11 Ocak 2021 Pazartesi

SA9023/SD1926: Sıkıntı (Roman); 2. Bölüm-Yer 7

  Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Korkuyu yönetme stratejisi, lider sultası altında yaşayan insanın gerçekte samimi bir kul olduğu inancıyla örülür. Gösterilen hedef Allah’a kul olmaktır; ancak uygulanan yöntem ve tekniklerin tamamı, kişiyi lider sultasına tabi kılmaktadır."


‘Yer Yazarı’nın Müslümanların Kur’an’a bakışını irdelerken, Yahudilerin ve Hristiyanların kitapları ile ilişkilerine yaptığı vurgu da dikkat çekiciydi; Hahamların-Rabbilerin ve Kardinallerin gerçeği gizlediklerine yönelik tematik bir serim yapıyordu:

“İnsan’ın Kur’an ile ilişkisine mâni olmak, Kur’an’ın insan için çizdiği saadet resminin eksik ve yetersiz kalmasına neden olacaktır. Bu hakikati, tahrif edilen diğer Kutsal Kitaplar’ın tahrif gerekçelerini gördüğümüzde daha kolay idrâk edebiliriz. 

“İndirdiğimiz apaçık delilleri ve hidayeti Kitap’ta açıklamamızdan sonra onları gizleyenler var ya, işte onlara hem Allah lânet eder hem de bütün lânet etme konumunda olanlar lânet ederler.” (Bakara Suresi, 159. ayet) 

Bildiğimiz gibi, son müjde, son bildiri Kur’an’dır ve değişmemiştir, değişmeyecektir. Diğer kitapları tahrif edip temel dinî hükümleri değiştiren ve temel mesajı bulanıklaştırıp anlaşılmaz kılan güçlerin insan ve iradesi üzerinde diledikleri baskıyı kurup arzu ettikleri bireysel ve toplumsal değişimi sağlamayı amaç edindikleri aşikârdır. Bireyi değiştirmek, toplumu değiştirmeye başlamanın ilk adımıdır.

Bireylerin kabul görme ve onanma ihtiyaçlarını kullanarak, küçük gruplarla ve bu gruplarda oluşturulan ritüeller ve esaslarla kontrol edilebilir bir hayat alanı ihdas etmek, bu hayat alanlarında hiyerarşik bir düzen kurarak, soru sormak ve cevap bulmak gibi sıradan ihtiyaçları bile sıkı koşullara bağlamak, insanın iradesi üzerinde kurulan kuşatıcı ve baskı kurucu bir psikolojik harekâtın merhalelerini anlatmaktadır.

Telif edilen kitapları okumakla ‘Dinî Bilgi’ye ulaşmayı bekleyen kişinin bu değerli yolculuğunda farkında olmadığı büyük bir tehdit vardır. Bu tehdit yayınlanan ve elden ele dolaşan kitapların büyük bir çoğunluğunun tarikatler ve cemaatler eliyle basıldığı ve dağıtıldığı gerçeğidir. Bu kitapların temel hedefi doktiriner eserler olarak zihinsel çerçeveler inşa etmektir. Söz konusu kitapların tarikat ve cemaatler için sağlayacağı fayda kendisine ulaşılacak yolların tanıtımını yapmak, birey için sorularının cevaplarını bulacağı karanlık dehlizlere açılan kapıları bulmak, yalnız ve sadece kendisi olarak ilerlediği yolda kendisi gibi marifet, hikmet ve bilgi yolcusu olanlarla bir arada olabilmektir.

Psikolojik beklenti açıktır: bir başka iradeye bağlı kalmayı öğreten ve bu bağı yücelten öğretilerin sağladığı kolaylıklar zinciri, insanı o iradenin çizdiği çerçevede rahat hissettirecektir. Bu grup psikolojisinin çekici en büyük özelliğidir. 

Tarikatler ve cemaatler insanları tek tek etkilerken onlara kolaylıklar vadeden bir saadet alanı sunmaktadırlar. Bu türden grupların insanları etkileme ve kazanma teknikleri aynıdır. Her bir grup kendi hayat süresini uzatmanın yeni bireylerle mümkün olacağını bilir. Her yeni üyeye vaat edilen şeyler o üyenin ihtiyaç duyduğu şeylerle başlangıçta doğrudan ilgilidir. İnsanın Allah, Peygamber, Kitap, Ahiret inancı, genel olarak içsel sorgulamanın getirdiği kaos ve bu kaosta ortaya çıkan sorular, bu sorulara aradığı cevaplar, insanın doğal psikolojisinde büyük boşluklar oluşmasına bağlıdır.

İnsanı oluşturulan özel ve geleneksel atmosferde cevaplanma vaadine sürüklemek o insanın kendisini daha özel hissedeceği bir alanın varlığından haberdâr etmekle mümkün olabilir. Kur’an’la ilişkisi olmayan, ancak Kur’an’ın kesin bilginin tek kaynağı olduğuna inanan insanların bu kesin bilgiye ulaşmasının yollarının öğretileceği bir grup bir cemaat bir tarikat daima câzip olacaktır. Tarikatler ve cemaatler, insanı, kendileri olmadan kaos ve korku psikolojisine yakalanmakla tehdit ederler ve vaatleri bu karmaşanın sona ermesinden başka bir şey olamaz. Çünkü; insanın başlangıçtaki sorunları ve bu sorunlardan kaynaklanan öğrenme ihtiyacı masumdur; insan aslında samimi bir inanan olmak istemektedir.

İnsanın inancıyla ilgili temel değerleri öğrenirken takındığı samimi tutumlar, cemaatlerin ve tarikatlerin yeterli bulduğu bir av psikolojisinin özelliklerini taşır. Av, tuzağa yakalandıktan sonra onun samimi duyguları üzerine hiyerarşik bir sistem yerleştirilir. Grubun ve üyelerin uyacağı kıstaslar, esaslar ve ritüeller bireyin belli bir süre sonra daha üst bir katmanda soluklanacağı umuduyla beslenir. Her bir kademe, grup liderinin- şeyh, imam- onayı ile gerçekleşecek olan geçici bir hedeftir. Ve birey liderine karşı mutlak itaat duygusuyla hareket ettiği sürece kendisine vaat edilen basamakları hızla tırmanacağına inanır. Bu tipik bir lider sultasıdır.

Cehennemlik olma korkusu ve cennet vaadi, samimi bir inanan olma derdiyle kavrulan insan için yeterince sahici baskı unsurlarıdır. Lider’e itaat etmeme olasılığının getireceği herhangi bir sonuç, aslında cemaatler ve tarikatler eliyle oluşturulan korku imparatorluğundan başka bir şey değildir. Cemaatler ve tarikatler insanın samimi kaygılarını korku psikolojisi formatına dönüştürerek yönetmekten çekinmezler. Zaten kullandıkları en büyük silah budur.

Korkuyu yönetme stratejisi, lider sultası altında yaşayan insanın gerçekte samimi bir kul olduğu inancıyla örülür. Gösterilen hedef Allah’a kul olmaktır; ancak uygulanan yöntem ve tekniklerin tamamı, kişiyi lider sultasına tabi kılmaktadır. Allah’a kul olmanın kesin ölçülerini koyan Kur’an, bireyin yaklaşamayacağı uzaklığa konmuştur ve Kur’an’ın tefsiri olduğu iddia edilen cemaate ve tarikate ait öğretiler bütünü, Kur’an’ı anlamak için yeterli ve yetkindir. Kur’an’ı ve hükümlerini değiştiremeyecek olanların yeni ve etkili stratejisi budur. 

Anlaşılmazlık zırhı, Kur’an’ı anlamak üzere cemaate ve tarikate katılan insanın idrâkine zamanla ve hissettirmeden yerleştirilir. Kur’an’ın sade ve anlaşılabilir bildirilerini algılayan ve sorularının cevaplarını bulabilen insana, eğer cemaat ve tarikatin etki alanında ise, yeni bir çerçeve dayatılır; Kur’an’ın görülen anlamı ve içerdiği gizli anlam. 

Bu çerçeveye göre Kur’an’ın görünen ve anlaşılan anlamı, gerçekte hedeflenen anlam değildir. Anlamı saptırılmış bir ayete dikkat çekelim: 

“O, sana Kitab’ı indirendir. Onun bazı âyetleri muhkemdir, onlar kitabın anasıdır. Diğerleri de müteşabihtir. Kalplerinde bir eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onun olmadık yorumlarını yapmak için müteşabih âyetlerinin ardına düşerler. Oysa onun gerçek manasını ancak Allah bilir. İlimde derinleşmiş olanlar, “Ona inandık, hepsi Rabbimiz katındandır” derler. Ancak akıl sahipleri düşünüp anlar” (Âli İmran Suresi, 7.ayet) 

Hedeflenen anlam gizlidir ve bu gizli anlamlar ancak ve yalnızca bu işte ustalaşmış olanlar tarafından anlaşılabilir. Bunun için de itiraz etmeyen, soru sormayan meraklıların tâbi olacağı bir lider şarttır, vazgeçilmezdir.

Oluşturulan yeni çerçeve kişiyi tamamen kuşatmayı hedeflemiştir. Yanılmaz olan ve her şeyi bilen liderin onayı alınmaksızın herhangi bir irâdî eylemde bulunmak yasaktır. Her şeyi bilen, gaybı da bilmektedir. İnsan, gaybı yalnızca Allah’ın bilebileceğini Kur’an’dan öğrenebilecek iken bu yol kapatılmıştır. 

“Gaybın anahtarları Allah'ın yanındadır; onları O'ndan başkası bilmez. O, karada ve denizde ne varsa bilir; O'nun ilmi dışında bir yaprak bile düşmez. O yerin karanlıkları içindeki tek bir taneyi dahi bilir. Yaş ve kuru ne varsa hepsi apaçık bir kitaptadır.” (En’am Suresi, 59. ayet) 

“(Cinlerden bir grup) Kuşkusuz biz göğe ulaşmak istedik, fakat onu çetin bekçilerle ve yakıcı ışıklarla dolu bulduk.” Halbuki biz, (daha önce) göğün bazı yerlerinde gayb haberlerini dinlemek için otururduk. Fakat şimdi her kim dinlemeye kalkacak olursa, kendini gözetleyen yakıcı bir ışık bulur.” (Cin Suresi, 8-9.ayetler) 

Cinler vasıtasıyla haber alma dönemi de kapanmıştır.”  


<< Önceki                      Sonraki>>


[(03.01.2021, (2/12 (130))]

Lütfen gitmek istediğiniz bölümü tıklayınız:


Seçkin Deniz, 11.01.2021, Sonsuz Ark, Sıkıntı, Roman

Sıkıntı





Sonsuz Ark'tan

  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
  4. Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.

Seçkin Deniz Twitter Akışı