2 Ağustos 2014 Cumartesi

SA809/TG37: Gazzeli Çocuklar Doğal Gaz İçin Öldürülüyor

“Gazze'de Silahlı Soygun - İsrail, İngiltere ve ABD Filistinlilerden Çaldıkları Gazı Ganimet Olarak Paylaşıyor”

Nafeez Ahmed bu yazısında, İsrail'in "geçici ucuz gelir kaynağı" olarak gördüğü, yılda 6-7 Milyar Dolar getirecek olan Gazze gazına ümitsiz bir şekilde gözlerini diktiğini ifade ediyor. İngiltere'nin BG'si ve ABD'nin Noble Energy şirketi bu kirli iş için sıraya girdiler; fakat ilk önce Hamas'ın Gazze'den "temizlenmesi" ve Fetih'in Rus Gazprom şirketi ile yaptığı müzakereleri kesmesi için sindirilmesi gerekiyordu.

"The National Interest'e yazan Allison Good, benim Ecologist / Guardian' da yayımlanan İsrail'in Gazze'yi işgalinde doğal gazın rolünü ortaya koyduğum yazıma karşılık olarak, "İsrail'in şu anda Gazze'ye gerçekleştirmiş olduğu saldırının kesinlikle enerji savaşı olmadığını" belirtiyor.

Belirtilen yazıda geçen "komplo teorisyenleri, IDF'nin Koruyucu Hat Operasyonu'nu Filistin gazı üzerinde kontrol sağlamak ve İsrail'in bir enerji krizine girmesini engellemek için gerçekleştirdiği iddiasını öne sürmekten vazgeçmediler" ifadesiyle beni "bayağı bir mantık, kanıt ve dil" kullanan "kendinden menkul" uluslararası güvenlik muhabiri olarak tanımlamaktadır. Akdeniz'deki İsrail rezervlerinden gaz üreten büyük petrol şirketi Teksas merkezli Noble Energy için çalışan Allison Good şunları iddia ediyor:

"İsrail hiç bir şekilde enerji krizi yaşamamaktadır ve ivedi olarak ya da yakın gelecekte Gazze açıklarındaki doğal gaza ihtiyacı yoktur. Gazze'yi vurarak İsrail enerji endüstrisine kazanç sağlamak bir yana bunu yaparak önemli miktarda zarara uğrar."

Kanıt hoşuna gitmezse görmezden gel

Oysa Good'un yazısı aşırı basitleştirme ve çarpıtmalarla doludur. İsrail'in yeni keşfedilen Tamar ve Leviathan sahalarının birlikte 30 trilyon feet küp gaza sahip olduğunu, dış ihracat sürdürülürken aynı anda bu rezervin "İsrail'in kendi enerji ihtiyacını önümüzdeki 25 yıl boyunca karşılamasının beklendiğini" iddia etmektedir.

Good : "İsrail Koruyucu Hat Operasyonu'nu Filistinlilerden Gazze Marine gaz sahasını çalmak için kullanmıyor" derken kanıtları görmezden geliyor.

2011 yıllarının başlarında Başbakan Bimyamin Netanyahu, Gazze Marine rezervuarının geliştirilmesi için Filistin yönetimi Başkanı Mahmud Abbas Ebu-Mazen'e yeni müzakereler yapma önerisinde bulunmuştur.

İsrail ekonomi gazetesi Globes'ta belirtildiğine göre: "Öneri Mısır'dan gelen gazın kesilmesini takiben İsrail'in içine girdiği doğal gaz sıkıntısı sebebiyle yapılmıştır."

Amerikan Noble Şirketinin Gazze gazını gasp etmesi

Fakat İsrail, 2012'den beri Gazze'nin Akdeniz açılarında bulunan ve tahmini olarak 1.2 milyar metreküplük kapasiteye sahip Noa South gaz rezervini tek taraflı olarak geliştirmeye başlamıştır.

Globes tarafından ifade edildiğine göre, İsrail daha önceleri Noa sahasını geliştirmekten Filistin yönetimi ile diplomatik sorunlara yol açacağı endişesi ile kaçınıyordu çünkü bu saha kısmen Gazze şeridi ekonomik bölgesindeki Filistin yönetimi yetki sınırları içerisine giriyordu. 

Allison Good'un işvereni Noble Energy, İsrail Doğal Altyapı Bakanlığı'nı yapılacak sondajın “rezervin diğer taraflarına yayılmayacağı” konusunda “ikna etti”.

Globes'un belirttiğine göre; “İsrail, Gazze denizalanı içerisine giren Noa South rezervuarını geliştirmek için Filistin Yönetimi ile işbirliği yapmak istedi. Sonunda İsrail Noa rezervuarını herhangi bir resmi anlaşma olmaksızın geliştirme kararı aldı.”

İsrail'in gizli gaz görüşmeleri

Gazze Marine gaz rezervlerinin kullanımı üzerine gerçekleştirilen İsrail-Filisin görüşmeleri tekraren başarısızlıkla sonuçlanmasına rağmen bu durum İsrail'in konuya ilgisini daha da artırdı.

Geçen senenin Mayısında İsrailli yetkililer, Gazze’nin açık deniz kaynakları ve rezervlerinin geliştirilmesine yönelik lisans sahibi olan İngiliz Gaz Grubu (BP Group) ile aylarca süren gizli görüşmeler gerçekleştirdi.

ABD Enerji Enformasyon İdaresi (EIA) verilerine göre Gazze Marine 1.6 trilyon kübik fit miktarında iyileştirilebilir gaza sahiptir ve “Gazze açık deniz bölgesi daha fazla enerji kaynağına sahip olabilir.” 

İlave kaynakların miktarının belirlenmesi daha fazla araştırma gerektirmektedir ancak bu konudaki çalışmalar “İsrail, Gazze ve Mısır deniz sınırlarının belirsizliği” nedeniyle sınırlıdır.

Üst düzey İsrailli kaynaklar, ABD Başkanı Barack Obama'nın İsrail'e gerçekleştireceği ziyarette İsrailli liderler ile yapacağı görüşmeler sırasında Gazze gaz meselesinin gündeme gelmesinin beklendiğini ifade etmektedir.

Gazın asıl sahibi Filistinliler saf dışı bırakılmıştır

Yapılan görüşmelerde Netenyahu’nun şahsi temsilcisi Yitzak Molcho ve Dörtlü’nün (ABD, İngiltere, AB, Rusya) özel Ortadoğu temsilcisi sıfatıyla eski İngiltere başbakanı Tony Blair de bulunuyordu.

Filistinli liderler ise “politik hassasiyetler ve Filistin yönetimi ile Hamas arasındaki ilişkilerin karmaşıklığı” sebebiyle bu görüşmelerden hariç tutulmuştu.

Görüşmelerin gerçekleştiği yılın Ekim ayında Financial Times, “BG Group öncülüğündeki yatırımcılar tarafından Filistin yönetimi adına sahaların sömürülmesini” isteyen Netanyahu’nun  Gazze Marine gaz projesini güçlü bir şekilde desteklediğini bildirdi.

Planlara göre sahalardan 2017 yılı itibariyle gaz üretimi yapılabilecek ve “yıllık 6-7 Milyar Dolar’lık gelir” elde edilebilecekti. Enerji endüstrisinde bulunan bir kaynağın FT’ye verdiği beyanata göre:

“İsrail şu anda Gazze Marine’yi kullanışlı alternatif bir gaz kaynağı olarak görebilir özellikle de Mısır’dan gaz taşıyan boru hatlarının Sina yarımadasındaki kargaşa sebebiyle devre dışı kaldığı bir dönemde. Netanyahu hükümeti, Akdeniz gaz rezervlerinden daha büyük bir miktara tekabül eden, kendi ürettiği doğal gazın %40 kadarını ihraç etmeyi planlaması nedeniyle muhalif politikacıların eleştirileri ve hukuki sorunlarla karşı karşıyadır. İsrail, Tamar ve Leviathan açık deniz gaz sahalarını geliştirmekte olan Noble ve Delek Energy öncülüğündeki konsorsiyuma olan bağımlılığını Gazze sayesinde azaltabileceğini düşünmektedir.”

Gaz anlaşmasının iptali

Fakat Good tarafından aynı ay içerisinde The National’da belirtildiği gibi çözülmemiş olan bir problem var: “Gazze Şeridi’nin ve dolayısıyla Gazze Marine’nin fiili anlamda yönetimi Hamas’ın elinde bulunmaktadır. 

Filistin Yönetimi Hamas adına müzakere gerçekleştiremez ve İsrail’in Ramallah ile gerçekleştirebileceği herhangi bir anlaşma Gazze tarafından kesinlikle geçersiz ve hükümsüz ilan edilecektir. Aynı zamanda İsrail hala Hamas ile müzakereyi ret etmektedir.”

Gazze gazının sömürülmesi için İsrail ve BG Group yetkilileri arasında gerçekleştirilen görüşmelere rağmen Netanyahu, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry tarafından Gazze Marine’ye yönelik bir teklif içeren 4 Milyar Dolarlık ekonomik teşvik inisiyatifini bozdu.

Netanyahu neden sürekli olarak Gazze gazı ile ilgili müzakereleri sürdürürken Filistin varlığının bu anlaşmada yer almasına engel oluyor ve onları devre dışı bırakıyordu?

İsrail gaz rezervleri şişirilirken tüketim az gösterildi

İsrail hükümeti Enerji ve Su Kaynakları Bakanlığı’nda çalışan üst düzey bilim adamları olan Sinai Netanyahu ve Shlomo Wald tarafından hazırlanmış bir raporun ışığında Gazze gazına erişimin mercek altına alındığını daha önceki makalemde belirtmiş ama bu Noble Energy tarafında yer alan Allison Good tarafından görmezden gelinmişti.

Ulusal gaz politikasına yönelik olarak Tzemach komitesine gönderilen bu rapor dışarıya sızan kopyasının Ha’aretz tarafından ele geçirilmesine kadar gizli tutulmuştu.

Tzemach komitesi, hükümete gazın %53’ünü ihraç etme önerisinde bulunmuş ama geniş çaplı olarak yapılan  “uygun olmayan idare” ve rezervlerin kasıtlı olarak yüksek gösterilmesi suçlamalarını takiben bu miktarı %40’a düşürmüştür.

Gerçektende İsrailli bilim adamlarının raporuna göre hükümetin gaz politikası İsrail’in gelecekteki gaz ihtiyacını düşük tahminlerle, ülkenin gaz üretim potansiyelini ise yüksek tahminlerle gösterme temeli üzerine inşa edilmiştir.

Bilim adamları tarafından ifade edildiğine göre gerçekte “İsrail’in doğalgaz ihtiyacı şimdiye kadar bildirilenden %50 daha fazladır ve açık deniz rezervleri 40 seneden daha az bir sürede boşalacaktır.”

İsrail’in büyüyen gaz sıkıntısı

Tzemach komitesi tarafından elde edilen en iyimser tahminlere göre İsrail’in gaz ihtiyacı önümüzdeki 25 sene için 364 Milyar metreküptür. Yukarıda bahsedilen bilim adamları ise 2040’a kadar gaz ihtiyacının 650 Milyar metreküp olduğunu, senelik tüketilecek gaz miktarının 40 Milyar metreküp olduğunu öngörmektedir.

Bu koşullar altında “İsrail hiç gaz ihraç etmese bile 2055’e gelindiğinde açık deniz rezervlerini tamamen tüketmiş olacaktır.” Ayrıca bu değerlendirme “gazın tümünün ticari anlamda çıkarılabilir olmadığını” göz ardı etmektedir.

Sonuç olarak İsrail’in aynı anda hem gaz ihraç etmesi hem de ülke içi tüketim için yeterli miktarda gaz ayırabilmesi mümkün değildir.

Eğer İsrail gaz kaynaklarından yoksun kalırsa “2035 itibariyle küresel ölçekte petrol üretiminin düşmeye başlaması beklenmesine rağmen enerji ihtiyacını karşılayabilmek için yeniden petrole dönmek zorunda kalacaktır.” Uzmanlar “petrol üretiminin %15 azalması durumunda bile fiyatın %550 artacağını” ifade etmektedir.

Abartılı rakamlara rağmen Sara, Myra, Ishai ve Elijah-3 gibi İsrail’in yeni gaz keşiflerinden bazılarının sürekli düşük performans göstermesi endişeleri daha da artırmaktadır.

İsrail 2015’te gaz sıkıntısı ile karşı karşıya iken Gazze’nin gazı geçici, ucuz bir çaredir

Paris’te bulunan Observatoire Méditerranéen de L'Energie (OME)’de hidrokarbon bölüm başkanı olan Sohbet Karbuz geriye bakıp değerlendirildiğinde gazın çoğununticari anlamda iyileştirilebilir olmadığını belirtmektedir. Karbuz, Journal of Energy Security dergisinde şöyle diyor: “Olası kaynakların herhangi bir yüzdesinin ticari olarak üretilebileceği noktasında herhangi bir kesinlik bulunmamaktadır.”

Karbuz'un, yere göğe sığdırılamayan Tamar ve Leviathan sahalarına referansla işaret ettiği gibi İsrail'in gaz ihracatı politikası “bir yandan abartma ve ümit karışımının diğer yandan ise eldeki rezervler ve muhtemel kaynakların üzerine inşa edilmiştir.”

Aralık 2013'te başlaması planlanan İsrail'in Leviathan rezervlerindeki sondaj çalışmaları düşük derinliklerdeki yüksek gaz basıncı nedeniyle daha sonraya ertelenmiştir.

Tüm bunlar olurken Jewish Business Insider'da yer alan bir raporda şu ifadeler yer alıyordu: “Leviathan'ın geliştirilmesinin ertelenmesi, 2015'ten itibaren gaz sıkıntısına girecek olan İsrail ekonomisi üzerinde büyük etkilere sebep olabilir.”

İsrail, geçici bir çare olarak Gazze Marine'ye ihtiyaç duyuyor fakat bunun ucuz olmasını isterken hiçbir Filistin oluşumunun rezervlerden faydalanmasını ise istemiyor.

İngiltere Dışişleri Bakanlığı-”İsrail maksimum fiyatı ödemeyecek”

Washington'da bulunan Filistin düşünce kuruluşu Al-Shabaka'nın Bilgi edinme Özgürlüğü Hareketi kapsamında elde etmiş olduğu İngiltere Dışişleri Bakanlığı (FCO) resmi belgeleri bu konuya farklı bir ışık tutmaktadır.

Kasım 2009 tarihinde FCO Yakın Doğu Grubu ve İngiltere'nin Tel Aviv Başkonsolosluğu arasında gerçekleşen e-posta yazışmalarına göre İsrail Gazze gazı için piyasa fiyatını ödemeyi ret etmiştir. Dışişleri yetkililerinden birinin ifadeleri şöyledir:

İsrail gaz için maksimum fiyatı ödemeyecektir, doğrudan Filistin Yönetimine bir pay vermeyi de garanti etmemektedir. Dolayısıyla BG, gazı deniz yatağından çıkarmayıp ödenecek fiyat kesinleşene kadar bunu bekletmekte ve diğer rezervlerden faydalanmaktadır.” 

29 Haziran 2010 tarihli diğer bir e-postada ise “İsrail ve Kıbrıs arasında, İsrail'e kesin anlamda bir gaz ihracatçısı olma fırsatını tanıyan büyük miktarda gaz rezervleri keşfedilmiş olmasına rağmen, İsrailli yetkililer “yeni bulunan kaynaklar tam kapasite olarak çalışmaya başlayana kadar Gazze Marine'yi geçici bir önlem olarak görmüşlerdir” ifadeleri yer almaktadır.

8 Şubat 2011 tarihinde İngiltere’nin İsrail büyükelçisi Matthew Gould FCO’ya gönderdiği e-postada,  “Gazze’nin İsrail’e bağımlılığını azaltma; İsrail gaz kaynaklarını artırma ve Filistin’e yönelik fırsatları genişletme düşüncesiyle İsrail’in Gazze gaz rezervlerini geliştirmeyi planladığını” yazıyor.

British Gas ve İsrail, Hamas’ı saf dışı bırakmak için anlaştı

İsrail’i endişelendiren en büyük engeller; Hamas, Filistin Yönetimi ve güçlü, bağımsız bir Filistin devleti ihtimalidir.

Avrupa Parlamentosu dış politikalar genel direktörlüğü raporuna göre “taraflar arasındaki itimatsızlık, özellikle Filistin tarafındaki politik bölünmeler müzakerelere engel oluşturmuştur.”

Hamas 2006 senesinde seçimle yönetime geldiğinde, İsrail ve Filistin Yönetimi arasında yapılmış olan anlaşmaların hükümsüz olduğunu ve Gazze Marine kaynaklarının hukuki anlamda sahibinin Hamas olduğunu beyan etmiştir.

Fakat BG Group ve İsrail yetkilileri, Hamas’ı devre dışı bırakacak bir strateji planladılar. Ağustos 2007 tarihinde bir BG yetkilisi Jerusalem Post’a şu açıklamayı yapıyordu:

“BG ve İsrail, ‘Filistin Yönetimi-Filistin Yatırım Fonu’ için ayrılmış olan fonların, Filistin Yönetimi Gazze Şeridi’nde tekrar kontrolü sağlayana kadar uluslar arası bir banka hesabında tutulması üzerinde ‘mutabakata’ vardılar.”  Böylece “BG ve İsrail, Filistin Yönetimi Hamas’ı Gazze Şeridi’nde güçten düşürmeyi başarana kadar paranın uluslar arası bir banka hesabında tutulmasını ve bu sayede paranın terörle alakalı faaliyetlerin fonlanmasında kullanılamaz hele gelmesini amaçlıyordu.”  

Hamas Gazze’den temizlenmelidir

İsrail Altyapı Bakanlığı’nda çalışan bir görevlinin Jerusalem Post’ta yayınlanan ifadesine göre planın amacı, “Hamas’ı tamamen devre dışı bırakacak bir ödeme planı yaparak İsrail kaynaklı paranın yanlış ellere geçme ihtimalini ortadan kaldırmaktı.”

Aynı sene içerisinde, İsrail savunma bakanlığı görevlisi-eski IDF Genelkurmay başkanı- Moshe Ya’alon, Gazze gazını elde etmek için tek çare olarak Hamas’ı ortadan kaldıracak bir askeri saldırı gerçekleştirilmesi gerektiği yönündeki düşüncesini açık bir şekilde savunmuştur.

Ya’alon “Filistin gazından elde edilecek gelirin sonunda İsrail’e karşı terör amaçlı kullanılacağından” endişe ediyordu. “Sadece Hamas ile sınırlı olmayan” bu tehdit, Fetih kontrolündeki Filistin Yönetimini de kapsıyordu. Gazdan elde edilecek kazancın “Filistinli terör gruplarına ulaşımını” engellemenin “imkânsız” olduğunu belirten Ya’alon sözlerini şöyle tamamlıyordu: ”Hamas’ı Gazze’nin kontrolü noktasında tamamen ortadan kaldıracak geniş kapsamlı bir askeri operasyon olmaksızın, radikal İslami hareketin onayı olmadan hiçbir sondaj çalışmasının gerçekleşmeyeceği gayet açıktır.”  

Ya’alon tarafından 2007 senesinde dile getirilen endişeler-ve Gazze’de gaz üretimine başlamak için askeri güç kullanma ihtimali- günümüzdeki olaylarla alakalıdır. İsrail’in şu anki Gazze saldırısında görev başında bulunan Ya’alon, Dökme Kurşun Harekâtı’ndan bir yıl önce düşündüğü planı uygulama pozisyonundadır.

İsrail’in Gazze üzerindeki hâkimiyetinin genişletilmesi

Dolayısıyla Filistinli temsilcilerin-Fetih veya Hamas-İsrail ve BG Gas arasında gerçekleştirilen son müzakerelerin dışında bırakılması hata ile yapılmamıştır.

Filistin Yönetimi başkanı Mahmud Abbas İsrail’den bağımsız olarak Gazze Marine gazını geliştirmek için Rus Gazprom şirketi ile anlaşma yolları ararken Netanyahu tamamen egemen bir Filistin devleti kurulmasını asla ve kat’a onaylamadığını açık bir şekilde beyan etmiştir ki Amerikan yetkililerine göre Netanyahu’nun barış sürecini kasıtlı olarak sabote etmesinin sebebi de budur. 

Bu denklemde yer alan diğer bir faktör ise Gazze gazına yönelik tekliflere üç İsrailli firma ve Samedan Oil’dan oluşan bir konsorsiyum olan Yam Thetis’in yasal olarak yaptığı itirazdır

Samedan, National Interest çalışanı Allison Good’un da işvereni olan Amerikan Petrol şirketi Noble Energy’nin bir alt kuruluşudur ve Gazze’yi de kapsamına alan Noa South sahası içerisinde çalışmaktadır.

Yam Thetis tarafından itiraz için kullanılan argüman şudur: “Filistin Yönetimi bir devlet değildir ve Gazze açıklarında sondaj yapma yetkisi verme hakkı yoktur, dolayısıyla BG Filistin sularında sondaj yapma hakkına sahip değildir.”

Sonuç olarak Noble Energy şirketler birliği, İsrail adına ve Filistinliler hesabına Gazze Marine sahasında sondaj bölgesini genişletme hakkına sahip olmalıdır.

Engellerin ortadan kaldırılması-Hamas ve Filistin Yönetimi

Oslo Mutabakatı’ndan beri Filistin Yönetimine ait deniz yetki alanı sahilden 20 deniz miline çıkarılmış olmasına rağmen Gazze deniz yetki alanını aşamalıolarak %85 azaltan İsrail, miktarı 20’den 3 deniz miline indirmiş ve Gazze Marine üzerindeki Filistin egemenliğini yok saymıştır.  

Fakat 2015’te bir enerji krizi ile karşı karşıya gelme riskine rağmen İsrail’in Gazze gazına erişim yönünde gittikçe artan inadı karşısındaki temel engel sadece uzlaşmaz Hamas değildir, diğer yanda Batı’nın jeopolitik eğride yer alan rakibi Rusya ile anlaşma yolları ararken yeterince esnek olmayan Filistin Yönetimi bulunmaktadır. 

İsrail’in bizzat kendisinin sorumlu olduğu iki-devlet çözümünün engellemesi ve Hamas’ın devre dışı bırakılmasından sonra Gazze gazını üretmeye başlamak için geriye kalmış gözüken tek seçenek, Amerikan ve İngiliz enerji şirketleri arasında gerçekleşecek gizli anlaşmalardır.

Bunlara rağmen kendini savunma bahanesiyle başlatılan IDF’nin Gazze operasyonunun tek sebebi, Marine gaz rezervlerini kendi başına geliştirme arzusu taşıyan Filistin yönetimini Gazze sahasında kalıcı olarak etkisiz bırakmak ve rezervler üzerinde hâkimiyetini beyan eden Hamas’ı bertaraf etmek değildir. 

 Nafeez Ahmed(*), 24 Temmuz 2014


Tamer Güner, 01.08.2014, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Çeviri



Sonsuz Ark'ın Notu: (Başlık Sonsuz Ark tarafından eklenmiştir.) İsrail, 2009’da Hayfa'nın 90 kilometrelik batısındaki açık denizde keşfedilen Tamar sahasında 283 milyar metreküplük ve onun 47 kilometre güneybatısındaki Leviathan sahasında 530 milyar metreküplük rezerv buldu. Tamar'da, Mart 2013'te üretime başlandı, Leviathan sahasının da 2017'de üretime geçmesi bekleniyor. İsrail Enerji Bakanlığı, 2015'te ülkenin enerji ihtiyacının yarısının, yerli doğalgazla karşılanacağını, 2017'de de net ihracatçı olunabileceğini açıklamıştı.

Gazze Marine gaz sahası

Filistin, 1999'da British Gas (BG) ve ortağı Atina merkezli Lübnanlı Sabbah ve Kuri ailelerine ait Consolidated Contractors International Company (CCC) ile 25 yıllığına anlaşma imzaladı. Buna göre, offshore sahalarda arama hakkının yüzde 60’ı BG’ye, yüzde 30’u CCC’ye ve yüzde 10’u Filistin Kalkınma Fonu’na ait. Anlaşma, saha geliştirmesi ve doğalgaz boru hattı yapımını da içeriyor.

BG’nin lisansı tüm Gazze deniz sahasını kapsıyor ve İsrail’in gaz tesislerine bitişik konumda. BG, 2000’de Gaza Marine-1 ve Gaza Marine-2 olmak üzere Gazze Şeridi’ne 30 kilometrelik mesafedeki iki yere sondaj yaptı ve 603 metre derinlikte yaklaşık 38 milyar metreküplük rezerve ulaştığını açıkladı ancak henüz üretime başlanmadı. Filistin yönetiminin projeksiyonuna göre, yaklaşık 2.5 milyar dolarlık gelir getirecek ve İsrail’den elektrik üretimini azaltarak 560 milyon dolarlık tasarruf sağlayacak.



(*)Dr. Nafeez Mosaddeq Ahmed, Londra’da bulunan  Institute for Policy Research & Development yönetici müdürüdür. İngiliz Dışişleri, Kraliyet Askeri Akademisi ve ABD Dışişleri için danışmanlık yapmaktadır. Yaptığı çalışmalar 9/11 Komisyonu tarafından resmi olarak kullanılmıştır. The Guardian’da bileşik çevre, enerji, ekonomik krizler jeopolitiği üzerine yazıları yayınlanmaktadır. Son Kitabı, A User's Guide to the Crisis of Civilization: And How to Save it (2010) adını taşımaktadır. Yeni kitabı Zero Point bu Ağustos ayında piyasaya çıkacaktır.

Makalenin Orijinali:



Seçkin Deniz Twitter Akışı