1 Mart 2021 Pazartesi

SA9099/SD1985: Sıkıntı (Roman); 2. Bölüm-Yer 14

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Önce inançlı Yahudiler, sonra Katolik ve Ortodoks Hristiyanlar ve daha sonra Müslümanlar aşağılanmaya başlamıştı bu ‘Satanist Klik’ tarafından. Yapılan eleştiriler doğrudan Anti-Semitizm olarak damgalanıyor ve haklı itirazların önü kapanıyor, itiraz sahiplerinin hayatları zindan ediliyordu."


Hollywood oyuncularının hangi dinden, hangi ırktan olduklarının bir önemi yoktu, eğer ‘Yahudi Hollywood’ oluşturmak gibi bir saplantı olmasaydı. Ne var ki ‘Yahudi Hollywood’un Yahudi inancıyla da ilgisi yoktu; basit bir şekilde uygulanıyordu Nepotizm. Yahudi ırkından olmak, öyle ya da böyle hangi kuşaktan gelmiş olursa olsun ‘Yahudi’ ırkından birilerini sinema ya da dizilerde ya da herhangi bir sanat faaliyetinde aktif olarak ekranlara ve sahnelere sürmek esastı. 

Bu iki türlü sonuç veriyordu Satanist tasarımcılar için; Yahudi inancının içi boşaltılıyor, Yahudi olmayanlara karşı ‘Üstünlükçü Yahudi’ felsefesinin yayılmasını sağlıyordu. Şeytan’ın istediği gibi bir ‘kaos’ tasarlanıyordu. 

‘Bekçi’nin bir kısmının adını verdiği ünlü oyuncuların neredeyse tamamı sınırsız bir şekilde şiddet, entrika, savaş, ölüm ve cinsellik istismarı, soygun, gasp, sadizm, şizofreni gibi hastalıkları, evlilik dışı cinsel ilişkileri normalleştirme, ahlak karşıtlığı, semavî dinlere karşı pagan dinlerin yaygınlaştırılması gibi senaryolarla ‘Satanizm’e hizmet ediyorlardı. Hedeflerinde ‘Yahudi İnancı’nın temellerini ifade eden ‘10 Emir’ vardı.

‘Yer Yazarı’ Hollywood’la yetinmemişti. Şöyle diyordu: 

“20 yüzyıl aydınlarının zihnini aydınlatan bilim adamlarının, filozofların ve en yaygın olarak bilinen düşünürlerin çoğu Yahudilik’le ilgileri sadece ‘ırksal’ olan ve Yahudi Şeriati’ne ve İtikadına tamamen düşman olan Yahudilerden oluşuyor. Yahudi bilim adamları, filozoflar ve düşünürler, 20. yüzyılda ‘Yükselen Batı’nın mimarları olarak da baskın bir şekilde akademilerde, bilim-kültür-sanat alanlarında ‘entelektüel’ zihinlerin mimarları olarak görevlendirildiler ve bütün dünyaya ‘çimenlerin üstündeki çiğ’ gibi yağdırıldılar.”

‘Yer Yazarı’nın verdiği liste de Jinfo.Org adındaki bir Yahudi internet sitesinden alınmıştı. Bu liste 20. yüzyılda fizik, biyoloji ve beşerî bilimlerde yaklaşık beş yüz önde gelen figür arasında bulunan Yahudilerin (ve yarı oranlı veya dörtte üç oranında Yahudi kanından kişilerin) adlarını içeriyordu:

“Alfred Adler, Theodor Adorno, Samuel Alexander, Hannah Arendt, Rudolf Arnheim, Raymond Aron, Kenneth Arrow, Erich Auerbach, Sir A. J. Ayer, Daniel Bell, Julien Benda, Walter Benjamin, Émile Benveniste, Bernard Berenson, Peter Berger, Henri Bergson, Sir Isaiah Berlin, Basil Bernstein, Bruno Bettelheim, Max Black, Ernst Bloch, Marc Bloch, Leonard Bloomfield, Franz Boas, Niels Bohr, Max Born, Jacob Bronowski, Jerome Bruner, Léon Brunschvicg, Martin Buber, Benjamin Cardozo, Ernst Cassirer, Noam Chomsky, Morris Raphael Cohen, Jacques Derrida, Émile Durkheim, Ronald Dworkin, Albert Einstein, Sergei Eisenstein, Erik Erikson, Hans Eysenck, Herbert Feigl, Richard Feynman, Stanley Fish, Meyer Fortes, Jerome Frank, Felix Frankfurter, Anna Freud, Sigmund Freud, Milton Friedman, Erich Fromm, Clifford Geertz, Murray Gell-Mann, Ernest Gellner, Erving Goffman, Kurt Goldstein, Sir E. H. Gombrich, Nelson Goodman, Paul Goodman, Stephen Jay Gould, Oscar Handlin, H. L. A. Hart, Abraham Joshua Heschel, E. D. Hirsch, Jr., Richard Hofstadter, Sidney Hook, Max Horkheimer, Edmund Husserl, Ivan Illich, François Jacob, Roman Jakobson, Hans Kelsen, Lawrence Klein, Melanie Klein, Arthur Koestler, Kurt Koffka, Karl Kraus, Sir Hans Krebs, Saul Kripke, Thomas Kuhn, Simon Kuznets, Imre Lakatos, Harold Laski, Wassily Leontief, Claude Lévi-Strauss, Lucien Lévy-Bruhl, Kurt Lewin, Oscar Lewis, Walter Lippmann, Seymour Martin Lipset, Gyorgy Lukács, Alexander Luria, Salvador Luria, Rosa Luxemburg, Karl Mannheim, Gabriel Marcel, Herbert Marcuse, Abraham Maslow, Robert King Merton, Hermann Muller, Lewis Mumford, Ernest Nagel, Sir Lewis Namier, John von Neumann, Otto Neurath, Emmy Noether, J. Robert Oppenheimer, Erwin Panofsky, Wolfgang Pauli, Sir Max Perutz, Karl Polanyi, Michael Polanyi, Sir Karl Popper, Otto Rank, Wilhelm Reich, David Riesman, Harold Rosenberg, Marshall Sahlins, Paul Samuelson, Edward Sapir, Meyer Schapiro, Max Scheler, Heinrich Schenker, Arnold Schoenberg, Gershom Scholem, Julian Schwinger, Edward Shils, Georg Simmel, Herbert Simon, Susan Sontag, Leo Spitzer, William Stern, Leo Strauss, Alfred Tarski, Lionel Trilling, Leon Trotsky, Lev Vygotsky, Simone Weil, Max Wertheimer, Norbert Wiener, Eugene Wigner, Louis Wirth, Ludwig Wittgenstein.”

Bu isimlerin içinden kitaplarını okuduklarım da vardı; her insanın insanlığın iyiliğine yaptığı katkıyı değerli ve önemli buluyordum, ancak ırklarına hiç dikkat etmemiştim. Çünkü inancım bana insanlara ırk ayrımcılığı ile bakmayı, düşünmeyi ve davranmayı yasaklamıştı. Nisâ Suresi 1. ayet insanların aynı kökten geldiğini anlatıyordu:

‘Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan; ikisinden birçok erkek ve kadın (meydana getirip) yayan Rabbinize karşı gelmekten sakının. Kendisi adına birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah’a karşı gelmekten ve akrabalık bağlarını koparmaktan sakının. Şüphesiz Allah, üzerinizde bir gözetleyicidir.’

 Ve aynı merkezde, Rûm Süresi 22. ayet, tarih boyunca ayrımcılığın, ırkçılığın temeli olarak görülen, farklı dillerin ve renklerin Allah’ın varlığının ve gücünün kanıtlarından olduğunu söylüyor ve ayrımcılığa değil düşünenler ve bilenler için bu yaratılıştaki derin hikmete vurgu yapıyordu: 

‘Göklerin ve yerin yaratılması, dillerinizin ve renklerinizin farklı olması da O’nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda bilenler için elbette ibretler vardır.’

Ne yazık ki İslam’ın bu hassasiyeti, Yahudi ve Hristiyan birçok etkili isim tarafından istismar edilmişti ve Müslümanlar adına bir zaafa dönüşmüştü. 

Önce inançlı Yahudiler, sonra Katolik ve Ortodoks Hristiyanlar ve daha sonra Müslümanlar aşağılanmaya başlamıştı bu ‘Satanist Klik’ tarafından. Yapılan eleştiriler doğrudan Anti-Semitizm olarak damgalanıyor ve haklı itirazların önü kapanıyor, itiraz sahiplerinin hayatları zindan ediliyordu.

Bugün Avrupa’da ve Amerika’da herhangi bir ‘İncil’ içeriği, Anti-Semitik ifade olarak hedefe konarak saldırıya uğruyordu ve hiçbir Hristiyan kendi Kutsal Kitabı ‘İncil’i savunacak bir şekilde öne çıkmaya cesaret edemiyordu.  Oysa ‘İncil’in yazarları da Yahudi’ydi.

‘Yer Yazarı', Anti-Semitizm raflarında istiflenerek istismar edilen ‘insanın eleştiri hakkı’ndan vazgeçmemiş, her türlü ithamı reddederek, Anti-Semitizm maskesi altında dokunulmaz hale getirilen ve en çok Yahudi inancına saldıran ‘Satanist Alan’a işaret etmiş ve Jinfo.Org Web sitesinden doğrudan yaptığı alıntıyı eklemişti notlarına:

“Bu web sitesinin (Jinfo.Org) amacı, Yahudilerin uygarlığın kültürel, bilimsel ve teknolojik evrimine katkısını doğru bir şekilde tanımlayan çevrimiçi bir kaynak sağlamaktır. Şu anda İnternette Yahudileri ve onların dünya üzerindeki etkilerini karakterize ettiğini iddia eden çok sayıda web sitesi olmasına rağmen, neredeyse hepsi Yahudilere yönelik nihai hedefleri karalamadan tamamen ortadan kaldırmaya kadar uzanan gruplar tarafından destekleniyor. Anti-Semitik kanonun bir zamanlar ateşli bataklıklarla sınırlı olan klasik eserlerinin çoğu, bu web siteleri aracılığıyla geniş çapta erişilebilir hale geldi ve bunlardan birkaçı, "yasadışı veya suç eylemlerine" kışkırtma potansiyeline ilişkin yasal feragatnameler içeriyor. (Besteci Arnold Schoenberg bu bağlamda bir keresinde şunu sordu: "Antisemitizm şiddet eylemleri değilse de neye yol açar? Bunu hayal etmek o kadar zor mu?")

Jinfo.Org’un harici bir organizasyonel ilişkisi veya sponsorluğu yoktur. Web sitesi, periyodik olarak eklenen yeni bölümler ile gelişen bir projedir. İstatistiksel metrikler, kapsam dahilindeki büyük miktardaki verinin genel bir görünümünü objektif olarak özetlemek ve iletmek için en verimli teknik oldukları için yaygın olarak kullanılmaktadır.

Yahudi kimliğiyle ilgili olarak, burada Yahudi olarak listelenen kişilerin büyük çoğunluğu (%90'dan fazlası) iki Yahudi ebeveyni olması nedeniyle böyledir. Bununla birlikte, bir Yahudi ebeveyni olan bireylerin yanı sıra, seçime göre bir dizi Yahudi’yi de içerir ve son iki kategorideki bireylerin listeleri bu şekilde nitelendirilir. Bu dahil etme kriterini benimseyerek, Yahudi ansiklopedilerinin bir yüzyıldan fazla süredir uyguladığı yöntemi takip ettik.” 


<< Önceki                      Sonraki>>


[(28.02.2021, (2/27 (145))]

Lütfen gitmek istediğiniz bölümü tıklayınız:


Seçkin Deniz, 01.03.2021, Sonsuz Ark, Sıkıntı, Roman

Sıkıntı





Sonsuz Ark'tan

  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
  4. Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.

Seçkin Deniz Twitter Akışı