1 Ocak 2017 Pazar

SA3817/KY13-AO103: Bir Günah Keçisi; Yeni Yıl

"Bu geceyi kutlayanlar bir Hristiyan gecesi gibi kutlamanın değil, daha öncekilere taş çıkaracak bir eğlence icat etmenin peşindedirler sadece."


Bir yılı daha geride bıraktık. 2016 çalkantılarla geçen, gelecekte hiç de iyi yad etmeyeceğimiz bir yıl olarak hafızalarımıza yerleşti.

Eski yılı geride bırakırken yine "kutlamaların" dini anlamı tartışmalara damgasını vurdu. Bildim bileli, hocalar yılbaşı kutlamalarının Hristiyan (Christ-ian) işi olduğunu ve müslümanların hristiyanların örf ve adetlerini taklid etmelerinin caiz olmadığını söyleyip dururlar.. 

Söyleyip dururlar da ne değişir? Hiç bir şey!.. Her yılki kutlamalar bir önceki yıldan daha görkemli olur!

Çünkü, bugün İslam dünyasının örf ve adetleriyle,batı dünyasının örf ve adetleri neredeyse aynileşmiştir.. Batıda ne varsa, ülkemizde de aynısı mevcuttur..

Eğer; vaktiyle yılbaşı kutlamaları aleyhine yazılar yazmış bazı İslamcılar, bugün doğum günlerini mumlar altında yatlarda, salonlarda şurada, burada, sazlı, sözlü eğlenceli kutluyorsa; aramızda bir farkın kaldığını nasıl izah edebiliriz? 

Bu millet yılbaşını dini bir gün değil, doğum günü, anne-baba, sevgili vs günleri gibi görmektedir..

Özetle; Ülkemizde yılbaşı kutlamaları adeta hepimizin aynı günde doğduğunu varsaydığımız, topyekün bir "doğum günü" kutlaması gibi görülmekte ve bu yaklaşımla görkemli eğlenceler düzenlenmektedir.. Hiç kimsenin bu gecenin asıl anlamıyla falan ilgilendiği yoktur.. 

Bu, diğer “gün”lerde ortaya çıkmış olan tüketme mantığının, eğlence çılgınlığın yıl sonunda zirve yapmış halidir. O nedenle bu gibi gün ve geceleri "din" ile izaha kalkmak Türkiye’de ve dünyada ne olup bittiğinin farkına varmamaktır..

Dindarlar, Gregoryen Takvimi'nin kullanılmasıyla yani Noel'le ilgili olmasına rağmen kutlamaların ne derece yanlış bir şey olduğunu ispatlamak için, yeni yılı Hz. İsa'nın doğum tarihi olarak gösterirler ve Hristiyanların kutsal saydığı bir günün Müslümanlarca kutsal kabul edilmesinin “günah”olduğunu öne sürerler…

Bu iddia o kadar gülünç ki; bir kere ortada dini bir kutlama olsaydı, kutlamalar Hristiyan ritüelleriyle yapılmış olan bir dini seremoni değil, bir eğlence panayırına dönüşür muydu ?

Eğer, bu kutlamalar İsa peygamber’in doğumuyla ilgili olsaydı Müslümanlar bunu dini bir şükranla kutlayamaz mıydı? Yani Kur’anda övülmüş bir peygamberin doğumunu şükranla anmaktan daha güzel ne olabilir o gece için?

İnsanlığı tevhide çağırmak adına türlü çileler çekmiş olan bir peygamber yalnızca Hristiyanların değil, bütün inananların peygamberidir. Ancak konu bu değildir.

Bu geceyi kutlayanlar bir Hristiyan gecesi gibi kutlamanın değil, daha öncekilere taş çıkaracak bir eğlence icat etmenin peşindedirler sadece.

Tüketimi ihtiyaçlarıyla sınırlamayan, küresel pazarın tüketim oyuncağı haline getirilmiş toplumlar refaranslarını dinden değil, daha çok" haz" almaktan yana kullanırlar. 

Bu topluma her şeyi (yanlış yorumlanan) bir dini yaklaşımla anlatmaya kalkarsanız sadece kendiniz yorulursunuz ve çılgınca eğlenip,tüketenleri eleştirmekten öteye geçemezsiniz.

Daha çok tüketebilme yarışına girmiş bizim gibi toplumlara nasıl oldu da batı yeni yıl kutlamaları kadar çılgınlıklarla dolu bir ikinci, üçüncü kutlama günleri var edemedi ben asıl ona şaşıyorum!..



Adnan ONAY, 01.01.2017, Sonsuz Ark, Konuk Yazar

Seçkin Deniz Twitter Akışı