4 Temmuz 2018 Çarşamba

SA6438/ÇY11-HK27: 'Demir Leydi' Eridi...



Türkiye 16 Nisan referandumuyla oyladığı başkanlık sistemine geçişte kritik eşik olan 24 Haziran seçimlerini tamamladı. Seçim sonrası Cumhurbaşkanı adaylarıyla partileri arasındaki oy farkları tartışılmaya başladı. Bu tartışmalardan en büyüğü ise seçimden kısa süre önce kurulan ve parlamentoya girebilme şansı elde eden Meral Akşener’li İyi Parti üzerinden oldu. Seçim sürecinin ilk günlerinde “kurtarıcı” olarak lanse edilen Akşener’in balonu, seçim sonuçlarıyla birlikte söndü. 

Seçimin ilk günlerinde şişirilen Meral Akşener ve İyi Parti’nin balonu seçim sonuçlarıyla birlikte söndü. Belirli bir tabanı olmayan, kurulduktan kısa bir süre sonra seçime giren Akşener ve partisi, ilk zamanlar siyasette değişimin öncüsü olarak görüldü. Liderinin kadın olmasından dolayı da erkek egemen siyasete yeni bir soluk getirmesi beklendi. Ama işler pek de öyle olmadı. Erken seçim kararıyla birlikte kadınlar ve gençler üzerinde kısa süreli heyecan uyandıran İyi Parti’nin etkisi uzun sürmedi. İlk anket sonuçlarına yansıyan bu yöneliş, parti liderinin meydanlara çıkmasıyla düşüşe geçti. Son anketlerde gözler önüne serilen Akşener’in düşüşü, sandıkta tam bir hezimete dönüştü. Yeni kurulmuş olan bu partinin siyaset hayatına devam edip edemeyeceği konusu da seçim sonrası tartışma konularından biri oldu.


Bütün muhalefet partileri gibi Meral Akşener ve partisi de Erdoğan’ı yerinden etme planlarıyla Cumhurbaşkanlığı için yarışa girdi. İlk zamanlar, tek derdi Erdoğan düşmanlığı olan kesimlerden destek yağdı. Almanya’nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Bakanı Michael Roth bile, 24 Haziran seçimlerini yakından takip edeceklerini, AK Parti ve HDP arasında sıkışan Kürt seçmenin İyi Parti’ye destek vereceğini öngördüklerini belirtti.

Yarışın başında farklı çevrelerden destek alan Akşener, Muharrem İnce’nin sahalara çıkması, Erdoğan’ın eleştirilerinde sadece İnce’yi muhatap almasıyla birlikte ikinci plana itildi. Böylece seçim sürecinin başında Akşener’e verilen destek, sandığa yansımadı. Millet İttifakı olarak ortak aday gösterme fikrini de reddeden Akşener, diğer partilerin tabanlarından da pek oy alamayarak, partisi barajı geçse de 24 Haziran seçimlerinde açık bir başarısızlığa uğramış oldu.

SEÇMENİNE KARAR VEREMEYEN PARTİ

CHP’de olduğu gibi MHP’ye de verilmeye çalışılan “kaset ayarı”nın bertaraf edilmesinin ardından Akşener, MHP genel başkan adaylığını açıklamıştı. MHP’yi merkez bir parti haline getirip Bahçeli’den farklı bir lider portresi ortaya koymak isteyen Meral Akşener, Koray Aydın’la beraber partiyi kongreye götürmeye çalıştı. Akşener’in kongre girişimine yargı desteği sunan hâkimlerin, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra FETÖ’den tutuklanması, Akşener’e FETÖ desteği olduğunun ilk ipuçlarını verdi.

7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra MHP içerisinde yaşanan çatışmalar ve uzun süren kurultay süreçleri sonucunda Aralık 2016’da Akşener’in mahkeme tarafından onanan ihraç kararı kesinleşti. MHP içindeki bu muhalif ekibin, Genel Başkan Devlet Bahçeli’yle girdiği mücadelede başarısız olması İyi Parti’nin kurulmasıyla sonuçlandı.

CHP'Lİ BAŞLANGIÇ FAUL

Erken seçim kararı sonrası partisinin seçimlere girip giremeyeceği tartışılan İP’nin üzerinden yürütülen mağdur edebiyatı, belli bir süre karşılık bulsa da fazla uzun sürmedi. YSK tarafından partinin seçime girebilir onayı alması İP’nin mağdur söylemini çürüttü. Yine de işi riske atmayan Akşener, CHP’den 15 vekil kiraladı. Bu olay, 41 yıl önce yaşanan, tarihe “Güneş Motel” olarak geçen Bülent Ecevit’in hükümet kurabilmek için AP’den milletvekili transfer etme olayını hatırlattı.

Seçime girememe korkusuyla kiralık vekillerle yola çıkan Akşener, cumhurbaşkanlığı yarışında Erdoğan’ı “devirmek” için yola çıktığı halde partisinden 3 puan az oy aldı. Seçmen, barajı geçmesi için İyi Parti’ye kredi açarken, adayı Akşener’i yüzde 7’lerde bıraktı. Oylarının büyük bir kısmını ayrıldığı partisi MHP’den alan İyi Parti, diğer partilerden de bir miktar oy alarak meclise girmeyi başardı. Kendi seçmeninin oyunu kaybetmemek adına var olan ideolojisini devam ettirip, diğer bir yandan da geniş bir kesimin sesi olabilmek için uğraşan Akşener ve partisi, adını koyamadığı parti felsefesiyle kitle belirleme karmaşası yaşadı. Kürt seçmenin oyunu alayım derken Demirtaş’ı fazla sahiplenerek milliyetçi seçmeni küstürdü.

İP’NİN FETÖ BAĞI

MHP içerisindeyken bile FETÖ bağlantısı sürekli gündeme gelen Akşener’in, partisinin de FETÖ destekli olduğu seçim süresince konuşuldu. Parti kurucuları arasında yer alan Ali Lapanta, Aydın Tümen, Ali Dinçer Çolak gibi isimler bu yeni partinin FETÖ destekli bir parti olduğu ihtimallerini kuvvetlendirdi. Yine parti kurucuları arasında yer alan Koray Aydın, önceki yıl bir televizyon programında açıkça “Meral Akşener’i FETÖ’nün desteklediği kesindir” demişti. Seçimlere bir ay gibi az bir süre kala İP’nin sosyal medya sorumlusu Kerim Çoraklık, FETÖ’yü öven tweetleriyle gündeme gelmiş, daha sonra da FETÖ kapsamında gözaltına alınarak tutuklanmıştı.

Akşener’in FETÖ bağlantısı en çok söylemlerinde yer buldu. FETÖ “Yurtta Sulh Konseyi” adıyla darbe yapmaya kalkarken, MHP’yi kongreye taşımaya çalışan Meral Akşener de “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” sloganıyla kendisine destek aramıştı. Akşener’in kampanya süresince “ben başbakan olacağım” açıklamaları ve slogan benzerliği kafalarda soru işaretlerine neden oldu.

7 Haziran seçiminden önce FETÖ medyasına çıkan Akşener’in, FETÖ’cü polisleri kastederek “İktidara geldiğimizde tutuklu polisleri serbest bırakacağım” sözüyle Kuleli ve Işıklar askeri okullarını açarak GATA’yı eski haline getireceğinin sözü de FETÖ’nün istekleri doğrultusundaydı.

SURİYELİ VAADİ TERS TEPTİ

Topluma, özellikle de seçmene “kurtarıcı” gibi sunulan, Türkiye’nin “Demir Leydi”si olarak öne çıkarılmaya çalışan Meral Akşener’in seçim kampanyası tam bir fiyaskoyla sonuçlandı. Akşener, Seçim beyannamesinde parlamenter sisteme dönüşten, OHAL’in kaldırılmasına, TRT’yi satmaktan, 8 milyon vatandaşın borçlarını silmeye kadar birçok şey vaat etti. Yıkım vaatlerinde bulunan diğer muhalefet partileri gibi, AK Parti’nin yaptığı bütün icraatlarını yıkacağından söz etti. Bunların içinde Cumhurbaşkanlığı sarayı olarak kullanılan Külliye de vardı.

Meral Akşener’in en çok tepki çeken vaadi, Suriyelilerle ilgili olanıydı. “İlk işim Suriye’yle ilişkileri düzeltip, 4 milyon Suriyeliyi ülkelerine göndermek olacak” diyen Akşener’in vaadi Anadolu’nun misafirperverliğinde karşılık bulmadı. Bu söylemleriyle Orta Doğu gerçekliğinden bi haber olduğunu kanıtlayan Akşener’in, Suriye’yle ilişkileri düzeltmekten neyi kastettiği de merak konusu oldu.

YÖK, TRT, TİKA, TOKİ KAPANACAKMIŞ

Hizmet veren devlet kurumlarının neredeyse hepsinden rahatsızlık duyan Akşener, çıktığı televizyon programlarında kapatacağı kurumları da tek tek sıralamaktan geri durmadı. Akşener bir televizyon programında “TRT’yi satacağım. Özelleştirme nasıl olacak göreceksiniz. Devletin böyle bir kurumu olmaz. İktidarın borazanı olamaz, hepimizin vergileriyle ayakta kalıyor. Çiftlik gibi olmaz olamaz. Yine YÖK’ü kaldıracağız onu da göreceksiniz. TOKİ’yi gözden geçireceğiz” diye konuşmuştu.

Meral Akşener, Osmanlı’nın bıraktığı tarihi eserleri yeniden dirilten, dünyanın dört bir tarafındaki Müslümanlara yardım eli uzatan ve bu sayede Türkiye’nin gönülden bağlarını kuvvetlendiren ülkenin yumuşak gücü TİKA’yı da diline doladı. Akşener, TİKA’nın yılda 4 milyar dolar harcadığını iddia ederek bunun hesabını soracağını söyledi. TİKA, Maarif Vakfı, Yunus Emre gibi kurumlar FETÖ’cülerin yurt dışı eylemlerini kısıtlayan kurumlar olduğu bilindiği için, Akşener’in bu söylemleri de FETÖ’nün istekleri doğrultusundaydı.

MERAL HANIM N’APIYORSUNUZ?

Muharrem İnce’nin “Amerikalılar beni aradı” sözleri gibi sürekli “duyum”lar alan Meral Akşener, çıktığı bir tartışma programında “S-400’lerle ilgili bana bir duyum geldi, sarayı korumak için almışlar” diyerek ülke gündeminden ne kadar uzakta olduğunu kanıtladı.

S-400’ler duyumu üzerinden çok geçmeden başka duyumlarla gündeme gelen Akşener, bir gazeteciye yaptığı açıklamalarda da Kandil’den duyum aldığını söylemiş “inşallah doğru değildir” dedi, ama ne dediği pek anlaşılamadı.

Son ilginçliği Adana mitinginde ortaya koyan Meral Akşener, TRT çalışanlarının “TRT seçim malzemesi değildir” isyanını acayip mimiklerle meydanlara taşıdı. Ancak bu hareketleri capslere konu olsa da, kimse tarafından anlaşılamadı.

İFTİRALARA SARILDI

Akşener’in birçok ilde düzenlediği mitinglerde de meydanlar boş kaldığı halde, Gaziantep mitinginde güvenlik gereğince çöp kamyonuyla kapatılan yol için, “Bu milletin kaynaklarıyla önümüze engeller dikenlerin devri bitiyor. Bu ülkeyi yönetenler, çöp kamyonları ile bizi durdurabileceklerini sanıyorlarsa, yanılıyorlar. Bu yürüyüşü ve Anadolu kadınının başlattığı bu tülbent devrimini #Durduramayacaksınız” dese de, Gaziantep İl Emniyet Müdürlüğü’nden bu uygulamanın rutin olduğu açıklamasını aldı.

Süreci iyi yönetemeyen Akşener, 24 Haziran için ortaya attığı şaibelerle gündem oldu. 21 Haziran günü Twitter üzerinden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik bir tweet atan Meral Akşener, “Damadınız Anadolu Ajansı’na ‘24 Haziran seçim akşamı 21.30 itibariyle bizi yüzde 52 olarak ilan edeceksin’ dedi mi, demedi mi” diye sorduğu soruyu seçim sonrası yaptığı açıklamada yine bir duyum olarak nitelemişti. Çok geçmeden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak da millette aradığı karşılığı bulamayan Meral Akşener’in iftiraya sarıldığını söyleyerek 1 milyon liralık tazminat davası açtığını duyurdu.

Hızını alamayan Akşener, seçim günü iftiralarına bir yenisini daha ekledi. Akşener, “Bir kadın arkadaşım geldi. İl yönetim kurulu üyesi. AK Partili insanlar gelmişler, ellerinde AK Parti’ye basılmış mühürlü bir pusulayla demişler ki ‘Bunu at sandığa boşunu da getir. 500 lira para.’ Bunu engellemeye çalışacağız” diyerek akıllara durgunluk veren iddiada bulundu. Bütün bunlar, seçim akşamı “seçime hile karıştı” söylemini güçlendirmek içindi. Fakat büyük bir sakinlikle geçen 24 Haziran’da, hiçbir hile gerçekleşmediği kanıtlandı. Ama bu Akşener’in hezimetini engelleyemedi.

BAŞARISIZLIK KOPUŞLARI GETİRDİ

Partisinin herhangi bir ideolojiye esir olmayacağı ve herkese kucak açacağı ilkesiyle 24 Haziran seçimlerine giden Akşener, bunu seçim sonuçlarına yansıtamadı. Seçime sayılı günler kala seçim kampanyasından rahatsız olan Manisa Salihli ilçe gençlik kolları başkanı 250 kişi ile birlikte “partinin milliyetçilik ve vatanperverlikten uzak olduğunu” öne sürerek partisinden istifa etti.

Seçim sonrasında ise 24 Haziran tablosunu bir başarısızlık olarak gören bazı İP teşkilatları da partilerini terk etti. Menteşe ilçe başkanlığından da 12 kişi partilerinin başarısız olduklarını söyleyerek istifa etti. İyi Parti Kurucular Kurulu üyesi Hayrettin Barut da, seçim sonuçlarını başarı olarak göstermenin seçmenlere ve Türk toplumuna hakaret olduğunu söyleyerek istifasını verdi.

Şişirilen Akşener balonu, yalan ve iftiralarla geçen seçim süreci ve başarısızlık getiren seçim sonucuyla birlikte hızlıca söndü. İyi Parti 43 vekille mecliste olsa da, cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener yüzde 7 oy alarak iddia ettiği gibi “başkan” olamadı. Seçimleri ikinci tura bile bırakamadı. Akşener’in başarısızlığı ortada olsa da, İyi Parti’nin bundan sonraki süreçte nasıl şekilleneceği merak konusu.



Halime Kirazlı, 04.07.2018, Sonsuz Ark, Çırak Yazar, Özel Dosyalar


Özel Dosyalar


Halime Kirazlı Yazıları





İlk yayınlandığı yer: Gerçek Hayat



Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.

Seçkin Deniz Twitter Akışı