4 Şubat 2016 Perşembe

SA2445/KY13-AO51: Modernite, Kadın ve Bağdat Caddesi

"Bağdat Caddesi, "Eski İstanbul" beyefendilerini hatırlatan bir cadde değil, kadına dayalı bir modernite sahnesidir. Hepsi bu.."


Modernite her şeyi tüm çıplaklığıyla tartışabilmeyi salık verir; ancak çıplaklığı tartışmamıza izin vermez. Zira modernite kadına ait olanı tekeline almıştır.

Yeni dönemde kapitalizm modernite üzerinden var olduğu gibi, kendini de onun üzerinden yeniler. Onun ilkil aracı kadındır. Kadını merkeze almayan sosyolojik gerçeklikler neo-kapitalizmin düşmanlık hedefine yerleşir. Bu durum kendini öyle bir şiddetle kabul ettirmiştir ki, belki de bu nedenle kadınları en az hemcinsleri tartışırlar..

Zira kapitalizm tüketen kadını kutsallaştırdığı için yarattığı üst modele dokunmak bizatihi kadının özüne, kadınlığına/kutsallığına dokunmak olarak görülür. Nasıl şeyhini eleştiren bir muridin o dergahta yaşama şansı yok ise, sistemi kadın üzerinden eleştirenin de topluma tutunma şansı yoktur. O nedenle kutsala öykünmeciliğe itibar etmeyenlerin toplumsal belirginliği giderek kaybolur.

Kadıköy'ün önceki dönem Belediye Başkanı Selami Öztürk'ün, "Utanç verici olay Bağdat Caddesi'nde değil, Bostancıda ara sokakta oldu. Marka değeri olan caddeyi harcamayın" sözü değindiğim tabloyu anlamamızı kolaylaştırıyor.

Evet.. Bağdat Caddesi deyince "özgür" yani bir modernite örneği olan, özgürlük alanı tabulaştırılmış kadınlar akla gelir. O caddeyi "marka" yapan modern kadın ve onu markalaştıran " markalar"dır. Aradan kadını ve onu markalaştıran markaları çıkarın ortada övünülecek bir şey kalmaz. 

Kısaca Bağdat Caddesi "Eski İstanbul" beyefendilerini hatırlatan bir cadde değil, kadına dayalı bir modernite sahnesidir. Hepsi bu.. Buradan dilediğiniz sosyolojik gerçeklikleri üretebilir, gelecek projeleri kurgulayabilirsiniz.

Mevcudun sosyolojisini anlamak için önerilebilecek formüller düşünürsek şunu söyleyebiliriz: 

Kadınlara dayalı bir okuma yaparsak, tarihi ve günü anlamanın kestirme formülü şu olabilir; Osmanlı yokuş ise TC iniştir.. Bunu en içtenlikle "Bağdat Caddesi"nde hissedersiniz.



Adnan ONAY, 04.02.2016, Sonsuz Ark, Konuk Yazar

Seçkin Deniz Twitter Akışı