12 Mayıs 2018 Cumartesi

SA6118/KY38-SevDur143: HDP Olmadı İyi Parti Verelim



Takdim

“Seni başkan yaptırmayacağız” diyerek yola çıkan HDP eş başkanı Selahattin Demirtaş’ın, sıra dışı cumhurbaşkanı adayı olarak kamuoyuna lanse edilmesinin üzerinden çok süre geçmedi. Kazanamayacağını herkes biliyordu, ama asıl hedef 2015 genel seçimleriydi. Gezi Parkı terörüyle ülke bir kaosa sürüklenmeye çoktan başlamış, bu süreçte FETÖ kendisine verilen görevi yapmak için ataklara geçmişti. 

Halkların Demokratik Partisi’nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, düzenlediği mitinglerde sadece kendi gibi Kürt yurttaşların değil tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının cumhurbaşkanı olacağını ve hiç kimseyi ayrıştırmayacağını vaat ediyordu. Üstelik 41 yaşındaydı ve üç aday içerisinde açık ara en genç isimdi. Gezi Parkı gösterileri sırasında kendisine henüz görev verilmemiş olduğundan göstericilerin yanında yer almamış olmakla suçlanan Demirtaş’ın seçim sloganları, emanet oy alacağı gezicilere destek veren mesajlar içeriyordu.

Gerek CHP’nin tabanına tamamen zıt Ekmeleddin İhsanoğlu’nu çatı aday olarak göstermesi, gerekse de başka alternatif olmadığı için CHP’yi destekleyen solcu kesim, yeni bir umut olarak Demirtaş’ı destekledi. Demirtaş’ın oyları yüzde onluk psikolojik eşiği aşamamış olsa da, ona bu görevi veren proje sahiplerinin geleceğe yönelik planlar kurmasını sağlayacak güveni verdi. Türkiye’nin batısındaki oylarını artıran HDP  “Kürt etnik kimlik partisinin temsilcisi” olma sıfatının ötesine geçti. Olaylar zaten bundan sonra gelişti.

Sıra dışı başkan ve sazı

Demirtaş, aldığı oyların özgüveniyle olacak 6-7 Ekim Kobani olaylarında halkı sokağa çağırarak başta Yasin Börü ve arkadaşları olmak üzere 50 küsur kişinin ölümüne sebep oldu. Türkiye’de bir iç savaş provası yaşandı ve bunun başını “Türkiyelileşme” sloganıyla ortaya çıkan HDP ve onun “sıra dışı başkanı” çekti. Kurulma amacını hakkıyla yerine getiren HDP’yi 7 Haziran seçimlerinde daha büyük bir görev bekliyordu. Bu görev, AK Parti’yi tek başına hükümet edemez duruma getirerek, ülkeyi yeni bir istikrarsızlığa sürüklemekti. Ulusalcılar, FETÖ’cüler, sermaye çevreleri, güçlü iktidardan rahatsız olan ulusal veya uluslararası çevreler el birliği ile HDP’ye destek oldu. En büyük destekçilerinden Doğan medya eline saz verip, sevimli bir imaj çizerek alnındaki PKK lekesini temizlemeye çalıştı.

Emanet oylarla gelen zafer

7 Haziran seçimlerinden hemen önce FETÖ’nün kapatılan gazetesi Zaman’ın genel yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı’nın, 13 Nisan’da Diyarbakır’a giderek HDP’nin Diyarbakır belediye başkanı Gülten Kışanak’ı ziyaret etmesi, o ziyaretin ardından FETÖ’nün ablaları evlere ziyaret yaparak HDP için oy istemesi artık bir sır değil. Türkiye düşmanlığı etrafında toplanan odaklar, 7 Haziran seçimlerinde çok bilinmeyenleri bir araya toplamayı başardı. 

Bir taraftan FETÖ, diğer taraftan CHP, bu proje partiyi destekleyerek yüzde 13 oy almasını sağladı ve HDP aldığı emanet oylarla barajı aşarak meclise girdi. Kendi oylarını düşürmek pahasına HDP ile stratejik ortaklık yapan CHP, bazı bölgelerde HDP’ye oy topladı. Bu ortaklık çok gizli olmasa da, 7 Haziran seçimlerinden hemen sonra Şafak Pavey’in Demirtaş’a söylediği “birlikte iyi salladık” sözlerinde dile getirildi. Birlikteydiler ve iyi sallamışlardı. Çünkü 7 Haziran’dan sonra Türkiye’de bir hükümet kurulamadı. Üst aklın istediği koalisyon hükümeti de kurulamayınca ülke bir kaosa sürüklendi. 1 Kasım’da seçimler tekrarlandı.

Ümitleri tükettin Selo

Tarihe Hendek terörü olarak geçen olaylar 7 Haziran seçimlerinden sonraki boşluktan yararlanarak ortaya çıktı. Onların tabiriyle “devrimci halk savaşı”nın en önemli ayaklarından bir tanesi hendek ve barikatlar oldu. İnsanları evlerinden, iş yerlerinden eden, güneydoğuyu adeta bir savaş alanına çeviren PKK’lıları HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Tarih yazıyorlar” diyerek övdü. 

Cilalayıp parlatılsa da kendisini teröristlerden uzak tutamayan, terörü kınayamayan, kritik noktalarda desteğini açıkça belli eden Demirtaş ve HDP’liler, 1 Kasım seçimlerinde aldıkları emanet oyların bir kısmını kaybederek güç bela barajı açıp meclise girebildi. Meclise girdi, ancak o eski şımarıklığı ve özgüveni artık yoktu. Bir proje partisi olarak ümitleri tüketmiş, kendisine verilen açık çekleri akıllıca kullanamayarak tarihin çöplüğünde yerini almaya hazırlanmıştı. 

Şimdilerde Demirtaş Cumhurbaşkanlığı seçiminde yine aday, bu sefer sazını hapiste çalıyor. HDP bir ittifak içine girmezse, barajı bile aşamayacak. Çünkü aldıkları emanet oylar, bu sefer başka bir proje partisine yönelmiş durumda.

FETÖ eliyle hazırlandı

HDP’yi bir proje partisi olarak piyasaya sürenler, bekledikleri neticeyi alsaydı, 15 Temmuz kanlı darbe girişimi gerçekleşmeyecekti. İstediklerini demokratik yöntemlerle alamayan Türkiye düşmanları, pusuda beklettikleri FETÖ’yü devreye sokarak 15 Temmuz’u gerçekleştirdi. Fakat halkın iradesi öyle güçlüydü ki, 250 şehit verdi, ama vatanını vermedi. Şimdi sırada yine FETÖ eliyle hazırlanan ve desteklenen bir aday var. Bizzat Fetullah Gülen tarafından “güzel insan” diye söz edilen aday, İyi Parti lideri Meral Akşener.

1 Kasım 2015 genel seçimlerinde oy kaybeden MHP’nin içi karışmak için fırsat kolluyordu. Sinan Oğan, Koray Aydın ve Meral Akşener’in başını çektiği bir grup muhalif, olağan üstü kurultay için imza topladı. MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, kurultay sürecinin FETÖ üyelerinin bir oyunu olduğunu savunarak, “Bu gerçekleşseydi, 15 Temmuz darbesinde ülkücü hareket mensupları sokağa dökülecek ve darbecilerin ekmeğine yağ sürülecek bir iç savaş çıkacaktı” diyerek FETÖ şüphesini dillendirdi.

FETÖ’cüleri sevindiren karar

Şaibelerle dolu korsan MHP kurultayına destek veren yargının içindeki FETÖ’cüler, 15 Temmuz sonrasında deşifre oldu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü FETÖ soruşturmasında gözaltına alınan hakimlerden Burhan Yaz, yetkisi olmamasına rağmen, “MHP kurultaya gidebilir” şeklinde karar almış ve MHP yönetimi tarafından HSYK’ya şikayet edilmişti. 

Şikayet dilekçesinde, “Mahkeme hakimi tarafından söz konusu mahkeme kararının kasten ve MHP kongresine Paralel Devlet Yapılanması/Fetullahçı Terör Örgütü amaçlarına uygun bir müdahaleyi kolaylaştırmak amacıyla gerçekleştirdiği düşünülmektedir” ifadelerine de yer verildi.

1 Kasım’dan bu yana suların bir türlü durulmadığı MHP’de muhalif kanadın açtığı dava, tam da FETÖ’cülerin istediği gibi sonuçlandı. Mahkeme MHP’nin olağanüstü kongreye gitmesine karar verdi. Partinin başına Meral Akşener’i geçirmeye çalışan FETÖ’cüler de sevinçten çılgına döndü. 

FETÖ’nün önde gelen isimlerinden Nazlı Ilıcak sosyal medya hesabından mahkemenin kararını, “Güzel gelişmeler olabilir” yorumuyla paylaştı. FETÖ’nün tetikçisi Can Dündar ise kararı “Şimdi bütün hesaplar sil baştan” ifadeleriyle yorumladı. Örgütün diğer tetikçisi Emre Uslu ise, mahkeme kararıyla mayıs ayında düzenlenmesi hedeflenen MHP kurultayını işaret ederek “Unutma baharın en güzel ayıdır mayıs..” ifadelerini kullandı.

Darbe sloganı dilinde

Uzun süren yargı sürecinin ardından mahkeme olağanüstü kurultay için tarih belirledi ancak MHP bu kararı tanımadığını ilan etti. Eylül 2016’da partiden ihraç edilen Akşener, dava açtı ve Aralık 2016’da mahkeme tarafından onanan ihraç kararı kesinleşmiş oldu. Nisan ayındaki anayasa değişikliği referandumu sırasında tüm FETÖ’cüler gibi “Hayır” için kampanya yürüttü ve MHP’den ayrılan bazı muhalif isimlerle birlikte yeni bir siyasi parti kuracağını açıkladı. 25 Ekim 2017’de de İyi Parti’yi kurdu.

MHP eski milletvekili Koray Aydın, 2016 yılının mayıs ayında katıldığı TV programında Meral Akşener’in paralel yapı tarafından desteklendiğinin kesin olduğunu söylemişti. Bu itirafına rağmen Koray Aydın Akşener ile birlikte hareket etme kararı aldı. 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde “Ayın 15’inden sonra neler olacak göreceksiniz” diyerek adeta darbeyi haber veren Akşener, FETÖ’nün darbe sloganına dönüştürdüğü “Yurtta sulh, cihanda sulh” cümlesini her mitinginde tekrarladı.

“Cemaatçi olsaydım gururla söylerdim” diyen Meral Akşener, FETÖ’cü kamu görevlilerinin yerlerinin değiştirilmesini FETÖ televizyonlarında şiddetle eleştirmişti. FETÖ’cülere “Haşhaşi” dediği için Cumhurbaşkanını da eleştiren Akşener, “Eğer emniyet mensuplarına böyle yakıştırmalar yaparsanız bedeli ağır olur” diyerek bir de tehdit savurmuştu. Yine FETÖ televizyonlarına son ana kadar çıkıp “Ben Başbakan olucam” diyen Meral Akşener’i kimlerin desteklediğini görmek için imzaları incelemeye gerek yok sanırım.

Emanet oylar Akşener’e

Akşener’in kurduğu parti Batı basınında da geniş yer buldu. 20’ye yakın gazetede haber yapıldı. 3 Nisan tarihinde “Meral Akşener: Türk Cumhurbaşkanının kapısındaki Asena” başlığıyla çıkan Middle East Eye, Akşener liderliğindeki cephenin “geleceğin merkez sağı” olduğunu iddia etti. 

Darbe girişiminden bir hafta önce Financial Times’ta yayımlanan yazıda, isimleri gizlenen Akşener’in en yakın üç yardımcısından alınan bilgiye dayandırılarak, Akşener’in uzun vadeli planının “AK Parti’nin Meclisi kontrol yeteneğini bozmak, Erdoğan’ın gelecek planları için MHP’yi geçersiz kılmak” olduğu aktarıldı. 8 Temmuz 2016 tarihli bir başka Financial Times başlığı ise şöyle: “Akşener, Erdoğan’a rakip olabilecek tek lider.”

Ülke hızla 24 Haziran cumhurbaşkanlığı seçimine hazırlanırken, HDP’nin yerine kaim edilen İyi Parti, muhalif kanadı domine ediyor. Abdullah Gül’ün çatı adaylığını kabul etmeyen Akşener’in adaylığını açıklaması üzerine, ittifak düşünen diğer partiler de kendi adaylarını çıkartmak zorunda kaldı. Abdullah Gül’ü proje aday olarak düşünenler boşa düşmüş oldu. Zira planlar Gül üzerine değil, Meral Akşener üzerine yapılmıştı. 

Selahattin Demirtaş üzerine yapılan planlar boşa çıkınca 15 Temmuz faciasını yaşanmıştı. Akşener üzerine kurulan planların boşa çıkması, umarız yeni felaketlerin habercisi olmaz. CHP’ye gelince, İyi Parti’ye 13 vekil kiralayarak zaten niyetini apaçık belli etti. CHP seçmeni şimdilerde, “Demirtaş olmadı, Akşener’i deneyelim” hazırlığı içerisindeler. CHP’nin hazırda beklettiği emanet oylar, bu sefer İyi Parti yolunda.


Sevda Dursun, 09.05.2018, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Röportaj, Eleştiri
Sevda Dursun Yazıları




Sonsuz Ark'ın Notu: Sevda Dursun Hanımefendi'den çalışmalarının yayınlanması için onayı alınmıştır. Seçkin Deniz, 12.09.2015


İlk Yayınlandığı yer: Gerçek Hayat





Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.

Seçkin Deniz Twitter Akışı