3 Ekim 2015 Cumartesi

SA1838/ Sonsuz Ark-YD-19: Mehmet Ali Önel; Bir İstifanın Anatomisi

Sonsuz Ark'tan:
Sonsuz Ark olarak 'Özgür Basın' algısının tahrif edildiği, itibar celladı olan basın militanlarının 'Özgür Basın' diyerek riyâkarca baskın çıktığı bu dönemde, istifasıyla isyanını dile getiren ve mesleğine ara verme kararı alan Mehmet Ali Önel'i destekliyor ve 'Özgür Basın' adına verdiği gerçek mücadelesi ve son istifası için kendisini tebrik ediyoruz. Onun objektif sorgulama biçimini özleyeceğiz, ancak onu yalnız hissettiren her türlü olguyu, olayı ve kişileri dikkatle irdeleyeceğiz. Çünkü hiçbir iktidar gücü kendisini yaptığı objektif programlarla hakikat adına destekleyen bir medya mensubunu bu kararı almak zorunda bırakmaz.
Gelecekte muhalefetiyle de 'Gerçek Demokrasi'nin tesis edildiği güzel ülkemizde Mehmet Ali Önel'i yeniden ekranlarda görmek istediğimizi de ilan ediyoruz.
Seçkin Deniz, 03.10.2015

Mehmet Ali Önel-Deşifre:
"FETÖ - PKK mücadeledesinde, Devlet içinde ve Milli medyada ciddi bir gaflet var. 
Meseleyi şahsileştirip daha fazla açıklama yapmayacağım.Vatan hainlerini sevindirecek açıklamalar yapmayacağım. İstifam, milli mücadelede yapılan hataları sorgulamak için bir vesile olur umarım."
***
Mehmet Ali Önel'in İstifa ettiği son Deşifre Programı- 02.10.2015



İstifa Metni:

Programın sonunda değerli izleyenlerime bir maruzatım var. Bu uzun uzun üzerinde düşünerek oluşturduğum bir arzdır. 

1990 yılında, Üniversite öğrencisiyken TRT’de yayınlanan HODRİMEYDAN programında stajyer olarak mesleğe başladım. 2001 yılından beri de 15 yıldır kendi imzamı taşıyan DEŞİFRE programını yapmaktayım.

Gezi olaylarına kadar siyasal içerikli yayınlar yapmamaya, günlük siyasi çekişmelerin dışında kalmaya özen gösterdim.  Deşifre ekibi olarak daha çok mağdurun mazlumun hakkını korumaya yönelik; yolsuzluk, haksızlık ve gıda sağlığı gibi dosyalar yayınladık.  

Ancak Gezi olaylarıyla belirginleşen yeni bir süreç başladı. Türkiye’nin, milli kimliğini ortaya koyma çabası ve Osmanlı hinterlandında yaşayan mazlum halkların hakkını-hukukunu savunma cüretini göstermesi, malum güç odaklarını rahatsız etti. Birileri, Türkiye’nin onurlu, şahsiyetli bir Ülke değil, Batı’nın uydusu güdük-küçük bir ülke olarak kalmasını istiyordu. Buna direnen Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan da, hedef yapılıyor, saldırıların merkezine konuluyordu. 

İşte böyle bir zamanda Deşifre programı da, bu mücadelede üzerine düşeni yapmaya çalıştı. Gerçekte ideolojik rengi ne olursa olsun tüm millicilerin - ulusalcıların bu savunma hattında yer alması gerekiyordu. Ancak maalesef Tayip Erdoğan düşmanlığı, devlet ve millet düşmanlarını sevindirecek bir kırılmaya ve gelecekte devleti zora sokacak bölünmelere yol açtı. 

Bu sebepledir ki ipleri küresel güç odaklarının elinde olan, 17-25 Aralık darbe girişimi, milli bir cephe ile karşılanamadı. Bu milli mücadele, siyasi menfaat elde etmeye ve iktidar hırsına kurban edildi. Hiçbir zaman İslam cemaati olmamış, olamamış, başlangıcından bu yana Masonik küresel güçlerin kurgusu olan bir cemaat ve onun meczup lideri, Türkiye’nin kılcal damarlarına sızarak 17-25 Aralıkta devlete şah çekti.

İşte bunun için Deşifre Programı, tam da bu noktada, iktidar yanlısı olduğu için değil, ülke menfaati için, Devletin bekası için vaziyet almış, üzerine düşeni fazlasıyla yapmıştır. Deşifre programına ve özellikle şahsıma karşı, bu küresel gücün oyuncağı olan çevrelerin düşmanlığı ve bu düşmanlıkta, tehdit dahil her türlü alçakça saldırıları, yayınlarımızın ne kadar isabetli ve etkili olduğunun  kanıtıdır. 

7 Haziran seçimleriyle birlikte aynı güçler, PKK terörünü devreye sokmuş, tüm ırkçı, solcu, ılımlı dinci ve radikal dinci terör cephesini inşa etmiş ve yine Tayip Erdoğan düşmanlığında ortak cephe oluşturarak, her türlü insanlık dışı katliamlar ve saldırılar düzenlenmiştir. Deşifre elbette bu aşamada da, güç odaklarının yerli işbirlikçileri karşısında posizyon almış, her türlü teröre karşı üzerine düşeni yapmaya çalışmıştır. 

Nitekim bu küresel güç merkezli gizli ve açık terör örgütlerinin aşağıdaki tehdit belgesi, bu ihanet cemaatlerini ve terör baronlarını nasıl ifşa ettiğimizin ve rahatsız ettiğimizin kanıtıdır. 

Devletin resmi kayıtlarına geçen belgeyi aynen okuyorum. 

EMNİYET İSTİHBARAT DAİRE BAŞKANLIĞININ 06-09-2015 (orijinal belgeden aktarırken sehven 2016 yazılmıştır) TARİH VE …. SAYILI YAZISI;

IRAK’IN KUZEYİNDE PKK-KCK TERÖR ÖRGTÜ ÜST YÖNETİMİ TARAFINDAN, 2015 YILI AGUSTOS AYI SON HAFTASI İTİBARİYLE, TERÖR ÖRGÜTÜNÜN SÖZDE İSTİHBARAT SORUMLULARINA; ÖRGÜTE YÖNELİK YAYIN POLTİKALARI NEDENİYLE STAR MEDYA GRUBU SAHİBİ İŞADAMI ETHEM SANCAK’A YÖNELİK OLARAK KEŞİF FAALİYETLERİNE HIZ VERİLMESİ, AYRICA AHABER TV’DE YAYINLANAN DEŞİFRE İSİMLİ PROGRAMIN SUNUCUSU MEHMET ALİ ÖNEL’İN DE ÖNCELİKLİ HEDEFLER ARASINA ALINMASI NEDENİYLE, BAHSE KONU ŞAHSIN GÜNLÜK RUTİN FAALİYETLERİNİN TESBİTİ VE ALDIĞI GÜVENLİK ÖNLEMLERİNİN BELİRLENMESİ TALİMATLARININ İLETİLDİĞİ HUSUSLARI BİLDİRİLMİŞTİR. 

İMZA 
İST. EMNİYET MÜDÜR YARD. 

DAĞITIM: KORUMA VE TEM ŞUBE MÜDÜRLÜKLERİ
TARİH 07.09.2015

M. Ali Önel olarak benim, bugüne kadar yaptığım sayısız yayınlarda, kimseden korkmadan ve tehditlere aldırmadan doğru bildiğim programlara imza attığımı sanırım herkes bilir. 
Açıkladığım son tehdidin  arkasında, gerçekte Paralel örgütün ve meczup liderinin bağlı olduğu küresel güç baronlarının olduğu açıktır. PKK ise olsa olsa bir taşeron terör örgütüdür. Bugün artık kimin kimi kullandığı da apaçık ortadadır. 

Ayrıca M. Ali Önel olarak şunu burada ilan etmeliyim ki:

Yaptığım programlarda bugüne kadar  yöneticilerim dahil, kimseden emir ya da talimat almadım. Kimsenin yandaşı olmadım ve neyi doğru biliyorsam onu yaptım. 

Ve Şahsen 25 yıllık meslek hayatım boyunca hiç bir siyasetçi, işadamı ya da karanlık mafya çete reisleriyle arkadaşlık, dostluk ilişkileri kurmadım, kimseden ama hiç kimseden özel bir ricada bulunmadım. Meslek hayatım boyunca Yüce Allah’tan başka kimseden korkmadım. Arşivler 25 yıllık korkusuz haberciliğimizin belgeleriyle doludur.

Bütün bu temel tespit ve açıklamalardan sonra, değerli izleyicilerimizin affına ve engin anlayışına sığınarak, 15 yıldır aralıksız olarak ekranda olan DEŞİFRE programını, bugün itibariyle sonlandırıyor ve ekrandan çekiliyorum. 

Açık yüreklilikle söylemeliyim ki; az önce belgesini okuduğum tehdide ve daha nice tehditlere bugüne kadar aldırmadım, boyun eğmedim ve Rabb’ime sığındım. Yaşamım ve ölümüm sadece ve sadece Yüce Allah’ın elindedir. Ayrıca Emniyetin koruma teklifini de bu saatten sonra kabul etmeyeceğimi belirtmek isterim. Sonuç olarak Türkiye’nin tarihi bir süreçten geçtiği şu günlerde, düşündürücü ve anlamlı olduğuna inandığım şu cümleyi altını çizerek söylemeliyim:

“Küresel üst akıl ve yerli maşaları karşısında, devleti-milleti sahipsiz bırakan, kendi çıkarlarını önceleyen, siyasetçiler, bürokratlar, iş çevreleri, tüm basın patronları ve yöneticileri , bu gafletin hatta ihanetin bedelini tarih önünde er ya da geç ödeyecektir.” 

Sonuç olarak noktayı koyarken; meslek hayatım boyunca yayınladığım binlerce haber dosyası arasında; gazetecilik heyecanımla, elbette yanlışlarım ve hatalarım olmuştur. Gazetecilik hırsına kapılarak düştüğüm.

Hatalardan ve istemeyerek de olsa yaptığım haksızlıklardan ötürü, öncelikle Yüce Rabb’imden sonra da hak sahiplerinden af diliyorum. 

Bize verdiğiniz destek için başta siz değerli izleyenlere, bunca yıl kahrımı çeken ekip arkadaşlarıma, DEŞİFRE programına 15 yıl boyunca ekranlarını açan tüm tv yönetici ve patronlarına da ayrıca teşekkür ediyorum. 

Ve şimdi veda zamanı...Bizden buraya kadar...Kalın sağlıcakla...

Mehmet Ali Önel, Deşifre Programı, 02.10.2015



Seçkin Deniz, 03.10.2015, Sonsuz Ark ,Yayın Dünyası'ndan, Basın Açıklaması


Seçkin Deniz Yazıları

Seçkin Deniz Twitter Akışı