17 Haziran 2015 Çarşamba

SA1432/KY23-NN15: Mursi İsrail İçin Ne Anlama Geliyor?

"'Güç ile olan ilişkilerinde, Yahudiler dikey ittifakları, yatay ittifaklara tercih etmişlerdir. Onlar, çoğu zaman güvenilmez buldukları (ve bunda da kendilerine göre haklı sebepleri olduğuna inandıkları) halk yerine, direkt kral veya psikopos ile ilişki halindedirler."
Yahudi düşünür Leon Wieseltier



What Does Morsi Mean for Israel?

Müslüman Kardeşler adayı Muhammed Mursi'nin Mısır Cumhurbaşkanı olarak seçilmesi, İsrail ve Mısır arasındaki Camp David'in sonunun başlangıcı manasına mı geliyor? Tabii ki öyle olmak zorunda değil. Aslında Mursi'nin seçilmesi, İsrail ve bir Mısır firavunu arasında yapılmış soğuk bir anlaşmadan ve bir resmi kağıttan öte, Mısır ve İsrail halkları arasında gerçek bir barışın başlangıcı bile olabilir. Tabii bunun olabilmesi için, iki tarafın da kalıplaşmış bazı davranışlardan hızla kurtulması gerekir.

İlk önce bazı saçma düşüncelerden kurtulmamız gerek. Netanyahu hükümetinden ve birçok sağcı analizcilerden duyduğunuz bir mantra vardır; 'Sana söylemiştik'... 'Obama araya girip Mübarek'i kurtarabilir ve böylelikle Müslüman Kardeşlerin seçilmesini önleyebilirdi' saflığı taşıyan bir bakış açısıdır bu. Saflık diyorum, çünkü barışı bir diktatörle ve onun 3-5 generaliyle değil, ancak 80 milyonluk Mısır halkı ile yapabilirsiniz. 

İsrail'in komşusunda meydana gelen bu iç patlamalardan duyduğu endişeyi de içtenlikle anlayabiliyorum. Fakat aynı zamanda Exodus (Musevilerin Mısır’dan Hz. Musa rehberliğinde çıkışı) özgürleşme öyküsünün çok önemli olduğu -ve çok uzun süredir barışın ancak Arapların demokratikleşmesi halinde gelebileceğini iddia etmiş olan- bir halkın özgürleşme öyküsünün Mısır halkı arasında bir gün yankı uyandırabileceğine inanmaması ve şimdi Arapların probleminin demokratlaşmaları olduğunu ilan etmesi de dikkat çekici. Bunun kökleri var.

Yeni Cumhuriyet'in yazınsal editörü Yahudi düşünür Leon Wieseltier 'Güç ile olan ilişkilerinde, Yahudiler dikey ittifakları, yatay ittifaklara tercih etmişlerdir. Onlar, çoğu zaman güvenilmez buldukları (ve bunda da kendilerine göre haklı sebepleri olduğuna inandıkları) halk yerine, direkt kral veya psikopos ile ilişki halindedirler. Onlara göre eğer sadece Mübarek veya Ürdün Kralı ile ilişki halinde olmaları onlar için yeter de artar bile. Ama şu da var; dikey bir ittifak sadece otoriter politik sistemlerde mantıklı olabilir. Otoritarizm yıkılıp demokratikleştirme süreci başlar başlamaz, dikey model de biter ve halkın, dolayısı ile Arap halklarının, fikirlerinin öncelik kazandığı yatay dönem başlar."

Sonuç olarak İsrail sokaktaki adamdan korkmak yerine onu anlamayı denemelidir. Bu kolay olmasa da, zor bir şey değildir. Neticede diktatörler için nostalji de iyi bir politika değildir.

Şu anki Filistin liderlerinin güvenli ve 2 devletli bir İsrail için iyi bir partner olup olmadığını bilmiyorum. Ama şunu biliyorum ki, İsrail bunu test etme konusunda daha yaratıcı olmalıdır. Çünkü tek devletli çözüm alternatifi hem İsrail'in ve demokrasisinin, hem de demokrat bir Mısır ile olacak barışın sonu olacaktır.

Peki Mursi'nin yükümlülükleri nelerdir? Tüm gerçekliği ile Müslüman Kardeşlerin özü, son derece dar görüşlü, çoğulculuk ve feminizm karşıtı fikirler içerir. Hatta ön ayak dahi olmadığı bir devrimden güç çıkarmayı arzuluyorlar. Ben işlerinin kolay olacağını hiç sanmıyorum.

İran, baskı ve tezatlarını petrol sayesinde bastırdığı gücüyle ayaktadır. Suudi Arabistan da petrol sayesinde sağladığı Politik İslam sayesinde ayakta. Ama Mısır'ın Politik İslamı'nda petrolün gücü yok. Mısır; turizm, dış yatırım ve devrimi yapan gençleri ve onları pasif olarak destekleyenleri tatmin edecek dış yardımlar olmadan yaşayamaz. Ayrıca ABD de, tam da istediğimiz gibi cihadistleri tutuklayıp işkence eden, 'ülkende meşrutiyetin önemli değil, soğuk da olsa  İsrail'le barış içinde ol' denilen Hüsnü Mübarek' e verdiği desteğin aynısını Müslüman Kardeşler'in veremez, vermeyecek ve vermemelidir.

Analist Hussein Ibish'in Now Lübnan'da da yazdığı gibi, Müslüman Kardeşler'in iktidar olduğu Mısır'da, içte ve dıştaki liberaller yeni anayasayı bireylerin, azınlıkların ve kadınların haklarına dayandırıldığına odaklanmalılıar.

Sonuç olarak; Mursi Taliban'ın değil, Türkiye'nin izinden gitmesi yönünde büyük bir baskı altına girecek. Peki öyle yapar mı acaba? Hiçbir fikrim yok..  Ama anlaması gereken o ki, Mursi elinde İsrail'le sorunları sonlandıracak ve Müslümanlarla barışı sağlayabilecek bir barış kartı tutmakta. Pek tabii ki bu uzun planın en uzun kısmı. 

Peki Mursi bunu uzun bir döneme mi sarkıtacak? Tekrar söylüyorum, bilmiyorum. Bildiğim, Mübarek döneminin sona erdiğidir ve muhafazakar Müslüman Kardeşlerin yönettiği Mısır ve dindar ve milliyetçi İsrail, ya politikalarını değiştirip halkları için Camp David'i meşru kılacaklar ya da yavaş yavaş bunu sürdürülemez hale getirecekler.


 Thomas L. Friedman 3 Temmuz 2012, Newyork Times



Nehir Nil, 17.06.2015, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Çevirmen Yazar, Çeviri


Seçkin Deniz Twitter Akışı