3 Mayıs 2024 Cuma

SA10726/MT260: Latin Amerika'da Doğurganlık Düşüşü Hızlanıyor; Kimse Nedeninden Emin Değil

    Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz, Arjantin'de doğan, ABD-Virginia'da yaşayan, insan doğurganlığı, ekosistem restorasyonu ve emeklilik reformu gibi uzun zaman ufku olan kamu politikası sorunlarını inceleyen yazar ve danışman Paul Constance'a aittir ve Latin (Güney) Amerika'da aşırı bir şekilde azalan doğurganlığa ve nüfusa odaklanmaktadır. Analistin, "Yarım asırdır, eğitim seviyesinin yükselmesi, kadınların işgücüne daha fazla katılması, üreme haklarının güçlenmesi ve doğum kontrol yöntemlerine daha geniş erişimin bir araya gelmesi sayesinde dünya genelinde doğurganlık oranları düşüyorAncak bazı Latin Amerika ve Karayip ülkelerinde bu düşüş son zamanlarda uzmanların bile açıklamakta zorlandığı beklenmedik bir ölçüde hızlandı." şeklindeki tespiti doğru olmakla birlikte Covid-19 tasarımcısı Şeytanî Ojenik Hareketin insan nüfusunu azaltma çabaları dikkatle incelenmeli ve insanlık kendi var oluşuna yönelik bu tehdidi ortadan kaldırmanın yollarını aramalıdır. Öjenik hareketin içerisinde yer alan Bill Gates gibi milyarderlerin neden olduğu ABD ve Avrupa dahil bütün dünyadaki sefalet düzeyindeki ahlakî, sosyo-ekonomik ve kültürel ortam, analizde tespit edilen şu sonucu üretmek için tasarlanmıştır: "Demograflar ayrıca insanları aile kurmayı ve çocuk sahibi olmayı ertelemeye ya da bunlardan vazgeçmeye iten sosyal, ekonomik ve kültürel güçlere de işaret etmektedir. İstihdam, konut maliyetleri, çocuk bakımına erişim ve hane içi iş bölümünün cinsiyete dayalı olmasıyla ilgili uzun süredir devam eden endişeler, çocuk sahibi olma konusunda genel bir tereddüde dönüşüyor olabilir."
Seçkin Deniz, 03.05.2024, Sonsuz Ark

Latin America’s Fertility Decline is Accelerating. No One’s Certain Why. 

"Bu beklenmedik eğilim, eğer devam ederse, önümüzdeki yıllarda siyaseti ve bütçeleri etkileyebilir."

Demografi uzmanları arasında 2023 yılı Brezilya'nın neredeyse 5 milyon kişi "küçüldüğü" yıl olarak hatırlanacak.

Yeni bir nüfus sayımına göre ülke nüfusu 203 milyon kişi olup, Brezilya ulusal istatistik enstitüsü tarafından daha önce tahmin edilen 208 milyonun çok altında, Birleşmiş Milletler tarafından hesaplanan 216 milyonun ise daha da uzağındadır.


Babasıyla birlikte gaucho gibi giyinmiş küçük bir çocuk, Montevideo, 2022. Getty Images aracılığıyla Carlos Lebrato/Anadolu Ajansı

Bu kayıp insanlar ortadan kaybolmadı ya da göç etmedi; onlar hiç doğmadı. COVID-19 salgını nedeniyle ertelenen 2022 nüfus sayımı, Brezilya nüfusunun 2010'lu yıllar boyunca yılda sadece %0,52 oranında arttığını gösterdi; bu oran 2000'li yıllar boyunca görülen oranın yarısı ve 1872'den bu yana görülen en düşük oran.

Brezilya yalnız değil. Yarım asırdır, eğitim seviyesinin yükselmesi, kadınların işgücüne daha fazla katılması, üreme haklarının güçlenmesi ve doğum kontrol yöntemlerine daha geniş erişimin bir araya gelmesi sayesinde dünya genelinde doğurganlık oranları düşüyor. Ancak bazı Latin Amerika ve Karayip ülkelerinde bu düşüş son zamanlarda uzmanların bile açıklamakta zorlandığı beklenmedik bir ölçüde hızlandı.

Doğurganlığın sürekli olarak azaldığı Amerika Birleşik Devletleri'nde toplam doğumların 2013-2022 yılları arasında %7 oranında düştüğünü göz önünde bulundurun. Aynı dönemde, bölgenin toplam nüfusunun üçte ikisini oluşturan sekiz Latin Amerika ve Karayip ülkesinde doğumlar %10 ile %34 arasında düşmüştür.

Arjantinli ekonomist ve demograf Rafael Rofman geçen yıl yaptığı bir TED konuşmasında ülkesinin doğurganlığının son altı yılda, önceki altmış yılda olduğundan daha fazla azaldığını söyledi. Bunun sonucunda da AQ'ya "2024'te Arjantin'de anaokullarına giden 4 yaşındaki çocuk sayısı 2020'dekinden yaklaşık yüzde 30 daha az olacak" dedi.

Kosta Rika Üniversitesi'nde Orta Amerika Nüfus Merkezi'ni kuran seçkin nüfusbilimci Luis Rosero-Bixby, kendi ülkesinde doğumların nasıl düştüğünü anlatmak için "baş döndürücü" kelimesini kullanıyor. Wanda Cabella ve diğer üç Uruguaylı nüfus bilimci, "Büyük Düşüş" başlıklı yeni bir makalede, "sadece yedi yıl içinde [Uruguay'da] toplam doğurganlık oranının kadın başına 2,0 çocuktan 1,27 çocuğa düştüğünü... bu kadar kısa bir süre içinde bu büyüklükte bir düşüşün emsalinin olmadığını" yazıyor.

2019 gibi yakın bir tarihte, Birleşmiş Milletler Nüfus Bölümü tarafından 2020-2100 yılları için yapılan bir kıyaslama çalışması, Latin Amerika ve Karayip ülkelerinde doğurganlığın bu yüzyılın ikinci yarısında kadın başına ortalama 1,75 çocukta sabitleneceğini öngörüyordu. Şaşırtıcı bir şekilde, Meksika hariç, bu grafikte listelenen tüm ülkeler şimdiden bu seviyenin altına düşmüştür. Uruguay, Kosta Rika, Şili, Jamaika ve Küba'nın toplam doğurganlık oranları şu anda kadın başına 1,3 çocuk civarındadır; bu, yalnızca birkaç Avrupa ve Doğu Asya ülkesinde görülen "ultra düşük doğurganlık" eşiğidir.

Olası nedenler

Neler oluyor? Demografi uzmanları Latin Amerikalı ve Karayipli kadınların doğum kontrol yöntemlerine erişimlerinin artması sayesinde çocuklarının zamanlamasını ve sayısını daha kolay kontrol edebildiklerini söylüyor. Bölge eskiden dünyanın en yüksek plansız ergen hamileliği oranlarından bazılarına sahipti. Bazı ülkelerde ergenlik çağındaki çocuk doğumlarının sayısı yüksek olmaya devam etse de, hükümet programları daha önce bunları karşılayamayan kadınlara çeşitli ücretsiz veya düşük maliyetli doğum kontrol yöntemleri sunmaya başlamıştır. Arjantin ve Uruguay'da bu programlar arasında beş yıla kadar dayanan subdermal kontraseptif (deri altı) implantlar da yer alıyor. 

Rofman, bu ve diğer doğum kontrol yöntemlerinin hızla benimsenmesinin 20 yaş ve altındaki Arjantinli kadınların gebeliklerinde %55'lik bir düşüşe katkıda bulunduğunu söylüyor. Şili'de ergen hamilelikleri yaklaşık %70 oranında düşmüştür. Uruguay'da ise Cabella, doğurganlıktaki son düşüşün yarısının 15-24 yaş arası kadınlardan kaynaklandığını tahmin ediyor.

Rosero-Bixby, genç kadınların gelecekte sahip olmayı düşündükleri hamilelikleri de erteliyor olabileceklerini öne sürmektedir. Eğer hayatlarının ilerleyen dönemlerinde çocuk sahibi olurlarsa, "tamamlanmış doğurganlık" (bir kadının üreme dönemi boyunca sahip olduğu ortalama çocuk sayısını ifade eder) BM tarafından tahmin edilen seviyelere doğru yükselebilir. Ancak mevcut düşüş eninde sonunda bir anormallik olarak görülebileceği gibi, yeni bir normalin de habercisi olabilir. 

Rosero-Bixby AQ'ya yaptığı açıklamada, bu ülkelerin doğurganlığın otuz yıl önce kadın başına yaklaşık 1,3 çocuğa düştüğü ve bir daha toparlanamadığı İtalya ve İspanya'nın yolunu izleyebileceğini söyledi.

Demograflar ayrıca insanları aile kurmayı ve çocuk sahibi olmayı ertelemeye ya da bunlardan vazgeçmeye iten sosyal, ekonomik ve kültürel güçlere de işaret etmektedir. İstihdam, konut maliyetleri, çocuk bakımına erişim ve hane içi iş bölümünün cinsiyete dayalı olmasıyla ilgili uzun süredir devam eden endişeler, çocuk sahibi olma konusunda genel bir tereddüde dönüşüyor olabilir. Y kuşağı ve Z kuşağı kadınları da annelerine kıyasla yüksek eğitime, kariyerde ilerlemeye ve kişisel özerkliğe daha fazla öncelik veriyor gibi görünüyor. Cabella, bu değişen normlarla ilgili ampirik kanıtların düzensiz olmasına rağmen, bunların son zamanlardaki doğurganlık düşüşlerinin önemli etkenleri olduğundan şüphelendiğini söylüyor.

Sebepleri ne olursa olsun, demografi uzmanları bu olgudan endişe duymak zorunda değil. Rofman, "Doğurganlığın azalması sosyal kalkınmanın en iyi göstergelerinden biridir" diyor. "Bu eşitliğin, kadınların güçlenmesinin bir göstergesidir, bu yüzden bunu memnuniyetle karşılamalıyız."

Artık genç değil

Rofman ve Rosero-Bixby ayrıca okul çağındaki çocukların sayısının azalmasının hükümetlere eğitimin kalitesini artırmak için beklenmedik bir fırsat sunduğuna inanıyor. Kosta Rika şu anda GSYH'sinin %6'sından fazlasını eğitime yatırıyor; bu diğer Latin Amerika ülkelerinden çok daha fazla. Ancak Rosero-Bixby, mevcut doğum oranlarıyla ülkenin 2002'de 1 milyon olan öğrenci nüfusunun 2075'te sadece 320.000'e düşeceğini tahmin ediyor. 

Rosero-Bixby ve Rofman, hükümetlerin, ülkelerinin kötü şöhretli öğrenim sonuçlarıyla mücadele etmek için eğitim bütçelerini çoktan yeniden yönlendirmeleri gerektiğini savunuyor. Rofman, "Eğitim bakanlıkları azalan kayıtları öğretmen-öğrenci oranlarını iyileştirmek, eğitim saatlerini uzatmak veya öğretmenlere ek eğitim vermek için kullanmalı" diyor. "Bunun yerine, hala ek okullar inşa etmeye odaklanmış durumdalar. Demografik değişimlerin farkında değiller gibi görünüyor."

Rofman, daha iyi eğitim çıktılarına öncelik verilmesinin aciliyet arz ettiğini, çünkü doğum oranlarının düşük kalması halinde ülkelerin hem refahı sağlamak hem de hükümetlerin sosyal hizmetleri ve emeklilik yükümlülüklerini finanse etmelerini sağlamak için üretkenliği keskin bir şekilde artırmaları gerekeceğini savunuyor. 

Ekonomistler uzun zamandır yaşlılık destek oranının (emeklilerin sayısına oranla çalışma çağındaki insanların sayısı) önümüzdeki yıllarda bölgenin zaten yetersiz fonlanan emeklilik sistemlerini sürdürmek için yeterli olmayabileceği konusunda uyarıda bulunuyorlar. 

Rosero-Bixby, mevcut doğurganlık seviyelerinde, Kosta Rika'nın destek oranının 2075 yılına kadar emekli başına mevcut yedi işçiden sadece bir işçiye düşeceğini tahmin ediyor. "Kullandığın kadar öde emeklilik sisteminin çökmesini önleyecek gerçekçi bir demografik cevap yok gibi görünüyor" diye yazıyor. Rofman bu konuda daha iyimser. Ortalama yaşam süresinin uzamasının insanların daha uzun süre çalışmasına olanak sağlamasıyla birlikte, daha fazla ülkenin Uruguay örneğini izleyerek emeklilik yaşını yükselteceğini, verimlilik artışları ve teknolojinin de darbeyi hafifleteceğini düşünüyor.

Her iki senaryoda da, genç ve hızlı büyüyen bir nüfusun Latin Amerika ve Karayipler'in en büyük rekabet avantajlarından biri olduğu yönündeki uzun süredir devam eden varsayımı terk etmenin zamanı gelmiş olabilir. Brezilyalı önde gelen bir nüfus bilimci, kısa bir süre önce, mevcut eğilimlerin devam etmesi halinde, 2035 yılında ülkesinde ölümlerin doğumları geçebileceği uyarısında bulundu. "Demografik getiri" hala işe yarayabilirken, bunu elde etmek için son tarih çok yakın olabilir.

Paul Constance, 4 Ocak 2024, Americas Quarterly

(Paul Constance, insan doğurganlığı, ekosistem restorasyonu ve emeklilik reformu gibi uzun zaman ufku olan kamu politikası sorunlarını inceleyen bir yazar ve danışmandır. Arjantin'de doğmuştur ve Virginia'da yaşamaktadır.)


Mustafa Tamer, 03.05.2024, Sonsuz Ark, Çeviri, Çeviri-Analiz, Onlar Ne Diyor?

Mustafa Tamer Yayınları

Onlar Ne Diyor?





Sonsuz Ark'tan

  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
  4. Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.

Seçkin Deniz Twitter Akışı