19 Eylül 2012 Çarşamba

SA63/IE2: Budala Portakal

"Baharlar kokusuna tutsaktır; yazlar ayrık, yazlar vahşi, yazlar ölüsünü ekşitir... "


Kış günü parlak, ıslak içine rağmen kalın kabuklarıyla iştah açıcı. Sarışın gölgesine değmiş yemyeşil yapraklarının dudakları kıvrık; alay eder gibi eğilmiş başıyla sarkık ve kıkırdak ve neşeli... budala portakal.

Budaladır portakal; portakal budala olamaz diyenlere inat, yüz kez bin kez on bin kez budaladır portakal. Şirin rengine sinen, eskimemiş, dalındaki kokusuna dem konmuş gibi görününce ağız şapırdattıran ekşi limona terstir tabiatı; uysaldır... uzanan her ele limon kadar direnmez; düşüverir... bu yüzden budaladır portakal.

Çürür dalında; koklanmayınca, koparılıp soyulmayınca, soyulup yenilmeyince, sulu tadından tat alınmayınca... ne nar gibi bereketli, dirençli ne de limon gibi kokutmadan çürür yerinde... yaygaraları kapı kapı öteden duyulur, portakal kokusuna hasret kulaklar için. Budaladır portakal; sarışın, kabuklu ve sulu...

Bir tek gece... susamış bedenlerin diline serinlik veren gücü titrediğinde budala görünmez; bir tane, iki tane sekerek gelir özlenmiş kokusuyla... ve var gücüyle özenle, sağdan sola, soldan sağa bıçağa sürünür; yırtınsın ister kıyafetleri ve ilk anda bıçağa teslim ettiği yer kafasıdır, dalına yaprağına tutunmuş tek yeri... bir tek  feda ederken başını budala değildir... her bıçak değişinde tenine kokusunu salıverir titreyen, sıçrayan damlacıklarıyla... usulüyle cızırdar bıçak; kokuyu diriltir portakal... kokar kış.

Budala değildir usulüyle neşesini yitirdiğinde, ölgün solgun değildir kokusu burna, tadı dile, posası ve suyu mideye indiğinde... dağılmıştır; kanına karışmak üzere paramparça olmuştur portakal... bir tek kana karıştığında budala değildir; bir tek kanda mikrobuna karşı durduğunda kışın.

Portakal tam ortasından, karnından yarıldığında da budala değildir; acı içindedir asaletine dokunan hoyrat el onu içinden dişleriyle sökerken.

Kuralsız, yabanî, neredeyse suyunu fışkırtacak kadar gazaplı ellere, belalı gözlere duyulmaz haykırışlar bile göndermez... kokusunu esirger sadece... kokusunu esirger budala portakal; canı çekip giderken.

Baharlar kokusuna tutsaktır; yazlar ayrık, yazlar vahşi, yazlar ölüsünü ekşitir... bir tek kışın budaladır portakal... kendi kokusuna kurban olmak için.


Irmak Elmas, Sonsuz Ark, 19. 09.2012

Irmak Elmas Yazıları


Seçkin Deniz Twitter Akışı