24 Ekim 2017 Salı

SA5055/SD797: "ayrılmış bacaklar sendromu" /11.07.2005/ 380. patika




...eğer bir yerdeyseniz ikiniz, birbirinizin söylediğini anlamaktan âcizseniz ya da biriniz anlamayı istememekteyse...
...mümkün olan tüm yollar ikinizin durduğu yere çıkıyorsa ve siz, aykırı doğrular olarak farklı düzlemlerdeyseniz...
...yakıştırıp giydikleriniz ile diğerinizin sevip okşadıkları, aynı çamaşır sepetinde buluşmuyorsa...
...ve siz aynı su kapısında arınıp durmuyorsanız; işiniz çok zor...
...gerçekten zor...
...insanların beklentilerinin kesiştikleri yerler, aynı zamanda çatışmaların başladığı yerler değil midir?...
...eski usul cezalardan biri, suçlananın iki bacağının farklı iki katıra bağlanması ve katırların zıt yönlere sürülmesi şeklindeydi...
...ikili varlığınızın başına gelebilecek bu cezai durum, tüm suçlamalarınızla oluşan ayrılmış bacaklar sendromunu ruhunuza ve çevrenizdeki diğer ruhlara sirayet ettirir...
...sonra travmalar ve krizler yakalar sizi her anınızda; konuşamazsınız bile...
...ortak hedeflerin dikiş tutmamaya dönen tüm yerlerinde artık herkes kendi hedeflerini oluşturmaya çalışır...
...kendi tutamaklarını seçer hayattan...
...ancak sizin ruhlarınızdaki tufandan etkilenen size bağlı diğer insanlar, sizdeki bağımsız tutamak arayışlarına tereddüt kaydı koyar...
...kuşkular gelir gelecekten ve fedakârlığın size dönen yerinde, siz, menfaat vagonundan inmek zorunda kalırsınız...
...zaten inmesi gereken siz değilseniz aslında; yaptığınız fedakârlığın ikinizden biri (yıkıcı) için çok fazla önemi olmayacaktır...
...bu demoralize etmemeli sizi...
...zaten yıkımdan ağır hasarla çıkacak olanlar için fedakarlıklarınızın önemini fark edeceksiniz...
...susmanızın bedeli size kesinlikle ödetilecektir; ancak bu sizi korkutmasın...
...zorlukların kilitlendiğiniz hedeflere göre değiştiğini çocuklar dahi biliyorken, hedeflerinizdeki belirsizliğin size kazandıracağı hiçbir şey olmadığını ve günden güne ağırlaşan ruhsal çatışmaların sizi geridönülmez adımlara sürükleyeceğini de unutmayın...
...hem hâkim hem mahkûm olduğunuzda, bir imkânsızı başarmış olacaksınız hep; başardığınız için de o imkânsız olmayacaktır...
...kendinizi mahkûm ettiğiniz zaman affebileceğiniz gibi, mahkûm edemeyeceğiniz zamanlarda da suçlayacak birilerini bulmaya çalışacaksınız...
...gerçekten affedilmez mahkumiyet almışsanız kendinizden, o zaman işte imkânsız dediğimizi imkânlı hale getirip kendinizi feshedeceksiniz...
...dediğimiz o, ki; oraya varmayın...
...yeniden sorgulamak vaktidir kriz vaktinden önceki gün...
...hissetmelisiniz fırtınaları...
...dönüştüremeyecekleriniz artmadan hayatınızda, siz dönüştürdüklerinizi arttırın usanmadan...

seçkin deniz

pürüzsüz patikalar

Seçkin Deniz Yazıları






Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.

Seçkin Deniz Twitter Akışı