19 Eylül 2016 Pazartesi

SA3445/ÇY10-AÖ24: Ağladı Kadın

"Sustu kadın, adama 'mutsuz son'lu bir roman okur gibi, sustu."


"Ağlama!" dedi 'adam' gözlerinden papatyalar düşen 'kadın'a. "Her başlangıcın bir sonu var ve her son bir başlangıç içindir, unutma!" diye fısıldadı.

Dışarıda sonbahar yağmurları yağarken, rüzgar gazelleri başka diyarlara uçururken. Ağladı kadın, gözyaşlarını yağmura ısmarladı. Dillerine zincir vurdu, sustu..


Göçmen kuşlara karıştı yalnız kalmış gönlü. Kırıldı bir kanadı, terk edilişin dikenli tellerine takılıp.

Düştü yolculuğunun varış noktasına yakın, bir denizin ortasına.

"Git!" dedi 'adam' kalbini yerinden söküp aldığı 'kadın'a. "Üzgünüm, faydası olmayan teselli sözlerine gerek yok, sil aklından hatıraları, gözlerine işlediğin gözlerimi..." dedi adam..

Üşüdü kadın Temmuz'un kor sıcağında, kirpiklerine kar taneleri gelip kondu. Avuçlarının içi buz tuttu. Kaskatı oldu bedeni, taştan heykellere selam gönderdi.

"Bekleme beni!" dedi 'adam' ölene kadar beklemeyi göze alan 'kadın'a. "Bekleme, limanlar gidip gelmeyenlerle dolu, gündüzlerini gece yapma, denizlerin mavisini soldurma!" dedi adam..

Yaşarken öldü kadın o an, aldığı nefesler yakıp geçti ciğerlerini, geçmiş bir kasırga olup vurdu zihnini, uzun uzun baktı 'adam'a gitme diye yalvarır gibi. Sustu kadın, adama 'mutsuz son'lu bir roman okur gibi, sustu.

Anladı artık dönüşü olmadığını, kendini bu koskoca dünya gibi hissetti, fâniydi kendisine gelenler, elbet gideceklerdi.

Ağladı kadın, bir damla gözyaşı bıraktı adamın ellerine; ayrılık hediyesi...


 Ahu Öztürk, 19.09.2016, Sonsuz Ark, Çırak Yazar, Öykü

Seçkin Deniz Twitter Akışı