30 Ekim 2018 Salı

SA7051/SD1182: Hepsini Toptan Tarihe Gömün ve İşinize Bakın...

"Bu hizip hastalığından kurtulun."


'Kemalizm' konusunu sık kullanılanlar arasından çıkarsanız daha zekice olur diye düşünüyorum. Çünkü; bu bir maskeye döndü. Vatan haini, ateist, FETÖcü, PKK'lı, LGBT, İslam düşmanı, halk düşmanı da bu maskeyi takıyor. Kemalistlere de bu uyarım...

Cumhuriyet, monarşiyi kaldırdı, artık geri dönülmez bir akışta ilerliyor. Hilafet, dini siyasete alet eden beşerî-seküler bir kurumdu, kaldırılması siyasî bir araçtan yoksun kalmayı seçmekti...  Bedeli ağır oldu; ancak güçlü Türkiye zımnen bu siyasî liderliği sürdürüyor...

Dolayısıyla Cumhuriyet'in kuruluşunu, öncesini ve hemen sonrasını daha nesnel eleştireceğiniz bir uzaklığa koyun, bugün bu halk kendi seçimiyle bir yol çizdi bu ülkeye, o yoldan gidebilmeyi başarın... Atatürk'ü siyasetinize meze olmaktan çıkarın, tarihe bırakın...

Araştırmalarıma göre; Osmanlı hanedanı üyelerinin 17-18. yüzyıllar sonrasında İslam'dan uzaklaşarak tarihi benzerlerine dönüşmeleri, padişahların II. Mahmud ile birlikte basit birer kukla olmaları dolayısıyla (Abdulaziz, II.Abdulhamid hariç) itibarsızlaştıkları ve hanedanlığın 19. yüzyılda fiilen sona erdiği gerçeği ortada.

Saltanatı kutsallaştırmak tarihe göre de siyaset felsefesine göre de saçma.... Osmanlı bitti, Atatürk öldü, bugün biz yaşıyoruz. Ölüler günü anlayamazlar ve yol gösteremezler... Doğal olarak kalitesizliğinizi tarih üzerinden kavga ederek kanıtlamayın. 

Sanki 19 ve 20. yüzyıl Osmanlı devleti devletmiş gibi davranmanız tam anlamı ile bir cahillik örneği... Kurumları ele geçirilmiş, padişahları paşalar tarafından öldürülen, tahttan indirilen, ordusu sürekli yenilen, halkına zulmeden bir devlet devlet değildir... Aynı şekilde yıkılmış bir devletten yeni bir devlet inşâ etmek de öyle kolay bir iş değildir. 

Cumhuriyet'in ilk 50 yılı bu yüzden bir devlet olabilme çabasını yansıtır, doğrusu yanlışı, günahı, sevabı aynı pakettedir. Sorun bu ilk elli yılın 100 yıla dönüşerek olgunlaşmamış devletin tekrar çürümeye mahkum olmadan güçlendirilmesi sorunudur. 2002'den beri de bu sorun her geçen gün elde edilen zaferlerle ortadan kalkmaktadır.

Bir diğer konu; İslamcılar...

Şu anda iktidarda İslamcılar yok; İslamcıların hakikat ve iyilik peşinde koştuğunu zannedenler ve  2012-2016  kaos döneminden sonra devlete hakim olunca bu zanlarında yanıldıklarını anlayanlar var... Erdoğan; her geçen gün devletin daha geniş tabanlı olmasını sağlayacak adımları bu yüzden atıyor.

İTC'nin hain kadrolarından biri olan İslamcılar, intikam duygusu ile diğer İTC unsurlarına karşı saldırgan olabilirler, hatta şunu da söyleyeyim Kur'an'ın, Ezan'ın Türkçeleştirilmesi operasyonunda İslamcılar da vardır; ancak devletten tard edilmeleri zorlarına gitmiştir, durum budur.

İTC içindeki İslamcılar, Turancılar, Jakoben-liberaller, Ateist-materyalistler İslamcıları Cumhuriyet döneminde devlet denizinden uzaklaştırmışlardır ve bunun bedelini de İslam ödemiştir, milletin dini ödemiştir, millet ödemiştir. Bu hizip hastalığından kurtulun.

Osmanlı Devleti'ni Almanya ile birlikte savaşa sürükleyen İTC hükümetinin Sadrazamı Sait Halim İslamcıdır. İTC unsurları İslamcılar, Turancılar, Jakoben-liberaller, Ateist-materyalistler bu millete ihanet etmişlerdir; bunlar içinden seçim yapıp birini tutmak da ihanetle eşdeğerdir, hepsini toptan tarihe gömün ve işinize bakın...




Seçkin Deniz, 30.10.2018, Sonsuz Ark, Ağacın Çürümüş Yaprakları-42, Sorgulamalar



Sonsuz Ark'tan



  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.

Seçkin Deniz Twitter Akışı