışında öyleydi insanın. İçindeyken çaresiz, içindeyken yargılanan, ama içine de hükmeden bir güce sahipti, fakat biraz zayıf, biraz sanıktı. Bu yüzden dışına çıkarken insan, insanın içi sorumluluk yüklenmek istemeyen iradeyi tutuşturuyordu aklına.

Her yeni insan, her yeni toprak, her yeni koku bu yüzden tedirgin eder alışkanlıklarına bulaşmış iradeyi. Alışkanlıklara dönmüş bütün sınanmışlıklar, iradenin gözlerinde birikmiş karabataklardı. Karabataklarda sürüklenip gitmek istiyordu insan. Yeni, onu üşütüyor, içine kaçırtıyordu. Yeni, yeni sınanmışlıklar yüklüydü çünkü.

Güçlü olan insanın içiydi belki. Ama insanın içine yürüyen evrenin orduları yoksa, bütün sınanmışlıklar saldırmıyorlarsa dışından, insan iyiliği ve kötülüğü tırmalayan iradenin kadrini ölçemiyordu.

İnsan, içine yüklenmiş hakikatin ruhuna dışından gelecek olan mektuplar isterdi. Mektupları okusun, hakikatini ölçsün diye. Evreni ve içindeki her şeyi yaratan Allah’ın hükümleri içinin hükümlerine hükmediyorsa huzur buluyordu insanın içi…

Değilse, gölgelerin arkasına saklanan irade, dışında sürüklenen hayatın yapraklarından iblis tadı alacaktı. İçine giremeyecekti hiçbir zaman, uyuşmak isteyecekti, unutmak isteyecekti. Şarabın hükmettiği bir alana girdiğinde uyuşsa, unutsa bile insan bertaraf edilemeyecekti bu zulüm. İnsan sonsuza dek sessiz kalacaktı hırçınlıkların, azabın, bağırtıların ve mutsuzluğun içinde.

İnsanın içinin işi buydu.

Ancak İnsan, Şeytan’ı seçerek Allah’ı ötekileştirdiğinde içinin işi artık bu değildi, içinin işi sadece kötülüktü; saf kötülük. Onun için artık sınanma bitmiş cehenneme sürüklenen yol sonsuza dek açılmıştı. Kör, sağır ve dilsiz hâle getirilmişti hakikat için. Allah onun tövbe etme yollarını da kapatmıştı. 


<< Önceki                      Sonraki>>


[15.10.2023, (6/35 (560))]

Lütfen gitmek istediğiniz bölümü tıklayınız:


Seçkin Deniz, 04.11.2023, Sonsuz Ark, Sıkıntı, Roman

Sıkıntı





Sonsuz Ark'tan

  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
  4. Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.

 

    

Seçkin Deniz Twitter Akışı