3 Şubat 2020 Pazartesi

SA8337/KY13-AO335: Bir Toplumsal Mühendislik Projesi; İBB Başkanı 'Ekrem İmamoğlu'

"Aynı zaman dilimi içinde; 'Kur’an okuyan, namaz kılan, içkisini içen, modern yaşamdan, tatilden ödün vermeyen, acı ile tatlı anları bir fotoğrafa sığdırarak bunu toplumun genel kabulü haline ve buradan da kalıcı desteğe dönüştürmek isteyen bir toplumsal hedefle' karşı karşıyayız."


İ.B.B Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun deprem acısıyla sarsılan Elazığ’a uğradıktan sonra ailece Erzurum’a geçerek Palandöken kayak merkezinde kayak yaparken pozlar vermesi günlerdir tartışılmakta.

Kimileri, “Ülkede böylesine bir acı yaşanırken, alelacele Elazığ’dan Erzurum’a geçerek objektiflere kayak pozları vermek İmamoğlu’na yakışmadı” derken, kimileri de “Parasıyla eğlenmesi kimi ilgilendirir” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.

Öncelikle şunu belirtmeli; İmamoğlu, aday olduğu günden beri çalıştığı ajansın önerileri doğrultusunda bir profil oluşturarak yol alıyor, bu doğrultuda PR yapıyor. Yani kamuoyunda tartışma konusu olan şeyleri bilinçli olarak, tercihen uyguluyor.

İmamoğlu, oluşturmak istediği imaj üzerinden toplumda kendine açılan alanı kalıcı hale getirmek ve bu alanı kontrollü adımlarla büyütme hesaplarında. Yani; yapılan bir tür toplum mühendisliği..

Bu bilinçli tercihler yalnızca İmamoğlu’nun alanını genişletme amaçlı görülmemeli. Onun üzerinden toplumsal bir zihniyet oluşturulmaya çalışılıyor.

Kısaca; yapılanların, toplumun uygun kodları üzerinden mühendislik hesabıyla yürütülen bir projeye dayalı olduğunu iddia etmek mümkün..

Şöyle ki; geriye dönüp baktığımızda İmamoğlu adeta üretilmiş bir model ve bu model üzerinden kitlelerin desteği oluşturularak yüksek hedeflere ulaşması sağlanılmaya çalışılmakta.

İlk çıkış noktasından itibaren oluşturulmak istenen imaja baktığımızda; değiştirilen ve ‘İmamoğlu’ yapılan soy isimle muhafazakar bir kitle üzerinden hareket esas alınmış. Buna göre, milliyetçi- sağcı bir kitleden yola çıkılmış ve bu imajın sol bir parti üzerinden topluma ulaştırılması hedeflenmiş. Böylece, muhafazakarlık çıkış noktası olurken, CHP ile sol, Atatürkçü, seküler, liberal bir imajla bütünleştirilmiş..

Böylece 'Muhafazakar Karadenizli' görüntü üzerinden hem genel muhafazakar kitle içinde tutunma ve ilerleme kolaylaşmış, hem milliyetçi damar kendisinden yana köpürtülmüş, hem de buradan sol, Atatürkçü, liberal, seküler bir yelpazeye açılmak hedeflenmiş, bu hedef üzerinden İ.B.B Başkanlığının kazanılmasına oynanmıştır..

Sonuçta görüldü ki, bu imaj toplumda sadık bir alıcı kitlesine ulaşmış ve hesaplar tutmuştur. Şimdilerde yapılan; bu imajın kemikleşmiş bir toplumsal tercihe dönüştürülmesidir..

Belirttiğim gibi, İmamoğlu üzerinden kalıcı bir toplumsal zihniyet oluşturulmakta, kitlelere
bu kimlik yedirilmek istenmektedir.

Tercihlerini bilinçli olarak seçen İmamoğlu, “Benim tarzım bu, toplum buna alışacak. Ben alışa gelmiş siyasetçi değilim” sözleriyle bu durumu açıkça ortaya koyuyor..

Aynı zaman dilimi içinde; 'Kur’an okuyan, namaz kılan, içkisini içen, modern yaşamdan, tatilden ödün vermeyen, acı ile tatlı anları bir fotoğrafa sığdırarak bunu toplumun genel kabulü haline ve buradan da kalıcı desteğe dönüştürmek isteyen bir toplumsal hedefle' karşı karşıyayız.

Bu projeksiyon İstanbul seçimlerinde olumlu sonuç yakaladı.

Şimdilerde bu deney ülkenin tümü üzerinde, genele uygulanmak isteniyor. Bunun sahaya yansımasının sonuçları muhtemeldir ki adım adım ölçülüyordur.

Özetle; Olup bitenler toplum mühendisliğine dayalı bir toplumsal değişim projesi...


Adnan ONAY, 03.02.2020, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Gündem'in Düşündürdükleri




Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.

Seçkin Deniz Twitter Akışı