23 Haziran 2017 Cuma

SA4494/KY31-FG17: Katar Kuşatması İşe Yaramıyor

Ekonomist:
"Suudi Arabistan ve BAE’yi en çok rahatsız eden şey Katar’ın yirmi yılı aşkın süredir kendinden daha büyük güçlerin belirlediği çizgiyi reddetmesi."


Katar’da kuşatma altında olmak nasıl bir şeydir? Bir nebze olsun hissedebilmek için, Twitter hesabı @dohaundersiege’in müstehzi paylaşımlarına bakmak yeterli: Başkent Doha’da bulunan Four Seasons otelindeki çikolata çeşmesinin eskisi kadar hızlı akmadığı, otelin misafirlerinin havyar istiflediği ve dışarıda ‘kaçış yatlarının’ hazırlandığı söyleniyor.

Gerçekte yaşanan mahrumiyet de en az bunun kadar önemsiz gibi. Kişi başına düşen gayri safi milli hasıla (GSMH) bakımından Katar dünyanın en zengin ülkelerinden biri. 5 Haziran’da komşuları tarafından bloke edildiğinde, kimi vatandaşların yiyecek stoklamasından ötürü süt ürünleri ve kümes hayvanlarında kısa bir kısıntı yaşandı. Ancak sonrasında süpermarket rafları yeniden dolup taştı. Müşteriler Türk ürünlerinin etiketlerine belki iki kez bakmak zorunda, ama vatansever bir işadamının getirtmeyi planladığı 4 bin ineğe acil bir ihtiyaç yok.

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) liderliğindeki bazı Arap ülkeleri, bölgesel huzursuzluğu kışkırtma, terörü finanse etme ve İran ile yakınlaşma gibi – Katar’ın reddettiği iddialar üzerinden ülkeyi yalnızlaştırmayı umdu; fakat iki haftayı geçen ablukanın şimdiye kadar etkisi tam tersi oldu. Türkiye, daha önce Suud’dan karayolu ile gelen gıdaların büyük çoğunluğunu tedarik etmek için devreye girdi. İran ve Fas daha fazlasını gönderiyor. Katar hükümeti ayrıca, gelen yük gemilerinin limanlarını Emirlikler’deki limanlara alternatif olarak kullanabilmesi için Umman ile bir anlaşma yaptı.

Katar aslında sınırları kapatılmadan önce bile komşularıyla bu denli ticaret yapmıyordu. Ülke kârlı doğalgaz ve petrol ihracatının çoğunu Asya’ya yapıyor ve bu açıdan her şey normal akışında devam ediyor. Yani altyapı için ayrılan kamu harcamalarının perçinlediği ekonomik büyüme devam edecek görünüyor. Nitekim Maliye Bakanı Ali Şerif el Emadi, ‘’Katar finansal anlamda son derece rahat’’ diyor. Ülkenin yabancı para tararrufları GSMH’nın yüzde 250’sine tekabül ediyor, ki bu rakam Suud’un iki katı. Bu nedenle Katar, para birimi üzerindeki her türlü baskıya dayanabilir. Zaten Katar finans piyasaları da, kısa bir duraklamanın ardından tekrar istikrara kavuştu.

Yine de Doha’da endişe etmek için bazı nedenler yok değil. Yeni ticaret rotaları daha uzun sürebilir ve bu da maliyeti artırabilir. Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Katar’ı olumsuz seyir altına koydu ve yabancı yatırımcılar halen tedirgin vaziyette. Bankalar, son yıllarda ekonomiyi canlandıran kredi büyümesini olumsuz etkileyebilecek bir finansman zorluğu yaşayabilir. Geçtiğimiz yıl rekor seviyede kâr elde eden Katar Havayolları (Qatar Airways), Suudi Arabistan, Bahreyn, Mısır ve BAE’nin hava sahalarını kapatma kararı ile ciddi yara aldı. Doha’nın hava yolu merkezi olma konusundaki itibarı şu an için şüpheli.

Ancak yine de Suudi Arabistan ve BAE, Katar’a boyun eğdirecek kadar zarar vermeyi umdularsa, şu ana dek bunda başarısız oldular. Katarlılar, kendisini suçlayanların ne istediğini bilmedikleri konusunda ısrarcı. Aşırıcıları veya İslamcıları desteklediklerini kabul etmiyorlar- her ne kadar bir kısmına ev sahipliği yapsalar ve yakın zaman önce bazılarından ayrılmalarını istemiş olsalar bile. BAE gibi diğer Körfez ülkelerinin de İran ile yakın olduğunu iddia ediyorlar. Suudi Arabistan ve BAE tarafından hazırlanan 59 kişilik terör listesini sorguluyorlar. Bu kişilerin bir kısmı başka ülkelerde yaşıyor, hatta Suudi Arabistan ile de bağları var.

Suudi Arabistan ve BAE’yi en çok rahatsız eden şey Katar’ın yirmi yılı aşkın süredir kendinden daha büyük güçlerin belirlediği çizgiyi reddetmesi. El Cezire muhalif, çoğu zaman İslamcı bir bakış açısını destekliyor. Kanal, Körfez’in geri kalanının korkuyla izlediği 2011 Arap devrimlerini hararetle destekledi. Bu arada Suudi Arabistan ve BAE de, Mısır’da Sisi gibi modası geçmiş ‘tek adam’ları finanse etmekteydi. Doha Enstitüsü’nden İbrahim Fraihat’a göre, ‘’Bugün yaşanan anlaşmazlık Arap baharının bir diğer savaşı.”

Kuveyt ve diğerlerinin arabuluculuk çabaları hiçbir yere varamadı. Suudi ve BAEliler, bir sonraki adım olarak Katar ile iş yapan firmaları kapatma tehdidinde bulundu. Ancak Körfez’i bu şekilde istikrarsızlaştırmak kendi ekonomilerine de zarar verecek. Nitekim Bakan Emadi, “Eğer biz bir dolar kaybedersek bence onlar da bir dolar kaybedecek” diyor.

Katar, kriz başladığından bu yana sakinliğini korurken, bir yandan uluslararası destek sağlamaya çalıştı. Ülke, vatandaşlarının Suudi Arabistan, Bahreyn ve BAE tarafından kovulmasına aynı şekilde karşılık vermedi. Katar medyasına yangına körükle gitmemeleri tembih edildi. Hükümet ayrıca teröristlere giden fonları durdurma çabalarını denetlemesi için eski bir Amerikan avukat yardımcısı olan John Ashcroft’un hukuk firmasını bile tuttu.

Çatışmanın kökleri derinlere dayanıyor ve taraflardan hiçbiri yoğun bir baskı hissetmiyor. Bu nedenle işler bir çıkmaza girmiş durumda. Krizin yakın bir zamanda çözülmesini kimse beklemiyor; ama nihayetinde kaybedecek en çok şeyi olan taraf yine Katarlılar…

The Economist, 15 Haziran 2017



Feyza Gümüşlüoğlu, 23.06.2017, Doha - Katar, Gazeteci-Yazar,  Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Çeviri

Feyza Gümüşlüoğlu Yazıları




Çeviri Metin: Körfez Gündemi

https://korfezgundemi.wordpress.com/2017/06/21/katar-kusatmasi-ise-yaramiyor/



Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.

Seçkin Deniz Twitter Akışı