3 Ocak 2024 Çarşamba

SA10515/SD2972: ABD Dış Politika Düşüncesinin Karmakarışık Yelpazesi

  Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz, yakın zamana kadar Atlantik Konseyi'nin Scowcroft Strateji ve Güvenlik Merkezi'nde demokratik düzen direktörü olarak görev yapmış olan, ABD İç Güvenlik Bakanlığı (DHS) yetkilisi Ash Jain'e aittir ve ABD Dış Politikasını etkileyen farklı ekollere ve bu ekollerin (başkanlar, yetkililer ve başkan adaylarından) öne çıkan isimlerine odaklanmaktadır.  "Günümüzün kutuplaşmış siyasi atmosferinde, bu tür kesişen görüşler kafa karıştırıcı görünebilir. Çoğu iç politika meselesinde, siyasi liderlerin isimlerinin yanında R (Republican-Cumhuriyetçi) ya da D (Democratic- Demokrat) harfinin bulunması, herhangi bir meseleye bakış açıları konusunda genellikle oldukça iyi bir rehberdir. Ancak dış politika söz konusu olduğunda, siyasetin normal kuralları geçerli değildir. Bunun yerine, bir siyasi liderin dış politika ideolojisi spektrumunda nereye düştüğü çok daha önemlidir." diyen analist ABD'de ister cumhuriyetçi ister demokrat bir başkan olsun dış politikanın değişmeyeceğini ve hangi akımın/ekolün etkisinde kaldıysa onun politikalarını uygulayacağını vurgulamaktadır.
Seçkin Deniz, 03.01.2024Sonsuz Ark 

The Scrambled Spectrum of U.S. Foreign-Policy Thinking

"Başkanlar, yetkililer ve adaylar parti çizgilerini takip etmeyen altı kampa ayrılma eğilimindedir."

Cumhuriyetçilerin önseçim tartışmalarında dış politikanın öne çıkması muhtemel. Ağustos ayındaki münazarada, adayların ABD'nin Ukrayna'ya yardımının devamını destekleyip desteklemeyeceklerine ilişkin bir soru fırtınaya yol açtı. 


Bir fotoğraf kolajı, ABD'li siyasi figürleri en iddialıdan en az iddialıya doğru bir dış politika spektrumunda gösteriyor. Soldan: Dick Cheney, Nikki Haley, Joe Biden, George H.W. Bush, Ron Desantis, Barack Obama, Donald Trump, Vivek Ramaswamy ve Bernie Sanders. Foreign Policy, İLLÜSTRASYON/GETTY IMAGES

Daha önce Rusya'nın Ukrayna'daki savaşının "hayati" bir ulusal çıkar olmadığını öne süren Florida Valisi Ron DeSantis, şüpheci görünerek Avrupa'yı daha fazlasını yapmaya çağırdı. Girişimci Vivek Ramaswamy ise bu tür bir yardıma karşı çıkarken daha açık sözlü davranarak ABD'nin "başkasının sınırındaki bir istilaya karşı koruma sağlamasını" "felaket" olarak nitelendirdi. Eski Başkan Yardımcısı Mike Pence ve eski BM Büyükelçisi Nikki Haley ise Ukrayna'ya yardım konusunda güçlü desteklerini ifade ederek Başkan Joe Biden'ın Rus saldırganlığına karşı koyma çabalarının arkasında dururken ABD'den daha fazlasını yapmasını istediler.

Koridorun diğer tarafında ise bazı Demokratlar, ilerici Demokratlar tarafından Başkan'a gönderilen ve çatışmanın diplomatik yollarla sona erdirilmesi ve Rusya'ya yönelik olası yaptırımların hafifletilmesi çağrısında bulunan (daha sonra geri çekilen) bir mektuptan da anlaşılacağı üzere, Biden'ın Ukrayna politikasına temkinli yaklaşıyor.

Günümüzün kutuplaşmış siyasi atmosferinde, bu tür kesişen görüşler kafa karıştırıcı görünebilir. Çoğu iç politika meselesinde, siyasi liderlerin isimlerinin yanında R (Republican-Cumhuriyetçi) ya da D (Democratic- Demokrat) harfinin bulunması, herhangi bir meseleye bakış açıları konusunda genellikle oldukça iyi bir rehberdir. Ancak dış politika söz konusu olduğunda, siyasetin normal kuralları geçerli değildir. Bunun yerine, bir siyasi liderin dış politika ideolojisi spektrumunda nereye düştüğü çok daha önemlidir.

Görselleştirme, dördü uluslararasıcı ve ikisi uluslararasıcı olmayan altı dış politika düşünce ekolünü göstermektedir.

ABD'nin dünyadaki rolüne ilişkin temelde farklı görüşleri yansıtan bu spektrumu oluşturan düşünce okulları oldukça etkilidir ancak çok iyi anlaşılmamıştır.

Medya, dış politika pozisyonları arasında ayrım yapmaya çalışırken sıklıkla "şahinlere karşı güvercinler" gibi klişelere ya da "izolasyonist" ve "neo-muhafazakar" gibi moda sözcüklere başvurmaktadır. Ancak bu terimler aşırı basitleştirilmiş veya abartılmış olma eğilimindedir ve çok az faydalı bilgi aktarır. Uluslararası ilişkiler teorileri de o kadar faydalı değildir. "Gerçekçilik" rutin olarak ulusların nasıl davranmaları gerektiğinden ziyade nasıl davranmalarının beklenebileceğini öngören akademik bir kavramla karıştırılmaktadır. "İdealizm" ve "konstrüktivizm" gibi diğer teoriler ise gerçek dünyadaki karar alma süreçlerini anlamada sınırlı fayda sağlamaktadır.

Yine de politika yapıcıların dünyayı nasıl gördükleri ve ABD dış politikasının yönünü nasıl etkilemeye çalıştıkları konusunda önemli farklılıklar bulunmaktadır. Örneğin, ABD'nin etkisinin çoğunlukla olumlu olduğuna ve ABD'nin küresel meselelerde aktif bir rol oynaması gerektiğine inananlar ile ABD'nin kibrinin daha çok kötü sonuçlara yol açtığına inanan ve ülkenin denizaşırı taahhütlerini azaltmak isteyenler arasında açık bir ikilem var.

Amerika Birleşik Devletleri'nin demokratik değerleri ve normları ilerletme çabalarına öncelik vermesi gerektiğine inananlar ile daha dar stratejik çıkarların savunulmasına inananlar arasında önemli bir bölünme vardır. Ayrıca ABD'nin Rusya ve Çin gibi düşmanlarına karşı sağlam durması ya da ortak bir zemin bulmaya çalışması gerektiği konusunda da farklı görüşler var.

ABD'nin dünyadaki rolüne ilişkin baskın düşünce tarzlarını temsil eden altı farklı dış politika kampı tanımladım. Bu kamplar bir uluslararası angajman spektrumu boyunca yerleştirilebilir. Bunlardan dördü, ABD'nin etkisini kullanması ve küresel meselelere aktif olarak dahil olması gerektiğine inanan "enternasyonalistleri-uluslararasıcıları" oluşturan bu spektrumun daha iddialı tarafına düşmektedir. Kamplardan ikisi ise ABD'nin küresel taahhütlerini azaltması ve daha az ileriye dönük bir dış politika benimsemesi gerektiğine inanan "uluslararasıcı olmayanlar"dır.


***
Tek taraflı evrenselci Dick Cheney, Donald Rumsfeld ve John Bolton'un vesikalık fotoğrafları. Bir spektrum görselleştirmesi, evrenselci enternasyonalist dış politika pozisyonunu altı kampın en iddialısı olarak çizmektedir.

1. Tek Taraflı Enternasyonalistler (Tek Taraflı Uluslararasıcılar):

Tanımlayıcı dünya görüşü: Tek taraflı enternasyonalistler ABD'nin üstünlüğüne ve hareket özgürlüğüne inanır ve stratejik çıkarlarını ilerletmek için ittifaklar veya uluslararası anlaşmalarla kısıtlanmayan tek taraflı ABD eylemlerine öncelik verirler. Başkan George W. Bush, özellikle ilk döneminde buna yaklaşmış olsa da, hiçbir ABD başkanı bu ekolü doğrudan benimsememiştir.

Temel nitelikler:

  • Çin ve Rusya'yı ABD'nin uluslararası sistemdeki üstünlüğüne karşı en büyük meydan okumalar olarak görmek ve ABD'nin düşmanlarına karşı koymak ve Amerikan gücünü yansıtmak için azami baskı uygulamak
  • Müttefikler pahasına da olsa ABD ulusal çıkarlarına öncelik vermek ve stratejik çıkarları demokratik değerlere veya "kurallara dayalı düzene" tercih etmek - ancak müttefiklerin harekete geçme istekliliğine şüpheyle yaklaşırken ABD ittifaklarını desteklemek
  • Birleşmiş Milletler'e ve uluslararası anlaşmalara karşı güvensizdirler ve ABD'nin gücünün ve egemenliğinin kısıtlanmasını önlemek için gerekli olduğu durumlarda ABD'nin uluslararası kurumlardan çekilmesini desteklemektedirler
  • ABD çıkarlarını ilerletmek için askeri güç kullanımını desteklemek

Önde gelen sesler: Dick Cheney, Donald Rumsfeld, John Bolton

Son ABD başkanları: Hiçbiri

Cumhuriyetçi adaylar: Hiçbiri

***

Demokratik enternasyonalistler Madeleine Albright, John McCain, Mitt Romney, Chris Coons, G. John Ikenberry, Hal Brands, Harry Truman, John F. Kennedy, Ronald Reagan, George W. Bush, Joe Biden, Chris Christie, Nikki Haley ve Mike Pence'in vesikalık fotoğraflarından oluşan bir tablo. Bir spektrum görselleştirmesi, demokratik enternasyonalist dış politika pozisyonunu altı kamp arasında en iddialı ikinci pozisyon olarak göstermektedir.

2. Demokratik Enternasyonalistler (Demokratik Uluslararasıcılar):

Tanımlayıcı dünya görüşü: Demokratik enternasyonalistler demokrasiyi savunmanın ABD'nin ve küresel güvenliğin sürdürülmesi için gerekli olduğuna inanır ve ortak değerleri ve kurallara dayalı bir demokratik düzeni ilerletmek için benzer düşünen müttefiklerle çalışmaya öncelik verirler. Bu ekol, Başkan Harry Truman'ın "özgür ve bağımsız ulusların özgürlüklerini korumalarına" yardım etmenin ABD'nin politikası olduğunu ilan etmesinden bu yana, her iki siyasi partiden de seçilmiş ABD liderleri arasında baskın olmuştur.

Temel nitelikler:

  • Demokrasi ve otokrasi arasındaki stratejik rekabeti uluslararası sistemdeki ana fay hattı olarak görmek ve Çin ve Rusya gibi revizyonist otokrasilere karşı savunmaya yönelik proaktif tedbirleri desteklemek
  • Demokratik ittifakların ve dayanışmanın güçlü savunucularıdır ve ABD'nin "özgür dünyanın lideri" rolünü sürdürmeye isteklidirler
  • Demokratik değerleri ve insan haklarını ilerletmek ve otokratik rejimleri savaş suçları ve şiddet içeren baskılardan sorumlu tutmak için güçlü çabaları desteklemek
  • Demokrasiyi ve kurallara dayalı düzeni savunmak için gerekirse güç kullanmayı düşünmeye isteklidirler

Öne çıkan sesler: Madeleine Albright, John McCain, Mitt Romney, Chris Coons, G. John Ikenberry, Hal Brands

Yakın dönem ABD başkanları: Harry Truman, John F. Kennedy, Ronald Reagan, George W. Bush, Joe Biden

Cumhuriyetçi adaylar: Chris Christie, Nikki Haley, Mike Pence

***


Gerçekçi (Realist) evrenselciler Henry Kissinger, Brent Scowcroft, Robert Gates, Richard Haass, Stephen Krasner, Charles Kupchan, Richard Nixon, George H.W. Bush ve Ron DeSantis'in vesikalık fotoğraflarından oluşan bir tablo. Bir spektrum görselleştirmesi, realist enternasyonalist dış politika pozisyonunu altı kamp arasında en iddialı üçüncü pozisyon olarak göstermektedir.

3.  Realist Enternasyonalistler (Gerçekçi Uluslararasıcılar):

Tanımlayıcı dünya görüşü: Realist enternasyonalistler, ABD gücünün daha dar stratejik çıkarları savunmak için kullanılması ve küresel ve bölgesel istikrarın korunmasına yardımcı olmak için tüm uluslarla pragmatik angajmana öncelik verilmesi gerektiğine inanırlar. Eski Ulusal Güvenlik Danışmanları Brent Scowcroft ve Henry Kissinger, hizmet ettikleri başkanlar tarafından da benimsenen bu ekolün önde gelen uygulayıcılarıydı.

Temel nitelikler:

  • Büyük güç rekabetini küresel sistemde kaçınılmaz olarak görmek ve ABD ittifaklarını ve rakip güçleri caydırmak ve küresel düzeni korumak için aktif çabaları desteklemek
  • Stratejik hedefleri ilerletmek için rejim türüne bakılmaksızın tüm uluslarla birlikte çalışmaya ve hasımlarla etkileşime girmeye istekli olmak
  • İstikrarlı bir güç dengesi elde etmek için rakipleriyle karşılıklı uzlaşmaya hazırdırlar veya onları bölmeye çalışırlar
  • "Dünyayı olduğu gibi kabul etme" eğilimindedirler ve ABD'nin müdahale ve demokrasiyi teşvik çabalarına karşı temkinlidirler
  • Güçlü bir ABD savunma duruşunu destekler ve hayati ulusal çıkarları savunmak için gerektiğinde güç kullanmaya isteklidir

Önde gelen sesler: Henry Kissinger, Brent Scowcroft, Robert Gates, Richard Haass, Stephen Krasner, Charles Kupchan

Son ABD başkanları: Richard Nixon, George H.W. Bush

Cumhuriyetçi adaylar: Ron DeSantis

***

Çok taraflı evrenselci John Kerry, Bruce Jones ve Barack Obama'nın vesikalık fotoğraf karesi.Bir spektrum görselleştirmesi, çok taraflı enternasyonalist dış politika pozisyonunu altı kamp arasında dördüncü en iddialı (ve dört enternasyonalist kamp arasında en az iddialı) olarak göstermektedir.

4. Çok Taraflı Enternasyonalistler (Çok Taraflı Uluslararasıcılar):

Tanımlayıcı dünya görüşü: Çok taraflı enternasyonalistler diğer uluslarla barış içinde bir arada yaşamanın temel hedef olması gerektiğine inanır ve küresel sorunları çözmek ve uluslararası normları korumak için BM ve diğer çok taraflı kurumlar aracılığıyla çalışmaya öncelik verirler. Başkan Barack Obama'nın dış politikası, şu anda ABD'nin baş iklim müzakerecisi olarak görev yapan eski Dışişleri Bakanı John Kerry tarafından temsil edilen bu ekole dayanıyordu.

Temel nitelikler:

  • Büyük güçlerin rekabetine ve stratejik yarışa karşı temkinlidirler ve "el uzatmaya" ve düşmanlarla ortak zemin bulmaya heveslidirler
  • Küresel normları, iyi yönetişimi ve insan haklarını ilerletmek için ABD'nin aktif katılımını desteklemek
  • İklim değişikliğine özel bir öncelik vererek, ulus ötesi zorlukları ele almak için tüm uluslarla işbirliği yapmaya çalışmak
  • Kapsayıcı kurumlar aracılığıyla ilişki kurmayı tercih etmekle birlikte, kurallara dayalı bir düzeni teşvik etmek için ABD ittifaklarıyla çalışmayı desteklemek
  • Askeri güç kullanma konusunda isteksizdir ve bunu ancak BM Güvenlik Konseyi tarafından yetkilendirildiği takdirde değerlendirecektir

Önde gelen sesler: John Kerry, Bruce Jones

Son ABD başkanları: Barack Obama

Cumhuriyetçi adaylar: Hiçbiri

***
Enternasyonalist olmayan Michael Anton, Donald Trump ve Vivek Ramaswamy'nin sabıka fotoğraflarından oluşan bir tablo. Bir spektrum görselleştirmesi, altı kamp arasında en az iddialı ikinci pozisyon olarak geri çekilen enternasyonalist olmayan dış politika pozisyonunu göstermektedir.

Enternasyonalist Olmayanlar ( Uluslararasıcı Olmayanlar):

1. Retraktörler

Tanımlayıcı dünya görüşü: Geri çekilenler dünyanın ABD'den faydalandığına inanır ve ABD'yi küresel taahhütlerden geri çekmeyi ve maddi faydaları en üst düzeye çıkarmayı amaçlayan daha işlemsel bir dış politikayı destekler. Başkan Donald Trump'ın dış politikası bu ekolün bir örneğidir. Ancak bu ekolün taraftarları 1990'ların sonlarında Cumhuriyetçi başkan adayı Pat Buchanan'a ve 1930'larda ABD'yi İkinci Dünya Savaşı'nın dışında tutmaya çalışan Önce Amerika hareketine kadar uzanıyor.

Temel nitelikler:

  • Değerler ve normlar konusunda son derece siniktirler ve komplo teorileri ararlar ve bunlara eğilimlidirler ve ABD politikasının manipüle edilmesinde "derin devletin" rolünden şüphelenirler
  • İttifaklara eleştirel yaklaşmakta ve özellikle Avrupa'daki ABD müttefiklerini küçümsemekte ve uluslararası kurumlar aracılığıyla işbirliği yapma çabalarının naif ve kendi kendine zarar verici olduğuna inanmaktadır
  • Otokratik rejimlerle "anlaşma yapmaya" çalışır ve demokratik değerleri ve uluslararası normları küçümser
  • Başkalarının "Amerika'yı soymasını" önlemek için ekonomik korumacılığa ve kapalı sınırlara vurgu yapmak
  • ABD'nin askeri açıdan aşırı yüklendiğine inanmakla birlikte "sert davranmak" ve ABD'nin gücünü göstermek için zaman zaman sınırlı askeri eylemleri desteklemek

Öne çıkan sesler: Michael Anton

Son dönem ABD başkanları: Donald Trump

Cumhuriyetçi adaylar: Donald Trump, Vivek Ramaswamy

***


Uluslararasıcı olmayan Rand Paul, Bernie Sanders, Andrew Bacevich, Stephen M. Walt ve Stephen Wertheim'ın sabıka fotoğraflarından oluşan bir tablo.Bir spektrum görselleştirmesi, altı kampın en az iddialı olanı olarak kısıtlayıcı enternasyonalist olmayan dış politika konumunu çizmektedir.

2. Sınırlayıcılar (Kısıtlaayıcılar): 

Tanımlayıcı dünya görüşü: Kısıtlayıcılar, ABD'nin aşırı gerildiğine ve aşırı yükümlülük altına girdiğine inanmakta ve ülkenin küresel ayak izini önemli ölçüde azaltan daha kısıtlı bir dış politikayı desteklemektedir. Halen büyük ölçüde kenarda kalmış olsa da bu ekol, Quincy Sorumlu Devletçilik Enstitüsü ve taraftarlarının ortaya çıkışının da yansıttığı gibi, son yıllarda bir miktar önem kazanmıştır.

Temel nitelikler:

  • ABD'nin uluslararası sistemdeki gücüne ve etkisine güvenmeyen ve kendi kusurlu demokrasisi, ikiyüzlülüğü ve emperyalizmi göz önünde bulundurulduğunda ABD'nin demokratik değerleri veya kurallara dayalı bir düzeni destekleyecek konumda olmadığına inananlar
  • ABD'nin düşmanlarıyla gereksiz kavgalara girdiğine ve denizaşırı askeri duruşunun, ittifaklarının ve yaptırım politikalarının çoğu zaman aşırı kışkırtıcı olduğuna inanıyor
  • Çin ve Rusya'dan kaynaklanan tehditlerin "şişirilmesine" karşı ihtiyatlı davranıyor ve düşmanlarla işbirliği yapmak ve karşılıklı uzlaşmaya varmak için diplomatik çabaları destekliyor ve milliyetçi bir dış politikayı kibirli ve tatsız olarak görüyor
  • ABD'nin denizaşırı ülkelerdeki askeri varlığını azaltmaya ve NATO ve diğer ittifaklara verilen taahhütleri azaltmaya çalışmak ve güç kullanımına şiddetle karşı çıkmak

Önde gelen sesler: Rand Paul, Bernie Sanders, Andrew Bacevich, Stephen M. Walt, Stephen Wertheim

Son ABD başkanları: Hiçbiri

Cumhuriyetçi adaylar: Hiçbiri

***

Bu analizden birkaç önemli nokta ortaya çıkmaktadır. 

Birincisi, kuşkusuz bu kampların sınırları bulanıktır ve politika yapıcılar kendilerini özellikle belirli konularda bu kamplardan biri veya birkaçı arasında sıkışmış bulabilirler. Bununla birlikte, bu altı ekol yeterince ayrıktır ve ABD'nin dış politikasını nasıl yürütmesi gerektiğine ilişkin güncel tartışmaları etkileyen başlıca dünya görüşlerini temsil etmektedir.

İkinci olarak, bu ekollerin çoğu partizan çizgileri aşma eğilimindedir. Örneğin demokratik enternasyonalizm, Uluslararası Cumhuriyet Enstitüsü ve Ulusal Demokratik Enstitü gibi demokrasi yanlısı kurumlarda da görüldüğü üzere, her iki tarafın siyasi liderleri tarafından coşkuyla benimsenmiş ve iki partili güçlü bir seçmen kitlesine sahip olmuştur. Realizm aynı zamanda ABD dış politikasında uzun bir geleneğe sahiptir ve her iki partideki ulusal güvenlik uygulayıcıları arasında yankı bulmaktadır. Benzer şekilde, itidal ekolü hem soldaki ilericiler hem de Washington'un küresel taahhütlerini azaltmasını isteyen liberteryenler arasında destek görmektedir. Öte yandan, tek taraflı enternasyonalizm daha çok muhafazakârlar arasında kendine bir yuva bulurken, çok taraflı enternasyonalizm daha çok liberallerden destek görmektedir. Son yıllarda, geri çekilme Trump yanlısı Cumhuriyetçiler arasında tercih edilen bir politika haline gelmiştir.

Üçüncüsü, son dönem ABD başkanlarının bu yelpazede nereye düştüklerini belirlemek aksiyomatik değildir. Göreve geldiklerinde belirli bir kampa meyilli olsalar da, çoğu başkan tutucu değildir ve yönetirken, birçoğu kendilerini tutarlı ve öngörülebilir bir dış politika yönetim felsefesini sürdürmeyi zorlaştıran pratik ve siyasi gerçeklerle karşı karşıya bulurlar.

Örneğin Barack Obama, Rusya ile ilişkilerde "sıfırlama" arayışına girerek ve daha sonra Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ı kimyasal silah kullanımından sorumlu tutmak için ABD gücünü kullanmayı reddederek realist enternasyonalizme yönelmiş görünüyordu. Ancak Obama'nın Küba ve İran gibi düşmanlarla temas kurmaya ve Birleşmiş Milletler aracılığıyla çalışmaya verdiği öncelik göz önüne alındığında, dış politikasının ana itici gücü çok taraflı enternasyonalizmle daha tutarlı görünüyordu.

George W. Bush da çeşitli kamplarda yer aldı. Terörizme karşı küresel savaşı başlatırken Bush, ABD'nin üstünlüğünü savunmaya kararlı görünüyordu ve tek taraflı enternasyonalizme meylediyor gibi görünüyordu. Ancak Irak ve Afganistan'da demokrasinin teşvikine yaptığı vurgu, Özgürlük Gündemi imzası ve ikinci açılış konuşmasında yaptığı "dünyamızda tiranlığa son verme" çağrısıyla Bush'un genel dünya görüşü demokratik enternasyonalizme daha fazla dayanıyor gibi görünüyordu.

Biden'ın nerede duracağı hala tartışma konusu. Şu anda Biden'ın ulusal güvenlik ekibi, Biden'ın Afganistan'dan çekilmesi ve Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Sultan ile yeniden temasa geçmesi için baskı yapan realistler ile Başkan'ın Demokrasi Zirvesi düzenleme girişimini savunan demokratik enternasyonalistler arasında bölünmüş durumda. Ancak Biden'ın demokratik bir Ukrayna'yı savunmak için NATO ile birlikte çalışma konusundaki kararlılığı ve dünyanın "demokrasi ile otokrasi arasında küresel bir mücadele" ile karşı karşıya olduğuna dair inancı göz önüne alındığında, Biden yönetiminin şu ana kadarki dış politikasının genel çizgisi demokratik enternasyonalizm ile daha tutarlı görünüyor - ancak daha kesin bir yargıya varmak için başkanlığının sona ermesini beklemek gerekecek.

Peki bu durumda Cumhuriyetçi adayların mevcut durumu ne olacak? Rusya'nın saldırganlığına karşı durma çağrısında bulunan ve Çin'in insan hakları ihlallerini kınayan Pence ve Haley'in yanı sıra eski New Jersey Valisi Chris Christie, demokratik enternasyonalist kampta yer alıyor. Donald Trump'ın ise elbette kendi kulvarı var. Öte yandan DeSantis ve Ramaswamy, ABD'nin küresel angajmanına şüpheyle yaklaşan Cumhuriyetçi taban arasında destek bulma mücadelesi verirken gerçekçilik ile Trumpçı geri çekilme arasında sıkışmış görünüyorlar. DeSantis Ukrayna'dan uzaklaşıp Çin'e yönelmeyi tercih ediyor ki bu da ödünleşimler hakkında düşünmek için oldukça realist bir yol. Rusya ve Çin'i bölmeye yönelik bir strateji çağrısında bulunan Ramaswamy de zaman zaman realist gibi görünse de, ABD'yi Rusya-Ukrayna savaşına herhangi bir şekilde müdahil olmaktan kurtarma, Tayvan'ı Çin'e bırakma ve "Amerika'nın çıkarlarını ilk sıraya" koyma konusundaki duruşu, geri çekilmeye doğru yöneldiğini gösteriyor.

Seçmenler bir sonraki başkan için verecekleri oyda dış politikanın merkezi bir rol oynayacağını düşünmeseler de, ABD liderlerinin dünyaya nasıl müdahil olacakları Amerikan halkının güvenliği ve refahı açısından kritik önem taşımaktadır. En etkili dış politika düşünce ekollerini daha net bir şekilde anlayarak, seçmenler ve hatta adayların kendileri de bilinçli seçimler yapmak için daha iyi bir konumda olacaklardır.

Ash Jain, 27 Eylül 2023, Foreign Policy

(Atlantik Konseyi'nin Scowcroft Strateji ve Güvenlik Merkezi'nin eski demokratik düzen direktörü Ash Jain tarafından kaleme alınmıştır. Ash Jain, ABD İç Güvenlik Bakanlığı'nda (DHS) bir yetkilidir. Yakın zamana kadar Atlantik Konseyi'nin Scowcroft Strateji ve Güvenlik Merkezi'nde demokratik düzen direktörü olarak görev yapmaktaydı. Burada ifade edilen görüşler DHS veya ABD hükümetine atfedilmemelidir.)


Seçkin Deniz, 03.01.2024, Sonsuz Ark, Çeviri, Çeviri ve Yansımalar



Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
  4. Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.

Seçkin Deniz Twitter Akışı