14 Ekim 2014 Salı

SA934/ÇY3-BŞ17: Afrika’nın Yeni Ekonomik Soykırım Aracı EBOLA’nın Patenti ABD’de

“Ebola virüsü taşıyorsanız hukuk karşısında mülkiyeti ABD'ye ait bir hastalık taşıdığınız için karantinaya alınıp müdahaleye maruz kalacaksanız. Hastalık karşısında maruz kalacağınız hiçbir işleme itiraz hakkınız dahi yok.”


Afrika ormanlarının tenha derinliklerinde doğdu ölümcül Ebola virüsü salgını ve uzun zamandır görülmemiş bir hızla dünyaya yayılıyor. Resmi rakamlara göre ölüm vakalarının sayısı, şimdiden dört bin kişiyi aştı. Enfekte kişilerin sayısıysa neredeyse üç bine yaklaşıyor. Dünya Sağlık Örgütü hastalığı küresel çapta bir tehdit olarak ilan etti.

Bugünlerde çıkan haberlere göre ise Rusya, ebolaya karşı 3 aşı geliştirdiklerini ve aşıların 6 ay içinde de hazır olacağını duyurdu. BM ise salgının boyutunu, "Virüs bizden çok önde gidiyor. Zaman bizim aleyhimize işliyor" diye tanımladı. Pentagon bilim adamları 30 yıldır bu virüsle ilgili çalışmalarının gelişmekte olduğunu duyurmuştu.

Spekülatif komplo teorilerinin ortaya atıldığı bu virüsün tüm tescil hakkı zaten ABD hükümetine ait.(2007'de yapılan müracaata patent 2010'da verilmiştir)  Başka bir deyişle ne aşı, ne üretilmesi muhtemel bir ilacı, ne de virüsten korunmak için tasarlanan özel kıyafetten bahsediyoruz. Ebola virüsü taşıyorsanız hukuk karşısında mülkiyeti ABD'ye ait bir hastalık taşıdığınız için karantinaya alınıp müdahaleye maruz kalacaksanız. Hastalık karşısında maruz kalacağınız hiçbir işleme itiraz hakkınız dahi yok.

İyi ama bir ölümcül bir virüs neden kamulaştırılır? Ya da neden aşı kullanımı için tüm haklar elinde ABD'nin elindedir? Aklederseniz bu sorulara tek bariz cevap olabilir. Washington Post Gazetesinin de haberinde yer verdiği gibi, Delaware Üniversitesi’nden Profesör Cyril Broderick'in İfadesiyle : "EBOLA biyo-terörizmdir."

Hatta şimdilerde Daily Observer’a yazdığı makalede Liberya doğumlu ABD vatandaşı profesör, virüsün, ABD’nin yürüttüğü biyo-terörizm deneylerinin bir sonucu olduğunu, “Afrika’nın kaynaklarını yasadışı şekilde kontrol etmek amacıyla, başta Afrika olmak üzere, dünya nüfusunu azaltmak için Ebola’yı kullandıklarını” yazdı ve ABD Savunma Bakanlığı’nın, Ebola salgını Gine ve Sierra Leone’de başlamadan sadece haftalar önce, insanlar üzerinde Ebola deneyleri yapılması için fon sağladığına dair raporların olduğuna yer verdi.

Ebola virüsü icin özel kıyafet üreten firmanın son 10 günlük hisse fiyatı artışını inceleyin. Artış neredeyse %200. Tabloyu bulunması muhtemel(!)  bir ilacın veya aşıya uyarlayın... Haklısınız inovasyon budur...
Ebola'ya karşı korunma sağlayan kıyafeti üreten şirketin hisse payları

Zaten özellikle 80'lerden sonra ne zaman ABD ekonomisi zarar görse Ortadoğu ve bir takım Asya ve Afrika ülkeleri çeşitli şekillerde karışmamış mıdır? Nijerya Afrika'nın en büyük ekonomisi olduktan sonra bölgede çatışmaların hızlanması Boko Haram Örgütü'nün yeni eylemlere girişmesi tesadüf olabilir mi? Takdir edersiniz ki Boko Haram da bir benzeri IŞİD gibi olumlu gelişmeleri örtbas etmek için vazifelendirilmiş tasarım projelerdir.

Çok önce başlayan Yeni Dünya Düzeni’nde devlerin hegemonya savaşı yeni bir aşamada sürüyor. Dünya kamuoyu önünde masum rolüne çok kolay bürünebileceğiniz en güzel yöntem BİYOLOJİK-SAVAŞ!

Pentagon'un  biyolojik silahlar üzerinde çalıştığı bilinen bir gerçek. Hatta ABD'nin 5.6 milyar $ finansal kaynak sağlayarak Project Biosheld isminde bir biyolojik silah üzerinde çalıştığını ve Ebola virüsünün bunun katalizörü olduğuna dair iddialar yabancı basında geniş yer buluyor.

Enerji kaynakları ve yer altı zenginlikleri dolayısıyla 15. yüzyıldan bu yana ülkelerine giren emperyalist güçlere direnen halkın kanıyla boyanan Afrika, özellikle 2000'li yıllardan beri ABD'nin gözdesi haline geldi.

O yıllarda başta Fransa olmak üzere geleneksel sömürgeci AB güruha Çin'in de katılması ABD'nin Afrika stratejisini öncülleştirmesine katkı sağladı. Senegal'deki Fransız şirketlerin mücadeleleri veya  Kenya'daki İngiliz çabaları örnekleri gibi sömürgeci asalak Batı'nın bazen çelişen bazen de çatışan çıkarları yüzünden adeta birbirlerini çiğnercesine girdikleri bu vahşi rekabetin yanı sıra yakın zamanda kıtada keşfedilen doğal gaz ve petrol rezervlerinin ABD'nin ilgisini çekmemesi olanaksızdı.

Dünya petrol rezervlerinin %10'u (Bu oranın 2025 yılına kadar yüzde 91 oranında artacağı öngörülüyor), hidro enerji kaynakları, altın, elmas, kobalt, uranyum, bakır, platin, vanadyum, kobalt,asbest ve krom gibi çok önemli madenlerine, Dünyanın hidroelektrik potansiyelinin yüzde 40’ına, ucuzun da ucuzu işgücüne sahip Afrika'nın  Emperyalist güruh için stratejik hesapların göbeğinde olması bizi şaşırtmamalı.

Avro bölgesinde yaşanan ekonomik krizle sıcak para ABD ve Alman tahvillerinden çıkmaya başlamıştı. Yaşanan istikrarsızlık, açlık, sefalet, iç savaş koşullarına rağmen birçok ünlü spekülatörün deyimiyle Afrika, karamsar ekonomik koşullarda "Parlak Işık" ve uzun vadede stratejik bir yatırım alanına dönüştü.

Hasılı Dünya’nın son 14 yıllık en hızlı büyüyen ekonomilerinde ilk sıralarda Afrika ülkelerini görürsünüz. 2014 yılı içinde bu durum farksız. İşte 2014 Dünya GSYIH Büyümesi… Afrika ilk sırada...

Ebola Salgını’ndan ise tarımın, gıda üretiminin, maden işletmelerinin, turizmin ve taşımacılığın etkileneceği gerçeğine, yatırımcıların virüs kapma korkusuyla ülkeyi terk ettiğini de eklersek bu durumdan ekonominin oldukça etkilendiği ve önümüzdeki süreçte de gerileyeceği nettir. Dünya Bankası’nın raporuna göre, ekonomik zararı bu yıl sonuna kadar 32.6 milyar doları bulacak. Bu durumda bölge ekonomisinin yüzde 3,3’ünün buharlaşmış olacak.

Ebola'nın ABD tarafından servis edilen biyolojik silah olması savını destekleyen o kadar çok veri mevcut ki, ülkeye 3000 asker gönderecek olması ve 2011 Batı Afrika açılımı da bu iddiaları daha da güçlendiriyor. Virüsün Kıyı kesiminde ilerlemesi, haberleri okuduğumda ilgimi çeken başka bir detay.

Neden mi? Afrika'da Kıyı kesimin güvenliği ABD açısından ayrıca ehem bir meseledir. Çünkü, ABD’nin ithalata bağımlı petrol talebinin neredeyse yüzde 25’ini sağlayan petrolün ABD’ye taşınması Pentagon için sabotaj tehdidine karşı ulusal güvenliğin en önemli konularındandır.

Sonuç olarak Seçkinci düzenin beyaz (!) ataları gibi, insan yerine koymadıkları, hor gördükleri, tutsak edip köleleştirdikleri Afrikalılar için yeni soykırım aracı biyolojik silah Ebola... Kaynaklarını sömürü sömüre bitiremedikleri Afrika’dan dünyayı uzak tutmak için mükemmel bir paravan... 

Nitekim kıtadaki yoksul ülkelere yapılacak muhtemel kalkındırma hamleleri, geleneksel ve bilindik Batı yayılmacılığına en büyük tehdittir. Ekonomik olarak iyi şartlara sahip, Gelişen bir Afrika dünya hakimiyetinin ve sınıfsal iktidarlarının sonu olur.


Berrak Şebnem, 14.10.2014, Sonsuz Ark, Çırak Yazar,




Patent Adı: Human ebola virus species and compositions and methods thereof CA 2741523 A1/ İnsan Ebola Virüsü Türleri ve Bileşimleri ve Yöntemler CA 2741523 A1

Yayınlanma numarası:  CA2741523 A1
Yayın türü: Başvuru
Başvuru numarası: CA 2741523
PCT numarası: PCT/US2009/062079
Yayın tarihi: 29 Nis 2010
Dosya kabul tarihi: 26 Eki 2009
Rüçhan tarihi: 24 Eki 2008
Şu şekilde de yayınlandı: EP2350270A2, EP2350270A4, US20120251502, WO2010048615A2, WO2010048615A3,
Buluş Sahipleri: Jonathan S. Towner, Stuart T. Nichol, James A. Comer, Thomas G. Ksiazek, Pierre E. Rollin,
Başvuru sahibi:  Jonathan S. Towner, Stuart T. Nichol, James A. Comer, Thomas G. Ksiazek, Pierre E. Rollin, The Government Of The United States Of America As Represented By The Sec Retary, Department Of Health & Human Services, Center For Disease Contro, 




Seçkin Deniz Twitter Akışı