30 Kasım 2018 Cuma

SA7196/KY48-SY82: Elvis: Bir Güvenlik Meselesiydi

"Tokalaşmadan, elbette melez bir tür doğdu: Rock''n Roll!"


02 Aralık 1999, Perşembe
  
NTV''yi tebrik ediyoruz. Seviyeli yayıncılığının bir nişanesini daha ortaya koyuyor ve Yüzyıl Belgeseli''ni seyircilerine sunuyor. Geçtiğimiz Pazar Elvis Presley belgesini izledik. Elvis''i, yaşadığı dönemle ve aura''sıyla birlikte anlamak, bugünkü Amerika''yı anlayabilmek açısından önemlidir. Onun için, programın boş bıraktığı yerlere birkaç tuğla da biz koyalım dedik...

Domestic Hapiness (evcil mutluluk) 1950 sonrası Amerika''sının, özellikle devletin, elbette üzerine titrediği sosyal bir olguydu. ABD savaştan yeni çıkmış bir ülkeydi ve konjonktür, iplerin muhafazakar psikoloji tarafından çekilmesi için son derece müsaitti. 

Ancak Amerikan resmî muhafazakarlığının dikişleri, manevi olarak asla gerçekten tatmin olmamış genç nüfusun, alttan alta kaynamakta olan genel karamsarlığının yüklenmelerine dayanamayacak ve 50''lerin ortalarına doğru -savaşın açık yaraları kabuk bağlar bağlamaz- dikiş atmaya başlayacaktı.

Dikişlerden gelen ilk çıtırtı, sesini acaip bir gotik görkemle şişiren, sahnede belli bir hipnozun içindeymiş gibi, kendini eklem yerlerinden elektriğe veriyormuşçasına dans eden Elvis Presley''in ta kendisiydi. Evet o ilk çatlak sesti. Bir zamanlar Vahşi Batı''da sığır çobanları, çılgın atların üzerinde nasıl rodeo yapıyorlardıysa, o da sahnede, hayali bir atın üzerine biniyor ve elinde gitar saatlerce aşağıya düşmeden orada mikrofonun önünde, öylece kalabiliyordu.

Güneyli bir aileden geliyordu. Yani zencilerin en ağır maliyetle ve kesinlikle zenci olduğu topraklardandı. Liseden sonra kamyon şoförlüğü yapmaya başlamıştı ve direksiyondan iyice sıkıldığı bir gün, gidip SUN stüdyosunun kapısını çalmıştı. Teklifi, Amerikan tarihini iyi okumuş birisinin asla kalkışamayacağı cinsten bir teklifti: "Zenci şarkılarına bayılıyordu, onları söylemek istiyordu!" Bu, daha sonraları New Jersey valisinin de söyleyeceği gibi, "birazdan patlayacak bir dinamit" gibi bir şeydi. Elvis, açıkça bir "güvenlik" meselesiydi artık! Ama Elvis, zenci duyarlığını taşımak ve insanlara göstermek de istiyordu.

Siyah içtenliğinin ünlü melodisi Jazz etkilemişti onu. Jazz, siyahların taa pamuk tarlalarından, 1700''lerden beri taşıyıp getirdikleri ilahilerin bir dönüşümü, bir evrilişiydi. Beyaz Amerika için "resmen kötüydü" ve belki de bu yüzden, bazı beyazların bilinçaltında "daha iyiydi!" Elvis''in eli, daha sonraki yıllarda Jazz''a doğru uzanacak olan milyonlarca beyaz el arasındaki "ilk beyaz el" olacaktı.

Tokalaşmadan, elbette melez bir tür doğdu: Rock''n Roll!

Rock''n Roll, vücudun içinden, ruhun derinliklerinden gelip parlayan ritmik sarsılmalarla ümitsizliği ve kasveti insanın üzerinden silkeleyebilirdi. Bunu başardı (bana kalırsa Rock''n Roll''un asıl başardığı buydu) ve Elvis Presley, kısa zamanda Amerikan gençliğinin kurumsal içtenliği, yani idolü oldu! Siyahlar pamuk tarlalarında ağlıyorlardı, şimdi beyaz bir çocuk yüzünden on binlerce beyaz, sahnenin etrafında çığlık atıyordu! Zenciler, elleri kan içinde ağlıyorlardı; beyazlar çığlık atıyorlardı. Elvis iki dünyayı ve iki duyarlığı, bilinçaltının gizli yollarından geçerek tesadüfen birbirine bağlamıştı!

John Lennon''ın onun için söylediği "Elvis''ten önce hiçbir şey yoktu" lafı ağır bir laf tabii, ama bir Beat Kuşağı yazarının; "Elvis Presley, Birleşik Devletler Ordusu''na katıldığı gün bitmişti" lafı biraz daha hafif ve daha kabul edilebilir sanki. Çünkü, Birleşik Devletler''in terbiye edemeyeceği hiçbir isyan yoktu.


Selahattin Yusuf, 30.11.2018, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Yolda
Selahattin Yusuf Yazıları



Sonsuz Ark'ın Notu: Selahattin Yusuf Beyefendi'nin 2006'den geriye doğru yayınladığımız yazılarının büyük bir kısmını Şimdiki Zamanın İzinde adlı kitabında bulabilirsiniz.




Sonsuz Ark'ın Notu: Selahattin Yusuf  Beyefendi'ye, 'tamamen hür, tamamen geniş nefesler alarak' yazdığı yazıları bizimle paylaştığı için teşekkür ederiz... Seçkin Deniz, 15.04.2016



İlk yayınlandığı yer: Yeni Şafak




Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.

Seçkin Deniz Twitter Akışı