30 Haziran 2016 Perşembe

SA3105/KY49-İTIĞLI2: Addis Ababa’nın Üç Câmisi

"Bu câmiler, ezansız şehirlerden biri olan Addis Ababa’da Müslümanların oruç ayında nasıl da yalnızlık içinde olmadıklarını görerek Yahya Kemal sendromunu tekrar yaşamaktan kurtardı."


Yabancı bir ülkeye gittiğinizde ilk görmek istediğiniz yer neresi olur? Benim için bu sorunun cevabı câmilerdir. Özellikle yeni bir ülkeye gittiğimde hep câmilerini merak ederim. Câmiler nerededir, mimari yapıları nasıldır, vs.

Aslında bu ilgimin arkasında yalnızlığımı giderme çabası vardır. Câmileri görünce kendimi yalnız hissetmem. Bir bakıma o ülkedeki, o şehirdeki yalnızlığımı bu câmiler giderir. Sanki câmide namaz kılanları, namaz için hazırlık yapanları tanıyormuşum, 40 yıllık anılarla bir dostluk hissim varmış gibi gelir bana.


Büyük Enver Camii
Büyük Enver Câmii

Etiyopya’ya geldiğimde de ilk olarak câmileri görmek istedim. Çünkü Etiyopya, Hicaz hariç Müslümanların ilk câmi yaptığı ülke. O zamanki adıyla Habeşistan’a hicret için gelen ilk Müslümanlar burada bir Hicret Câmii kurmuşlar. Bu câminin nerede olduğu bilinmiyor. Çünkü kalıntılarına ulaşılabilmiş değil. Daha sonra Necaşi’nin ölümünden sonra Müslümanların şimdiki Tigray bölgesine bir câmi yaptırdıkları, bu câminin de Negaşi veya Necaşi Câmii olduğu söylenmekte. 

Necaşi Câmii’nin günümüze kadar gelebilmiş olduğu söylentileri olsa da ilk orijinal Necaşi Câmii olmadığını tarih kaynakları söylüyor. Orjinal Necaşi Câmii’nin 1520-1560 yılları arasında gerçekleşen Müslüman-Hıristiyan çatışmasında yakıldığı daha sonra da yerine bir cami yapılmadığı, yıllar sonra bir hayırsever tarafından Hz. Necaşi’nin türbesinin olduğu bölgeye bir caminin yapıldığı biliniyor.

Câmiler Etiyopya için önemli. Çünkü Müslümanlığın yansımasını ancak câmilerde görebiliyorsunuz. İslam, Müslümanlar, sanki Etiyopya’da gizlenmiş gibi. Resmi rakamlar Müslümanların sayısını yüzde 40’larda gösterseler de sanki bu ülkede daha az Müslüman yaşıyor izlenimi ediniyorsunuz. Müslümanlar ise nüfuslarının yüzde 60’larda olduğunu iddia etseler de bu gerçekliği Etiyopya’nın birkaç eyaleti dışında görmeniz mümkün değil.

Addis Ababa, Etiyopya’nın başkenti. Bu rakımı en yüksek Afrika şehrinde 2 milyon Müslümanın yaşadığı söyleniyor. Fakat Etiyopya gerçeğinde olduğu gibi Addis Ababa için de bu rakam abartılı geliyor insana. Fakat gerçek olduğunu bayram namazlarında görebiliyorsunuz. Stadyum ve çevresinde kılınan bayram namazına resmi rakamlara göre 1.5 milyonun üzerinde Müslüman iştirak ediyor.

Etiyopya veya Addis Ababa’da Müslümanları görünür yapmayan, yıllarca krallık ve komünist yönetimin özellikle Müslümanlara uyguladığı baskılar. Müslümanlar her zaman bu baskıların gelebileceğini düşünüyor ve bu nedenle görünür olmayı benimsemiyorlar.

İşte bu duygu ve hissi yakacak üç câmi var Addis Ababa’da: Büyük Enver, Nur ve Sumeya Camileri. 

Bu üç câminin ortak özelliği, Habeş’in bir İslam coğrafyası olduğunu haykırması. Diğer câmiler daha küçük olup mahallelere gizlenmişken, bu câmiler şehrin en işlek ve en popüler yerlerinde mevzi tutmuşlar. Câmilerin mimarisi klasik Arap mimarisinin esintilerini taşısa da görkemliliği Etiyopya kilise mimarisinden de esintiler taşıyor.

Özellikle Büyük Enver Câmii, Addis Ababa’nın görkemli dört büyük kilisesine meydan okuyor. Camideki günün her saatindeki kalabalık, Müslümanların şehirdeki yalnızlığını gideriyor.

Enver Câmii 1920’ların başlarında yapılmış. Afrika’nın en büyük yerel pazarı Marketo’nun tam merkezinde. Enver Câmii, bir bakıma şehirde yaşayan ticaret ve esnaflıkla uğraşan Müslümanları kendi bölgesinde toplamış. Marketo Müslümanlar için “Müslüman saatinin” geçtiği yer işlevi görmüş ve görmeye de devam ediyor. 

Câminin çevresinde okullar, medreseler, sağlık merkezleri açılmış. 15.000 metrekare alana kurulması ile hala Sahra-Altı Afrika’sının en büyük camilerinden biri olma özelliğini taşıyor. Câmiye her gün 10 bin kadar kişi namaz kılmak için geliyor. Câmi aynı zamanda yolculara, evsizlere de bir korunak vazifesi görüyor.

Nur Camii
Nur Câmii

Diğer bir câmii ise Nur Câmii. Nur Câmii mimari olarak diğer câmilerden biraz daha farklı. Diğer câmilerde sükûnet hakimken bu câmide ihtişamın büyüklüğünü görebiliyorsunuz. Şehrin en işlek yerindeki Nur Câmii, modern yapılara meydan okuyarak kendini gösteriyor. Minaresi diğer câmilerin aksine mütevaziliği içermiyor. Kendisini gökyüzü ile Müslümanları buluşturan bir simge gibi gösteriyor. Bazıları Addis Ababa’da ilk caminin Nur Câmii olduğunu söylese de genel kabul gören görüş ilk caminin Wolle Muhammed Câmii olduğu.

Nur Câmii’nin, Müslümanlara yaptığı katliam ile tanınan İmparator Menelik’in, Hıristiyanken İslam’ seçen kızı Zweditu’nun 1916’da yaptırdığı biliniyor. Babasının zalimliklerini bir nebze olsun halkın gözünde hafifletmek için bu câminin yapıldığı söylenegelmekte. Câminin ilk imamı Şeyh İsa Qitbare’de câminin mimarıymış aynı zamanda.

Sumeya Camii
Sumeya Camii

Addis Ababa’nın en görkemli camilerinden bir diğeri de Sumeya Câmii. Diğer câmilere göre biraz daha küçük olmasına rağmen Modern Habeş İslam mimarisinin özellikleri göstermesi açısından önemli. Şuha denilen yerel başka bir pazarın hemen yanına kurulan Sumeya Câmii, şehrin en önemli caddelerinden birine yoldaşlık ediyor. Addis Ababa’nın bir ucundan diğer ucuna gitmek isterseniz bu câmiyi mutlaka görebiliyorsunuz.

Addis Ababa’daki bu üç câmii Ramazan günlerinde benim yalnızlığımı da unutturdu. İlk kez bu câmiler bana Müslümanların bu şehrin gerçek sahipleri olduğunu gösterdi. Bu câmiler, ezansız şehirlerden biri olan Addis Ababa’da Müslümanların oruç ayında nasıl da yalnızlık içinde olmadıklarını görerek Yahya Kemal sendromunu tekrar yaşamaktan kurtardı.



İbrahim Tığlı, 30.06.2016, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Afrika'dan

İbrahim Tığlı Yazıları




Sonsuz Ark'ın Notu: İbrahim Tığlı Beyefendi'den yazılarının yayınlanması için onay alınmıştır. Seçkin Deniz, 23.06.2016



Yazının İlk Yayınlandığı Yer: Gerçek Hayat

http://www.gercekhayat.com.tr/yazarlar/addis-ababanin-uc-camisi/

Seçkin Deniz Twitter Akışı