30 Ekim 2015 Cuma

SA1971/KY38-SevDur5: Oy ve Ötesi, Az Sakin Olun!

"Sahi oralar zaten sizindi, ne gerek vardı değil mi? Benim ki de laf işte."


Gezi olaylarından sonra nur topu gibi bir oluşumumuz dünyaya gelmişti. Adına “Oy ve Ötesi” dediler. Oyunu anladık, ötesini sandıkların başına gitmeden anlayamamıştık. Siyasetten uzak lay lay lom yaşayan Y kuşağının, devrim yapamayacaklarını anladıklarında, bari oylarımıza sahip çıkalım modunda bir oluşum kurduklarını sanmıştık başlangıçta. Meğer Fethullah’ın da parmağı varmış. İlk seçimden itibaren anlayabilirdik bunu, fakat iyi niyetimizle hedef ortaklığına yorduk.

Yerel seçimler vardı ve sandık başında müşahit olmuştum. Eğitimler almış, kitapçıkları yutar gibi okumuştuk, yanlış bir şey yapmayalım diye. Sonra onlar geldiler, 7-8 kişi, biri geliyor, öbürü gidiyordu. Her biri bir parti ismi söyleyerek giriyordu sandıkların içine; ama hepsi Oy ve Ötesi’ydi. Tam sandıklar sayılırken, abiler, üniversiteli bir genci getirip bıraktı. “Dikkatli ol ha!” diyerek ikaz etmeyi de ihmal etmeden.

Genç çocuğun ilk kez böyle bir ortama girdiği belliydi. Sayımı durdurup durdurup “Bu böyle miydi?” diye sorarken, Oy ve Ötesi ablaları ona yardım ediyordu. Üsküdar’daydım ve hepsi açık açık CHP’ye çalışıyordu. 


“Hedefleri aynı, birlikte çalışmaları normal” şeklinde yorumlamıştım o günlerde. Bu hedef 3 seçimdir hep aynıydı zaten. Cumhurbaşkanlığı seçiminde Ekmeleddin’e çalışırken de, 7 Haziran seçimlerinde HDP’ye çalışırken de. Çalışsınlar tabii ki, yeter ki demokratik yollarla çalışıp haklarını arasınlar. 


Ama rica etsem, sandık başlarında biraz daha sakin olamazlar mı? En ufak bir şeyde agresif davranmanın, kavga çıkartmanın ne alemi var? Sandık başındaki insanların moralini bozmak, seçim sonuçlarını mı değiştirecek? Belki de, bir bildikleri vardır herhalde…


7 Haziran seçimlerinde artık müşahit değil, sandık başındaydım. Oy ve Ötesi ve dahi avukatları gelip gidiyordu yine. Yine gergin, yine en ufak bir şeyde üzerimize atlayacak modda. 


Bir karı-koca oy kullanmak için gelmişti. Adam karısının özürlü belgesini göstererek, oy kabinine birlikte girmek istedi. Belgeye baktık, evet kitapçıkta yazdığına göre birlikte girebilirlerdi. İzin verdik biz de. 


Tam o sırada Oy ve Ötesi’nin avukatı kapıdan içeri girdi. “Onlar niye birlikte giriyor?” diyerek bizi azarladı. Evet, azarladı. Bildiğiniz, çocuk azarlar gibi azarladı. Biz, sevgi pıtırcıkları gibi sakince durumu anlattık önce. 


“Ne özrü varmış?” demeye başladı sonra da. Gittikçe sinirler gerildi. Sandık başında zaten her partiden insan vardı. Müşahitler de durumu görmüştü. Buna rağmen ortamı gerdikçe gerdi. 


En sonunda adam kabinden çıkıp, “Eşimin gözleri görmüyor, ona yardımcı oluyorum. Niye bu kadar üzerimize geliyorsunuz?” demek zorunda kaldı. Avukat susabildi sonunda, ama ortam yeterince gerilmiş, vatandaşın morali bozulmuştu. 


Sahi, bu avukat niye sinirlenmişti bu kadar?


"Oy kullanacak kişi özürlü" demiştik. Anladı bunu tabii ki, özürlü insanların en çok AK Parti’ye oy kullanabileceğini de anladı. Başının açık olması bir şeyi değiştirmezdi. O da biliyordu AK Parti’nin özürlülere yaptığı olağanüstü şeyleri. Özürlü ailesine maaş bağladığını, ücretsiz rehabilite hizmeti verdiğini. O da biliyordu özürlülerin AK Parti’den başka seçeneği olmadığını. "Belki" dedi, "Belki engelleyebilirim. Bir kişi bir kişidir" diye düşündü. Kim bilir daha başka neler düşündü.


Veya hiçbir şey düşünmedi de, sırf olay çıkartmak için oradaydı. Çünkü onların olduğu yerde, her dakikada bir olay çıkıyordu.  

Şimdi diyorum ki, sevgili Oy ve Ötesi, mümkünse bu seçim biraz sakin kalın. Ortamı germek falan, gereksiz uğraşlar bunlar. Hem bir sandığın başında 10 kişi olacağınıza, kiminiz de Güneydoğu’ya falan gidin. Sandıklar taşınmasın diye çırpındınız ya, gidin sahip çıkın oradaki oylara da. 


Sahi oralar zaten sizindi, ne gerek vardı değil mi? Benim ki de laf işte.



Sevda Dursun, 30.10.2015, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Röportaj, Eleştiri


Sevda Dursun Yazıları





Sonsuz Ark'ın Notu:

Oy ve Ötesi dahil hiçbir grup Sandık Alanı ve Sandık Çevresi'ne giremez:

İlçe seçim kurulları, diğer şehir ve beldelerde de yukarıdaki hükmün uygulanmasına karar verebilir.

Sandık çevresi

MADDE 17- Sandık çevresi, sandık kurulunun görev yaptığı yer merkez olmak üzere 15 metre yarıçaplı çevredir (298/81).

Sandık alanı

MADDE 18- Sandık alanı, sandık kurulunun görev yaptığı yer merkez olmak üzere 100 metre yarıçaplı alandır. Ancak ceza infaz kurumlarına konulan sandıklar için bu hüküm uygulanmaz. Bu yerlerde, sandık kurulubaşkanı koşulları dikkate alarak bir uzaklık belirler ve bunu tutanağa geçirir (298/81-1).

Sandık çevresinde bulunabilecekler

MADDE 19- Sandık çevresinde, sandık kurulu başkan ve üyeleri, adaylar, milletvekilleri, o sandık bölgesinde kayıtlı seçmenler ve o sandıkta görevli müşahitler ile bina sorumluları ve çağrı üzerine gelen görevli kolluk güçlerinden başka kimse bulunamaz. Şu kadar ki, siyasi partilerin seçim kurullarına bildirdikleri itiraza yetkili kişiler ile temsilciler, seçim kurullarınca önceden kendilerine verilen belge ile sandık çevresinde bulunabilirler. Medya mensuplarının sandık çevresinde, sandık başı işlemlerine engel olmamak şartıyla, haber amacıyla görüntü ve bilgi elde etmeleri de serbesttir (298/82-2).

Sandık alanında bulunabilecekler

MADDE 20- Sandık alanında, sandık çevresinde bulunma hakkına sahip kimseler ile seçimin güvenliğini sağlamakla görevli kolluk güçlerinden başka kimse bulunamaz. Seçimin güvenliğini sağlamakla görevli kolluk güçleri dışında, özel güvenlik görevlileri ve belediye zabıtaları gibi görevliler de dâhil olmak üzere resmî üniforma ve silah taşıyanlar sandık alanına giremezler (298/83-1-2).

Siyasi partiler ile bağımsız adayların, sandık başlarında görevlendirecekleri müşahitlerin kamu hizmetlerinden yasaklı olmayan, ergin kimselerden olması şarttır. Bu şartları taşımayan kimse müşahit olamazve sandık alanından uzaklaştırılır. (8 / 21)

Bağımsız adayların gönderdikleri müşahitler, üçten fazla olursa, sandık kurulu başkanı bunlar arasında ad çeker. Adları ilk çıkan üç müşahit sandık başında bırakılır. Diğerleri sandık alanında kalabilirler (298/25, 72).

http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2014/07/20140711-13-1.DOC




Sonsuz Ark'ın Notu: Sevda Dursun Hanımefendi'den çalışmalarının yayınlanması için onayı alınmıştır. Seçkin Deniz, 12.09.2015


İlk yayınlandığı yer: Diriliş Postası

Seçkin Deniz Twitter Akışı