16 Kasım 2017 Perşembe

SA5169/KY60-ES35: FETÖ’cüler Öcalan Gibi Yargılansın



Kült terör örgütleri üzerine çalışan politik psikoloji uzmanı Rifat Serav İlhan, FETÖ yargılamalarında Bölücü Terör Örgütü lideri Öcalan’ın mahkeme sürecinin örnek alınması gerektiğini söylüyor. İlhan, “Mahkeme süreçleri hızlanmalı, suçu sabit olan örgütün kadrolu üyelerinin cezaları bir an önce verilmeli. Suçu sabit olan örgüt üyelerine kamera kayıtlarını gösterip ‘Bu sen misin, değil misin’ tartışmasına girilmesi farkında olmadan bu delillerin değerini düşürür” diyor. 

FETÖ sanıklarının darbe mehkemelerinde, yaptıkları saçma savunmalar, “Ben yapmadım, tanımıyorum, bilmiyorum” sözleri üzerine kurulmuş olan inkar stratejileri, gerek şehit yakınları ve gazileri gerekse izleyicileri bezdiriyor. Ardarda yapılan bu savunmalar, tek bir ağızdan çıkmış hissi veriyor. İlk yakalandıklarında verdikleri ifadelerde yaptıklarını itiraf eden sanıklar bile mahkemede savunmalarını değiştirip, diğer sanıklarla benzer ifadeler veriyorlar. Anlattıkları hikayelerin absürdlüğünü dert etmemeleri de ayrı bir konu. 

FETÖ sanıklarının psikolojisini anlayabilmek için Politik Psikoloji Derneği Genel Sekreteri, politik psikoloji uzmanı Rifat Serav İlhan’a danıştık. Terör ve terörizmin psikolojisi, PKK gibi kült terör örgütleri, son dönemde ise özellikle FETÖ üzerine çalışan İlhan, inkar stratejisinin neden kullanıldığını, cezaevindeki FETÖ üyelerinin nasıl bir psikoloji içinde olduğunu, itirafların gelebilmesi için neler yapılması gerektiğini anlattı. İlhan, cezaevlerinin FETÖ üyelerinin örgüt doktrini temelindeki alternatif gerçekliklerini kırmak için bir şans olduğunu söylerken, yargılamalarda Öcalan modelinin kullanılmasını öneriyor.

FETÖ sanıklarının savunmalarına baktığımızda bir inkar stratejisi görüyoruz. Örgüte üye olduklarını, darbeye katıldıklarını hatta kamera kayıtlarını bile inkar ediyorlar. Böyle bir strateji izleme nedenleri nedir?

İnkarın stratejik biçimde kullanımı istihbarat örgütleri ve devletler tarafından sıkça başvurulan bir yöntemdir. Bu stratejinin esas amacı yüksek  mercii olan organizasyonun, kişinin ya da bir politik aktörün (devletin) çıkarı için bu talimatların alındığı kaynağın gizlenmesi veya reddedilmesidir. İlk kez CIA tarafından kavramsallaştırılmıştır. Casusluk faaliyeti sırasında yakalan istihbarat elemanları bağlı olduğu kurumla olan ilişkisini inkar eder. FETÖ üyelerinin de stratejik inkar ve yadsıma davranışları bu duruma uymaktadır. Her ne kadar inkar ettikleri konular mantık sınırlarını zorlasa da , gerçekliğe aykırı olsa da ısrarlı bir şekilde inkarı kullanmalarının nedeni bu açıdan kendilerinin suçsuz olduğunu ispatlamak değil, daha üst yapılanmayı ve asıl sorumluyu sorumluları gizlemektir. Çünkü bir kere mahkeme önünde itiraf ettikleri anda, mahkeme sürecinde konu bir şekilde asıl sorumlulara ve planlayıcılara kadar uzanacaktır.

Bu inkar stratejisine karşı uygulanabilecek bir karşı strateji var mı?

Mahkeme süreçlerinin uzaması bu tutumlarını bir anlamda pekiştirici etki yapıyor. Bu yargılamada teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın yargılama süreci örnek alınmalıdır. FETÖ mensuplarının bu derece rahat bir şekilde inkar stratejisine başvurmasına mahkeme başkanlarının izin vermemesi, bu tutumlarına karşı kesin ve tavizsiz bir yaklaşım sergilemeleri ve mahkeme süreçlerinin uzatılmadan kesin karara bağlanması gerekir. Akılla alay eder tarzdaki inkarları;  yalan beyanda bulunmak, mahkeme heyetini  kandırmaya çalışmak  gibi ek cezalara tabi olmalıdır.  Örgüt mensupları cezaların kesinleştiği ve kararlılığı  gördükçe inkar stratejisine bağladıkları umutları kırılacaktır.   Mahkemede serbest hareket etme imkanlarına sahip olarak diğer FETÖ sanıkları ile aynı salonda birlikte yargılanmalarını da doğru bulmuyorum. Mahkeme sırasında birbirlerini görmeleri yan yana durmaları dahi umut ve cesaretlerini, cüretlerini arttırmaktadır.

Bütün sanıkların benzer ifade vermeleri, örgütten bu yönde emir geldiğini ve birlikte hareket edildiğini gösterir mi?

FETÖ sistemini diğer terör örgütlerinden farklı kılan özelliği, FETÖ üyelerinin aileleri ve sosyal çevrelerinin de örgüt sistemi içerisinde yer alabilmesidir. Bu nedenle tutuklu yakınları, FETÖ’nün stratejisini izlemesi konusunda cesaretlendirmede, umut duygularını canlı tutmalarında ve dışarından gelen emir diyebileceğimiz örgüt mesajlarını kişiye iletmekte rol oynayabilmektedirler. Örneğin FETÖ elebaşı 15 Temmuz’dan 1-2 gün sonra yapmış olduğu konuşmasında, tutuklananların FETÖ ile ilişkilerini inkar edebilecekleri yönünde bir mesaj vermişti. Diğer konuşmalarında da itirafçı olunmaması yönünde mesajlarını sık sık görebilmekteyiz. Bu konuşmaları aile üyelerinden dinleyen sanıklar, cezaevinde bulunanları belirtilen hareket tarzına göre bilgilendirebilmektedirler. FETÖ elebaşı bu nedenle haftada iki kez youtube’da yayınlanan konuşmalar yapmakta, örgüt cezaevinde bulunanların yönlendirilme ihtiyacını gerek bu konuşmalarla gerekse de dışarda bulunan aileleri, avukatlar aracılığı ile karşılamaya, nasıl davranacakları konusunda başı boş bırakmamaya oldukça gayret göstermektedir. Gerçi, FETÖ kadrosu açısından birlikte hareket etme her zaman esas olmuştur. FETÖ  mensupları için, grubun bütünü ile birlikte hareket etme, birbirlerinin jest mimik konuşma tarzlarını taklit etmeleri, birbirlerine benzemeye çalışmaları ve aşırı konformizm tipiktir.

FETÖ üyelerinin örgütsel bağlarının kopması mümkün mü?

FETÖ üyelerinin örgütsel bağlantılarını devam ettirme durumu bir günde vaz geçecekleri ya da 15 Temmuz sonrasında “yanlış yolda olduklarını” anlayıp “ ne yapmışız biz” diyerek örgütten bağlarını koparacakları bir durum değil. Özellikle örgüte lise ve orta okul yıllarında katılmış kadro elemanlarının geneli FETÖ ile formal düzeyde bir bağlantıdan çok örgüte duygusal anlamda bağlılık göstermektedirler. Bireysel kimlikleri yerine örgütün grup kimliğini koymuşlardır. Örgütten ayrılma, kopma FETÖ üyesi için ölümle eş düzeyde bir korku yaratır.

Bu nedenle FETÖ nün yanlış yolda olduğunu gösteren bilgilere kendilerini kapatırlar, doğru yolda olduklarını gösterecek en ufak bir ip ucu, bilgi kırıntısına ise aşırı biçimde dikkat ederler. İster mantık dışı, isterse gerçeklere aykırı olsun, kendilerinin doğru bir yolda olduğunu söyleyen işaret eden her enformasyonu sahiplenmeye eğilimli olacaklardır. Toplu halde kalmaları nedeniyle birbirleri ile yaptıkları konuşmalar, FETÖ liderinin haftalık yapmış olduğu konuşmalar ve bu konuşmalardaki önemli mesajların içeriye aktarılması, cezaevinin fiziki şartları, mahkeme süreçlerinin uzaması, toplu halde namaz kılma, Kur’ an okuma gibi törensel faaliyetler; örgüt üyelerinin hem örgütsel kimliğini korumalarına imkan vermekte hem de doğrudan bir emir almasalar dahi örgüt çıkarlarını gözetecek şekilde tutum ve davranış geliştirmelerine yol açmaktadır. Her zaman bütün üyelere ayrı ayrı  emir gelip nasıl hareket edecekleri konusunda bilgilendirildikleri düşünülmemeli. Mahkemede ifade verenlerden birisini örnek alma dahi kendilerinin de nasıl bir tutum ve davranış içerisinde olacaklarına dair örnek teşkil etmektedir.

Örgütten kopabilmek ancak ilgili kişinin fetö mensupları dışındaki alternatif bir sosyal sistemle ilişkiye geçmesi, örgüt ortamından öncelikle fiziki olarak uzaklaşması, örgüt dışından kişi, aktör ve grupla psikososyal ve duygusal ilişki kurabilmesi gerekmektedir. Örgüt dışı alternatif bağlanma ve etkileşim kurma aktörleri olmadıkça, bütün sosyal çevresi ve ailesi örgüt mensuplarından oluşan bir sistemden çıkmak mümkün değildir.

Daha önceki ifadelerinde işledikleri suçu itiraf eden sanıkların, mahkemede ifadelerini değiştirdiğini ve diğer sanıklarla aynı yönde ifade verdiklerini görüyoruz. Bu kişiler örgütten baskı gördükleri için mi ifadelerini değiştiriyorlar?

Cezaevi içinde baskı ve zor kullanarak ifade değiştirmenin  olup olmadığını bilmiyorum, olması ya da olmaması da benim için şarşırtıcı değildir. Ailelere maddi yardımları, ailelerinin güvenliklerinin örgütün belirlediği hareket tarzını benimsemeleri ile sağlanacağı yönünde telkinlere maruz kalmaları, örgüt üyelerinin üzerinde baskı yaratan en önemli faktörler olarak düşünülebilir.

Bir arada kalmaları nedeniyle, örneğin mahkemede vermiş olduğu bir ifade sonrasında, örgüt üyelerinin bulunduğu koğuşa geri dönmesi dahi; mahkeme sürecinde vermiş olduğu ifadeyi etkileyecektir. Vermiş olduğu ifadeye koğuşta bir arada bulunduğu örgüt üyelerinin verecek olduğu olumlu ya da olumsuz tepkilere, koğuş içerisinde dışlanma dışlanmama gibi olasılıkların da hesaba katıldığı bir değerlendirme ile kişi mahkemede ifadesini vermektedir.

Çocukluklarından bu güne kadar bütün hayatlarını FETÖ nün belirlediği bu mistik alemi gerçek sanarak geçiren bu kişiler, FETÖ’nün dini kullanarak yapmış olduğu korkutma ve tehditlere karşı oldukça duyarlıdır. İtirafçıların başına gelenlerle ilgili yalan da olsa orta atılan dedikodu ve kıssalar oldukça hızlı bir şekilde yayılıp, inanılmaktadır. Çünkü 15 Temmuz öncesindeki hayatlarında da bu tarz kıssaslar, anektodlar hayatlarına yön vermede kullanılan temel araçlar arasındadır. İfade değişmelerindeki ana rolün; beraber kalmalarından dolayı ortaya çıkan dayanışma duygusu ve kendine güven duygusunda artma olduğunu düşünüyorum. İlk anda ortaya çıkan başarısızlık, çaresizlik, yalnızlık hali nedeniyle gerçekle yüzleşmeler itiraflar ilk anda gelmiştir. Ancak zaman geçtikçe ruhsal anlamda kendilerini  toparlayacak güce, güçlü hissedecek kadar rahatlığa, iradesini güçlendirmeye cezaevinde kavuşmuş görünüyorlar.

Fiziksel şiddet olduğunu düşünüyor musunuz?  

Diğer terör örgütlerinde örgüt üyelerini örgüt içerisinde tutmak için fiziki şiddet mutlaka kullanılır. FETÖ de örgüt dışı hareket edenlere karşı fiziki anlamda şiddet, baskı tarzı yöntemleri çok sık kullanan bir örgüt. Cezaevi içerisinde var mı yok mu sorusu için düşünürsek kesinlikle var ya da kesinlikle yok demek mümkün değil. Ama FETÖ gibi örgütler gerekli görürlerse bunu uygulamaktan çekinmezler.

FETÖ gibi terör örgütü mensuplarının cezaevinde yan yana, aynı koğuşlarda kalmaları uygun mu?

Değil. Yerleştirmenin nasıl olacağı bahsettiğimiz gibi, örgüt üyelerinin bir birleri ile ilişkilerini sürdürüp, örgütsel bağlılıklarını, örgütün inanç sistemine olan bağlılığı sürdürmeyecek, pekiştirmeyecek şekilde yerleştirilmeleri esas alınması gerekir. Ancak tutuklu sayısındaki fazlalık bunu pek mümkün kılmıyor görünüyor. Bu da toplu halde bulunmalarının yarattığı ek sorunlara dava sürecinde FETÖ nün tutuklular aracılığı ile mahkeme salonlarında propaganda yapmalarına dair imkan veriyor.

Peki bu konuda ne yapılabilir?

En azından itiraf etmesi istenen, belirlenmiş FETÖ mensuplarının diğer üyelerden tecrit edilmesi, şartlar elverdiğince FETÖ mensuplarının bir arada bulundurulmaması gerekir. En önemli faktör bu.  Örgüt hiyerarşisinde sorumlu ve lider konumunda olanların bir arada olmaması, fiziki ve psikolojik yönden izole edilmesi sadece FETÖ için değil bütün terör örgütleri için olmazsa olmaz bir koşuldur. Önemli olan burada, hangi tutuklunun neyi itiraf etmesinin önemli olduğu, örgütü deşifre etmesi açısından hangi tutuklunun ifadesinin önemli olacağının belirlenip, en azından bu kişilerin ayrılması sağlanmasıdır. Cezaevleri sadece mahkeme sürecinin beklenildiği tecrit ortamları değil, örgüte karşı mücadelede kullanılabilecek önemli bir istihbarat, bilgi edinme kaynağıdır da. FETÖ üyelerinin örgüt doktrini temelindeki alternatif gerçekliklerini kırmak için cezaevi bir şans olarak da görülebilir.

İtirafları kolaylaştırmak için başka ne gibi yöntemler kullanılabilir?

Öncelikle mahkeme süreçleri hızlanmalı, suçu sabit olan örgütün kadrolu üyelerinin cezaları bir an önce verilmeli. Mahkeme heyetinin suçu sabit olan örgüt üyelerine kamera kayıtlarını gösterip “Bu sen misin, değil misin” tartışmasına girmesi boşa zaman kaybı. Hatta örgüt üyelerinin bu tarz bir delil tartışma sürecini istismar etmesine neden oluyor.Tekrar söylemek gerekirse bu tarz yargılamalarda  Bölücü Terör Örgütü lideri Öcalan’ın mahkeme süreci örnek alınmalıdır. Doğruluğu kesin olan dellilerin dahi, mahkeme sırasında sanıkların görüşüne başvurması, tartışmaya açmasına imkan verilmesi bu delillerin değerini farkında olmadan düşürmektedir. Örgütün diğer üyelerine cesaret vermekte ve onlar için örnek teşkil etmekte, itiraf etmeme, suçu kabul etmeme yönündeki kararlılıklarını arttırmakta ve onaylamaktadır.

Suçunu itiraf edenlerin, etkin pişmanlık yasasında faydalandıklarını ve tutuksuz yargılandıklarını medyadan duymaktayız. Ancak bu kişilerin diğer sanıklarında olduğu bir mahkeme salonunda itirafta bulunmaları mutlaka tesis edilmelidir. İtiraf konusunda örgüt açısından arada çatlakların ortaya çıkması, kar topu etkisi ile itiraf edenlerin sayısında artışa yol açacağını düşünüyorum.

Diğer bir yöntem de tutukluların tutumlarında etkili olan aile etkisini dikkate almak. FETÖ ulaşmadan tutukluların ailesine ulaşmak, tutukluların aileleri aracılıyla ikna edilmesini sağlamak. FETÖ’nün tutuklu olanların aileleri ile olan ilişkileri sürdürme çabalarını dikkate alırsak, örgütün aile üzerinden tutukluyu etkileme ve yönlendirme konusuna ne kadar önem verdiğini de görmüş oluruz.

Umut duygularını, dayanışma duygularını, birlik duygularını kıracak şekilde yöntemler geliştirilmeli.  Mahkeme süreçlerinde mahkemedeki ortamdan, cezaevlerindeki ortamlara kadar düzenlemeler yapılmalı. Cezaevi sisteminin, kişinin örgütle olan bağlantısını gözden geçirecek, duygusal olarak örgütten uzaklaştıracak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Bu konuda geliştirilmiş metodolojiler, bilimsel düşünce ve bulgular temel alınarak oluşturulmuştur. Özellikle cezaevi içerisinde görevli infaz koruma memurlarının bu konuda özel olarak eğitilmeleri, tutukluları hangi konuda nasıl izlemeleri gerektiği, nasıl iletişim ve etkileşime geçmeleri gerektiği konusunda hazırlanmış klavuzlar ve ölçekler bulunmakta.


Emeti Saruhan, 16.11.2017, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Hayatın Sıcak Yüzü, 
Emeti Saruhan Yazıları



Sonsuz Ark'ın Notu: Emeti Saruhan Hanımefendi'ye çalışmalarını bizimle paylaştığı için teşekkür ederiz. Seçkin Deniz, 06.07.2017



İlk yayınlandığı Yer: Gerçek Hayat





Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.

Seçkin Deniz Twitter Akışı