29 Haziran 2014 Pazar

SA742/AS60: TRT’de Tasavvuf Kısırdöngüsü

"Muhakkak iyi bir şeydi Tasavvuf ve diğer şeyler. Kur’an dinlemesek ne olurdu ki?"


TRT’de Hayko Cepkin’in ‘Demedim mi’ adlı klibi sık sık/yerli yersiz dönüp duruyor. Ekranın sağ alt kenarında bir de ilahiler vurgusu var. Birer şarkı formatına dönüştürülen ilahilere karşı olumsuz bakışımı korurken, aslında ilahilerin tasavvufu beslediğinin ve yaygınlaştırdığının da farkındaydım. Tasavvuf’a karşı ironik bir konumlandırma yapıldığını da düşünüyorum.
***
TRT’de tasavvuf fırtınası estiğine dair zihnimde peydahlanan her şey sunuculuğunu Serdar Tuncer’in yaptığı TRT 1’deki Ramazan Sevinci (1)programını izlerken birdenbire gelen öfke dalgasıyla başladı. Öfke kıvılcımlarının kafamın içinde dönüp durmasının öyküsünden bahsetmek istiyorum size. Olayın öncesini de anlatmam gerekir. Ramazan’ın başından beri iftardan önce hep Kur’an okunmasını bekledim; tefsir yapılsın, mealler üzerinden açıklayıcı bilgiler verilsin, Hadislerin ışığında kişisel ve sosyal sorunlar irdelensin, Hz.Peygamber’in hayatından hadiseler aktarılsın, sahabilerle ilgili öyküler anlatılsın vesaire. Bugün 15. Gün de bitti ve ben beklediklerimin hiçbiri ile karşılaşmadım. İstanbul’da ikamet edenler için herhalde Kur’an tilavetini izlemek ve dinlemek nasip olmuştur.
***
Beklediklerim sadece bana ait miydi, bu ülkede oruç tutan insanların çoğu benim gibi mi düşünüyordu, bilmiyorum. Yani iftarı bekleyen oruç tutmuş adam ne beklerdi acaba? Şarkıcılar mı? Tasavvuf muhabbeti ve mûsikîsi mi? Gayr-i Müslim unsurlarımızın icra ettiği ilahî sunumlarını mı? Munis, lafazan bir sevgi şelalesi mi? Bilmem nerenin bilmem hangi mekânları, pazarlar yemek çeşitleri daha bir sürü şeyi mi?…Oruçla ilgisiz bir sürü şey izledik, dinledik. Ha bir de kameraların dans edişini de bolca temâşa ettik. Sağdan, soldan, yukarıdan, aşağıdan, fıskiyelerden fışkıran su fonundan Serdar Bey’in sofistik soğukkanlılığıyla kontrol ettiği tebessümlerle mest olduk. Dünya’nın bir sürü parçasına bağlandık, gittik Kerkük’te kameralar ‘a secde eden cemaat’in kıldığı namaza şahit olduk.
***
Başta dediğim gibi her şey, bu programı izlerken başladı. Biz eskiler, TRT’de iftara doğru gibi sade, laik programları beğenmezken, hür Ramazan Sevinci’nde, İftar’a doğru’da bulduklarımızın yarısını bile bulamaz olduk. Bizler dinozor muyuz? Her şey’e sinen tasavvuf ruhuna adapte olamadık diye külliyen bir kenara mı itildik? Bu nasıl programdı? Kime sorulmuştu? Hangi anket standart olarak alınmıştı? Bilmiyorum, benim gibi bir yığın Müslüman da bilmiyordu. Belki merak bile etmiyordu. Değişiyorduk ve elbette TRT’de değişecekti. Muhakkak iyi bir şeydi Tasavvuf ve diğer şeyler. Kur’an dinlemesek ne olurdu ki? Zaten herkes Peygamberi anasından babasından iyi tanıyor, anlatmak ne lazım? Çocuklar nasılsa öğrenirler bir yerlerden; kafalarını bu oruç akşamı 1400 yıl önceye sündürmenin ne manası var? Hurafelere değinmek de gereksiz. Varsa yoksa sevgi, aşk şiirleri ölgün bakışlar ve mutlu sunucular ve konuklar….
***
TRT’de Tasavvuf fırtınası neden koptu? Bilmek istiyordum.
***
TRT Müzik Dairesi Başkanlığı Ramazan ayı dolayısıyla Şef Süleyman Erguner’in yönettiği, Türk Halk Müziği’nden “Tasavvufi Türküler” ile Türk Sanat Müziği’nden “İlahi” örneklerinin yer aldığı “Türk Tasavvuf Müziğinden Seçmeler” adlı albümü yayımladı.(2)Ne iyi değil mi? Yahu Ramazan ile tasavvuf’un ne alakası var? Yetmiyor, TRT radyoları da tasavvuf müziğini yaygınlaştırıyor kendince(3). Tamam, bu, bu ülkenin kültürel mirâsı, ama sadece o kadar. Abartma’nın ne manâsı var? Bu külte Dinî hüviyet kazandırmanın ne gereği var?
***
Öncesi var demiştim ya. TRT 2 Kültür Sanat - Prime-time’da sunuculuğunu ve danışmanlığını Prof. Dr. Kenan Gürsoy’un yaptığı Düşünce İklimi adlı programda, Klasik Türk müziği sazları eşliğinde, birbirinden değerli konuklarla her hafta ayrı bir konu felsefi ve tasavvufi açıdan ele alınıyor. TRT1’de Mevlana ve Sema, Endülüs’de İbn-i Arabi programları…Bakınız kaç şey oldu, her şeyin birden bire kafamda üst üste gelmesine sebep? Belki rastlamadıklarımda vardır. Bir ses öfkenin kızıl bulutlarını biriktirdiğimi görünce dedi ki; yaz! TRT ne yapmak istiyor? TRT’deki bu tasavvuf fırtınasının sebebi hikmeti nedir? Bu ülkede sevgi eksik de tasavvuf ile bu sevginin temelleri mi onarılacak? İnsanlar Din diye, İslâm diye bu şeyi mi dinleyip kanacaklar? Kana kana sufî edebiyatından içip, musikîsiyle arındıklarında ibadet etmiş olacaklarını mı düşünecekler? Kime sordular da bu kadar geniş bir vizyonla tasavvufu tanıtıp duruyorlar? Diyanet’e mi? Tarikatlere mi? Bilelim efendim!
***
Öfkemin sadeleşmesini bekledim, Bu ülkede bir şeyler değişiyor. Ama insanların İslâm’dan bildikleri çok şey İslâm’dan değil. Büyük İslâm Medeniyeti’nin bütün unsurları tasavvuf gibi dar bir koniden akıtılıp yok ediliyor. Bana masal anlatıyorlar. İnsanlara masal anlatıyorlar. Partiler sırada bir an evvel tasavvufun ruhundan üfleyecekleri laflar üretiyorlar. Uyuyoruz hep beraber.
***
Bir süre evvel de öfkem daha da sadeleşti ve gülümsedim. Niye mi? Anlatayım. Göreniniz var mı bilmiyorum. Jack Hunter, Cennet Tapınağı diye bir film vardı geçen gün televizyonda. Filmin bir kısmı İstanbul’da çekilmiş. Sahne şu: İstanbul’da bir mekân’da semazenler ve ney eşliğinde artist erkek ve aktrist kadın içkilerini keyifle yudumluyorlar. İçimden bir ses ibadete yakıştıramadığım bu şeyin hakiki yerini bulduğunu söyledi, lâkin etrafıma bakındım duyan oldu mu diye? Bu kadar şarap bu kadar aşk anlatan şiir ile ve bu kadar turist kaygısı çeken felaket kült adama böyle düşündürtür işte.

Alper Selçuk, 04.09.2009, Antiseptik Anafor 12

Alper Selçuk Yazıları


Not: Serdar Tuncer şu sıralar (5 yıl sonra 2014'te) Doğan Medya'da CNNTürk'te Başka Şeyler adlı bir program sunuyor. Rant mekanizması ilke dinlemiyor. 
http://tv.cnnturk.com/baskaseyler


İz Yolları:
1-  http://www.trt.net.tr/TV/Detay.aspx?kimlikid=1282&tur=TV
2– http://www.aa.com.tr/tr/trt-arsivinden-album-ve-fasikul-2.html
3-  http://www.trt.net.tr/Radyo/RDDetay.aspx?kimlikid=156&tur=Radyo&Kanal=RA

Seçkin Deniz Twitter Akışı