4 Ağustos 2016 Perşembe

SA3258/KY49-İTIĞLI7: Gülen Hangi Afrika Ülkesine Kaçacak?

"Ne yazıktır ki birçok Afrika ülkesinde büyükelçilik görevlileri FETÖ ile mücadelede çok isteksiz bir tutum içindeler. Hala bu tutumlarını sürdürüyorlar."


Afrika’da yapılan askeri darbelerin bile kendine mahsus bir özelliği vardır. Bu ülkelerde yapılan darbelerde genellikle diğer muhalif askeri gruplar hedef alınır. Türkiye’de FETÖ’cü darbenin bu açıdan Afrika’daki darbelerden daha hain ve katliamcı olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü bu darbenin hedefinde doğrudan Cumhurbaşkanı ve milletin kendisi vardı.

Darbenin FETÖ tarafından yapıldığı başta ABD tarafından bilinmesine rağmen, Gülen’in Türkiye’ye iade edilmesi konusunda istekli olmadıkları açık. ABD’nin Gülen’i iade etmesi demek, bu darbedeki rolünü de kabul etmesi demek çünkü. Fakat ABD, Türkiye gibi önemli bir müttefikini kaybetmek de istemeyecektir. Bu nedenle Gülen’i ya zorunlu gözetime tabii tutacak ya da üçüncü bir ülkeye gönderecektir.

Göndereceği ülkelerden biri şüphesiz Güney Afrika’dır. Güney Afrika yıllardır FETÖ’nün cirit attığı Afrika ülkelerinden biri. 1990’lı yılların başlarından itibaren Güney Afrika’da etkin bir rol oynadı bu terör grubu. Mandela ailesi ile çok yakın ilişkiler kurdular. ANC yönetimi içinde etkin olmaya çalıştılar. Hatta eski devlet başkanı Mbeki ve hali hazırdaki devlet başkanı Zuma ile çok yakın diyaloglar geliştirdiler. Bu kişilere seçim dönemi ve sonrasında parasal yardımda bulundular. Örneğin Johanesburg’taki yaptıkları Türk cami külliyesinde Zuma için bir devlet başkanı odası kurdular.

Bilindiği gibi 40’lı yıllarda İran Şahı Rıza’nın, babasına yaptığı darbe girişiminde babası Güney Afrika’ya sürgüne gönderilmişti. FETÖ grubu bunu tahmin etmiş olacak ki Gülen’in ABD’den çıkması durumunda Johanesburg ve Cape Town’da ikamet edebilmesi için birer malikane aldıklarını bilmeyen yok.

Burada FETÖ’cüler uzun bir süre Türkiye lobisinin çalışmalarını yaptılar. Bu yüzden Türkiye’yi kullanarak Güney Afrika’da etkili olmaya çalıştılar. Maalesef burada görevlendirilen Dış İşleri Bakanlığı’nın elemanları bile bunlarla işbirliği yapmaktan geri durmadılar. 17-25 Aralık sonrasında bile bazı büyükelçilik görevlileri bu yapının okullarına çocuklarını göndermeye, ilişkilerini sürdürmeye devam ettiler.

Bu darbe girişimi sonrasında bile, Güney Afrika’daki FETÖ okulları ile ilgili haber yapmaya çalışan bir gazeteci arkadaşımıza hali hazırdaki yetkili büyükelçilik görevlisinin verdiği cevap aynen şu şekilde: 

“Biz onların okullarının isimlerini bilmiyoruz, bu yönde bir çalışmamız yok.” 

Demek ki Türkiye’nin Güney Afrika Büyükelçiliği’ndeki bazı görevlilerin hala FETÖ terör grubu ile mücadele etmek gibi bir niyetleri yok. Onların görevleri bu okullarda kimler var, ne tür işlevleri var gibi sorulara cevap aramak iken maalesef böyle bir görevleri daha doğrusu FETÖ ile mücadele etmek gibi bir işlevleri olmadığını belirtmek istiyorlar.

Güney Afrika’da FETÖ grubu özellikle basın camiasında çok güçlü. Darbe sonrası Türkiye aleyhine makale yazanlar, bu kişilerin bu terör grubunun desteklediği hatta Abant Toplantıları adı altında bir kaç kez Türkiye’ye getirdiği isimler. The New Age, Star, Voice, Cape Times gibi gazeteler köşelerini bu terör grubuna destek veren kalemşörlere alan açmış durumda.

Başta eski Afrika Birliği sekreteri Dilamni Zuma, Mandela’nın eşine ödüller vererek, o ve onun gibi isimleri Türkiye aleyhine kışkırtmaktalar.

F. Gülen’in gelebileceği Afrika ülkelerinden biri de Etiyopya. Etiyopya FETÖ terör grubunun en güçlü olduğu Afrika ülkelerinden biri. Necaşi adında okullarının yanı sıra, bir kaç diyalog merkezleri de bulunmakta. Türkiye’de Türkçe Olimpiyatları’nın yasaklandığı son iki senedir bu ülkelerde düzenliyorlar. Olimpiyat afişlerini Addis Ababa caddelerinde gördüğümde büyükelçilik yetkililerinin bu durumdan dahi habersiz olduklarını fark etmiştim.

Ne yazıktır ki birçok Afrika ülkesinde büyükelçilik görevlileri FETÖ ile mücadelede çok isteksiz bir tutum içindeler. Hala bu tutumlarını sürdürüyorlar. Örneğin 17-25 Aralık’tan sonra Cumhurbaşkanı ve Başbakan tarafından uyarılmalarına rağmen bazı ülkelerde büyükelçiler ve diğer yetkililer FETÖ’nün etkinliklerine katılmaya devam ettiler.

FETÖ terör grubunun Afrika’daki en önemli destekçilerinden biri de iş adamları. Başta Etiyopya’da yatırım yapmak isteyen işadamlarının kapılarını çaldıkları ilk kapı bu FETÖ terör grubunun iş adamları için oluşturduğu merkezler. Hatta ASKON, MÜSİAD gibi kuruluşlarda dahi gördüğümüz bazı iş adamları bu terör grubuna Afrika’da ekonomik destek vermeye devam ettiler.

Afrika ülkelerinin hemen hemen hepsinde FETÖ terör örgütünün desteklediği lokantalar var. Bu lokantalar Türk lokantaları olarak biliniyor ve özellikle Afrika ülkelerinde yaşayan Türkler bu lokantalara geliyorlar. Lokantalar hem bu terör grubunun propagandasını yapıyor hem de Türkler hakkında istihbarat topluyor.

Afrika’daki okullar bu terör grubunun en önemli faaliyet alanlarından biri. Özellikle bu okullarda Cumhurbaşkanı ve Türkiye aleyhine propaganda merkezleri işlevi görüyor hem de bu okullarda okuyan çocukların velilerinin büyük bir kısmı hükümet görevlileri olduğu için bu hükümet görevlilerine yönelik Türkiye aleyhinde çalışmalar yapılıyor.

Nijerya da FETÖ’nün en güçlü olduğu ülkelerden biri. Bu ülkede üniversite ve liseleri var. Bunun yanı sıra ekonomik olarak da bu ülkede çok güçlüler. Birçok devlet ihalesi bu terör örgütünün destekçisi iş adamları tarafından alınıyor. Özellikle bu ülkedeki para trafiğine dikkat etmek gerekiyor. Hatta bu örgütün kasası Nijerya diyebiliriz. FETÖ’nün ekonomik gücü öğrenilmek isteniyorsa Nijerya bankaları ile temasa geçilmesi yeterli. Nijerya bankaları aynı zamanda diğer ülkelere en kolay para aktarabilen ülkeler. Diğer Afrika ülkelerindeki bankacılık kısıtlamaları bu ülkede olmadığı için para transferi daha kolay yapılabiliyor.

FETÖ terör grubunun son odaklandığı Afrika ülkelerinden biri de Zambiya. Hatta Zambiya’nın başta madencilik, enerji olmak üzere birçok sektörünün bu terör grubunun etkisinde olduğunu söyleyebiliriz. Çok zayıf bir ihtimal ama F. Gülen’in gelebileceği Afrika ülkelerinden biri de Zambiya’dır.

Hükümetin Afrika’da bu terör grubu ve onların lobileri ile mücadele edebilmesinin tek yolu yeniden Dışişleri Bakanlığı başta olmak üzere durumun önemini kavrayan bürokratları göndermesi. 

Çocuklarını bu okullara gönderen diplomatlardan bu örgütle mücadele etmeyi beklemek bir hayal olur yalnızca…


İbrahim Tığlı, 04.08.2016, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Afrika'dan
İbrahim Tığlı Yazıları




Sonsuz Ark'ın Notu: İbrahim Tığlı Beyefendi'den yazılarının yayınlanması için onay alınmıştır. Seçkin Deniz, 23.06.2016



Yazının İlk Yayınlandığı Yer: Gerçek Hayat

http://www.gercekhayat.com.tr/yazarlar/gulen-hangi-afrika-ulkesine-kacacak/

Seçkin Deniz Twitter Akışı